Cc nyan rala* oz salini ıdare LİSEREEEİİ MRELEİ #keöisteiekEkiti 2 2 Şubat 8 İNİ » ETTİ ST a SON POSTA Mavi Basanlin Eski Karısı Bana Jurnal Vermişti Bunu Doktora Söyleyince Hemen Ayaklarıma Kapandı NAKLİ o ZİYA ŞAKİR Her hokkı mahfuzdur Abdülhamit, sözüne devam etti: — Doktor Kaprilyon İtalyan- dı, Ve iyi bir doktordu. Merhum iradesin hususi hayatında çok mühim bir rol oynadi. Ben, dok- tor kiza vi bulduk- tan © son: terkettim. Mavroyej li ant çok âlim ve hazık bir h rsi Ben salta- nata geçtikten sol ondan (Tıbbiye ) mizin de ” istifadesi ni çok istedim. Fakat zavallı adam, kendi felâketinden dünyayı gi Beyoğlu sokaklarında rak almıştı. Bu kadın ( Sara ) yikinde disi idi. Kadı Halbuki bu (Lambiki), Mav- ri BÜAE yetiştirmesi idi. Bu, iki başlı ii eğ dok- tora fena halde ti. cix Ça karıyı il elini söyledim: Mürakün değil vkatmap. na emer lay Bu k gok nen ie gön doktor saraya gn sa eli sarılı idi. cevap ur kavga ettim. Saniai dırdı. Başıma vura- caktı. Elimi bö ettim. Sandalye elime geldi. Serçe parmağımı , Hakikaten o parmağı > İnk kaldı. kam > kurnazdı ki dokto r, nesi meye hepsini ali nl Bütün emlâkini, hatta Çamhca- daki köşkünü bile kendi üstüne yaptırmıştı... Nihayet, bu son da- rak hâdisesi üstüne oğlu araya girdi. | Zorla biribirind. doktorun kalbinde zannediyorsunuz. Halbuki o sizin en büyük düşmanınızdır. Saraya gitip sıktıkça, orada görüp işit tiklerine dair her gün tus yor. Defterler NU Bir A firar Ben madım. Bir Bali. de ane “bakiz yol hm Geldikten sonra ipi radan bahis ali e söylemiyen ek: — Hakkında böyle bir ihbar var. Ne ox doktor ?.. Dedim. Doktor, hemen dei larıma kapandı; — Beni, şu anda öldür, Şe ketmaap. Ben bu dakikadan sonra, saraydan sağ çıkmak istemem. “Ben senin zamandı ekmeğini ihanet edebilirim, Allah virseli öldür.. Beni elinle öldür.. Diye hıçkıra hıçk:ra ağlad:; Abdülhamit; yi bu hikâ- yesini ( bitirirken, dudaklarında bir tebbessüm titriyor ve derin derin içini çekiyordu. Abdülhamit, birkaç düden be: udünde ağrılar - yet ediyor, kalfalara vücudünü kolonya ile oğduruyordu. 6.5 banyodan evvel ve sonra iki (asprin) aldı. Üzerine çay içti. Gü- zelce terledi. Şikâyeti de “kesildi. Bugün memnun.. Hem de pek memnun. Öğle yı ömeğinden sonra kahvesini ei hem keyifli ke- yifli gülüyor, hem de söy lü üyordu: — Gördünüz mü A Birğ Yali, ie lere galebe dılar, Allah için ke er imanlar hem İngilizlerden daha iyi asker, hem de. onlar. mert. İngilizler, siyasette uğ ge Pas be hilekârlık ediyor- .. ğalmasına ne give Eb, bugün vr yarın, mutlaka bir gün alip sulh olacak. İşte asıl o zaman gözümüzü dört açmalı, sulh konferansında mümkün olduğu kadar istifademizi temine çalışmalıyız. Konferansta bakalım bizden kim bulun Ki Sulh kolfökenilği imdir. gn ( protokol ) ini Mu- daima orada taraflar, biribirlerini aldatmıya ve fazla kâr koparmıya çalışırlar. * Öyle tabirler kullanırlar > eğer kon- fı ur olanlar diplomasi aral kendi iyice devlet ve milletlerinin ağır yük- ler altında ezilmesine be, urlar. Bizde, harici siyasette vakıa Hakkı P. tedirdir. Fakat çok ur; bu zat, hiçbir işi ciddi bir surette üzeri- ne maletmez. ihmalcidir. Tevfik Paşa da siyaset baya- tında b se Lâkin oda SE size b ba vi gereki tamam: ar, Onun, bir sulh kler sına m İştirak edeceğini hiç 2: netmiyorum.. o Vaktile efem .Nedi şa vardı. Çek inatçı üşün; Bu yüzden devleti VE ağır yi e gi sokmuştu. Merhum am: m Sultan Azizin halk nazarin- in Bi ok sözlere bahis olması- nihayet osukutuna, bu Mülünüt Nedim Paşa (sebe; olnuştur.. Bizde diplomat rak evvelâ Reşit Paşa, sonra da Âli ve Fuat Paşalar gelmiştir. Bunların üçü devlete büyük hiz- metler etmişlerdir. Keza üçü de Gere ve imi m Ef. de ir. O da devle- ap millete ale bir adamdır. Diplomasi ami da bihakkın vâkıftır. Hari ii nezaretinde daha başka Erm er de vardır amma, hepsi de İm m ri Gide m Size Tabiatinizi Söyliyelim.. 