15 Mart 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

15 Mart 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M. ZEKERİYA .—kele şeker getirten O0 tüccar bir araya ge- b'ı_ birlik (u—bşgy) îa. h.:moııkr. İstanbula (6) N eri bize pahalı İSÜrmek için İttifak ediyorlar. zamanlarda — şekerin ve İstanbulda Pahasına şeker yemek asına rağmen düşmüyor, birçok fu- yiyemiyorlar. * ete kahve getirten bir araya ge- vücuda ge- .. kahvenin fiatını dü- i.:linukîrd.veriyodu. bütün dün- kahve bolluğu mevcut ve ucuz fiatla İs- kadar gelmesine rağ- » kahve fiatleri düşmedi. f fş' Yok l ZP FE Z bir tröst f | Z Z f —_Wo fiatlarının düşme- H::nl oluyorlar. 18 ç östen gelen çimentoları kün kadar almak müm- K Ha memleketteki çimen- —'“Ğıı_. tutmıya — muvaffak rı çimentoyu 28 | * Ku Hyet Babillide mektep m lı" yapan birkaç kütü- b İr ar: gelerek - bir (tröst ) vücuda getiri- h'::ll pabahı — satınıya, iye karar veriyorlar. çocuklara mektep 4 * ha ÖSt birkaç sermayedarın ; Soymak için vücuda ge- Ş bir teşekküldür. Bu- Ütüen, “Eçeye terceme edersek —k bir hırsız çetesi diyebi- Nak Bı.ın]" kârlarını azaltma- '.._..i:"' halkı soymıya karar wklmaele(diı ve şahsi tlerini halkın ve umu- Menfeatinden Üstün tuta- : ._'ıc rlerdir. ile ( teşekküllere Amerikada Müsaade edilmemiştir. Ni- bizde de — kanunlar u.ği':i VNMK ÜÜZR vasür tş'l'*! yok ki bütün dünya sermaye temerküzü R l“_ier yerde büyük şir- ir araya gelerek kar- msorsiyomlar, sendi- u_'&-ıdı getiriyorlar. Fa- daha o devrede deği- bu gizli birleşmelerin müsaade ELEFİ FFt e £, Kiraj Hüseyin Hasta J"'P- (Mart) — Eski Hi- q,_hn""lı. Hüseyinin fhususi Ka L'*'_ı.ı. Rğn l—" ttmişlerdir. Hüseyine on Pos hur olmak isterler. İrakta Kürt İsyanı Hakkında Bir Tebliğ ? Neşredildi Bağdat , (H. M.) — irak hükümeti Kıral Faysalnmi imzasil Kürt isyanı bakkında bir resmi tebliğ neşretmişlir. Bu tebliğ aynen şudur: Kânu- nusaninin Üçünden ( 17 ) sine kadar İngiliz tayyare kuvvetleri dokuz defa asi Şeyh Mahmut kuvvetleri üzerinde keşif uçuş- ları yapmışlardır. Havanın çok gayri müsait olmasına — rağmen muvaffakiyet hasıl olmuştur. Kerkükte bir İngiliz tayyare filosu bırakılmıştır. - (Serat)ta bulunan Irak tayyare kuvvet- lerinin başıma da |bir İngiliz tayyare zabiti konmuştu. Bu kuvvet 21. kânunusaniye kadar buralarda kalarak eşkiya üze- rine bomba atmışlardır. Bu tarihte Şeyh Mahmut kuvvetlerinin fevkalâde çoğal- dığı ve (Halice) ye hücumu şayi olmuştur. Bunun üzerine kara ve tayyare kuvvetlerimiz takviye edilerek Halicede şid- detli bir çarpışma olmuştur. Eşkiyadan birisi ölmüş (8) kişi de yaralanmıştır. 20-24 Kânu- nusani le Süleymaniye havali- sine çok kar yağdığı için Halice ve Necvin havalisinde harekâtımız durmuştur. 