19 Haziran 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

19 Haziran 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kari Gözile Gördüklerimiz Bir İttiham ki... Pa Vtallim Rasim Âlt Bey Tıp 'akültesinden müttefikan ihraç tdild.. — Fakat — müderrizlerden 1 Rasim Âlt Beyin Elini tkıp hatırını soruyorlar. Geçen Darülfünun salonunda Fakük- ıııı;u Tevfik Recep ıı: in hatırını sor! İstemiş, Iıhııt.’ Rasim Bey başını Üte tarafa çevirip, istlekal etmiş- Bir Karliniz Varem Sanatoryomununa Dair Sıhhiye Vekâleti — tarafından bin Jira verilerek bir verem | in yapılması hakkında 10 haziran 931 tarih ve 313 nu- Maralı nüshanızda bir havadis Körülmüştür, Yapılacak hastane- tin yeri acaba tayin edilmiş mi- dir? Sanatoryum olmak için te- Miz hava ve teriiz sudan istifade ttmek üzere iki mahal tavsiye ttmeyi kendimce bir şeref adde- O Üyorum. — Biri Bıylwqulıdı Çakaldağı tepesi, diğeri Kuzgun- tukta G!ıuu'.:'pat Bu yerler mııln €en güzel ve mürtefi Karilerinizden : 4. N. SON POSTA: Bu sanatoryomu Verem mücadele cemiyeti tesis tdecektir. Yer henüz kat'i surette tayin edilmemiştir. Hilâliahmer Teisi Ali Paşaya müracaat te #debilirsiniz. Bir İzah 1 haziran 1931 tarih ve 304 lu ceridenizin kari sütununda Sebzeci Mehmet Ali İmzasile hakkımda yazılmış olan makale- hin münderecatı bilâfı hakikat Olduğundan tekribini rica ederim, Mudanya Hükâmet Tabibi Ragıp SON POSTA: kariimifin şikâ- Yeti çok sarih olduğu için der- tettik. Bu hususta bitaraflığırmza Ttebni verilen şu cevabı da neş- Tediyoruz. Pesmi Matbaalara Dair Evkaf Matbaasının kapatılma- fından menfaati haleldar olduğu Anlaşılan bir zat dünkü nüsha- tuzda intişar eden bir mektubun- da mezkür matbaanın kapatılma- tindan tasarruf hâsıl olmıyacağını ilâkis israf edilmiş olduğunu in ve dermiyan ediyor. Müsaa- *elerile bu bahse temas ederek Heğil bu —matbaanın hükümet nde bulunan bilcümle res- matbaaların — tahsisatlarının Sisfile yaptıkları hariçteki -ııbl:ıı:ı& ayni nefasetle temin Mümkündür. Bu hakikati birriya- Tiye İspata âmadeyim. Cemâl Azmi — Belediye Bir Çare Bulmalı! Sıhhat cüzdanları biz fakir Arnafın başına püsküllü bir belâ dldu, Belediyeye bir türlü dert letemiyoruz. Bu cüzdanların “iati hakikatte 20 veya 50 kuruş- :— Halbuki bizden bu paranın rt islini istiyorlar. Bi b'lıııı:.: -veıııı'ek îı!ııılyoıııır Fakal birçok müşkülât karşısında kalıyoruz. Bazılarımız da bu ih- 'a aldanıyorlar. Bizi bu be- İâdan kurtaracak bir hayır sahibi mudur? Fakir bir esnaf Abdurrahman Tefrikamız: No 6 - bea Püf... Bu da bir şey mi? “Klemansovari ,, aşk yap- bilir. misin? — “Klemansovari,, mi? Tam bu sırada kapı açılıyor. *ti çağırıyorlar. Yazıhaneye ek nöbeti bende. Kızlar- a ayrılıyorum. Heyhat! Mösyö Klemanso- 9 nasıl aşk yaptığını asla .hüıemiyeceğim. Suadiye — plâjında Roma devrini ha- tırlatan betonarme banyo odaları Uzaklardan tonlarca kum getirtilerek yap- tırılan kumlu sahil ve oteller İstanbulun Anadolu kısmında oturanlar aylardanberi bin rivayetler işittiler, Suadiye plâjında uadiyede — Yapılan ÂAvrupai Yeni Plâj %e nazır gazino Evlenecek lara Evlenme Rehberi Kızlar evlenmek meselesin- || de alçak gönüllüdürler. - Bir || talip çıktımı, uzun uzadıya tetkike lüzum görmeden, he- men muvafakat cevabı verirler. Fakat hem genç kızlar, hem de aileleri erkek seçerken şu noktalara dikkat ederlerse daha az aldanmış olurlar. * Muayyen bir meslek sahibi olmıyan erkekle evlenmeyiniz. Meslek sahibi olmıyanlar her zaman işsiz kalmıya mahküm- durlar. Buldukları