4 Sayfa Bir Mülâkat Güzellik Kıralıçasının Huzurunda (Bağ tarafı 1 inci sayfada ) biraz dikkat etmeseydim, kıra- hıçanın hemşiresini kendisi zan- medecektim; — antrenin — solük aşıkları, iki kız kardeş arasın- daki farkları da gizliyor ve ben- zeyişi arttırıyordu. Kabul - yahut — muayede - salonunda, kıralıça hazretlerine ubudiyetimi arzettim. Cümhu- riyet kıralıçası pek mütevazı, merasimi sevmiyor. Eski sultan- lar karşısında olduğu gibi yer öpmiye filân hacet kalmadı. Kız kardeşile benzeyişini ima ederek bir konuşma zemini açmak istedim. Halide Nusret Hanim, — kıralıçanın beş kız kardeşten biri olduğunu ve tabiatin onlar arasında güzel- liği oldukça insafla taksim ettiğini söyledi. Ben dedim ki: — Naşide Hanım, evlenir- seniz ve çocuğunuz kız olup ta güzelliğinize tevarüs ederse, mutlaka zamanının kıralıçası olur; hatta torununuzun bile güzellik — kıralıçası - olacağını ümit ederim; böylece veraset tarikile, Türkiyede bir güzellik hanedanı tesis etmiş olacaksınız. Bu tekerlemeden sonra açı- lan musahabe kapısından içeri | girerek sordum: —Evlenmek niyetinde misiniz? — Bunu hiç düşünmedim,dedi. —VAakıa sizin gibi nefis bir kız, evlenmeyi düşünmekten ziyade düşündürür. Fakat, bir an için, bunu düşündüğünüzü farzedelim, nasıl bir erkek, tahtınıza şerik olabilir? Onda ne gibi vasıflar arıyorsunuz? — Hele bunu hiç düşünme- dim. Daha mühim mevzularım olduğunu unutmuş gibisiniz. — Evet, muallim olduğunu- Mi ve çöcaklürmin - vekadâr düşündüğünüzü biliyorum. Ve- kâletle son vaziyetiniz nedir? — İlkinden farksız. Henüz bir netice yok. — Temenni ederim ki asri | bir hükümetin Maarif Vekâleti, güzelliğin bir cürüm teşkil edemiyeceğini anlasın. Hatta,$| bedii ve bedeni terbiye noktai nazarından, muallimin bizzat | bir güzellik örneği olması ne büyük nimet ! Naşide H. bir kitap dolusu mana taşıyan gözlerile beni tasdik etti, sonra ayağa kalktı. Vücüdunun o halif sarsıntısile yere birçok güzelliklerin dö- külüp saçılmasından korktum. Gitti ve seyahatine ait fo- tografilerin albümünü getirdi. Hep çiçekler, çiçekler (nebat ve insan olarak ) ve Kıralıça arkadaşlarla bir arada, bir kıyıda, bir merasimde mes'ut bir hayat ânında alınmış inti- balar... Bu resimleri, muhayyelemde hareket haline getirerek ve canlandırarak seyrederken, kı- ralıça: — Şu iki fotografiye bakı- nız, dedi, bunlardan biri Pa- riste çekildi. Öteki de İstan- bulda taklit edilmiş ve satılıyor. Çok camm sıkıldi. Dava etmeyi — bile — düşünüyorum. Birisi de benim için bir şarkı yapmış ve resmi notanın üstüne koymuş. Halbuki evvelce ben- den müsaade istemişti ve ben razı olmamiştim. — Hakkınız var. Ben de bir kıralıçaya karşı bu saygısızlığı affetmem. Kıralıça ve hemşiresi, Av- rupa seyahatlerinden de bah- settiler ve belediyelerin her memlekette — güzellere — karşı österdikleri alâkaları anlattı- ar. Ben, bizim belediyenin her türlü güzelliğe karşı lâkayt kalmasına hiç şaşmamıştım. Gloryada Şehir Kızları Gloryanın önümüzdeki prog- ramını teşkil eden “Şehir Kını,, sesli ve şarkılı bir Amerikan filmidir. Şarl Ferel ve Mari Donkan tarafından temsil edil- miştir. Mevzua gelince; Tustin sert ve kaba huylu bir çiftlik sa- hibidir. Birgün buğdaylarını sattırmak için oğlunu Şikagoya gönderir. Genç çocuk henüz bekârdır. Fakat Şikagoda âşık olduğu namuslu bir hizmetçi kızla evlenir ve çiftliğe döner. Tustin fena halde hiddetlen- miştir. Genç kadın artık çift- likte herkesten hakaret gör- mektedir. Bir gün yanaşmala- rın grevi esnasında Tustin si- lâha davranır, ameleye ateş edeceği yerde oğlunu yaralar ve çok müteessir olur. Bu