| talyan (fansız | Münakaşaları k Etanan ile İtalyanın arasmı açan Md : v e hergün e Umumi Kuman endişe iribirini r, insa veren bir takip edi- harpte, Fransız Filo danlarından Amiral Doktorum ““'P hatraları,, ismile neşrettiği li kitap, acı bir dil münakaşasının far açılmasına sebep oldu. Bu ki- b: &sker ve denizci hayatının günü Binüne geçen hadiselerini porça ; İN ve fazla bir silsile insicami ta a öden nksettirmiye çalışmış Masidır, Hatıraların bir noktasında vie cümleler var 5 “İtalyanlar dayak yediler. Yunan- | ar, bu bâdiseden son derece mem- | “görünüyorlar. Onların fikrine Büte Epire yerleşmek istiyen İtalyan- e yeri İzonzo cephesi olmak ye- tir. Fakat 3000 metre yükseklik > Aşağı bir yerde ve dağ tepele- “don başka mahallerde harp ede- Miyecakleri için'düz arazide tavşana ip öziyorlarlar. O derece kaçış kabi- İyetleri fı Slampa gazetesinde Alfredo Sin- Yorolti imzasile bu hatıralara acı ve Vddetli cevap veriliyor. hassa diyor ki; * Hiçbir düşman jeneral ve ami- Yaliş askerlerimizin barpteki feragat V* kahramanlığını etmiye Muharrir inkâr Süret etmediler. Çünkü onları karşı: | larında görmüşlerdi. Fakat bu derece Xehirli hakaret savurmak için insa- Mn ancak Fransız olması lârimgelir. e böyledir: Her kurtulan Wrtaranim yüzüne tüküregelmiştir. aamafih bilmek lâzımdır ki, tenabın da bir haddi hadde artık varılmıştır. Vatanına Tık hiçbir İtalyan Obu hakareti utmıyacaktır. Asla. > * 1, Görülüyor) ki en basit hadi tin doğurduğu ilham ve fiki iki millet arasında anlaşamamaz- uluv- vardır ve ik Miş, derece bir taraflı düşündüğü, lerin bu kadar kuvvetle heyecan- dığı bir sırada, sükünet ve mu- te masıl itimat edilebilir ? Milletler ş Cemiyeti e Almanya Cenevre 26 — Sabık Millet- FE, Cemiyeti Umumi Kâtibi Sir tik Drumond, Alman Başvekili | Ki Papen ile Milletler Cemiyeti ve Utmumiliği meselesi et pa görüşmüştür. Sir Erik Tumond'un bugün Almanyadan it Taya gelmesine intizar etmek- edir. Umurat h Manyanın Lehistan ve Yugos- YYA gibi Cenevreye o dimi bir çrahbas göndermeyi düşündü. | iniğ Sannedilmektedir. TEK R daima | vesileleri ihdas ediyor. Fikirlerin | İ maksadile en kâtipliklerin ilga | ileceği söylendiği bu sıralarda | | diğini yazmaktadırlar. SON POSTA Aimanya Ve Diktatörlük berlin, 26 — Almanya fevkalâde Geçenlerde | tarafından | idare edilmesi ve Prusya hükümeti er- kânının meselesini tetkik eden Laypzig yüksek mah- kemesi bu husustaki vermiştir. Bu karara göre Alman hükümeti icabında (diktatörlük | ilân edebilir. Fakat bu devletin hükümetini azledemez. Alman hükümetinin bu karar- la uğradığı muvaffakıyetsizlik in- tihabatta hükümet aleyhinde te- celli edecektir. Berliner Tageblat gazelesi, “Fon Papen hükümeti siyaseten kaybetmiştir,, demektedir. Laypzig yüksek mahkemesi- verdiği bu kararla dikkate Prusyada rejimi azledilmesi kararımı davayı nin şayan bir vaziyet hâsıl olmuştur. | 20 Temmuz tarihli emirname ile azledilmiş olan Prusya Başve- kili M. Bran karar yüzünden te- | vellüt tetkik | etmek üzere eski Prusya nanrla- (Oda içtimaa edecek neticeleri nm bugün saat davet etmiştir. Hukuken Prusyada iki hükü- | met vardır. Leypzig kararı muci- bince Alman komiseri Prusyada meşru surette icrai salâhiyeti ve zabıtayı elinde bulundurmaktadır. İ Ayni'karar mucibince Brian Bükü. meti, Prusyayı imparalorluk mec- lisi, Diyet ve Rayştag huzurunda temsil eylemektedir. Büyük bir ihtilâfa verebilecek mahiyette olan bu sebebiyet | | vaziyetin devam edemiyeceği mu- | hakkaktır. Teşrinisani U intihaba- batıdan sonra ayni zamanda hem Alman kömiserliğine hem de | Bravn hükümetine nihayet verecek | Parlamenter bir hükümet teşkili nazırlarla merkez fir- kasının müzakereye girişmelerine ! intizar olunabilir, Berlin 26 — Hükümet taraf- | tar gazeteler, yüksek mahkeme | kararının, zaten karışık olan va- | ziyeti hal değil daha ziyade | karıştırdığını yazmaktadırlar, Bü- tün muhalif gazeteler, bu kara- rın 20 Temmuzda alınan tedbir- lerin muvakkat olduğunu göster- Prusya — kabinesi bu sabah | M. Rravwu riyasetinde toplana- rak vaziyeti tetkik etmiştir. İ YUCUKLUĞUM Meşhur Rus Edibi Maksim Gorkinin hayat romanı m İN “MAĞ oyun San dağınık e Yarı karanlıkta önümde gö“ dm Buna içimden köpürü- tum. Bunun hıncını kızgın karmızı yüze, yorum, le > sonra ondan inlikam vi wsatını buldum. Yukarıya de ek için çıkmıştım. Onu da, bir bavulun önünde yere piarmuş gördüm. Karma karışık sürü kâğıtlar arasında birşey saçları" | | termek N çıkaracak | Vr Şey bulamamaklığıma da ki- | İ balara ayrılmıştı. Ve her mürab- Türkçeye Çeviren: Muvaffar 0) A ER NE RU al «| önün sevgili (Evliyalar takvimi) | duruyordu. Bu takvim IZayı gös- | üzere 12 kalın, büyük sahifadan mürekkepti. Her sahifa | da o ayın günleri kadar murab- | bam içinde olan evliyanın ogünde o ölmüş resmi bulunuyor- du. Büyük babam bu takvime çok kıymet verirdi. Herhangi bir meseleden dolayı takdirini cek bedersam ancak bu takvimi o tatbik | | İ monun, | devirde de | Yüksek Mahkeme Verdiği Bir Kararla Hükümeti Haksız Çıkardı Nİ Oynuyor kardaki karikatürü ya; Avrupa yar hörkeş yoyo. oyu Sterling Neden Düşüyor? Amele Fırkası Reisi, Başvekilden Bunun Sebebini Sordu Londra 26 — Amele Fırkası | küm vermenin doğru olmadığını, Reisi M. Makston, İnyiliz ihra İ tanın ve İngiliz lirasının düşm sine karşı o hükümetin ne gibi tedbirler | aldığını © #ormuştur. Başvekil M. Mak Donald, ve imkâna göre bir ucuz para siyaseti miştir. lirasının bir senedenberi en dü- şük vaziyette bulunduğunu, iş- | sizlerin her zamandân daha çok olduğunu, bu hallerin de bhiç- bir zaman hükümetin muvaffakı- yeti olarak sayılamıyağını söyle- miştir. M. Mak Donald'de, mu- vakkat hadiselere nazaran hü- zaman seyretmiye mezun olur- dam. Bu biribirine bitişik garip figürleri daima garip bir hisle tetkik ederdim. Birçok evliyaların haya'larını biliyorum, o meselâ: o Mukaddes şehit kadın Varvaranın, Pantelej- Kiriks ve Ulitasın ve diğerlerinin... Bilhassa Alekseyin çok acıklı kaderi bana çok derin tesir yapmıştı. Büyük annem çok dela bana onun hayatını tasvir eden ilâhiyi okurdu. Böyle yüzlerce evliyanın re- simlerini bir arada görünce her | şehitler geldiğinden ! hasıl olma gizli bir memnuniyet duyardım. Ve şimdi buna rağmen bu takvimi mahvetmiye karar vermiştim. Büyük babam mavi renkli, üstüne birtakım armalar idaha berbat gideceği, ahval | takip edeceğini söyle- | M. Mak Donald, İngiliz | | emily sİ | basılmış hir kâğıdı. iyi bükümetin faaliyeti olmasa işlerin — TAKVİM PERŞEMBE Jin -27- İCİTEŞRİN 932 kin: 175 Arabi 24 » Cemslahar- Rant gök (44 < bei Teşrim- 134Y Vak fözani vava) Vas JE 1.31 1446 06 Ginış | 1 ula Bİ Akşım li. — Öğe (6 45l 138 Yaa (a 2) ua okumak için küçük pencereye yaklaşırken takvimden birkaç tabaka aldım merdivenden aşağıya, mutfağa doğru fırladım. Ninemin dikiş kutusundan makası aldım. O. cağın Üstüne (o çıkarak evliyaların < kafaların O kesmiye başladım. Fakat bir sıra böylece kesmiştim ki onlara karşı bu ka- dar barbarca hareket ettiğimden dolayı acıdım, yalnız murabbala- rın çizgilerinden kesmiye devâin ettim. Awcak ikinci sırayı kesmiş- tim, büyük babam göründü ve haykırdı: — Mukaddes takvimi diye sana kim müsaade ett Kesilen parçaları sobanın üs- tünde gördü. Aklını alasın | muzile söylemiştir. İ yordu ki orada | Ooynatmış Sevgilimi Nasıl Tecrübe Ettim? Zeki çalan bir erkeği bir genç. kız, gönlünü asıl bir cürmü yakalıyor. Bu M. M.B. Rü- genç eşhut o balinde meraklı hikâyeyi mektup gönderen kızın ağzından dinleyin: “ Hayatımda ilk gençtir. Beni çılıgnca söyler, ayni Ben de sevdiğim sevdiğini benden de suretle mukabele isterdi. onun beni sevdiğinden fazla sev- dim. Bu yözden başıma gelmedik felâket kalmadı. Aşk yözümü kör etti. Ailem, tanıdıklarım ara- sında itibarımı kıracak hare- ketler yapım. Bugün de ayni şiddetle seviyorum. Fakat onun bütün bu muhabbetlerinde ya- lancıhk yaptığına kani “oldum. Bundan dolayı muztaribim “ Bakınız ne oldu, Bir gün sevgilime bir başka kız ağzından bir mektup yazdım ve bir rande- vu verdim. Mektubu alınca sevin- di ve randevu gününü sabırsızlık- la bekledi. O gün randevu yerine ondan evvel gittim ve saklandım. Vaktinde geldi ve iki saat orada dolaştı durdu. Onu ne azap için- de seyre mi tahmin edemezsi- niz. Kimsenin gelmediğini görün- ce çekildi gitti. “Kendisine bir şey söyleme dim. Fakat tecrübeme devâm etmek istedim. Yine o kız onu, İ ağrından ikinci bir mektup yaz- | dım. Anl bir layısile © o rabatsızık o do- gün randevuya gidemediğimi (o söyliyerek (özür diledim. Kendisine postrestant bir de udres verdim ve cevap istedim. İki gön sonra bir cevap geldi. Heyecanla mektubu açtım. Ne görsem beğenirsiniz. Bana yazdığı ilk mektubun ayni değil mi? İğren- dim ve ürktüm. Mektubu aldım kendisini buldum. Yaptığım tec- İ rübeyi anlattım. Renkten renge girdi. Ve bu oyunu yapmama şaştı, Fakat işte okadar. “Bütün bu hakikatlere rağmen felâket orada ki, hâlâ seviyorum, hatta belki de fazlasile seviyorum. Ne yapayım şaşırdım... Kızım, daha şimdiden hissinde bu kadar gayri samimi olan bir gence | bağlanılabilir mi? Artık onu görme, hayatında bir defa aldandığını kabul et ve evine dön. İnsan bir defa sevmez. Daha nekadar sever ve her sevişinde bunun son olduğunu zannedersin. HANIMTEYZE gibi, onları tutuyor, gözüne yak- laştırıyor, tekrar fırlatıyor, tekrar eline alıyordu. Yüzü bozuldu, çenesindeki sakalı titremiye baş- ladı. Nefesi okadar şiddetle çıkı- resimler elinden yere uçuyorlardı. Nihayet: “ Ne yaptın? , diye haykırdı ve beni ayaklarımdan kendine doğru çekti. Havada bir takla attım, Fakat ninem beni kallari ile yakaladı. Büyük ba- İ bam delirmiş gibi beni ve ninemi yumruklıyor, uyordu : dişlerini | gıcırda- — Onu geberteceğim! Awnem mutfaktan göründü. Kendimi takrar ocağın yanındaki köşede buldum. | (Arkası var)