Adanadaki Feyezan Hüâdisesi (Baş tarafı İinci sayfada) olmak itibarile vaziyeti tehli- keli ve en çok Ümitsiz olan er Avrat mezarı çiftliği idi. da çiftlik kâhyası Ali ağa ile yirmi sekiz kişi bulunu- yordu. Bunlar, Misise gönde- rilen kayıkla bin müşkülât içinde kurtarılabildiler. Açlık - Tehlikesi Seylâpzedelerden birisi IuE- yanı şu suüretle tasvir etmek- tedir: — Ne tarafa bakılmış olsa hep su görülüyordu. İlk iş su- yu çiftliğe sokmamaktı. Buna ,çalıştıksa da muvaffak olama- yınca sığır ve sair hayvanatı “kurtarmayı düşündük - ve çift- lik avlusunu keserek hayvan- ların olduğu yerin önüne hen- dek açarak set yaptık. Yirmi sekiz kişinin elli okka ekmeği vardı. İki gün ikişer ekmek yedik. Elımızlgbiüyordu. Adam başına bir buçuk ekmeğe in- dirdik. Nihayet ekmek tü- kendi. Sığır kesip yemeyi düşündük. — Fakat — tuzumuz yoktu. Çaresiz sığır kesip tuz- suz suda kaynatarak yemiye başladık. Diğer taraftan çift- liğin seksen kadar hayvanatı da yemsiz, samansız kalmıştı. Dama çıkıp baktığımız zaman ümidimiz büsbütün kesiliyordu. İmdat Yok... Aşağı yelin esmesi ise su- ların akmasına mani — oluyor, bilâkis daha fazla yükseltiyor- du. En ziyade korkumuz bun- dandı. Ya boğulacak, ya aç- hıktan — ölecektik. Böyle altı gün geçmişti. Hiçbir taraftan imdat yok... Kuşlar bile konacak yer bula- mıyarak oturduğmuz — odaya sokulmıya başladılar. Çiftliğin kerpiç duvarları yavaş yavaş yıkılmıya — başlamıştı. Ölümün yaklaştığını hissederek birbi- rimizle helâllaşıyorduk. Cuma günü dama çıkmış- tım. Uzakta sular üstünde bi- ze doğru bir kayık yaklaştı- ördüğümüz vakit sevin- gijen çşldırıcakhk. Gelen- lerden ilk defa yiyecek sor- duk. Birşey yoktu. Ben, arka- daşlara ve hayvanlara yiyecek bulmadan gitmem, dedim. Ni- hayat kayığa binerek iki saatte Arap köyüne geldik. Oradan al- dığım iki torba un ve dört torba saman vesaire ile kayığı tek- rar çifliğe gönde , ben de atla Adanaya geldim. Kayık- çılar tehlikeli olan yerleri ara- makla — meşgüldürler. Şimdi dünyaya yeniden gelmiş kadar sevinç duymaktayım. Herşey Mahvfoldu! Bu son İseylâp, Adana için tahminden çok büyük bir fe- Tâket olmuştur. Pamuğun tam ekilme mevsimine tesadüf et- mesi itibarile ekinler tamamen mahvolmuş, sular bugünlerde çekilecek bile olsa bataklık haline gelen tarlalara saban sokmak kabil olamıyacağından mevsimi zarfında yeniden to- hum ekmek imkânı da kal- mamıştır. Su altında kalan hububat zeriyatı da yüzde doksan nisbetinde hasara uğ- ramıştır. Bu felâket yetmiyormuş gi- bi bankalar eski alacaklarını istemekte, yeni ikrazat yapıl- mıyacağını — söylemektedirler. Anita Page saat yedide — kalkı Pijar » giyer. Kahvaltımnı yapar. Gözü da- | ima — aaattedir. Saat sekiz bu- çuğu — vurduğu l zaman Anita Pa- ge masası başın- da tuvaletini bi- tirmekle — meş- güldür. San'atın Mucizesi |HayaliPerdeÜstünde Ki- İlometrelerce Uzun Mesa- feler Nasıl Yaklaşabiliyor Greta Garbonun “ İlham ,, ismi altında çevirdiği yeni fi- limde vak'a Pariste cereyan etmektedir. Filim kumpanyası bu piyesi çevirirken artistlerini Parise göndermeyi düsünmüş, fakat sonra bunun fazla para sarfından ziyade fazla zaman sarfını mucip olacağını görmüş ve nihayet Parisin bir mahal- lesini ( Holivud) da aynen vücuda getirmeyi daha müna- sip bulmuştur. * İlham ,, adını taşıyan bu yeni filimde san'atkârlardan Rober Mondgomery ile (Dewis Ston) bir aralık Parisin meş- hur bulvar kahvelerinden bi- rinde görünmektedirler. Elle- rinde Parisin öğle gazetesi olan Entransijan vardır. On taraf- tan da, bulvarın — kalabalığı görülmekte, hay ve huyu ak- setmektedir. Sinema münekkitlerinin mü- talâalarına —nazaran — mahalli rengi bundan daha muvaffaki- yetle taklit etmek mümkün değildir. O derecede ki Paris- li bir seyirci filimin bu par- çasını gördüğü zaman AÂmeri- kada yapıldığına, mümkün de- ğil, inanmıyacaktır. Eğer süratle tedbir alımmıya- cak olursa Çukur Ova çiftçisi büsbütün elim bir vaziyete düşecek, — gelecek sene on dönüm bile ekemiyecektir. Salâhattin Son Vaziyet 'Tecerli, (Hususi) — Ceyha- nın sükünet devri başladı. Fa- kat feyezan sekiz köyün kışlık mezruatını tamamen mahvet- miştir. Cebelibereket — valisi Ziya bey köylüye tohumluk verilebilmesini temin için ted- bir almıştır. Coşkun bir şekilde akan suların kökünden söküp birer findık kabuğu gibi sürüklebiği koca koca ağaçlar köylü tara- rafından taplanmaktadır. SON POSTA TIDAN YATINCIYA KADAR NE YAPAR? IANİTA PAGE KAHVAL S nema İdeoline Kapılmadan * * » Evvel İşin İçyüzünü Bilmelidir. Birçok insanları sırf şahsı için sinemiaya cetbeden Şarlo, meşhur ve son filminde.. Holivut, (Husust Muhıbiri-I mizden) Sinema artistleri ne | Klara Bouv haftada (7) bin. Bunlar gibi sinema &lemin- kazanırlar? Artistler vardır ki - de mühim para alanların mik- milyon kazanır, fakat artist- ler vardır ki ayda (100) do- lar kazanır, hatta günlerce aylarca parasız yaşarlar, Meselâ en çok para alan- lardan biri (Ruth Chatterton) dur. Fakat bu güzel kız şim- di #senede (750) bin dolar almak Üzere yeni bir muka- vele aktetti. Fakat bu mu- kaveleyi yapıncaya kadar Ho- Hivutta aylarca süründü. Bü- tün parasını yedi. Hatta bor- ca girdi. (&îu Rogers) haftada (35) bin dolar yani (70) bin lira kazanır. (Joan Mo Cormack) her çevirdiği. film başına bir milyon lira alır. Bir film on haftada bittiğine. göre, de- mek haftada (100) bin lira varidatı vardır. Douglas Fairbanks günde oen bin İira alırdı. Alice White haftada (4) bin Hra kazanırdı. tarı çok değildir. Bir de ötekileri düşünün. Meselâ size şunu haber vereyim ki sinemada çalışan- ların çoğu ayda ancak (200-250) lira kazanırlar. Bu parayı ka- zanmak — için de — haftalarca kumpanyaların kapılarında nö- bet beklerler. Bir filimde iki büyük artist varsa, o filmi çevirmek için çalışan daha yüzlerce kişi bu- lunür. Fakat asıl parsayı iki büyük yıldız. alır, diğerleri ancak yemlenme kabilinden birşeyler kazanırlar. Sonra — sinema — hayatının kötülüğü — şuradadır ki, yarın ne olacağını bilemezsiniz. Bu- gün sizi beğenirler, çok para verirler. Yarın birdenbire iti- bardan düşersiniz. Yüzünüze bakan bile bulunmaz. Hele stüdyolarda — çalışan | Çevirmekle Meşguldür.. ( mış olan (Dorothy Öğle yemeğini bitirir. bitirmez döner ve rolünü ezberlemiye baş- lar. Akşam üze- Ti çayını — İçer. Otomeobille bir gezinti — yapar. Saat — dokuzda tekrar yatağına girer ve dokuz saat uyur. | güabsiee #ÖRÜREEERRREER 0 aa — — KEŞNEEE A İ Yeni Filimler Sinema Atelyeleri, Şim- di, İki Muazzam Filmi Ramon Novaro ile aynı sah- nede birçok defalar alkışlan- Jordan) son zamanlarda ( Villiam Hai- nes) ile yeni bir filim çevir- mek üzere mukavele aktetmiş- lerdir. Çevrilecek filmin adı: “A Taillor Made Man,, dir. Türkçeye takriben “İnsanı es- vap göşterir,, cümlesi ile ter- | cüme edilebilir. Mevzuu büyük şehirlerin hayatımdan bahistir. (Big House) m — müdürü Georges Hill bugünlerde Bah- rimuhitte “Deniz kartalı,, adını taşıyacak olan bir filmin harici manzaralarını çevirmekle meş- güldür. Bu filme Panama ka- nalı civarında manevra yap- makta olan Amerika filosu da iştirak edecektir. Amerika hü- kümetinden bu maksatla mü- saade alınmıştır. Filimde (137) harp gemisi, (273) tayyare, bir zeplin ve (35,900) tayfa ve zabit görünecektir. memurların hali, diğer bütün işlerde çalışan işçilerin vazi- yetinden daha fenadır. Yıldızların kazandıkları pa- rayı da çok görmeyin. Onla- rın> — kazandıklarına — görede masrafları vardır. Para birik- tirmiş artist pek azdır. Şunu da unutmayın ki, çok para kazanan artistler bu pa- rayı kolay kazanmazlar. Ha- yatları cehennemi bir çalışma içersinde geçer, bu şiddetli çalışmıya — mukavemet eden pek az artist bulunur. |Çoğu hastalanır, veya ölür. Binaenaleyh sinemayı per- dede görüp, artistleri kendi- lerine birer ideal yapanlar ve sinemayı kendilerine ideal it- Hhaz edenler, işin iç yüzünü bilmiyenlerdir. Futbol, Bokiı' Atletizm, İ — e— ' | bünyada S0) Ve Tenis Londraş 19 (A A seyeçin — futbol maçları küme takimları arasında) şudur: | Arsena - Liverpool / 139 9N Birmingham - Sheffield WaĞT3 ha day (2-0), Binekburn ROY) ü Middlesbourgh (4- 5) Balekf | ke Huddesfield Town (1-1)» ! County - Manchester United T Leeds United - Aston — Ville FÜŞ Lciceter City » Vewcastele (3-1), Manchestr City - ham United (1-1), Ports' a Bolton Wanderes (1-0): eld United - Grimsby Town ( Sunderland - Chelsea (2-0) Heyecanlı Bir Bol$ Melburg, 16- ( A, A-) Dün ağır siklet şamp ( Cooc ) ile ( Amalley ) sındaki gayet heyecanlı #f Amalley rakibini ( 15 ) ravi” mağlüp etmiştir. Beşindi * vuntun sonuna kadar © rakibine karşı bü; bif ikiyet göılu:ıiqtir.’uko a düdük çalındığının farkınd ? miyan Cooc maça devam lemiştir. p Amalley düdük sesini tiği için ellerini aşağıya it” miştir. Bunun hakiki ma! anlamıyan hasmı onu sırt devirmiştir. Galiba Cooc £ düdüğü işitmemiş olan hakf, Amalley'i nakavt edilmiş * dederek Cooc'un galibi) ilân eylemiştir. Bunun üze! seyirciler arasında müthiş gürültü ve itiraz başlaı Yanlış yaptığını anlıyan "g kem Cooc'u diskalifye edec yerde oyunun- devamını retmiştir. Amalley, yorgunlu na rağmen ayağa kalkâl mücadele etmiş ve birf K müthiş hamle ile hasmını Y |A sererek galip gelmiştir. İspanya - İtalya Maçı K Bilbao, (ALA) — Öğlet sonra İspanya ve İtılyın A kımları arasında yapılacak ? fubtbol maçı büyük bir uyandırmıştır. İtalyan ve İspanya takım | bundan evvel dokuz defa &”| şılaşmışlardır. Her biri öf galibiyet kazanmış ve üç & da berabere kalmışlardır. B enaleyh şimdi berabere nuyorlar demektir. Yunanistanda Atletizm. Atina, (ALA) — Mısır - * nan - İspanyol takımları # sındaki atletizm final müs: kaları stadyomda yapılmı$"| Hava gayet güzel ve stad fevkalâde kalabalık idi. nan takımı (177) sayı ile rinci, Mısır takımı ( 108 ) ile ikinci gelmişlerdir. İspan! ekibi (88) sayı kazanmıştır. Evvelce Mısırda temin €© miş olan beş bin metrelik k*) rekorunu bu- sefer Atinadâ *| beş dakika 42 saniyede kâ' mek süretile Misirli Sait ME met kazanmıştır. 4 Davis Kupası Tenis Maç#?| Atina, 20 (ALA.) — Df kupası için yapılan tenis ” sabakalarının — nihat netif” şudur: Yunan — takımı, AM takımını ikiye karşı üçle Y” e F, 4 TOE LA P YF Fab 4 'e - / miştir. ) Mit küme futbol şalft yonluğu müsabakasında ', a| lon ve Olympiyakos takımlii iki ikiye berabere Kalmışla'”