Ggâî!k (Her hakkı mahfuzdur) Zabitan odasına gittiğim za- Man büyük bir heyecan vardı. — Nasıl?.. Koca ordu ku- | Mandanının, ne gibi bisler ve kanaatlerle vazife başma gel- diğini gördünüz mü? Artık © Ordunun nasıl bir akıbete ma- Tuz kalacağını düşünün... Bir diğeri başka bir sual #oruyor: — Canım, aklım ermiyor. Bu kanaat ve imanı taşıyan bir adam, koca bir ordunun kumandanlığını — nasıl — kabul eder? Bu çürük imanla nasıl düşmana karşı gider?.. Her tarafta mağlüp oluyoruz di- yorlar. Mağlübiyet ordu ku- mandanlarının kalbinde yazılı olursa, bundan tabil birşey olamaz... Acaba düşmanları- miz evlerinden çıkarken bun- lar gibi, (mağlüp olacağız) diye titriye titriye mi harp meydanlarına geliyorlar?.. Artık hepsi de karma karı- #ık, fikirlerini söylüyorlardı: — Vah zavallı üçünecü or- du... Demek ki sana İstanbul- dan idam fermanı gelmiş... Sabaha karşı duyulan silâh #esinin ne olduğunu sordum. Meğer, muhafız neferlerden biri intihar etmiş... »4 Muhbafızlık dairesinden köş- ke avdet eder etmez Abdük- hamidin beni görmek - iste- diğini haber verdiler. Vardara nazır odada otur- Muş, beni bekliyordu. Karşısına — oturtup — sigara verdikten sonra sordu: — Bu işlere siz ne dersiniz? Ben Böyle bir sual karşı- tında kalacağımı tahmin ede- rek cevabımı evvelden hazır- hmıquın. — İnşallah (hakkı hümayu- Bunuzda ) hayırlıdır. efendim. Abdülhamit, büu cevabımı İşitmemiş gibi kendi fikirlerini töylemiye başladı: — Harp var diyorlar. Bu, belki doğrudur. Son zaman- larda askerin faaliyetini gör- dükçe, — birşeyler — olduğunu ben de hissediyordum. Fakat aklımın kabul etmediği birşey Yarsa o da Balkan devletleri- hin tamamen - ittifak ederek bizimle harp etmeleridir. Hele, Bulgarlarla Yunanlıların bir- Teşmesine kabil değil İnana- Mam. Bu nasıl olur?. Farze- delim ki, bu da doğrudur. Fakat bu kadar telâşa ne lü- Zum var? Paşaların haline baktım da, düşman kapıya Relmiş sandım. Koca (üçüncü Ordu) varken hangi düşman kolay kolay Selâniğe gelebilir? Tam oande ben, birden- doğrularak derinden ge- '::*up seslerini — dinlemiye Abdülhamit sordu : BDÜLHA lhamid | | vetlenmesine O zamanın kumandanlarından Çürüksulu Mahmut Paşa — Birşey mi var.. birşey mi işittiniz ?.. — Efendim, bu — taraftan top sesleri geliyor. Abdülhamit, sağ kulağı ağır- ca işittiği için sol kulağını © tarafa çevirip dinliyerek : — Ben birşey işitmiyorum. Sakın size öyle gelmesin?.. — Hayır Efendim. Vakıa epice uzaktan keliyor amma, top sesleri olduğu tamamen belli... — Peki.. Bu taraf neresi- dir?.. — Karaferye — istikameti efendim... Zaten dün akşam, düşmanın Karaferye sırtlarına takarrüp ettiğine dair bir şayia vardı. Abdülhamit, ayağa kalktı. Ellerini —arkasına — koyarak gezinmiye başladı. Hem gezi- miyor, hem söyleniyordu: — Allah, Allah.. İlâni harp edileli, henüz beş on gün olüyor; sonrada düşman top- ları Selânikten duyuluyor... pek alâ amma, bizim ordumuz, askerlerimiz ne oldu? Benim zamanımda, üçüncü ordu büyük bir şöhret bulmuştu. Yunan- hlar silâhlarını salla sırt edip gelseler, yine bu kadar ax bir zamanda buralara gele- mezler, Ben onları bilirim. 313 senesinde, ben onları on sonra ordunun kuv- geldiği kadar çalıştım. Meş- rutiyetten sonra da pek çok çalışıldığını zenediyorum. Hak buki... Abdülhamit, sözünü ikmal edemedi. Çünki, bir- kucak gazete getirmişlerdi. Abdül- hamit, gazeteleri görünce şa- şırdı. / Ellerini yukarı kaldı- rarak hayret ve memnuni- haykırdı: Y'*_': Bıı’ıe.. Bu ne. Rüya görsem inanmazdım. Demek gazete yüzü görmekte mu- Di 3 AA0 SON POSTA Fi İkna İçin Niha- yet Kendisine Gazete Vermek Çaresi Düşünülmüştü... NAKLEDEN: ZİYA ŞAKİR. — 84 Filhakika, Abdülhamide vaziyeti öğretmek ve onu ikna etmek için sabahleyin bu çare düşünülmüştü. Ab- dülhamit gazeteleri aldı. Or- tadaki masanın — Üzerine raktı. Hangisini okuyacağını şaşırmıştı. Birini alıyor. Evi- rip ;ıiruekhbınkıyor. son- ra 'ar kasını ve — gittikçe ,hıyeamwy:: tiyordu. Ona kolaylık ol- mak İçin; — Müsaade buyurursanız, tarih sırasile ayırayım. Dedim. Bıma memnun du... Gazeteleri tasif ve ta- rih sırasile — tertip ettikten sonra, rahat rahat okuması ve istediği gibi düşünerek vaziyeti kavraması için mü- saade aldım. Onu yalmı bi- raktım. * İkindiye doğru çok fena bir haber geldi. Cenuba doğ- ru sarkan Bulgar — kıtaatı, (Selânik - İstanbul) şimendifer hâattı üzerindeki (Bük) istas- yonunu İşgal etmiş... Şu hale nazaran İstanbulun kara yolu kapandı demektir. Denizde de Yunan donanması var. Demek ki biz burada mahsur bir haldeyiz. e Abdülbamidin, buradan çık- mak istemediğinin sebebini nihayet öğrendim. Dün gece, Rasim Beyle görüşüp te Rasim Beyin aV. detinden sonra İçeri girdiği wakit, merak ve sabırsızlıkla bekliyen kadınlardan Naciye kadınefendi bu vakitsiz mülâ- katın ne olduğunu sormuş- Abdülhamit, — Galiba başıma bir çorap örmek istiyorlar. Sözde harp varmış. Burası da imiş. Beni tehlikeden vikaye için birader İstanbula istiyor- muş. Hiç ben bunlara inanir mıyım ? uradan — kaldırıp ya, fena bir yere — götürecekler va yahut ta (yolda kazaya .;i'l:’ 'e ma bir irecek- ler Belki de, İstanbula götü rüp muhakeme edecekler... rürlerse burada öldürsünler. Demiş. Bu sözler, kadın- ların heyecan ve teessürünü mucip olmuş. Paşalar gelip gittikçe, kadınlar da içerde sinir buhranları ” geçiriyorlar- -ısünyıdı Abdülhamit kadar kıb kırk yaran ve berşeyden bin bir mana çıkaran adam, pek azdır. Böyle olmakla beraber, bu dnıt_'ıne;ı'î_'âf rağmen, gece Rıza ve R dmğml:qıgn karşı gösterdiği sükün, vakar ve soğuk kam Llığı gözümün önüne getiri- yorum da hayrette kalıyorum. Hissiyatını saklamakta — bu kadar büyük maharet göster- mek.. her halde pek kolay bi- | Einlak UDavali Sen Benova Fı;pızlınnı Bazı Sen Benova mektebi papazlarının hazineye intikal etmesi İâzimgelen emlâk üze- rinde