20 Mart 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Gözile l SAi ” .. 'Hindistanda Hindularla İslâmlar Gördüklerimiz H'B'Lllohenııı Mühim Derdi 'eniz Ortaköy İnönü yatı Bestabi düncü sınıf talebesinden dan GÜ ayağım sakat olmasın- hkı isle tahsil etmekliğim Olmıyacağından beni Da- MEzeye sevkedeceklerin! Böy- Olma, Ayağımın - cüz'i sakat ttme, Sahailime bir mani teşkil kirim, aenaleyh bikos ve fa- Pu “ıulllıkbılîm mahvolup mağ- 4 d_,_L $U halimi kime arze- ' CU süretle perişan olmak- İlğima ümhuriyet hükümetimi- ti razı olmiyacağındı flisinin nazarı dikkatini 'Esatetinizi rica ederim. adale; reij €elbe y Bötana, Muzaffer — Yvolgaîıakı Hadise BÇSA matbaası müdürü Re- bi ÇAYİN evine taş atıldığını ve —nı'."' karşısına çıkan bir ada- AlçiYüze uğradığını yazmış- at di ':iı:ııı bir mektupta bu .,_;:ı“i yasi mesalil — neticesi Nin ç Mde hareket eden bir aile- uuı_ılnn ve küstah bir şahsı derek g, Yaranlığından — istifade kendini sakladığı harabe- "i.."ııııe ftaş atmış, bir gece de karşın, E*lirken kapımın özünde huf Sikarak karanlıktan bil- Kbue ” bir sul kast yapmak te- ha (“ünde bulunmuş İse de teş- 3_"““:% bu şahsı elimdeki yala döydükten sonra firar m_c'id" “bu defalık bukadar; Aözüç üt daha fazla görüşürüz, an 4 Mütecaviz bana - değil, n" PANAYIRI N 25 mayısa kadar 1931 "giye iştirak edecek olan- teyahati: Demiryollar kum- Kai Panayıra iştirak eden Atideki Örlerle — müstahdeminine Pan * tenzilâtı. bahşetmiştirler : - ” esnasında tedarik ettiği .""h'ı_ıbılıı... gidecek — olan de gaç tör Yeya mi li haşj İT tenzilât yani i_::euııeı.. Paris için mezkür Mezag ” İdakal S0 kilometre bir d bulunan bir istasyon- 34 O tergi — tarihinden — azami mukaddem — ahzolunan ; ve avdet — biletlerinin tüngi, YEPonları serginin hita- —.M—'oıırı 30 gün zarfında hdiı. tide AMET TESHİLÂTL. — Ser- Vaj çç Gtemirren birikamet ser- Tayı faaliyet ederek müra- Sel G lere seyahat tarifelerile Balga “ları hakkında İstedikleri Üğg :ü verecektir. Arzu edil- .““hkdlrdı' sergi heyeti İka- Heş Çöminini deruhte eder. hagı ” türlü tafsilât için, Beyoğ- 'ş__bkıhım... sokak No, 41 Biyeyiy Ö Komers . Fransez , S0 he müracaat olunur. TAKVİM — > Mart - 931 Kasmıs2 "'"'40 5. Atabi v___x*'— 149 Ö Vasalı &| Rumt T - Mart Vakat-Ezaal- Vasatt —— z |18 19 181 Jıs.sı ha. d &. 25 * 1547 h'“l*—“ ; G& izn 26 18046 Akşam Yata hmsak SLebt Tefrikamız KANTERVİL MÜELLİPt: Oskar Vaylt Lo:lı.::““" kıpkırmızı - olân Otada ; 0Ha baktı ve hemen K siyah köpek ha yI al iedi t lından irdi. 9 sırada — kendisini vazgeçiren SON 'POSTA Dünyada Neler Oluyor? Arasında Kavga Başladı - Nev- yorkta Yüz Hindistanda Kavgalar Gandi ile İngiliz umumi va- arasında — hüsüle — gelen itilâftan 'sonra' artık Hindis- tanda — bir” sükün — devri nin başlıyacağını — zanneden- ler — aldandılar. Bilâkis bu âf Müslümanlarla, Hindular asındaki - din ihtilâfını taze- lisi ledi ve gene eski kavgalar başladı. Müslümanlar Gandinin bu hareketini beyenmediler. Pro- testo eciler. İki taraf