3 Sayfa e yaramı ei Dünya Hâdiseleri | İns Hüdisiri | İngiliz Çingenele- rinin Kıraliçesi vaki, İngiliz; © geen kıraliçesi ağa iş azartesi idi ve hav. uktu, yağmur yağıyordu, — Tagiliz Gibgöne: leri Kayi Lei a ve Üzen e intiha; mek mecburiyetinde- dirler Gini in ni de yoktur, bir tek kızları vardır. da hastanededir ve ağır surette adır. * Hır u dünyası, siyasi hr ini man- ile manya' bu cümleden bi vak'a tand. inde İngiliz xabiti, askerlikten istifa Alman tabii irmeyi istedi, bu adam, esna- sında müttefik or. Almanya'd. azasından, nin Almanya için ne la ei ve muahedeye görmü; İlini kesilmişti. Ogün, büğtaş muahedenin değişmesi etrafında ücadele ediyordu, şimdi, bu mücadeleyi daha ileri götürmek va via Kr ayrılmıya Alman tabiiyetine girmiye ni vermiştir. Müttefik pa namına Ak manya'da murakabe vazifesini n iy gil zabiinin bu ğr bularak kendi miliyetnder dabi ayrılmıya kadar ri gitmesi, çok derin bir tesir spenağti ir. * armen ve emir e de iki genç kız, kara ile imei ber si altına ağı u kızla, ştır. 5 e dünyanın bşr araf. m e için mecburi kerlik hiz; yi olmadığın. bei silâh o altına davet Sile eleri haklı olarak hayretlerini (mucip yi tur. Fakat ai al yi ii bir yanlışlık U vardır. bu kız lar büy ük harbın kart oğmuş- lardır. rl fazla karışık (olduğu için, Belediye Nüfus şim balli kız dari erkel ine yazmış, zaman geçmiş; (o askerlik çağı geli; çatınca askere çağırılmışlar, fakat bu muameleyi tekrar bozman için baş vurulacak çareler okad karışık ve uzundurki bu kızl bir müddet, asker elbisesini giy- miy: ecbur olacaklardır. T. muameleleri tamamlan: m > w > e S şladi fazalı bir Za verilecektir. Bu da, bir ihtiyat tedbiri olmak için.. SON POSTA Yılancı İle Mülâkat ları Hacı İbrahim Efendi Yılan-: Koynunda Besliyor en, Bana A yere hi ilişiyordum, ik gibi bir ses gen başladı. Karkmya baş- lamıştım. Mutlaka 2. çük dük- iin ii yılanlarla eşle Ya şimdi bir tanesi sisin biri de bilimi dolanırsa!.. brahim Efendinin sesi e... Dırlanmayın. bu emir derhal tesi- he seni sokmazlar mı, mi Diy a atıldı: kudretullah işidir icra Birim hacı şerbetlidir. beri bunlar alışıktır buna. kala sonu bu eo Buda ölürse sülâle kuruyac. lalesi — Canım şerbetlidir bunlar. Hacı İbrahim Ef. elini: salla- ye itiraz etti: k orasını (o pehlivan.. Bunlar mazlar Sk orasını. eski Mere m. Rükatlik v var di Bük ri hep yılan ia ai akla uğraşır. Bu yüzden Göluğuna late geçindirip gidiyor ei Sordum Şerb. we olmak nasıl şeydir İbrahim Efendi ?.. Buna yine Niyazi o pehlivan cevap ver: — Nah bö öyle, ve Se üsi tüne biraz su dökerler. Sen » şerbetlenmek yö rende "2. a: eekeri okur, üfler, sana verir I ye bunu, der, müsterih ol. Sana kimse dokun peel ndan sonra korkmi Yılan sol serezli tutarsan Wi “Sokma seni... İbrahim Ef. bu “ okuyup üf- leme, şerbetleme ,, lâfına oldukça sinirleniyor : — Canım pehlivan, bırak bunları şimdil diye ters ters söyleniyor ve anlatıyor: — Ben Kütahyada iken çok yılan e “ Tattuklarımı da yük S e ie Hani o za sis! a ve gi — Malüm olanlar ri ber iye bana koşarlar, birkaç yılan alır- lar, “öldürürler, kurutup tozunu yaparlar, suya - atarlar, hastaya içirirlerdi. — Ya yılan soktuğu saman ne yapardın hacı? çmiş zaman.. Ben bik mem » ki yi Haktaalâ izin Ki Yılancı Hacı Ibrahim verirse, yi yaşar, ölen ölür. Niya; bö pehlivan Gila atıldı; “Yılan sokunca Ve imdadi beyim üf- altından Ky ler, lr Zare NESİL miydi! > alli bilir! geçip geçme- mesi belli olmaz. — Yılanları sen nasıl tutar- sın hacı efendi? > Yılancı dede ayağa kalkarak Dünya eş en yılanlardan çeşidi tuya birdenbire uzun bir am yağlı bir kayış gibi kaf: yermi Dehşeti, Çatal SM kemi yordu Him İbrahim EF. i taze soğan tutar gibi yla , "ayuçlarının içine aldı erine otu urdu. i bunlardan kadınlara kund iz yapacaklarmış, dedi.. Yapsınlar da bizim karnımız doysun.. ış azallah, mayi kadınlar u ayakkabı geyerlerse, cet klerin hali ne olacakl.. ire İbrahim Efendinin elinde- ki upuzun ve korkunç yılan, yağ gibi ayı or. Kâh bird adala avuç İçİm uzatarak ısınıyor, kâh Dükkânının Her Tarafında Yılan Dolu leğinden? e girmez mi — Ha : de dim ihtiyar gitti ipi çeker gibi çekti, çıkardı: — Bi; Eg 5 iz ları nasıl tutarız bilir misin beyim, dedi.. Bunların bü. birkaç izin günleri vardır. — Nasıl izin günü? — Hah, onu anlatayım sana.. Canabbak bu mir ancağızlara e günü miştir. ani eliz Nüyöi Sultan gelme, anar gök gürlemesini bekler, yağmurda gök gürül gürül a nce, hepsi de yuvaların- dan çıkarlar, eek yayılırlar. İşte biz de Nevruz Sultandan Se dağ, dere, laşırız. o Yılanlar e riya su ERİR rile, mii tında bulunur. Şahlıkla arda, e sali buduğu yılanları e bi şehre, orzaclar satarız. İbrahim Ef. çocuk besler gibi Şilan beslermiş.. Bu da ayrıca bir masraf kapısı imi Hayvan- cağız, camlı kutu içinde aç kak maz â.. Ona günde yüz dirhem et vermek lâzım.. — Allah kula, kul bunlara.. parası bulursal gâvur opeydalanırsa sağımı: dolacak, gün prn Versinler altıma bir kısral NE ne irilerini bulurum. Nah b böyle, on melre uzul a yaka- lamazsam, tükür Halâ şapiğe yi cıyı sok- madıklarına bir türlü inanamıyor- dum. Hacı adeta kızarak yüzüme baktı. Canım dedik a.. Biz böyle şeylere alışmışızdır. Bak şu elleri- Yara e Isırırlar, 1sı- da birşey olmaz. İbrahim Efendi esim açtı, baş e. rırlar Hacı yılanın çenesini ğini yılanın dişleri arasına ie Bak yine « Hınzırısırır, ve ela kin bana birşey olmaz. Hakikaten rin ei ei Be acı ile çekti. ğının üstü diş di iş rai fifçe Kin akmıya başlam Hacı ı Efendi eski bir ia salattığ” — ve ledi. Bende bir resim veri olsa idi, tede basar- gazı dınız.. Nah bull karşı cadde- ye Bi adar 20 metre uzunluğunda yılanlar: vücudüme.. Gezerdim şehirde.. Asıl erkeklik böyle yılanlardadır. Hacı Efendi elindeki yılanı Hukuk Bahisleri 3 Romanya'da İşsiz Avukat /Bolluğ u/ 28 bayramında . Türk avukatla” yoruz. azla hide ğıda: Bükreş Adliye sarayını ziya- retimizde, her şeyden evvel na- zarı dikkatimizi celbeden şey, Ragmanya avukatlarının vaziyeti olmuştur. — İstanbul ile Bükreş, nüfus sayisı itibarile pek o kadar farklı değildir. Halbuki n bir m İn alklaşdan: “anladık Li filen çalışan dür. Bi- pl , 2. K a mel emleketlerinde bir dişizlik) meselesi olduğu da bir (işsiz avukat! varl,. Adliye sarayının her katında büyük büyük odalar gördük ki dört kişilik masaların başında, kasan v2 ya ge âvukat iş bekliy: tlar ) meslesi im e ze 2 vukatların, umumiyet ee çok sıkıntı çektikleri inkâr edilemezse de, Romanyalı meslektaşlarla kiza kabul etmiyecek derecede oldu- ğumuzu Me Ke zi ulanmuş olur sırf milli idareye Gi Çün meşrutiyetten evvel, mun imi GMeşrutiyet bazı şeyler yapmak A ay yahut yapamadı. n Ti lar var, rkiyede baro! hakimlerle elele, “biribirini tamam- tarak mi lar. at biz, MN Ad- Gi Vek hocamız Yusuf Ke- al Beyden, zlisteki avukat ve hâkim ka lmştarıiiza li mes- leke dair daha çok yardımlar Romanya m kihadıın neşrini Ro- hüküm: kabul ettir- diği Tavalar Yom kanu nu) olmuştu Bi ugün Ro manyada bir avukat yeni bir dava ile bir mahkemeye girdi mi, di ehemmiyetine ve mahkemenin derecesine göre, tırır! Avukat, bu pulun pa Gğmiydini verir. Müşteriden is- teyemez, ii tine wn Ederse yasaktır, cezası u pullara in caller) di- yorlar. Bir sene zarfında bu pul- İarın o hasılatın Si Romanyada vii y, yal izim para- mi lira hasılat olmuş- . Bu pai ra ile altmış ER Lia Si işsiz kalan avukatlar. lerin çoluk çocuklarına, “kai aylığı kabilinden, her ay dağı! Bu suretle avukatların bye arı on nefeslerine m mü emmen bir vaziyette bulu, kutusuna koyaral Yılan bal bi Silk ismi 40 kerre sesyeyin ce apeme MIŞ derler ne sonu eldi. Herhalde, kırk i > ben de sayıp kurtuldum— Xx ——