yaptıkları iddia olunan ve mahkemeye akseden da- vaları mühim bir safhadadır. Son celsede Sen Benova vekili Kostaki Efendi müdei- umumilikçe mahkemeye tevdi kemeden müsaade istmiştir. Basradan Mal Gelmiyecek Basrada hüküm süren ko- lera hastalığı — münasebetile Bastadan gelecek olan bütün taze meyva ve sebze vesaire ile taze ve kuru hurma ve gıda — maddelerinin memleketimize ithali için ge- l çıkarılması — mene- dilmiştir. İngilterede Futbol İngiliz birinci kümesine da- bil Şeıt Bromwich ve Man- ehester takımları birer sayı ile berabere kalmışlardır. Bi- rinci —İskoçya — kümesinden Ciyde ekipi Falkirk takımmı gıfıra karşı bir sayı ile yen- miştir. Kaybolar Bit Çocuk Aranıyor Dört gündenberi 10 - 11 yaş- larında başı traş eemer — uzunca, müdevver - çeh- reli, kırmızı çiz- maren giy- |— - miş, lâcivert kı- Lş , aa pantol, siyah O 0 gorap, beyaz l |— / karpin — giyen ”g “Rüpen,, lsminde y7 bir erkek çocuk * kay bol muş tur. Hare Gören veyahı : bulan Gedikpaşada Ermeni kil! sesine teslim edip hediyelerini almaları rica olunur. Yeni Neşirgat Bir Ses, İki Nağme İdris Ahmet, Ziya İlhan im- zalarile “Bir Ses, İki Nağme,, ismi altında İnkılâp küti hanesinin yeni bir şiir kitabi İntişar etmiştir. Abana Sulh Hâkimli; den: Güde kariyesinden .g: cı Arapoğlu Osmanla kari- yei mezkürdan Hacı Arap oğlu İsmail mahtumları Bay- ram ve Salih ve Hasan ve Cemal ve valideleri Fatma ' / ve Hacı Arapoğlu Hasan kızı Ayşe beyinlerinde mü- tehaddis taksim ve izaleyi Şüyu davasının icra kılman muhakemesinde bunlardan yram ve Salih ve kariyelerinde bulunmayıp tanbulda ikamet eder olduk- ları ve ikametgâhları da meç- bul bulunduğu mubaşirin da- vetiye zirindeki — tahşiyesile murbut kariye ilmübaberin- | den anlaşılmış olmakla 28- | 10-931 ba günü saat 14 te muhakemede hazır bu- lunmadıkları takdirde hakta- rında giyaben muhakeme icra | olunacaği ilân olunur. ON İKİNCİ PATRON KUPONU No. 7 Gazetemizde on beş günde bir vermekte — olduğumuz — Patronu bedava almak — istiyorsamız, bu kuponu kesip saklayınız ve 15 İsnat Olunan Mesele | Sayfa 7 ——— FEYlV £ İktısadi ğ—ahisler Kısa Vadeli Kırediler Buhran Ve Faiz M_eseleleri Berlinde bir müddet evvel (Reichs Bank) Devlet Bankası iskonto faizini (8 15) e çe karırken, New - Yorkta - faiz (561) idi. İktisaden inkişaf etmiş —olan — memleketlerin faizleri arasında bu kadar azim farklar uzun müddet devam edemez. Bu farkları yalnız iktısadi ve mali değil aynı zamanda siyasl ve itimada müteallik eabap ta tevlit etmektedir. Berlindeki yüksek iskonto faizini birçok memleketler hissetmiştir. Bu ise dünya kredi - teşkilâtının ne kadar moksan olduğunu göstermektedir. ( Kreditans- talt ) Bankasının bir müddet evvel maruz kaldığı vaziyet ve Alman tazminat tediyatının buhranı o kadar çok kredi kesilmesine sebep oldu ki bu hal harpten evvel gayri ma- lüm olan borçlu ve alacaklı memleketlerin faizleri