ha- diseden sonra ise ihtiyar çift- lik sahibi oğlunu ve gelinini kalbine basar. Opera - Artistik Şehir Işıkları Şarlo sözlü filime taraftar değildir. Kanaatlerini — anla- tırken demiştir ki: “Sözlü filim sinemayı öldürecektir.., Üç sene evvel stadiyolarda sesli filim faaliyeti en hararetli saatlerini yaşarken öte tarata Şarlo sessiz bir filim çevirmiye hazırlanmıştı. İspat etmek isti- yordu ki kendi yapacağı sessiz filim, sesli filimlere rakabet edecektir. — Şarlonun — “Şehir Işıkları,, ismini verdiği bu sessiz filim senelerden sonra tamamlandı, — Amerikada Avrupada - gösterilmiye başla- nıldi. Şimdi de şehrimizde Opera ve Artistik sinemala- rında gösterilecektir. Şarloyu bu filmin başında işsiz. ve yersiz kalmış görü- yoruz. — Zavallı ertesi gün küşat yapılacak ve resmi dan başka yatacak yer bula- miyor. Nutuklardan ve muzika ses- lerinden sonra örtü çekiliyor ve hayretle görülüyor ki Şarla heykelin dibinde uyumaktadır. Sonra deniz kenarına gidi- yor. İntihar etmek istiyen zen- gin bir adamı kurtarıyor ve onun verdiği 10 dolarla zavallı kör “bir çiçekçi kızın çıçekler rini satın alıyor. Sonra kur- tardığı adamı ziyaret ediyor. Fakat adam çok sarhoş oldu- ğu için Şarloyu tanımıyor ve dışari attırıyor. Şarlo çöpçü yazılıyor. İşi- diyor ki kör çiçekçi kız has- talanmış ve ev kirasını vere- mediği için dışarıya atılmak üzeredir. Şarlonun on parası bile yoktur. Hemen bir boks Mmüsabakasına giriyor. Adam- akıllı dayak yedikten sonra meteliksiz sokağa çıkıyor. So- kakta zengin adama tesadüf ediyor. Ondan bin dolar alı- yor: Fakat zengin — adamın evine giren hırsızlarla birlikte Şarloyu da hapise atıyorlar, Aylardan sonra hapisten çıki- yor. Çok acınacak bir haldedir, Şehri dolaşırken bir dük- olan | bir heykelin örtüsünün altın- | Haftanın Fîlimleriııdıı? inda çiçekçi kızı görüyor. Kızın gözleri bir ameliyat ile açılmıştır. Şarlo hayret içinde. Kız Şarlonun kendisine yar- dim eden adam olduğunu - bir el temasından tanıyor. Halbuki çiçekçi kız. Şarloyu milyoner zannediyordu. Melekte: Esrarengiz Adı Baştan başa bir aşk ve sevda filmi olan bu eserin başlıca mümessilleri Lui Vo- nelli, Daniyel Parola, İvet Andreyor, — Margrit Moreno, Gaston Jake, Ânrik Rivero dur. Vak'a, Cava adasının ( Su- rabaya )ismi verilen küçük bir kasabacığında geçiyor. İvet, bir bar artistidir. Barın sahibi ve orkestra şefinin ta- kibine maruzdur. Bu adamların karıları entrikanın — farkında- dırlar, onun içindir ki bütün mevcudiyetlerile (İvet)in felâ- ketine çalışıyorlar. Birgön bu bara uğrıyan genç ve esrarengiz bir adamla' (lvet) arasında tatlı bir alâka baş göstermiştir. Genç adam, civardaki kü- çük adalardan birinin şahibi- dir. Hayatı esrarlıdır. Büyük bir servet elde etmiş deniyor. | İki genç arasında başlıyan bu sevgi, bar sahibi ve orkes- İntibalar 5 z î ? — Esrarengiz Ada filminden cazip bir sahne. 2 — * Şehir Dunkan Kızı , #filminde güzel artist Mari 3 — * Şehir Işıkları ,, nda Şarlanun tuhaf bir pozu. 4 — Bu da “Şehir kızı,, filminin bir çiftlikte geçen bir sahnesi, tra şefinin hırsını uyandırmış- tır. Aralarınde başlıyan kavga ve mücadele, orkestra - şefinin ölümile — neticelenmiş, — sıra, (İvet) € kendini sevdiren de- likanlıya gelmiştir. serseri, esrarengiz ada- ya gönderilmiştir. Vazifeleri, | burada zengin genci öldür- mek, hazinelerini ele geçirir >k- tir. Fakat zamanında yetişen (İvet) in yardımile tehlike ber- taraf olmuştur. Şimdi, Malez- | yanın meçhul bir köşesinde, kırmızı mercanların — ortasında bulunan bir adada, bu iki | genç, medeni dünyadan yamadıkları saadetle — sarhoş bir