ta Bom- baydaki vilâyet kongre komi- tesini elde etmek istediler, Her iki tarafta — komitenin içtima ettiği binaya bayrak- larını — astılar. — Müslümanlar daha evvel davranarak binayı işgal ettiler ve güç hal ile dışarı çıkarıldılar. ı;lzüılı'hçrlılı(ııılır şimdi her tarafta: — Gandi bize hiyanet etti, diye bağırıp propaganda ya- pıyorlar. Bir taraftan Hindistanda Üçüncü bir unsur — olarak (Sik) ler vardır. Bunlar da Gadi itilâfnamesinden memnun değildirler. Bu iki unsur şimdi istik- " mücadelesine kendi, baş- |— Hit valii umu- misi Hintli mu- rahhaslarla ko- nuşuyor “ŞATOSU KORTLAĞI MÜTERCİMİ: — Mes'ut Cemil adımlar işitti ve sesler yakın- laştığı zaman fosfor neşre- derek ve sağır bir uğultu çı- kararak kayboldu. Odasına girince yere yığıldı ve şiddetli bir buhrana tutuldu. .. .. unu Soyduran Kadın.. Aatiklâl duacı yapıyorlar, Sağda : İngiliz eşyasını taşıyan arabalar jandarma larına devam etmiye karar vermişlerdir. Delhideki — mahalli te de bu Üüç unsur birbir- lerine girmişlerdir. j Bu kavgaların — İngilizler tarafından tahrik edilmiş ol- ması da gayri varit değildir. Yüzünü Soyduran Kadın Nevyorkta — güzelliğini — inde ettirmek — istiyen — meşhur — al trislerden biri 1500 kişi huzu- runda yüzünün derisini soydur- muştur. Bu aktria. —Marta — Petelle isminde bir sinema aktrlaldir. Yüzündeki buruşukları izale etti- rebildiği takdirde tekrar - sine- mada kendisine — rol verileceği wadetmişler. Bunun üzerine ka- Hint umumi İkizlerin — bayağılıkları, Otisin taş gibi maddiliği cid- den 'tahammül edilecek gibi değildi. Fakat onu en ziyade düşündüren şey holdeki kalb- kanı artık taşıyamaz bir hale gelmesi idi. O kalkan ki vak- tile kendisinindi ve onu ( Ke- nil ) ne büyük bir. mu- vaffakiyetle taşımış ve mera- simde bulunan genç kıraliçe tarafından ne büyük iltifatlar meclis- | eti altında işliyebiliyorlar. din — Nevyork — öperatörlerinin birine - müracaat etmiş, yüzün- deki — buruşukların — izalesini istemiş. Doktor kadının yüzün- “deki deriyi soymıya karar ver- miş. Fakat bu ameliyatın yapı- lacağını — haber kadınlar — operatörün — salonuna dolmuşlar. — Operatör. 1500 kişi huzurunda ameliyatını yapmıştır Evvelâ — kadının - kulağı di- binden deriyi keserek yüzün bir tarafını yürmüş, diğer ta- alan — meraklı “Tafını erlesi güne — bırakmıştır. ü | Kadının bir gün, yüzünün bir ta-ğ rah genç — bir kalmıştır. Aktris Aameliyat — esnasında kızile konuşmuş, cazbant gürül- tülü havalar çalmış, ameliyatı seyreden kadınlardan beşi bi- yılmıştır. tarafı — ihtiyar > kazanmıştı. Halbuki — bugün zırhlıları kiymek ve kalkanı koluna almak istediği vakit büyük çelik parçası ve demir gömlek okadar Ki yere yuvarlanmış, ağır gelmişti iki dizi eli fena halde incin- mişti. Bu felâketten — sonra kend öyle ciddi — surette hasta hissetti ki günlerce oda- sından — yalnız kan İlekesini tazelemek için çıktı. Kendisine ve sağ Nasıl Bir Kızla Evleneyim ? İki Gençten Hangisini Tercih Edeyim?. K Hakiki sevda ile şibih sevdayı birbirinden ayırmak büyük bir marifettir. İnsan birisine karşı şiddetli bir temayül duyar. Sevda nedir bilmiyen insanlar bunu sev- da zannederler. Kalpleri heyecan içindedir. Fakat. tam manasile tatmin edilmiş değildir. Derken yolda, hayalindeki aradığını bulur, © vakit hakiki sevda ile karşıla- şır. Bu vaziyet onda bir şüphe uyandırır. - Birinciye ikinciye karşı da tema; dır. - Hangisini — seviy edemez olur. Urfadan B. A. N. rümuzile bir | ee kızdan aldığım bir. mektap u hületi ruhiyenin güzel bir mi- salidir. Bu genç kız diyor ki: “17 yaşındayım. Altıay evvel nişanlandım. Sevdiğimi ve sevil- diğimi zannediyordum. Fakat şim- müme başka bir genç çıktı. Beni sevdiğini, benimle evlenmek istediğini söylüyor, Kalbimi yak- İadım, bu gence karşı da lâkayt değilim. O vakit şaşırdım, ve sizden akıl danışmıya karar verdim. , Kızım, kalbini iyi yokla, han- gisini daha çok seviyorsun ? İyi imtihan et. Han, daha çok seviyor, ikinciyi birinciye tercih ediyorsan, nişanlınla cev- lenmekte tehlike vardır. Fakat ikincinin sevda e ve yalan olabilir. O vakit te bedbaht ol- mak tehlikesi mevcuttur. Bu iki- sinin kalbinin hükmüne tâbidi: Fakat beni dinlersen kızım, her söze aldanma. Ve ikinci gen- cin aşkına inanma. Nişanlınla evlenip mes'ut olmıya bak. * Kadıköyden E. H. Beye: Ne kızı. seviyorsunuz, ne de kız seviyor. Ğ iz de işin alayında rünüyorsunuz. — İyisi bu alâkayı kesmektir. Hanımteyze seni ldiğimiz azk meke Hyoruz. Bu sü- heşredilecek a Gençlik ve Has Benim Neş'esiz, silik - sürüklediği ıssız yol tanıyalıdanberi benliğ hep sen, herşeyimde - s: Sevgim —üzüntülü zevk. heyecan. Zihnime nakşolunan buluştuğumuz ilık bahar ak- şaniz, boğazın sarmaşık kuytu köşesi, de kalbim sanki içinde o ilâhi a Biliyorsun demi benimsin; evet seninim kalben. Daha çok çok evvelinden. Nasıl atılmıştım tereddütsüz ben, Kollarını bulmak için kızıl dudaklarını değil mi? Seviyorum. Seviyorsun. Se- vişiyoruz derinden. Uzun uzun öperim siyah gözlerinden. Findiklı ; Nebahat Neshan S Avrupa Malından Daha SAĞLAM, Büküsüz (Vater) Kıvrak (Ekstra ) Katlı ( Retor ) İplik'.eri daha UCUZ Düz çizgili, renkli, ince kalın bezler; Perdeler, yaza mahsus Elbiselik ve, sair bezler imal olunur. Her türlü çabukluk ve kolaylık gösterilir. LİRAMT BAĞKASI ADANA MENSUCAT FABRİKASI Posta Kulusu gayet iyi baktığı için kısaca bir müddet sonra iyileşti. Ve bu sefer Otis ailesini adam- akıllı ürkütmiye karar verdi. Bu sefer on üç ağustos cuma gününü intihap etti. O gün ak- şama kadar elbiselerini prova etmekle vakit geçirdi. Kırmızı tüylü büyük bir beyaz şapka ve paslı bir pala seçti. Akşa- ma doğru şiddetli bir yağmur sağnağı geldi. Fırtına şatonun (67 ) Adana pencere ve kapılarını sarsıyor- du. Tam işine gelen bir hava. Pilân şu idi: Evvelâ Vaşingto- nün penceresine — sürünecek, Oyatağının ayak ucunda dura- cak, oradan deli — saçmaları fisıldiyacaktı. Hafif ve uhrevi bir musiki mırıldanıp palayı üç defa kalbine vuracaktı. Bilhassa Vaşingtona çok kız- gindi. (Arkası var |