işte uzun müddet barınamazlar. Tufeyli yaşamıya mecbur olurlar: * Zengin çocuklarile evlenir- ken, ne iş yapmıya müstait olduklarını sorunuz. Yalnız ba- basının yardımile geçinen, ya- hut konduğu mirasla yaşıyan gençler çabuk iflâs eder ve çabuk sefil olurlar. * Züppe ve tufeyli gençlerle evlenmeyiniz. Bunlar hovarda olur, evlerine ehemmiyet ver- mezler. Bunlardan — sadakat beklenemez. Züppe genç, aile reisi olamaz. * Henüz hayata atılmamış, kazancı istikrar kesbetmemiş, üügece —masallarını andıran | hayatının istikameti anlaşılma- Suadiyede bir plâj yapılıyormuş. Buraya (150) bin lira sarfedilmiş, uzaklardan tonlarca kum getirtilmiş. Miş. Miş. Miş.. Bu plâj nihayet iki hafta evvel açıldı, halk birdenbeire bu tecessüş saikasile Suadiyeye hücüm etti. Biz de gittik ve hakikaten Avrupada bile misline nadir tesadüf edilir bir plâjla karşılaştık. Mustafa Bey isminde bir zat, büyük masraflar yaparak burada tam manasile Avrupai bir plâj vücuda getirmiş. Yokardaki resimler size bu plâj hakkında bir fikir verebilir. Cümhur Reisi İşe Başladı Paris, 17 (A.Al — M. Dou- mer, sefirleri kabul ettiği sırada Papanın vekili Fransa- nin saadet ve refahi. ve sülh davasının muvaffakiyeti temen- nisinde bulunumuştur. M. Doumer, sulh davasının muvaffakiyeti hususunun dev- letler arasında iyi münasebet- ler teessüs etmesine bağlı olduğunu beyan eylemiştir. Fransız Kabinesi Paris, 17 (A.A) — Gazete- ler M. Laval'in zihinleri teskin, fikirleri telif ve emelleri tahak- kuk sahasına isale fevkalâde bir maharetle muvaffak oldu- KIRMIZI FENERLİ EVLER MUHARRİRİ: MARYSE CHOISY (Frametzca azlının 200,000 nci tab'ından tercüme edic'ştir.) DÖRDÜNCÜ BAP Bir Randevu Evindeki Uda Hizmetçisi Burada benim için herşey yeni. Kendimi çok budala bu- lüyorum, çok utanıyorum. İn- san benim gibi Darülfünun mezunu olduğu ve doktorasını yaptığı halde, meğer pek cahil olabilirmiş. Cehaletimden kı- Eski Bir Tahtelbahir Bulundu Ancone, 16 (A.A ) — Bir remorkör birçok taharriyatta bulunduktan — sonra sahilden tahminen 5 mil urzakta ve Renacati İimanının hizasında 25 metre derinliğe batmış bir Avusturya tahtelbahri — buluu- duğunu meydana çıkarmıştır. Tahtebahrin heman hemen sağlam bir halde olduğu ve yakında yüzdürüleceği tehmin olunmaktadır. ğunu ve binaen:l;;hî reh- berin değiştirilmesinin tehlikeli olacağımı yazmaktadır. Kilisede Adam Astılar Meksiko, 17 (A.A)—Marelos- dan bildirildiğine göre Santa- namay kilisesinde bir komünist Alman din aleyhinde ve pro- paganda mahiyetinde bazı söz- ler söylemek istemiştir. Buna hiddetlenen köylüler bu Almanı kürsüden — indirerek kilisenin tavanındaki kirişlerden birine asmışlardır. Avusturya Kabinesinin İstifası Viyana, 15 ( A.A )— Nazır- lar meclisi reisicumhura kabi- nenin istifasını vermiştir. miş gençle evlenmeyiniz. Hercaimeşrep, gönlü daldan dala konan, her çiçekten bal almak istiyen erkeklerle ev- lenmeyiniz. Bunlar sizi yarı yolda bırakırlar, * Yaşı sizden çok farklı er- keklerle kat'iyen evlenmeyiniz. Bunlar — hayatlarının baharını başkalarının göğüslerinde sön- dürmüş insanlardır. Sizin genç ruhunuzu anlıyamazlar. * Evlenirken — bu noktalara dikkat ediniz. Her halde ba- na betdua etmezsiniz. Hanımteyze —— TAKVİM — Gün s0 19- Haziran-931 — Hınır 45 Arabi Rumt 2 -Saler - 1380 | 6 Haziran - 1347 yakıt-ezani-vasati | vakıt-erani-vasatt — Güneş 08444 | 428 | Akşam'12.—| 1943 Öğle | esa lıza | Yatın | 2odlml 47 İkindi uılıs.ıc kmsak ıı. 2. 