hayat yaşıyorlar, |Elhamrada: 'Gel Evlenelim Bu, çak gülünç bir konisd- yadır. Belli başlı mümessilleri de, Fernan Gravey, Alis Kosea, Rober Bürniye'dir. (Alis Kosea) Jizel ismini tayyor. Maruf bir tülü hayatından uzaklaşarak | biraz kendini dinlemek ihtiya- | cındadır. Slavak kaplıcalarına müteveccihen yola - çıkmıştır. Ayni trende meşhur musikişi- nas ( Klot Malle ) ile arkadaşı | (CFransi )de - vardır. — Genç de- | sinema artistidir. Parisin gürül- | san'atkâr, gürültü den oderece mücteniptir ki gazeteci ve tak- dirkâr hücumundan kurtulmak için, —muvakkat bir zaman arkadaşı (Fransi) ile hüviyetini değiştirmiştir. Yolculuk bu şekilde devam edip giderken, biraz hava al- mak üzere bir istasyona inen (Fransi ile Jizel) treni kaçı- rırlar. Yapacak şey, — ertesi günkü postayı heklemektir. Geceyi geçilmeak üzere müra- caat ettikleri büyük bir daire- de ki burası belediye binası- dır. Ötel defterini imzaladık- ları zannile evlenme mukavele- sini imzalamış olurlar. Çünkü belediy? reisi lisan Silmemekte trenle de evlenccek iki nişanlıyı beklemektedirler. Fakat bu muamele, haki- katte Fransi ile (Jizel) i değil genç kızla musikişinası birleş- tirmiş oluyor. Kafilenin hedefi aymı kaplıca olduğuna göre, | ertesi sabah Sluvak - kasaba- sında buluşulduğu zaman haki- l kat meydana çıkınca herkeste | nevir değişiyor. Fransi güzel bir kadını ka- | çırdığı için meyustur. Mosiki- | şinas Malle de kendi arzusu | hilâfına evlendirildiği için. Fakat kısa bir zamanda anlaşılıyor- ki bu hadiseden herkes memnun olmuştur. Çünkü (Malle) sevmek ih- — .Nisan ğ Memleket Haberle Diyarbekirde Zirai Vaziyet Diyarbekir, (Huszusl) yarbekir ve havşisindt Ö ve ilkbahar — zeriyati n tarı 455,000 dönüm PE ve 255,000 dönüm arff j duğu anlaşılmıştır. Bu zeriyat — miktarının seneye nisbetle 50,000 fazla olduğu mıntaka dairesince tesbit edilmitt” Mart sonlarinda başlıyf birkaç gün evveline devam eden fasılalı lar bu seneki ekinleril bereketli — olmaşına addedilmektedir. Diyarbekirde her neti ze mebzulen yetişirse de İ zelye, enginar ve börülct 4 bazı sebzelerin ekilmesi olmamıştır. -Nümune sebzecilikten turfand ehemmiyet vererek bu m yetiştirilemiyen sebzeleri men yetiştirerek tamime şıyor. Geçen sene — eli bezelye, karnabahar, kef) bu ve bunun gibi ekilip yetiştirilmiştir. Kaç Kişi Evlendi? Konya (Hususi) — sani 931 tarihinden 9 931 tarihine kadar evl! için Belediye nikâh mef ğuna ( 127 ) kişi muracat' miştir. Bunlardan ( 93 ) kişinit, kâhı aktedilmiştir. Diğef kişinin nikâhları da askt detinin hitamında icra lecektir. Konyalı olup ta uş"d. lunan ve evlenmek için W| caat edenlerin adedi de ** | Nikâhları icra edilen kişiden 18 i memur, 100 duracı, 15i marangoz, mirci, 5 i kasap, 3 ü ekm” 3 ü makinist, 6 sı bakkâl tüccar, 12 si muhtelif ezbabı, 44 de 'çifiçidir. Mahküm - Komünistlef | İzmir, ( Hususi ) — İki çuk sene evvel — kol likten — dolayı — iki mahküm olan, müddeti kümiyetlerini Diyarbekir jf pisanesinde ikmal ederekğl| gün evvel şehrimize gelef g). zillik Şükrü ile Avram $i Salamon dün gece polis müdüriyetine celbet ikametgâhları tesbit edil sonra serbes bırakımışti” Yunanlılar Mezarlık İzmir (Hususi) — Bo Yunanlılar Alsancaktâ Rum kabristanının, ki mezarlık inşası için kend verilmesini — istemişler, buna imkân görülemt”? Haber aldığımıza göre bir yer verilecektir. “tiyacındadır; (Jizel) d? mek. “MAJİK,, sinemasımt? ( tereceği (Devler Kerv Fransızca bir eserdir- nede ve müthiş bir , sarfederek vücude g€? filim, —Amerikaya x'f y orada büyük bir MÜL kuran — muhacirlerin :;';y’ cidalli hayatını bize £ j 'İ