21 BİR KARİİMİZ ; Acul ve asa- bidir. Kendi- rarı odev: olur. Eşyasinı hüsnü muhafaza et- mesini bilir. g EF, fotoğrafının dır. le, aya tahammülü yoktur. Par. irletirmesini bilir, 29 MUSTAFA RE En ve ha- eselele- İla kada olur, a moda ce lara tabi şe öl edemez, fül ve hareketle- zarar verici mahiyette değildir. ve sevgi mevzularına lâ- kayt kalmaz. Yüzü pek değildir. İltifattan, hürmetten fazla hoş- lanır. Fotoğraf Tahlil Kuponunu 1inci Sayfamızda bulacaksınız. 543 Bİ ZİM ölüm DAKTİLO Bugünün Romanı mma 1 GAMA Yazan: 2. Şakir Sözde mürekkebi arla almak istemişim de e büsbü. tün berbat etmişim gibi iyice yaydım. Sonra bu kâğıdı elime liz O küçük © mıskayıda e eme arasına — ei gidere! odasına diği kapın açtım. iv Sami Beyle Riza Bey EMEA ir hesap tetkik edi- yorlardı. Fahir — büyük masa- nın Üzerine kapanmış bir kopye çıkarmakla ceği Derhal müteessir bir tavır — Sami Bey, çok büyük bir yağ ve var. im. Bu nazik ve terbiyeli ai İsem 2 kalkarak: — Estağfurullah efendim, bir şey mi var? Diye sord içeri girdim. tini gri Dani meşgul oldukları masanın önüne giderek elimdeki kâğıdı açtım. — Bakınız vedde ne ok lu. isa hir sa Mürekkep döktüm. Şimdi altında kal i teki be alarak mürekkeple lekelenen e halaya ve bir a e başka bir yere yazmıya bi ni Ben, onların bu mek yi tifade ederek arkam: tım, Fahir, ayakta duruyor ve siler ya baky ordu. dalarlar meşgulsünüz, Fahir m3 Diye ona yaklaştım. O, — İşte efendim. Malâm... Derken, sol elimin parmakları arasındaki ük kâğıdı onun masasının üstüne attım. Fahir, birdenbire p makta bir saniye tereddüt ederek yüzüme baktı. kaşımla işaret (ettim. Oda hemen kâğıdı kaptı ve sakladı. Tramvay berer yaklaştı- ğım zaman an Fahiri gör- düm. Miyop ME ledi ye ğünü dırarak uzaklara bakı ve kimbilir ne ümitlere kaplar gelenler arasında beni arı, Beni görür görmez ellerini “kak dırdı. Birtakım alafranga tavırlar aldı ve sonra ürik bir ifade ile: e tabi (Şeri) gelmiyecek- u. Bi ei koy da (parpitasyon) uma burada uzun ko- nuşmıyalım vi Bey. — Tram ME — Evet iz raya bimelim. Ben Tophanede Fahir, yine pine e AE sıçradım. Üçüncü eyi yanyana oturduk. Fahir mütemadiyen ku- rek: lağıma eğiler: — Hiç sıkı ( Maşeri ) ... mümkün olduğu kadar (Sanfason) ol. Söyle bakalım.. niçin bukadar geç geldin? GE Diyordu. Fabirin, Die böyle senli, benli olmasını ona cevap verdim: er O ahlâksızın yüzün inden, Belki e şi e yine en bir Tea iyi İN etmişti. İyi bir ğa olarak ön sıralarda kimse yoktu. Fahir, bilet alırken dikkat bi hissiyatı onu başka yollara sev- kediyordu. Boğaziçi içi vapurlarının hizasına iğimiz zaman, Fahir elini, elimin üstüne — Öyle mes' ği ki (Şeri). hayatımın “en ( avantür ) ünü yaşadığımı iyorum.. Ve, ben... — Bakınız Fahir Bey. Sizden bir e rica ecğim el söyleyiniz, uslu dna, da hiç başka Mater. kapılmadan beni bir kardeş gibi dinleyiniz. Bu tap zavallı /Fahirin ba- şına bir ii soğuk su döktü. Dudaklarındaki (o tebessümü bir teessürle karıştırarak yüzüme üzerinden çekmemekte tereddüt ler “benim sözlerimi bekledi. hayata nasıl atık yavaş yavaş, elini elimin üstün- den çekti ve birazda geri çe- Bütün dikkatini gözlerine toplıyarak bana bakıyor söy- lediğim ( sözleri ci kulağile dinliyordu. Nihayet söz, sabahki meseleye e o, birdenbire önüne baktı ve: — Demek, siz bu sözleri işit- tiniz?.. Fakat, ben bunlara inan- madım ki... Dedi. Derhal gülerek cevap verdim: İnandınız Fahir Bey.. Hatta o kadar inandınız ki, size verdiğim o kâğıdı a iple use veren derhal k hissi- yn a etmek istediniz. Hiç iz ki... — Fakat ( Üni) ben ne pes Ben (awuröz ) bir vet.. Bu, olabilir. ke meri ) dediğimi x bir