07 zarıyorum, yerin dibine ge- çiyorum. y Salon, eski ve yeni mefru- şat tarzlarının sahte bir takli- didir. Orada muhtelif kızların ve kadınların fotoğrafileri var. Kimisi çıplak bir halde. İstirahat zamanlarında ser- mayeler pek uslu — şeyler. gömleklerinin omuzlarını ken- dileri dikiyorlar, pis bir söz söylemiyorlar ve yasak edilmiş kitapları okumuyorlar. Mükemmel bir zekâları var. Cümhuriyete — suikast hazırla- mıyorlar, “Eko Dö 'Pari,, yi, “La Kruva,, yı okuyorlar, bol- şeviklerden nefret ediyorlar, çekilmek — daimi hnlyıluıâııî_ Bazan utangaç bir nişanlı da tahayyül ederler. Genç kızlar gibi hayalleri vardır. Müdiretin (Mamanın) bir muavini var, Ticari olarak gü- lümser. Kıral taraftarlarına da komünistlere de gülümser. Ka- nape gibi yerinden oynamıyan bir tebessümü var. Evvel, Beylere — gülümser. İşlerine, zevklerine dair lâtife- ler yapar. Hatta bazan açık saçık bir hikâye de anlatır. Sonra, bütün ciddiyetlerle ciddidir: Nesebiyet nazariyesini düşünen filozofların ciddiyeti, bir şeyi anlamıyan çocukların kiliseye - gidiyorlar. S.yfiyeyeıdddiyıü, milletler — cemiyeti azasının ciddiyeti, * Ben sermayelerin yattıkları yatakları düzeltiyorum. Sofra- larını hazırlıyorum. Bulaşıkla- rımı ve kirli kovalarını yıkıyo- rum. Fakat tehlikelere, hasta- hklara, yorgunluklara, ihtiyar firengili Efendilere katlanan onlar. Oh! Karanlık ve talisiz bir sermaye olmaktansa oda hizmetçisi olmak bin kat iyi. Beni vazifeme çağıran ilk zil çalıyor, havayı ve kalbimi sarsıyor. Kapıyı açıyorum. Parmağında nikâh halkası buluman bir efendi içeri giriyor. Karısı mullaka sayfiyede ola- cak. Efendi mahcup. Ben bu Genç Kız- Bu Haftaki Patronu Almayı Unutmayınız Bu hafta vereceğimiz patron buflur. Yandakl resim ve parçaların ne süretle birleştirileceğini göstermektedir. Bugün karilerimize bir ço- cuk elbisesi patronu veriyoruz. Çocukları olan aileler onlara yazlık elbise yapmak isterlerse, bu patrondan istifade edebilirler. Şimdiye kadar verdiğimiz patronların — karilerimizi pek memnun — ettiğii üyoruz. Filhakika buğpı:lh'onılîruynye- sinde karilerimiz hem terzi parası vermekten kurtuluyor, hem de muntazam, ve' temiz elbise giymiye muvaffak olu- yorlar. Bu çocuk elbisesini basma veya diğer kumaşlardan yapa- bilirsiniz, Yalmız kumaşı kesmeden evvel patronun — çocuğunuza uyup uymadığını tetkik cdiniz, büyük gelirse kısaltınız, kısa geliyorse uzatınız. Sonra re- simde görüldüğü Üzere parça- ları makasla kesilmiş olan köşelerinden — birleştirniz. ve bütün parçaların tamam olup olmadığına — dikkat — ediniz. Kâğıttaki işaretli yerleri ku- maşta da kesmeyiniz. Oralar- dan iğne ile parçaları birleş- tiriniz. DÖRDİÜNCÜ Gazetemizde gelecek perşembe günü çıkacak Patronu bedava a- mak istiyorsanız, bu kuponu kesip saklayınız. ve perşembeye - kadar Patronlar neşredildikleri gün- den İtibaren İstanbul karilerimiz bir hafta, taşra karilerimiz on gün içinde kuponlarımı gönder- melidirler. Bu müddet geçtikten sonra kuponlar kabual edilmez. evli müşteriden daha mahcu- bum. Kızarıyor. Ben kıpkızıl kesiliyorum. Ona yol gösteri- yorum. Bir zil daha. Bu sefer saç- sız başlı bir zat. Elli senelik buruşukluklari ve altmış senelik bir karmı var. Yakasındaki nişa- nın rözeti gibi yüzü kıpkırmızı. Elleri çeneme alâka gösteri- yor. Ben gözlerimi semaya kaldırıyorum. Sonra kırmızı ve saçsız Efendinin yüzüne indiriyorum ve çeneme yanlış- lıkla dokunduğunu ona anlatı- yorum. Nihayet onu kolundan çekerek patronun odasına gö- türüyorum. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: