üzineleri €Miren are[e,. Bi ü 1:? gündenberi, — Frantada, *T mall rezalet patlak vermiş Si Rakip tayyare fabrikaları "lee*' komisyoncularının nt Üstüng örülden doğan bu hüdise, İlreaç MN perde açıldıkça içinin Biktay ganZarası, her defasında bir Tt Ota fazla yürek - bulandı Mesel F'ıı * şu Yüre “'=. biribirine rakip İki tay- Betlee Ş Varı Cenubi Amerikaya A'_'P-ı hava postaları — gir- :ü. "'İ'_ hatlarında çalışan ve Va gel tile tanınan — peynelmilel Biri _::lı-f.ıı..c şirketi. H.._ N, Mücesesa, İşlerinin fena ü n——ıdm dolayı iflâs et- Üketi | tasliye ediliyor. Fakat b g Vaziyeta düşüren adam- , .M"'kıll zihniyet eseri olarak, Riş '“—ı.ı' tasfiyesine memur edil- Kaliyiy lardir. Hara postaları şir Teri, sı:'""' sahasından — çekil- Un ve © Mücssesesini tek — ba- lu._ lıki?ılı birakacağı — için :'— bapç ti — adamlari — Sidna- A çi ;u—ıı. istemişlerdir. Bu- Ü ydesz hükümetine Sidna- ..':'h! Şörini lekeliyecek birtakım Ü İki 'ermişlerdir. Bu vesikaları M ae :'l-ı iddia edenler bunları | l ı.u;.ııı.....ı göstermişler, Ve irmi; 'e _'“hal.,d. ettirmişlerdir. dd Sidna şirketinin bir Ş leri Lufthanza — izimli * Şirkeline satılmış gibi « "*'ılıı.,," Sidna müdürlerinin beş , F u k..___fA: bu mübim rezas | M ve ü '& derhal tahkikata giriş- ":“ı!ür ki vesikalar sahte- amanda itham inlari ı_“';-_*ı- mahkemeye müracaat *nia ,_"_'"-nı sürülmek istenen :ler_ımuinı istemişlerdir. ikat neticesinde, sahte- Sabit olan Kollen iş- ü yoncu ile muhtelif Ması olan Kont dö “—ık: —ıiı..';':'_"""“ bir maliyeci Ninin —n' Bu adamlar, | Sidna 'ubi dürlerini lekelemek için ___ı'lhvı hava postaları 'h'l':rı müdürü M. Buy- Tİf edilmi,; d edilmiş vesikalar Balttlerdiş A haberler fısıldıyan Bu Mmünazebetle M, a 'dir. :'ı'*:"' da Fransiz adliyesi N, 'u__,:"f: defa “dinlenmiş, *u."""*'ıh.. vesikalardan - biri- * Tardi Sabık Başvekil M. <B S'afından verildiğini a=' belki bir ifti- uğu takdirinde, e Tezalet, müthiş bir ma- altığda t::o'lulıı musallat ola- Are gibl kemirenler bir tanesini Kü SOnuncu beynekmilel | sağ, Ulna işlenen cina- “N'ıuııı aydın- ranlıkta Allah Lî"r.kıln a ae ea RIKAN UM ARASI: 95 | derece kuvvetli bir adam | bu amele, asansörün battığı bir- Londra Mülâkatı Mak Donalt, Heriyo Mülâkatında Tah- didi Teslihat Meselesi Halledilecek Mi? Paris 11 — İngiliz Başvekili M. Mak Donalt ile Fransız Başve- kili M. Heriyo arasındaki mülâ- kat perşembe günü Londrada yapılacaktır. M. Heriyo çarşamba günü hareket edecektir. | Gazeteler, bu mülâkatın tes- | Hihatın tahdidi meselesini aydın- latacağımı ümit etmektedirler. Fransız Harbiye Nazın ve Tahdidi Teslihat Konferansında murahhas bulunan M. Pol Bon- kur yarın Cenevreden buraya gelecek ve kabine İçtimama işti- | rak edecekti. M. Heriyo Londraya den evvel Cenevre müzakereleri ve Fransız — plânı — hakkında Pol Ponkorttan - izahat alacaktır. | Fransanın Hazırladığı Yeni Lâyiha Paris 11 — Pöti re, Fransavın hazırladığı yeni tahdidi teslihat plânı, Lokarno itilâflarını biraz andırmakladır. Sulhün tesisi gayesine göre birtakım itilâf projeleri bir araya | getirilmektedir. Plânda şu esas- | lar vardır: Silâh miktarlarının de- | Ziştirilmesine ait umuml bir mu- kavele. Yavaş yavaş beynelmilel bir kuvvet — vücuda - getirilmesi için | bir akit. Hukuk müsavatı prensi- | binin tatbikme ait bir protokol. Bütün devletlerin şimdiki — silâh miktarlarının tespiti hakkında bir teklif, | Silâh miktarları tespit edile- | cek devletler arasında Almanya da vardır. Bu esaslara göre hu- | kuk müsavatı prensibi kabul edi- lecektir. Çok Feci 'Bir Kaza Londra, !! 13 amelenin ölümüne sebebiyet veren maden ocağındaki feci kaza şöyle olmuş- tur: -Ameleyi hâmil olan asansör 500 metre bir- irtifadan koparak baş döndürücü bir süratle kuyu- | | nun su ile dolu olan dibine sap- | lanmıştır, Asansörde bulunan 20 kişiden ancak bir kişi sağ kalmıştır. Son olan ÇOCUKLUĞUM '*ıhı'" b li S nek Ce (Huayat Suyu ) serpil- Parça parça olan insan- ivermişlerdi. Ve ! | büyücüler tarafından sihirli uyku idi.. daha dedi kid:."“. güldü ve | Te b | *-ııı,.,ı"'-n biliyoruz. — Bunlar i | & Göorka. 4 hayat ranal k'Ç k Türkçeye Çeviren. —Muvaffak Kardeşleri susarak - dinliyor- lard. Boyunlarını - öze — doğru uzatmışlardı. Küçüğü ' avurdunu şişiriyordu, — dudaklarını — sımsıkı biribirine yapıştırmıştı. Ortancası ise dirseğini bacağına dayamış, diğer kolunu kardeşinin omuzuna dolamıştı. Vakit epey geç olmuştu. Dam- ların üstünde — kırmızı bulutlar asılı duruyordu. — Evin — ihtiyar efendisi birdenbire yanımıza çı- kageldi. Sırtına papasların giydiği gitme- | Pariziyen | | gazetesinin verdiği malümata gö- ike Hint Mü raporunu yır S Bombay 11 — Müslüman kon- | gresi taraftarı olan müslümanlara karşı ittihat etmiş bir halde bulu- naan — muhafazakâr. —müşlümanlar arasında bir ihtilâf çıkmıştır. Muhafazakârlardan bir kısmı, Mecusilerin yapacakları fedakâr- lıklar bildirilmedikçe Şevket Ali- nin teklif ettiği konferansa iştirak etmiyeceklerdir. Bu ibtilâf üzerine Gandi müslümanların müşterek bir- talepte — bülunmadıkça, Bir Katar Yoldan Çıktı Paris, 11 — Bül sür'at kata- rı yoldan çıkmış, beş kişi yara- lanmıştır. Tayfaların Grevi Marsilya, 14 — Masejeri Ma- ritini kumpanyası tayfaları grev tow komsiyonunun. verliğ ılarına meydan oküyor! lümanları | devamlı iki | getireceğini söylemiştir. ilân etmiştir. vrner kaç saniye içinde kapının ağır demir — kapaklarını kaldırmıya | muvaffak — olmuş kendisini dışarıya atabilmiştir. Bu amele kuyuya sarkıtılan bir ipe sarıla- rak yukarı çıkmıştır. Asansördeki diğe—r ameleler hıııöelğıq _ulmuşlıfr. ve gıl; kahverengi _bır h,""'“" almış, başında bir deri serpuş vardı. Parmağı ile beni göstere- rek sordu: — Bu kim? Çocukların en büyüğü ayağa kalktı ve başı ile büyük baba- min evini gösterdi. — İşte şurada oturuyor! — Onu buraya kim çağırdı? Üç kardeşler hep birden kı- zağın altından çıktılar ve eve yürüdüler. Oaların bu - gidişleri bana terbiyeli bir kaz sürüsünü hatırlattı. İhtiyar — beni sertçe | omuzlarımdan yakaladı ve avlır | dan sürükleyerek kapıya doğ- ru götürdü. Korkudan — ağla- yacak hale gelmiştim. O sakat- hğına rağmca © kadar uzun adım atiyor ve öyle hızlı. yürüyordu ki K— G e a Gandi, İhtilâf Halinde Bulunan Müs- lümanların Arasını Bulmak İstiyor tarafın reislerile müzakere yap- mıyacaktır. Valii Umumi, hapishane ni- zamnamesini Gandi lehinde ha- fifletmiyeceğini söylemiştir. Şev- | ket Ali, bir telgrafla valii umu- miye müracaat ederek bu ka- rarından vazgeçmesini istemiştir, Müslüman konferansı için yapılan hazırlıklar çok ilerlemiştir. Gandi Müslüman Cemiyetleri arasında bir. anlaşma — vücuda İspanyadaki Kargaşalıklar Madrit 11 Komünistlerin Liyerenada çıkardıkları kargaşa- lıklar bastırılmıştır. İki kadın ve sekiz erkekten ibaret olan grev komitesi tevkif edilmiştir. Yunanistanda Zelzeleler Atina, 11 — Zelzeleler devam etmektedir. Tayyareciler Kurtuldu Rangon, ll — Hint Okya- nosunda bir adaya inmiye mec- bur olarak telsizle imdat istiyen Alman tayyareci Grono ve üç arkadaşı salimen — buraya gek mişlerdir. ağlamıya bulamıyordum. Kendime gelinceye kadar bir lâhzede sokakta bulundum. O kapı eşiginde Gdurarak pürmağı ile beni tehdit ediyor, bağrı- yordu: — Sakın bir daha bize gel- miye cesaret etmiyesin! Hiddetlendim: “Ben zaten sa- na gelmiyorum ihtiyar şeytan!,, diye bağırdım. Uzun kolunu uza- tarak beni tekrar yakaladı ve bizim eve götürdü: “Büyük ba- ban evde mi?,, diye sordu.' Ke- limeleri beynime tokmak gibi iniyordu. Taliimden olacak bü- yük babam evde idi. Başını arkaye — doğru —atarak, — sivri sakalını —ileri uzatmış bu kız- gn ihtiyarın karşısında — duru- yör, onun renksiz yuvarlak göz | | Arkadaş Gibi Seviştik ! “Dört sene evvel bir kızla tanışıp seviştik. Bir sene kadar böylece — seviştikten sonra bir gün bu aşkımızın bizi İzdivaca götüremiyeteğinde ittifak ettik ve biribimize küsmemek, hürmet ve muhabbetten başka bir his beslememek - şartile ayrıldık. Bir arkadaş gibi seviştik ve bir arka- daş olarak kalmak istedik. Fakat kız sözünü tutmadı. O günden itibaren kızın bana karşı olan vaziyeti değişti. Benden nefret eder gibi görünmiye — başladı. Bunu anlıyamadım ve ne yapa- | cağımı şaşırdım. , | Foneri M. Y Oğlum, sen aşkı bir oyun ve bir genç kızın kalbini oyuncak mı sandın? Ayrılırken kızın son sözlerini hatırlarsan onun bu küskün vaziyetinin sebebini an- lamakta gecikmezsin. Sana arlık başkasını sevmiyeceğini, kalbinde | başkasına yer vermiyeceğini söy- liyen kız, seni sevmekte devam ediyor demektir, kalbinde aşk varken bir kızın lâkayt kalmasına imkân var mıdır? Bence bu tec- rübe seviştiğinizi ispat ettiği için, bu defa evlenecek gibi tekrar barışın ve evlenmenin yolunu arayın. * *Karım bana hiyanetini itiraf etti, Ffakat pişman olduğunu ilâ- | ve etti. Evim başıma yıkıldı. İki çocuğum — var. Ne yapacağımı şaşırdım. Ulvi Evi yıkmak kadına bir ceza yerine geçebilseydi, şüphe yok, size ayrılmayı tavsiye ederdim. Fakat bu günahtan çocukların mesul edilmesine vicdan — razı olmıyor. Karınız pişman olmuşsa affedin, çocuklarınızın saadetine halel vermeyin. Belki siz artık mes'ut olamazsınız, fakat siz de kendinizi çocuklarınıza feda edin. * *“Bir talibim var, Fakat ev- lenen arkadaşlarımın aile haya- tını gözüm önüne getiriyorum da, evlenmiye cesaret edemiyorum. Aile hayatı, onlarınki —kadar cehennemso, başımı felâkete sok- manın ne manası var diyorum. Sen ne dersin hanımteyze?,, Ferbunde Doğru düşünmiyorsun, bedbaht ailelere değil, mesut ailelere ba- kınız. Arkadaşlarınız iyi bir yuva kuramamışlarsa, bütün evler bo- zuk demek değildir, yuvanızın sa- adetini temin kendi elinizdedir. HANINTEYZE lerine bakarak acele: acele ko- nuşuyordu: — Annesi — seyahate — çıktı. Benim sabahtan akşama kadar işim var, Ona evde nezaret ede- cek kimse yok. Artık af buyur- malısınız Kaymakam Beyl. Fakat Kaymakam B. bağır- 3yor, sesi evin içinde çın, çın ötü- yordu. Sonra sopa yutmuş gibi dimdik uzaklaştı gitti. Bir müddet —sonra avluda Peter amcanın arabası yanında bulunuyordum. O atını arabadan gözerken sordu: — Yine ne oldu küçük Bey, nmeden dayak yedin?. Büyük babamın beni ne için dövdüğünü — anlayınca — hiddetle gürültü etmiye başladı: ( Arkası var )