Bu Sayfada Dünya Matbuatında Çıkan Meraklı Hikâye, Yazı Ve Makaleleri Bulacaksınız. İNANILMIYACAK Bu Sayfa Haftada Bir Defa Neşro- lunur Ve Bütün Dünya Matbuatını Size Getirir. İngilterede bir ki içinde 200 » büyüyen iki ağaç. Boracuda para yer'ne tedavü! eden çömlekler kıymelleri boylarına göre değis'r. Meşbur. Alman © casusu Bergers harp es- feld nasında muhtel f ordu- da vazile gör- müştür ŞEYLER Vücudunuza bir. elinizle dokunduğunz zaman diğer elinizle tuta» miyacağınız yer neresidir? g sekiz )_/ Nevyorkta Valdarf Fatorya öteli, İhtizaza mül- salde etmek için atrafındaki sokağa etmiyecek sürette yapılmıştır. Misiniz Niçin ? Buzda Niçin Kayılabilir De Onun Gibi Düz Herhang Bir Yerde Kayılamaz ? Buz üzerinde kolaylıkla kaya- biliriz. Kızakla kayarız, sketle kayarız. Niçin buz Üzerinde böy- le kolaylıkla berhangi diğer kayabiliyoruz da, bir. düz - satıh üzerinde kayamıyoruz ? Çünkü | buz gibi düz, ve parlak bir satıh yapmak mümkündür, faket buz gibi kayıcı bir satıh güçtür. Buzun kaymıya bu kadar elverişli oluşunun sebebi şudur: Buz, üözerinde kaydığımız zaman tazyikten azıcık erir ve hafifçe yapmak sulanır. Buzun eriyip sulanması kaymamıza yardım eder. Çok şiddetli soğuklarda buz ayakları- mız altında erimez, o vakit buz üzerinde kaymak ta güçleşir. Kölp Niçin Çarpar? Bu suale- cevap vermek için bir kitap —yazmak — lâzımdır. Yalnız kat'i biliyoruz surette ki kalp dimağdan ve vücuttan | müstakil olarak çar- Meselâ bir tamamen pabilir ve çarpar. kurbağanın, bir kuşun . kalbini — vücudundan çıkarıp avucunuza alırsanız daha bir müddet — çarpmakta' devam ettiğini görürsünüz. Bir hayvanın kalbini muayene ettiğimiz — zaman birçok sinir hücreleri bulunduğunu görürüz. Kalbi — parçaladığımız — zaman sinir hücerelerinden ayrılan kısım artık çarpamaz. Fakat — sinir hücerelerini havi olan — kısım gıda oldukça çarpmakta devam Nitekim — kalbe eder. kan damarları yerine küçük borular | * yapteder ve - onu besliyecek tuzlu su verirsek kalp günlerce hatta aylarca çarpmakta devam ede- bilir. bir tavşanın veya | Öğretmemişti Bethofenin en büyük musiki || parçalarını yaratırken sağır - ol: duğunu ve kendi eserlerini çalarken — seyircilerin işitmediğini; alkışını * Bugün sesli filimlerin 66 lisanda çıkarıldığını; ğ Romada biri fazilet, diğeri şerefe ithaf edilmiş iki mabet bulunduğunu ve bunlardan birin- cisine girmek için ikinciden geç- mek (âzım olduğunu; * Şekspirin kullandığı Tisanın 16 bin kelime ihtiva ettiğini; (Köylülerin kullandığı kelimeler 200, vasat bir adamın kullan- dığı kelime miktarı 500 dür.. ) * Sezar, Napoleon birer hasta olduğunu; * tahammür etmiyen suyunun kavun ve İsanın Midede yegâne meyva suyu olduğunu; * Rüyada öldüğünü görebil- diğin halde kendini ölürken göremediğini, Toprakta Çok Mikrop jVar Mıdır? Sayılmıyacak kadar çok mah- güller mikropsuz büyüyemezler. Toprakta Üç türlü mikrop vardır. Nebatın büyümesine bu mikrop- lar yardım eder. Londrada, 50 milyonda bir tesadüf edilmiyen — garip bir | adam bulmuşlardır. Bu adamın kalbı solda değil sağdadır. Bütün diğer uzuvlari tersine- dir. Bu sebeple vücudu, bizim- Her Uzvu Tersin Bazı Âlimlerin Söylediği İnanılmıyacak Şeyler < NlnğE VA BN BT ı — Bir İtalyan âlimine ay bir dağ üzerine geldiği zaman dağı — kendine doğru çekerek atır. Ka 2 — Bir tayfun bir köy evini gölün bir tarafından öbür tara- fına nakletmiştir. 3 — Bazı opera artistleri iyi aktör değildirler. Bir mühendis, aktör oynarken seslerini elektrik- le veren bir alet icat etmiştir. 4 — Moskovada bir makineyi Bu adam otuz dört yaşında- dır. ve bir İşte çalışmamaktadır. Harp esnasında Fransız cephe- sinde askerlik etmiştir. Askerlik esnasında röntgenle kalbini muayene etmek İTâzım İ az ve fena çalıştığı, az iş çıkar- dığı için mahkemeye vermişler. 5 — Bir doktorun fikrine göre sebze ve süt, bir hafta oruç, en hırçın kocayı kuzu gibi yapar, 6 — Bir doktor, muzun, ço- cukların bütün uzuvlarını ıslah ettiğini söylemektedir. 7 — Bir Fransız arkeoloğuna | göre ilk insanlar karılarınmı döv- mezlerdi, fakat bacaklarına ok atardı. gelmiş, doktor kalbin sağda ol- duğunu görünce, bunu - askerlik- ten çıkarmak — istemiş. Bunun Üzerine bir tp heyeti adamı mu- ayene ve tetkik etmiş ve şu ga- rip neticeleri bulmuştur. Bütün uzuvlar yerlerini değiş- | lar arasında da Senedenberi Çalan Bir Saat İngilterede Oksfort Darülfü- nununda 92 senedeberi bilâfasıla | çalan ve bir defa bile bozulmıyan bir saat vardır. Gidişine bakılırsa bozulacağa da benzemiyor. Bu saat 1840 ta bir saatçı tarafından yapılmıştır. O vakit« tenberi hiçbir. tamir görmemiş, hiçbir. âletini değiştirmek mec- buriyeti hâsıl olmamıştır. Saat, (koropil) denilen bir elektrik bataryesile işler. Bu ba- tarye Üzeri çinko ve bakırla kaplı 5000 küçük kâğıttan mü- rekkeptir. Bu batarya bir cam kutu içine konmuştur. Hertübe telle bir çana bağlıdır. Çan- ipek bir iple bağlanmış küçük ve madeni bir yuvarlak vardır. Batarydan cer- yan alan ziller ortadaki yuvar- lağı birbirlerine çekerler. Bu suretle çanlar mütemadiyen çalar. Bu saat, bir nevi devir dalm makinesini — hatırlatıyor. Çünkü hiç bitmiyor ve hiç durmuyor, fakat bir gün *bir tarafının yıp- ranarak bozulacağı muhakkaktır. * |Sipariş Üzerine Hava Ruslar, imkânsızları mümkün kılmıya çalışıyorlar. Bu husustaki teşebbüslerinden birisi de istedik- leri havayı yapabilmek için sar- Fettikleri gayrettir. Muvaflak ola- caklarına okadar emindirler ki, bu maksatla Moskovada bir sun'i yağmur müessesesi tesis ettiler. Rusyanın en büyük serveti toprak mahsulüdür. Rus âlimleri büyük çiftliklere istenildiği zaman yağmur — yağdırarak — istenildiği zaman kuraklık yapmak mümkün olduğunu iddia ediyorlar, tayyare ile — yapılan tecrübeler bunun mümkün olduğunu göstermiştir. Bulutları dağıtmak — suretile yağmur yağmasına mâni olmıya muvaffak — olmuşlardır. Yağmur bulutlarının — gelmekte — olduğu telefonla haber verilince, topçu- lar ateş başına geçerler, havada yaptıkları çereyanlarla bulatları e Bir Adam kinin aksine olarak çalışmaktadır. yağmurun İüzumlu yerlere yağ- masını temin ederler. tirmiştir. Fakat hepsi munt: man işlemektedir. Doktorlar böyle bir vak'anın 50 milyonda bir bile tesadüf — edilmediğini — söylemiş- lerdir.Tabist'n bu oyununu doktor» lar izah edememişlerdir. Yalnız tıp âlemi için bir hâdise teşkil eden bu garibenin sahibi hüviye- tinin meydana verilmesine razı olmamıştır.