arasın- daki- bugünkü azim farkı vücuda getirdi. Faizlerin yük- selmesini, kısa vadeli kredile- rin beynelmilel vaziyetindeki tebeddülâtı doğurdu. Ameri- ka, Avrupaya milyarlar döktü. Almanyada buhran zuhur ettiği vakit Nevyork, Paris Bankaları Almanyadan kredi- lerini geri almıya ve faizin yükselmesini alacaklı memle- ketler de hissetmiye başladı- kupon toplayınız. - Patronlarımız- dan pek memnun olacaksınız. Patronlar neşredildikleri güm den iüibaren İstanbul — karilerimlz bir hafta, taşra karilerimiz n lar. Yalnız Berlin değil Viya- na, Büdapeşte, Prag, Belgrat ve saire de iskonto faizlerini land) İngiliz Devlet Bankası iki hafta zarfında iki defa iskonto faizini yükseltti. (Bank Of Egland) in altın ihtiyatı iki hafta zarfında (40) milyon — sterlin azaldı. Berlinden haziran ortasından itibaren bir milyar marktan fazla altın ihraç edildi. Buns ların sebepleri kısa - vadeli kredilerin Nevyorkun Berlin- den, Parisin Londradan ve bu suretle tekrar Berlinden Londranın geri almasıdır. Diplomalı Tktısatçı Sedat Zaim Bayat Balık Tehlikesi (Baştarafı Tinci sayfada) tedbir alınmış, ölüm tehlikesi bertaraf edilmiştir. Bunlardan Hasan ağa bir. muharririmizö başına geleni şöyle anlatmış- tır: — Dün saat 11 de karşı- mızdaki ahçı Andrıyadan ba- hk yedik. 10 dakika sonra kendimi — kaybetmiştim. - İlâç verdiler; şimdi biraz iyiyim amma yine ayağa kalktığım wakit başım dönüyor baygın- hk geliyor. Tiyatro Ve Sinemalar ALKAZAR — Kurt Şarkısı ALEMDAR — Hint mezanı Çillikparka — Saz EKLER — Sefiller gemlsi, — cehem mensden feryat ELHAMRA — Yerle gök arasında ETUVAL — Rakibe FERAH — — Müuhtelli temalllar GLORYA — — Mesele yok KEMAL B. — Madam Pompadır Kiz külesi parkı — Darüttalim MELKE — Para ve aşk OPERA — Nevyork geceleri — Müttehim kalkınız ŞIK Bd ada Kız ve Erkek - Leyli ve Nehart STİKLÂL LİSES İlk, Orta ve Lise kısımlarını muhtevidir. Bütün sınıfları — mevcuttur. Talebe Kaydine Başlanmıştır. Kayit için hergün müracaat olunabilir. İstiyenlere tarifname gönderilir. Şehzadebaşı - Telefon 22534 Uzunköprü 11 İnci Hudut — TaburKumandanhaından:vş Saman Tuz Uzunköprüdeki asker ihtiyacı için evvelce 20 gün müd ” 26,000 Kile 3 3,500 ,, İ detle münakasaya çıkarılan ve münakasa neticesi verilen fiatlar muvafık görülmiyen yukarda yazılı iki kalem erzakın — — münakasası 15-9- 931 tarihinden 21 - 9- 931 tarihine kadar — lân olunur. ğ bir hafta temdit edildiği Uzunköprü 11 inci Hudut — Tabur Kumandanlığından; — Sığır eti 30,000 Kilo Uzunköprüdeki asker ihtiyacı için 20 gün müddetle ve kapalı zarf uşulile münakasaya - çıkarılan 30,000 kilo sığır — | etine verilen fiat makamatça kabul edilmediğinden 15-9-931 tarihinden 15-10-931 tarihine kadar pazarlık suretile müna- — kasaya çıkarıldığından talip olanların her : komisyona müracaatlari ilân ıhııı— b ÜD St aei ha < ll * Fd d gün Taburda mü- — z İ ; İî ş_ eli Zai di e llaĞ | 4 3 4 ; ” ; d