Çaocuk çok pis boğazdı.. ç Her şeyi yer, ö- “*'.:ııın nüne gelen şeyi | 1, isterdi âannesi | J11 onu kaç defa bu ! :ı; y oburluktan, — bu Pis boğazlıktan kurtarmı lişe | tı, olmadı. —Ğ || î;t:i birgün babasile parka Bıraya gidi; Te ııdıp oturdular.. K Oh, ne güzel hava.. bak güneş nasıl pırıl pınl parlıyor!. Çocuk küsgün mırik- Annem bana bugün çi | çikolata vermedi. Gözüm güneşi miyor!.. SAa ğ Dedi. Ne İşi? © yeni bir mişti. - Çocuklar derhal aldılar. Afacan ınrdn'.- d — Senin baban neci? — Eşya satıyor! — Nasıl bari işleri iyi - gidi- yor mu? — Ne diyorsun?.. Evde hiç eşya kalmadı. çocuk gek Mektup Annesi Afacana bir mektupla bir 25 kuruşluk verdi: — Bak oğlum bu mektubu postaneye götür. - Altı kuruştan fazla isterlerse bu paradan alırlar Afecan postaneye — gitti. Me- mur mektubu tarttı.. — 'Bu mektup ağır oğlum. Bir pol daha yapıştıracağır.. facan şaştı: — Nasıl olur?. O zaman daha gok ağırlaşmaz mı? Hangisi? ? Oiyim RKEDi KAyBg,. » ELESNOR. NR ! Ko çen — *HHW kanında beyaz insan Arap ?.. S .ü kamı olacak Ârap — Zannederim.. Vakti büyü.k gıbım bir ben;u :ıı:lılıeı Yemişti de. |. . KELEBEK lı Görmüştüm birgun senı; Renginle benek, benek, Dağlamıştın kalbimi; Üstü renkli kelebek » Birakımnıştın — izini, Yalnız olan gönlüme, Bilmiyerek ismini, Kaydetmiştin kelebek. - Baharda kaoğalıyan, Birşeyden anlamıyan, Yaramaz çocuklardan, Farkım yoktu kelebek * Düşünmeden atıldım, Önüme hiç bakmadım, Zannelttim bahtiyerım, Yakalarsam kelebek | -*;J R Minik A inin annvesi — yannık Alinin babasına| Kocacığım bo_ı de sana bir hediye almak isti- yordum.. Acaba ne alayım ?.. Minik Ali — Ufak bir araba al anne.. Eşyaları taşır.. — Bobi Saksafon Çaldı!. — — B6bdi” düver — dibinde bir saksafon ıütd'n': —<— — Dilsiz zavalhı!.. — Kim söyledi sana ?., Kendisi |.. e—-—— — Eline di. alıp — çalmak Saksalfonun Piyano Cingözün bir kız kardeşi vardı. Babası Nermine bir piyano ak- mıştı. Piyano -öğrensin diye her- gün teşvik ediyordu.. Birgün dedi: — Kızım çalışmalısın.. öğren mek, birşey bilmek için çalışma- hsn, anladın mı?. Eğer hergün muntazamen piyano dersini yapar- san, sana Beş kuruş vereceğiml. Nermin şaştı. Ellerini kaldıra- rak hayret etti: Beş kuruş mu?, Amma yaptın. baba?. Komşular — bana Piyano çalmıyayım diye — tamam on kuruş veriyorlar.. Oyuncakların Kavgası ağzile üfledi... Fakat.. — tçieden | Birdenbire — xaksafonun ie kurbağa çıktı! yeunu Yukarı kattaki kiracının ço- 'cuğu — Ah, affedersiniz, kaba- hat bende değil, hep bir türlü kırılamıyan cevizde... İkisi de yüzlerine, gözlerine bulasan mü- | Çocuk çok akıllı idi. |Her şeye karşı < ibüyük bir te- , tecesssüs — dü- yardı. Her şeyi Xı anlamak ister, z her gözüne çarpan şeyi | babasına, annesine sc | nin, bafızanın aynasıdır Dedi.. Dayanıklı Afacan — hiddetle — Senden kalem almıştım. — Ecce?.. — Sen bana | — Tebrik ederim.. | dan amcan gelmiş.. Ne terbiyeli adam.. | — O benim amcam | yılışığın biri,. eve geldi, çe — Demek amcan d Zıteon y&ıüıdeıhınll yle terbiyeli görünt ma, pis __h““',uğw — Baba, evde limon annem limonataları boya uUDukana alırla enia: