28 Haziran 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

28 Haziran 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kara “Gâvur Mehmet Yürek Çetesi Tefrika Mo, 42 Gâvur Mehmet İçin Mevlüt Okunamaz Bu adam e şarap içti, domuz eti , şapka giydi O zaman çeşkâli tespit edilen atmazel Lusya'y: ri gun geliyordü: Fakat bütün ak inevap ve tal kikatla; e hiç bir müsbet netice çıkmıyord Za; ay “dairesindeki (kapı altı) O tarihte ği — ri ie” alakam el çiriyoi bunları © söyletebilmek için lann a pişmiş eden meşhur bye sıra Yi Babiâliye gidip Shi hele hünkâr eğ haşi im nın envaını yemi Bu esni gal pie kapısına; — Vukuat Diye ar LE ER geldi... Gerek Zaptiye müşirinin ve ER rek ser teftişlerin elleri, buz kesildi. Fakat bu det ça e — — > erhan Ve me- .i pe rk gün, G medin v şti, tam pr ee idi Onun gli atmıyı r vermişlerdi. Yey ol SN mevlüt e cak hafız, kürsiye çıkar çıkmaz, cemaat — arası ddakilerd biri siğie kalkarak: Ne yapıyorsunuz yahul.. Bu lal < ruhu için mevlüt ie bağırdı. Her taraftan, vii sesleri yük- ila üzerine, bu adam izahat verdi! — Adı üstünde.. Gâvur Meh- met... Bu adam keza, şarap içti... m yedi.. başına Me cümlesi, şapka giydi.. Mineli kafadar. r, derhal birçok ta- 2 arpa Cemaatin bir kısmı: ili & diğer yes ni da bu- na ii etti: — Ölürken İm iman et- mediği ne Bâhusus, içir —— mi uğrunda erki can etmiştir. — Ne malüm, belki etme- miştir. — Belki etmiştir. — Etmemiştir. — Etmiştir. — Gâvur Mehmet, kâfirdir. — Değildir. . İki taraf e cemaat arasın- da münakaşa büyüdü. İtirazlar, tehditlere ği riat, cuk cağı değil Biz, bi Elli lt — o — Zor ikiz rsunuz — Okutacağız işte... rken, cemaatın üstünde bir Mutaarızlardan Cemaat Birdinbire yi erinden fırla- dı. ei yrıldı. Yanl sille- ler, kale işlemi başladı. Tail olanlar, salçalı kundu- alı unlâ da kalmadı. e değüeklik, sopalar işe karı; an ğlüp olanlar, yüzlerin- den, gri ln kanlar akarak sokağa AE kaçmıya başla- dılar. Bunlar, hem koşuyor, hem de; — Hükümet yokmu a dost- lar.. Camide, adam öldürüyorlar. DE e bağırıyorlardı. Hırslarını laci da, daha hâlâ bunları sopalar, ve yakalı kunduralarla kaleli Böyle malsadek. gözlerinden kanlar akan adamların kaçtıkla- klarını gö: birdenbire Dir hükmettiler. mak istediler. MDA ON Birer - Bu esnada bazı Ge liyor. Diye ei körüklediler. Halk arasında, müthiş bir panik başladı. Dükkân kepe yük bir gürültü ile Rapa anıyor. erim ge seli ediyor. Herkes tabilmek için bi imiyarla Bereket ver- sin, rültünün arkası kesildi. Hid, kendi ele sönüverdi. Biraz sonrada meselenin esası anlaşıldı. Şimdi de herkes bu kanlı hâ- diseye gülmeye başladı. (1 Gülm. eyen, bilâkis teessür ve bulmak i e e ra yorgunluk- tan bita; gelen zabıta yeri vira Si bâdise, iş mütevellit İM artık a eli dereceye geldikten : — Ah, “Güver Mehmet ah... Eğer sen sağ olsaydın, elbette bu işlere bir çare bulurdun. Diyorlar ve onun hâtıraların- dan di Akşam yaklaşıyordu. Zaptiye serteftişlerin odasında yorgunluk çıkarmak için üstüste kahve içiyorlardı. Efendilere rl kalksa bal kacak hâlim yok. bal eri neler çel iğimi LE da, daha hâlâ beni ni- çin rahatsız ediyorsun. ( Arkası var ) | Karilerimiz emin olsunlar ki, ME yapmıyoruz. rar m0'haş zim — reümaü oluyo: A İS'ON' POSTA Ne Sen Sor, Ne Ben Söyliyeyim Gi — Arpamn okkası 20 kuruş biranın şişesi otuz kuruşa 5 Arpanın okkası kuruşa a yine id yerde kaldı, sebep n — Ne sen sor birader, ne ben riyeyini sonra ağzımızın tadı acaba EU ERER. |Resminizi Bize Gönderiniz Size ane pi iye en kupon gönder Kupon diğer ayri li Ankara F, 5. y: (ogra nın dercini Miz Zeki çapkıncadır. Türlü thafklara her yerde kendisi; Ne uk tanı Sile etrafına neş'e e iri ve din leydi leri â sıkmadan güldürebilir, imi bok di na Şiiler kızar, kendisine ya- pılacak şakalann ve muzipliklerin envama tahammül termek is ter. Apa dişlüri" Karli devil, A, YE 4 Ka erin er ) Çalış meli bir insandır. Eğ in künlük öebakai zse de, bulursa yer, boğazını sever, başkalarına işlerini dürmenin usullerini gör in Olgunca hareketlerde ire . Parayı sever ve kazanmak İçeri ihmal etmez. Eğlence lerle pek okadar başı hoş d ğildir. a Bedriye Hanım: (İstanbul) Fo- ae ane timar irem hası Çabuk ve mite Kii Derli a iş ya- . Dağnıklıktan hoşlanmaz, ev işleri p sıkılmaz, la- alık yerlere sokulmaz, tanımadığı mı n konuşmaz, mahcup ve sakin bir tavur takınır. Mersinde Bir Ter- ziler Cemiyeti Teşkil Edildi ka ed, — Halk Evi- nin “delletle rsin" kadın terzileri eziiyeki ii. Resimde bu cemiyetin heyetine sel hanım ve beyler gözükmektedir. Haizran 28. :. ÂYE Bu Sütunda Hergün Bir genç kızdan nişanlısına Mektup azan: Suat Derviş Seni Neden Seviyorum Biz nişanlanır pi se- nin dışarı gitmekliğin belki de daha iyi oldu. Osman sakın bunu söylediğim için senden Bi a mdan dolayı memnu zan- netme, imis bunun imkân Yok Uzaklaşmamızın yalnız bir iyii oldu ki oda ikimizide bir kasırğa şiddetile nişana ve izdi- aşkımızın mahi- söyliyorum senin tesirinde: ii olabilir miyim) olarak tahlile belki muvaffak aşi ağız. Seni la h e bile değil adamal rum. tün benliğim ekine dila kar ve i sensiz düşünmiye senin etmene ei “ im ij n benim için, im ya- şamakdığım Di hara si su gibi n. Evet Osman cağını bund. rt evvel a birisi gez söyleseydi buna inanmi undan üç dört a vel seni Rİ Eniyordüiz Mevcudiyetini bile bilmiyordum. Sonra nasıl oldu da birdenbire sen benim herşeyim oldun. Birbi- rimizi v ve birbirimizle ko- e birbirimiz üzerinde ba- eikkmeii konuşuşlarımızın du- ruş, susuşlarımızın bıraktığı intil va eri in uygu parçaları arça parça dayar. — ie kip yaptı ve bu terkip kın, benim aşkım çi bizim aşkımız oldu. Şimdi sen imei ben kendi içime lâburatuaı çeki- len bir” kimyaker Aş çekle rum ve bu aşkı yavaş yâvaş ve dikkatle tahlil adiyor, onun zer- relerini gözden geçiriyorum. Bil- sen bu tahlil beni abi bir umul- maz bir keşfe götürüyor... Bilsen Osman aşkımızın unsurları neler- den ibaret hatırlıyor mısın biribi- imizi yazın ortalarına doğru tanımıştık. Sıcak bir günün ak- n gevşemiş marmaradan ko- yılıyordu. Henüz batmış olan ulu! öyle cana dar güzelken tahteşşuurumuzdan sevmeye namütenahi bir iştiyak duyuyoruz. Ve unutma ayn mda mavi bere üstümde beyaz elbisem vin da kırmızı bir bere olsa > ve NE ağar dizkapaklarıma kadar ıslanmış, çamurlanmış bu- lunsa idi. Evvelâ > renk bana o yakışmadığı senin zaarkilkatini lİbGteik li ve sonra yağmurun ağ sinir- | lenmiş ve kızmış bir halde ok uğum için de kali E sevmiye karşı namütenahi bir iştiyak değil, bilâkis nefret etmiye, avga ae il 1 sonsuz a msi acaktı. enim yaz elbisem ve mavi em var. Sonra, daha sonra hatırlıyor musun? Otelin tarasında, uzun sandalyelere uzandığımız o ve denizin üzerinde mehtabın al- tında gümüş süvarilerin köpük- ler içinde ufuklara koştuğunu rdüğümüz geceler ah hele o mehtaplı gece. Mr m ellerinin güzel uları a bizim küçük Nedimenin Fazılın kitarile beraber yükselen sesi sonr: ik geceler... Osı çiçekli ı kokusunun nerede kari içeklerin tatlı geldi i ai an harareti asabı gevşeten ii Llği ruhi esri doğru sürükliyen o sim- lk va Ve sonra rini kuvvetli bir imsüi insan avucuna birak be geniş bir göğüse etmek iye Htrediği o rüzgârlı bütün bunlar eğer aşk, eğer bir cürüm olsaydı esbabı muhaffef. ceğimiz unsurlar olarak göstere olurlardı. Ve inan bana bizim biribiri- mizden senin beni ve gın gibi memizde amil olan kendi şahsi tesirlerimiz kadar ela ne tuhaf şimdi sen orada tında parlıyan sesini düğümünde ben burada Çalca nın ta tepesindeki köşkün bah- in altına en bizi bu kadar biribirimize e ag şeyler yalak. lies da hat na e yel kadar yevi bir terkip gibi binbir unsur- dan apı ılmış bütün güzelliği nerede biliyor musunuz bütün v5 unsurların rusupsuz im- isasındadır. Evet bütün bu binlerce unsur berem ve deniz kol bir ufak tortu bırakmadan tamamile biri- birine kaynadı ve netice işte yi işli almak ir bir yar 9 7 ? 3 6 LE ik 'nç kız Msyle konuşmaz” amma ne yapayım yalan seyi daha fena değil i mi?.. Sana Fazılın ig a yolluyorum. Çok güzel dı mir yim. » Beni sev. Senin Nişanlın liğin :

Bu sayıdan diğer sayfalar: