İ i ; i Si Nİ işer SON POSTA Kooperatif İdaresi İstihlâk ka ailesin ek- serisi mekâlât e işe bi ile (uğraşı yip e. etmeyiniz! niyetin terakkisi bu branşı müş- kül bir san'at haline getirmiş- » Ayni c oemtianmayrı ay- rı markaları hesap sözde İğ cl Zi 000 kal eşkil ai ir. dis izi ge rım Bi dar tenzil ae ediniz, yine bin kalem tutar. Bunları” herbirinin ayrı ayrı alış, satış fiatleri, teşhir ve mu- bafaza usulleri vardır. « — Kimi fira verir, kimi “mez. OoFakat akar, kokar, bo- ur. Müessisler memur ve ame- le ise bu işlerden o anlayamaz. Serbest ticaret erbabından mü- tehassıs o müstahdemin almağa mecburuz. sine istifade edilecek müstahdemin pahal:ya ünkü bu lek haiz olanlar (Odaima iş başındadır. . Hemi hiç işsiz - kal- mazlar, Bulundu uğu ve beka- sından emin olduğu islini sizden intihap — işe ursaniz masarifi r. Halbuki mülü olan kooperatiflerdir. Çünkü teşkilindeki hikmet ucuz ve iyi mal satmaktır. Her iki vasıf ta “gay- risafi temettüü,, azaltan ve ma- sarifi Oumumiyenin genişletilme- sine imkân bırakmıyan kayıtlar- Halbuki hususi ticarethane- lerde le değildir. bizzat mütehassıs- Zeki ve çalışkan olmak şar- tile iel istihdam — edebilir. Vazifelerini (o öğretir, maaşların: idai ve muhasebe teşkilâtları bizzarure ususi rların husı hesapları, hele müstekliklere de temettü tevzii e kayıtları lerini hadden fazla sap muamelelerini, memurlardan innilkeğ kooperatiflerde hisse- evzubahisse mubasebe iş- arttırır. He- saati dahilinde - devlet memuriyetle lerinde - — zag lerde nizamnameler "eder, Mesai saati harici Ri de de me- mur kendi arzu ve ihtiyarile mii- 4 bir meni faa mukabili Bi o N ad dn bu işleri görmek iste- z. Şahsi eek ece mes. a m HARBİYEYE Büyük Hanım Atıldı: AyolSen Delirdin Mi? Parmak Kadar Onlar!. tih - Harkke tramvayında- yız. Fatihten kalktığımız arabada ii dört yolcu vi Şehzadedi hücum ba < e s5 Beyazıda imi ciye kada a sahanlıklarda bir kişilik yer kalmamıştı. Çarşık. kapıda, komple EN ak o mecburiyeti Durak yene bekliyen yok nah sana gu- g vak gibi, çanı mızı öttürerek geçtik. “Döhüdigin giderken, az a n bir oküfeciyi yere yıkacaktık. “Herif, kendini AL toparladı. Vatman, fren- i kısırken okkalı bir küfür savurdu: Çüşşş b: Küfci a ii de Mi Önü sıra biyiden eğe, verde — Eşek, Vatman iii yi yolculara döndü Şimdi şu — çiğnesem ği girerdim Bir volcu atıldı: — Sevaba mı girerdin, günaha mı bilmem amma, herhalde hapishaneye girerdin mvayın esnada, ha: kiki bir sardalya fıçısından fark- sızdı. Zavallı kondoktörün çektiği çileyi size nasıl tarif e deyim; damcağız, tramvayın iki a arasında âdeta cirit oynuy — Hani . — Var mı bilet almıyan? Bilet alim “beyle er... Zavallının se fikri bilete... örterek Gazeiesini )yüzi algın bir vasiyet ti bir yolcu- a e iletimi RAİL am- ma.. dur bakay ©, vereye koydum? başladı ceplerini Sa Evvelâ, sağ İç vepten kutusu çık. Arkasından sarı bir cüzdan. Dalın sowra, itina ile yontu! li UÇ nurşun kalem.. Sol cebinaen küçük bir Francala... pi side sarılı bir dilim kaşar Si “5 Biltçi KR AMiYardu; niha- e bilet vermedim! Z araştırmasına devam ederek: — Nasıl Ben aldığını Kırmızı bir bilet Yolcular vermedin nım, ğe iliyöra, kind gülüşme- —A diyecek (o kalmadı. Biletin Yengi biliyor. Baksana, kırmızı biletmiş! “Kandan. işin şakaya ta- mülü — olmi ge ri an i için, hemen kesip yol ledi pi Kituştardaz go wa eramvay yolculuğu manzaralari — Si İlâhi Herif... Dilini Eşek Arısı iz ötekini (o arayadurun.. Bulursanız, ceremesini ben çeke- rim — İki zil sesi duyuldu. Ve Mae e ktörun ihtarı: . Var mı Türbede inec. e Bir yolcu gülerek ği ka — Acele ha genciz, dur bakal Biletçi, lem — Allah gençliğini bağışlasın. Biz de biyer demed vi yan — İhtiyar demedin amma, bi zi rbede dirmiye | kalktın! Çek şu vel de den n! ya, Türbe denmiyecekti. Şehremini denecekti.. —Gel de anlat bu biletçilere.. Kondoktör, muhavereye ka- rıştı: — Türbe di; bağırmazsan kimse farkına varmıyor. Bundan birkaç ay evvel, Topkapı postu- sını o yapıyordum. İbtiyar | bir hanım, ( Şebremaneti ) diye bağı- rınca, o inmiye ( kalkıştı. Şehre- minine al aldığını — bildiğim için — Hanın ,nereye? Dedi ki: — Şehreminine gelmedik mi? — Şehremini değil, valde... Şehremaneti,. — İlâhi herif! Dilini eşek- arısı Sr demez mi bana? aşağ "Yaş altıvışı geçince,” ri İirsbili da kazı koz Sözünü yanda bakarak arka sahanlığ: Parmaklığa âsılan bir çosiğei snliirmeiz isti- yordu: — Ya, bilet alırsın, ya iner- sin? b müşteri sakız gibi yapışlı gabeyciğim.. o Üzeri ibret iraz kirim l, Vallahi, fazla ağırlık v yi sima “ötönlübile bin ğlum. Uçan güldü: — Tramvay daha rahat.. in) İki zil çekince aray durdu: ii ml 11 51 B 8 sorarsanız, ikisi de daha süt kuzusu. — Ayol, sen e mi?Par- mak kadar çocuk onlar.. diyor da bir daha demi Biraz üstüne iri büsbü- tün celâllendi: Soksun E Mit. cu günü dört yaşını bitirdi, beşe ba dn daha beş buçuğun inde. bir teklifte bulundu: — Öyle ise kucağınıza alın!. Kali bu makul teklife de yanaşmadı : — ki çocuğu, kucağıma nasıl alırım ben? — Almazsan, bilet alırsınız. — Ne bilet alırım, ne kuca- ğıma alırım! — Öyle Gözlerini başladı: — Haddin varsa indir ise İnersiniz! açarak bağırmıya baka- Tramvay, tekrar Hani ! Ya in, ya biletal.. Kontrol memuru, hâdise ma- halline yetişti: — zu ar, altı yaşından fazladır. Bilet almak mecburiye- e n, hiç kimseyi Faça Nr otlrduğu yerde terter tepini- yordu : — Almam da alm Nihayet polis, işi İsli yolile halletti : — Sizin yüzünüzden bu ka- dar işi bekliyor. Lütfen ininiz! Bu i davete karşı bir şey di ve tramvaydan inmek- tense, iki çocuğa dört buçuktan dol kuruş bilet parası vermiye Hiğeine razı oldu. olcular, sıkıştikça ıkışıyor. : Nefes almak, âdeta bir mesele... Kanter içindeyiz. e, iin riyarı — bir adam vaya atlamıştı. Bütün yökelire ezine lân yapan gözleri, r gibi lil pos bıyıklı bir yolcuda karar kıldı. Gayet usta- lıkla gazeteyi siper ederek pos bıyklıya ali > z sirmelen onu tetkik edi- e i o suretle tu- tiyözdü ii güz akmadıkça ne yaptığı anlaşılamazdı. Maamafil 5 : köşede uyuk- os bıyıklının bu dalgınlığı ken- disine çok pahalıya mal olaca! ibi görünüyordu. Y. du- ran bir yolcu dalgın zatı hafifç. ikaz etmek lüzumunu ii ve kulağına eğilerek bir şeyler öyledi. Pos bıyıklı, hemen, elini ce- bine götürmüş e ne- ticesinden undu. Cüzdanı yerinde idi. Yalnız, yeleğinin bütün düğ- meleri bir desti gaip tarafından çözülmüştü. e Gia her taraftan bire: gibi tevcih e en kellik s0- seri bir ceve- Bir Seyahat Cemiyeti lâzımdu “ Her mektep tatili geldikçe yüregim cız eder. Biz m r bulunduğumuz şehirde yazın en güzel vakitlerini böyle eçirirl: pada medeni şe- şehirlerde bulunduğu gibi bir seyahat ocemiyetimiz olsa, u cem tatil © aylarında yn ağ ucuz seyahate ler temin olur, 1 sus retle mler ie güzel bip vakıt geçi , hem ar Ml tesai ia tri he mel leketlerini müşahedeye omüstenit olarak daha yakından tanım olur! e Bu iyetin teşl o kada iyi va filân da Biz Vek küçücük bir alâkasi kâfidi u teşebbüs ya- pıldığı gün, tatil ayları, mualliniy lerin ridmme ve eğlenmeleri için ve münasip tasavvur vap kadar aza mal olur. so il 2 uğ u ihtiyacın hiç olmazsa önümüzdeki tatil zarfında nazarı dikkate alınmasını alâkadarlardan temenni ediyor: Ceval Boluda amal mi de- mirci > ustaya : Sen ei muallim tubunuzu (o doğrudan de e Vekâletine gön- rriniz. Vekâlet herhalde bunu in edecektir. Zafranbolu H. A: Mufa ği ye ve yazıla- rınızı bekleri Ee Berin irt tram mayı ihtiyata mu- ve lem ilk durak ye- inde atladı. Bütün ya tebrik ettiler: eçmiş olsun!. Adamakıllı bir deblike atlattınızl.. Biraz sonra sahanlığa gele, bilekçiye m tarif — ettlkeri hai zaman iz adım kim olduğunu, dedi, Marmara Hasanın omuzdaş- larından... Herif “yamandır. Şöyle bir kol Ondan sonra, işin inil., posbıyıklıyı Köprüden i.e ihtiyar bir hanımın üç bilet parasının hi bına bir türlü pi yatmadı. İki de bir biletçiyi çağırıyor: — Bana baksana era , Zih- nim yine Lili k bir lira Üç biletin dokuz otuz paradan on sekiz kuruş etmez mi ? — Nasıl on sekiz harım.. Yir- mi dokuz on para. Hiç te SP değil. Beni şaşkın (o yerine koyuyorsun. Ben, hak Kalk “bilir kadınım ayı “Nihayet yla a ii semai biletçiye son sözü- 9 Balakda evlâdım.. Benim param, sazan > kılçığı gibidir. - Adamı boğazındı kalır!... Om