Kari — Gözile SİK Gördüklerimiz iniş Meb'uslarının Beyanatı & —. Bir Amele | morali i iin ilk ke pe meb'uslarının fikirle- | iy um. Yi ustanın 9 Mes hakkındaki na- Li #; £, lerini beyenmedim. Rus- r (Hayvanof) nazariye- Vardır ki prn sabah akşam gel, yorgun uyuklı- , Yemeğini ye, ve yat. inci asra yakışacak değildir. *r Cümbhuriyet Sanayi Wiği hakiki (8) saatlik bir nunu ve istikbalimizin ildiğini görmek arzu- 7? gi >7 FE Fr Zi fi Fa li iç p Hil rehberimizin sirşadile on Halk Fırkasının "uslarımız bugünkü ameleye' iş bulmak istikballerini te- en doğru bir iştir. harbinde millet mama eden bir ihtiya zabli Ankara İmalatı Harbiye İşçilerinden İsa Nari Bir Talehenin Ölümü Y, Ydn (Hususi)— Bura san'at akay ktebinde bir talebe öldü. | bu ölümün metleesi tetkike Mera, Hastalanan talebe (26) nu- h Remzi Efendidir. Ayın on akşam Üzeri hastalanı- Üy gesktebin revirine yatırılıyor. N güne göz görünür dere- İuyg, iyor. Mektebin doktoru idir, vaziyet icabı hafta Ayaş cak iki, üç defa geliyor. Yirmi ikisinde yine geliyor. ar, bir deri, bir kemik Kendisine, © boyuna ER ve kinin verildiği için na sidir. 39,5 derece hararetle Manleyer? fakat emsali veçhile :*t hastanesine gönderik 2 üncü perşembe akşamı enin nazarı dikkati celbe- i memleket hastanesine ti, iyor, orada hastalığın ray ğu anlaşılıyor, ayın yirmi Yer, ye gözlerini ebediyen kapı- Siagç ak amın tetkik edilmesi ve bir mes'uliyet varsa mey- “m. Şıkarılmasını istiyorum. hsan Cevaplarımız maker erkek © Muallim y, tebinde 196 Ulvi Beye: Miri gönderiniz. * . ata Cevdet Ali Beye: ktubunuzu dercedemedik. şudur: Şikâyet ettiği- Tay, ile ayni mahalde | oruz. Bunu odercedecek » belki aleyhlerinde pro- ; Kada yapıyoruz fikri hatıra “İ va Siz başka bir mektupla | Msn yine kendilerine o) te iz daha münasip ©- ig a Blmeyiz böyle düşünmekle | ” mM etmiş oluyoruz? l Vay ari mektuplarının de- ei serenler. J ; E— — Tefrikam, No. 14 e a # m ki ai NX iğ ği j * ERA ğ 4 şe if vs si z ye iz sert bir bakışla Hüs- Hanıma susmasını ihtar | Ye Nermine dönerek na- | hülim bir sesle: Efendim, dedi, hakkımız | Fi tabit... Henüz ndasınız, çok genç e Böyle vaziyetler... şüp- ” Süçtür efendim. ” uça uça, sevinçle Niygilala odada dolaşan Hüo- i Hanımı söze karıştı: . SAN Bey, gözlüğünün | — #8$ MERAZ /££E, sesi ie Dünyada Neler Oluyor? | İspanya Anarşistleri Cümhuriyet- heret Edi yorlar? e v sms lere Niçin Muza SONTİP ©S'TA? RE ni m Halk ile beraber zabitler da, Madrit sokaklarında Cümhuriget bayrağını dolaştırıyorlar İspanya (o cümhuriyeti, (ilk günlerin hararetli tezabüratın- dan sonra şimdi kendine bir çalışma o programı — çizmekle meşgul. Millet Meclisi maka- mına kaim olacak ve bir nevi müessesan meclisi mahiyetini alacak olan (Cortes) ismindeki Meclisi iki aya kadar toplam mıya davet edilecektir. Hâdi- senin garibi şudur ki İspanya- da büyük bir varhk teşkil eden Anarşistler de yeni cüm- huriyet idaresine müzaharete karar vermişlerdir. (Anarşi) lügat manasile şu- riş demektir. Anarşist inti- zamdan hoşlanmamak lâzımdır. Halbuki İspanyol Anarşistleri bunun aksine olarak cümburi- yet ricaline bütün kuvvetlerile KUCAKTAN KUCAĞA SERVER BEDİ — A... Ne demek... Neden güç olacakmış... O benim ev- lâdım... Atıf B. Hüsniye sözünü kesti: — Dur biraz, Hüsniye H... Düşünmek için vakit ka zanmak ister gibi hafifçe ök- sürdükten sonra gene Nermine hitap etti : — Bu zamanda... bu şekilde Hanımın tanışmak biraz gariptir amma... Hilmiye H. sizi çok metett, Pe” — yardıma karar vermişlerdir. | Hattı hareketlerini söyle izah İİ ediyorlar. “ Anarşi, o Cümhuriyetlerin. vermeyi vadettiği hürriyeti rip inkişafına ( taraftardır. Bina enaley hürriyet vadeden İs panyol Cümhuriyetine elimiz” den geldiği kada serbesti yolunda o müzaheret . göstere” ceğis. ,, Diğer taraftan, Katalonya de- olan kısmın ayrı bir cümhu- riyet halinde idare edilmesi mukarrerdir. Bu münasebetle gerek İs panya ve gerek Katalonyanın fikirlerini | bi Barslone giden tirmek © Üzere anya Başve- elinde büyümüşsünüz... Nermin hep önüne bakr yordu. Atıf B. devam etti: — Benim işim acele... Sk xmle çabuk görüşmek mec buriyetindeyim. Siz şimdi bir akrabanızın yanında oturuyor” sunuz, değil mi ? Nermin utancından incelmiş bir damla sesle: — Evet, dedi. Atıf B., en mühim mese- leleri de bir iş adamı çabuk- lağile konuşmıya alışmış ameli bir eda ile suallerine devam etti: — Haber aldığıma göre orada pek rahat değil mişsiniz? — Evet... Hüsniye Hanım yine atıldı ve söze karışb' ve Cümhuriyet Reisi Naibi ula Zamora halk tarafın- “dan şiddetle ( alkışlanmış ve 18ilİİ maç esnasında toplanacak halka nutuklar söyliyerek Ka- tolonya cümhuriyetinin niçin .muhtariyet istediği anlatılmıştır. silen ve merkezi Baralon şehri 5 dairesinin - balkonundan aim ka. Kaği illeri | Mahbes Hayatı Yaşı- enç Kızlarımız yanG tanımak İster misiniz? Bize değ” tarihi bildiriniz. Sise onun ahlâk ve tabiatini söyliyelim. Yeni hayatın zaruretlerini kabul edemiyen, ve - kızlarını eski zihniyetle © yetiştirmekte devam eden birçok &ileler vardır. Bunlar kızların, bu günkü hayatın tehlikelerinden korumak emelile, . onları eve hapsediyor, (o hayattan © wzak yaşatmıya çalışıyorlar. Halbuki hayatın ve tabiatin önüne ( durulabilir mi? Obir kasırga gibi bütün mânileri silip süpürür, ve mukadder ne ise onu yapar. Bu cereyan tadil edilebilir, fakat menedi- lemez. Kızlarının selâmetini istiyen ana babalar, onları ikaz et- meli, fakat mahbese atmama- lıdırlar. Bugünün kızı bu esarete tahammül edemez. Ondada biraz hürriyet aşkı . vardır. Havadaki cereyanlardan onun da ruhu müteessirdir. İşte size Hasköyde bir genç kızdan aldığım bir mektup: “ Orta halli, fakat oldukça mutaassıp bir ailenin kızıyım. Ailem beni (istedikleri bir gençle evlendirmek üzere mek- tepten çıkardı. Fakat ben o genci beğenmedim ve evlen- medim, Bilâkis sevdiğim bir | gençle tanıştım, seviştim. Fakat | ailem bunu haber aldı. Tema- #ımızı. kesti ve beni eve ha- pis etti. Sevgilimden haber alamıyorum. Birkaç ayda bir | defa, o da ailemin refakatile, | sökağa çıkabiliyorum. İnsanlık | hürriyetime malik değilim. En ziyada üzüldüğüm şey, sevgi | İstanbuldan H, rümuzile bir genç kız yazıyor: “Bir senedir bir gençle 86 vişiyorum. Fakat öyle kıskanç bir genç ki onun izni olmak- sızın evden bile çıkamıyorum. Elli lira maaşlı bir memurdur. Askerliğine de üç sene vardır. Evlenebilmekliğimiz için daha üç sene beklemek Jâzımgeli- yor. Halbuki beni: arıyan bir- çok gençler çıkıyor. Ovakit karar veremiyorm. Sevgilime sabredemiyeceğimi söylüyorum. Ovakit çocuk gibi ağlıyor ve bensiz yaşıyamıyacağını - söy- lüyor. Şaşırdım, ne yapayım?, Kızım, bu genç seni seviyor. Fakat sen onu ayni şiddetle sevmiyorsun.. Bu şerait altında iç sene biribirinizi beklemenize imkân göremiyorum. Bahusus 50 lira maaşlı bir gencin seni mes'ut edebilecek bir yuva kurabileceğini zannetıniyorum. Onun için bu genci idare edip taliplerinizden birile evlenmeyi tercih ediniz. * Dört sene evvel bir kızla tanıştım. Çok geçmeden hayat bizi ayırdı, üç sene süren bu ayrılık bizi biribirimize adeta yabancı yaptı. Dördüncü sene gene tesudüt eseri olarak tekrar buluştuk. Kendisine omerbutiyetim (son derece idi. Kalbimde saf ve temiz bir aşk besliyordum Buna rağmen gene üç ay sonra mektuplanna nihayet verdi. Peder ve valdem beni - başka bir kızla nişanlamak İstiyorlar, Bir türlü karar. veremiyorum. Ankara: N. Ö, * İlk aşk, ilk göz ağrısıdır, | derler. Elbette ki kolay kolay unutulamaz. Aradan üç, dört ay geçmesine rağmen hâlâ kalbi alâka ( hissedebilmeniz gösterir ki; bu kızla mes'ut olabilirsiniz. Tanıdığınız, sev- iKatalonyada Himin beni onutması ibtimalidir.,, | diğiniz bir kızı: yabancı bir Vöziyet Keki Derğeliyotlk papbdik | kıza tercih etmek tabiidir, şey, sadece bu gencin evlen- Hanımteyze Baralon 28 (A: A.) —Jene- | mek üzere nilene müracaat ö , " sekisi “ferhilie Alina, bunu || << TAKVİM <—: halka hita eden M. Macin, şu yapmak firsatına malik misin | Gön913- Mayıs - 931 Kümmi?e sözleri söylemiştir: “Katalen* | Bilmiyorum. ! Arabi iel yanın serbestisi arifesindeyiz. Olmediği e iekidinleri, #pün | a4 Zilhicce - 1549 | 20 - Nisan 1547 İspanya ile güzel münasebat i m Vakit-Exa: Eran. seni unutması ihtimaline karşı, | —————| —— —. idame etmekte olduğumu söy- z Güney; 0950 4 .56 | Akşamli2— 119 ,05 ieanli oki senin de onu unutmuya çalış- | Öğl.| 5. 03 12.11( Yatı | 1.44 20.81 emel tiyarım.,, RG eğe Şöller aindi 8 | 16:08 | iman (97. İs 09 ARE na Kime Cehennem azabı içinde yaşıyor yavrucak.. Artık bir daha ben onu o cadı karının evine göndermem... Burrda alıkoya” rm... den tezi yok, evine bir mektup göndeririz, olur biter... Siz de yarın başbaşa görüşür, anlaşırsınız... Evlât- cağızımı telleriz, pullarız, bir güzel gelin ederiz. Atıf Bey Nermine sordu; — Ne dersiniz? Bir daha öraya gitmezseniz olur mu? — Rahat değil de söz mü? Nerminin etrafında herşey sim siyah gesilmişti. Hava git- tikçe kararıyordu. Bu yabancı odada, bu yabancı İnsanlar karşısında kendisineğyapılan bu garip teklifi onu çok şaşırt- mıştı. Ne diyeceğini miyordu. İçinde öyle bir his vardı ki hem bu evden kaçıp kurtulmak, hem de bir daha öteki eve uğramamak, başını alıp uzaklara, ta uzaklara, ka- labalıklardan; © görültülerden uzaklara, öksüzlere o mahsus Alemlere gitmek istiyordu. İçi daralmıştı. Derin derin nefes almıya başladı. Burnundan ses- MH, uzun soluklar çıkıyordu. Atıf B. Nerminin minderde duran bir eli üstüne hafifçe elini koydu: — Üzülme yavrum, dedi, nasıl istersen öyle olsun. Fa- kat halanızın gölnünü yapmak kabil midir ? Hüsniye Hanım bağırdı: — A... Kat'iyyen, kat'iyyen, bil- | dedi, hele benim araya girdi- ğimi de duyarsa kat'iyen © cadı sana Nermini vermez, değil mi öyle kızım? Nermin başile tasdik etti: — Evet, dedi. Atıf Bey devam etti; — Öyle ise, dedi, bir daha O eve gitmeyiverirsin. Yaşınızı başınızı almışsınız.. Kanunen birşey icap etmez. Üç dört gün burada kalırsınız. Ben Şişli taraflarında güzel bir apartıman dayatırım, döşetirim. Hüsniye Hanım atıldı: — Saraylar gibi, saraylar gibi... Atıf Bey gözlerile sözünü kesmesini kadına ihtar ettik- ten sonra: ( Arkası var )