26 da İrak kuvvetleri (Hur- man) a yürüdü ve burada bir hudut karakolu tesis etti. Ay- ni zamanda Bağdattan yeni tayyare ve kara kuvvetleri ge- tirilerek Kerkükte bir kıt'a teşkil olundu. Ayın 31 inde Haliceden (Hursal) e ve Sü- leymaniyede (Serat) ve (Şam- liye) ye kütliyetli kuvvetlerimiz hareket etti. (Averman) dağları yamaçla- rma tahassun eden düşman kuvvetlerini muhasara ve esir etmek üzere idiler. Fakat iki martta Şeyh Mahınut kuvvetleri geceleyin bir dağ yolundan istifade ederek ( Mensile ) ye doğru kaçmıya muvaffak o- muşlardır. irak Tayyarecileri Bağdat, 15 — İrak hükü- metinin Londraya tayyarecilik tahsili için gönderdiği genç tahsillerini bitirmişlerdir. Bunlar bu ay nihayetine doğru beş tayyare ile İraka dönecek- lerdir. Kendilerine bir İngilir zabiti refakat edecektir. v tanın Res 1 — İnsanlar kıskançtırlar. Muvaffak olmuş gördükleri kimseleri kıskanır, | telâş gösterirler. Uzun sabırları yoktur. onlkr gibi muvaffak, zengin veya meş- SUN POSTA imli Makalesi * 2 — Bu emellerine varmakta da ve muvaffak Devamlı sây nedir bilmezler. Bir ham- lede o mertebeye varmak isterler. BUGÜNÜN TELGRAF HABERLERİ Eskişehir Etfaiye Ku- mandanı _lSaEil Oldu.. Eskişehir, (H. M.) — Burada müessif bir aile faciası oldu ve bir cinayetle neticelendi. Katil Eskişehir etfaiye ku- mandanı Hıfzı Beydir. Maktul de kayınbiraderidir. Hıf Bey ihtiyat zabitidir. Orduda bombacı Hıfzı namile maruftur. Beyninde de bazan asabi ahval doğuran bir kurşun vardır. Bu zat epeyce para kazandığı halde daima sıkıntı çeki- yordu. Çünkü kendi ailesinden ve çocuklarından başka kayın- valdesi, kayınbiraderi, onun zevcesi ve üç çocukları da Hıfzı Beyin eline bakıyorlardı. Maktül Ahmet Efendi kumarı çok severdi. Bu yüzden hiçbir iş tutamaz, cep harçlığını bile Hıfzı Beyden isterdi. Bir işe tayin edilen Ahmet Efendi, bu işten pek çabuk ayrılmanın yolunu bulmuştur. — Vak'a günü, iki akraba, |idjef]l bir kavgadan sonra ayrıl- mışlardır. Hıfza Bey, bir hadise- çıkarmamak için etfaiye gara- jında yatmıya karar vermiştir, Fakat kendisi çarşıda iken garajdan telefonla ailesinin ken- disini beklediği haber' verilmiştir. ——— — Hıfzı Bey garaja gittiği zaman kaymbiraderinin çocukları sebebini sormuş, Ahmet EF. nin rakı içerek evi yakmıya kalk- tığımı ve korkarak kaçtıklarını öğrenmiştir. Bunun üzerine Huf B. aile hdlkını beraberine alarak eve götürmüş, kayınbiraderine nasihat etmiş ve ayrılmıştır. Fakat az sonra hadise tekerrür etmiştir. Bu defa.da iş bastırılmış, Fakat üçüncü bir defa Ahmet Ef, gene ev halkını öldürmiye kalkmıştır. Hıfaa B. yanında bir şoförle eve gelmiş, yine nasihatte bulunmuş, fakat bu defa dinletememiştir. Ahmet Efendi eniştesinin gırtlağına sarılarak -onu boğmak istemiştir. İşte böyle kanlı bir mücadeleye tutuşan iki akrabadan Hıfzı Bey, hayatının tehlikeye düştüğünü hissedince tabancasını çekerek kayınbiraderini öldürmüş, sonra karakola giderek teslim olmuştur. Fakat şurası şayanı dikkattir ki ölünün gömülmesi için yine para bulup sarfeden Hıfzı Bey olmuştur. Bu zoraki katil! hastanede kan kusmaktadır. İster İnan, İster İnanma! Radyo, bugün — dünya- nın en kuvvetli propagan- da vasıtalarından biri o muştur. Müsolini yılbaşında bü- ile duyuruyorlar. Bizim de Ankarada bir radyo merkezimiz var. Ve bu merkez, sesini -bütün dünyaya işittirebilmek için tün dünyaya kâfi derecede — kuvvetli anlatmak için bu vasıta- | teçhizata —malik — olarak dan istifade etti. yapılmıştır. Fakat bizim — Ankara radyosu, karanlık basınca evlerine — çekilen iptidaf adamlar gibi, saat sekiz- de sesini kisıyor. ” Artık bu mühim pro- paganda vasıtasından lâ- yıkile istifade ettiğimize: Papa bile, fen harika- larına — kapılarım kapamış olan sarayına bu âleti soktu ve onunla bültün Hristiyanlık âlemine vaz verdi. Ruslar, bütün dünyaya seslerini en ziyade radyo İster İndn, İster İnanma! $ — Bunlar çabuk zengin olmak, çabuk meşhur olmak istiyenlerdir ki, ekseriya onları atlâkazlığa, gayri meşcu yollara ve felâkete sürükler. Muvaffakiyet, servet ve şöhret vamlı çalışımya mütevakklaftır. Muvaffak, zengin ah islerkemiz evvelâ metodik ve sönanmlt ve de- ve devamlı Cemil Paşa Eski Şehremini Cevap Veriyor | Baş tarafı 1 inci sayfada ) samimiyim. Çünkü bir maksa- dim yoktur. Sedat Bey, Beyoğlu belediye tanzifat kadrosu benim za- manımda (432) kişi olduğu halde şimdi (135) kişi ile idare edildiğini söylüyor. Demek ki hakikati kendisi de itiraf etmiş oluyor. Benim zamanımda tanzifat kadrosu yüksekse bu, şehrin temizlenmesine itina olunduğu- nu gösterir. Şu da muhakkak- tır ki on senedenberi belediye kadrosu Üç misli artmıştır. Buna rağmen tanzifat kadro- sunun eksilmiş olması göste- rir ki şehrin temizliği değil, iltimaslı kimselerin himayesi düşünülmüş ve tahsisatı da Binaenaleyh Sedat Beyefen- diye tavsiye ederim: Beledi- yenin bütçe müzakeresi esna- sında muhterem belediye aza- larına bir muhtıra versinler. Belediyede lüzumsuz memu- rin üzerinde tensikat yapılma- .sını ve tanzifat memurlarile amelesinin — fazlalaştırılmasın: temenni etsinler. “Şehrimiz pis mi, temiz mi?,, meselesine gelince: Bu muam- ma bir türlü halledilemiyor. Bunun sebebi şudur ki beledi- ye memurlarımızın pek çoğu medeni bir şehir görmemişler- dir. Köylü görüşü ile şehri temizlemek ve imar etmek istiyorlar, Bu zihniyette bulunanlara nazaran İstanbul gayet temiz ve medeni bir memlekettir. Halbuki —Avrupa, Asya ve hatta —Afrikadaki — dördüncü beşinci derecede medeni bir şehirlinin gözile İstanbul tet- kik edilirse Jmaalesef pis ve kurunu vusiai bir şehir oldu- ğguna hükmedilmek İâzımdır. Medeni bir şehrin I:ıldırıııınk- larında çamur bulunmaz; h: “.—ıııdı.ııın üstüne lâstik giymez. Kunduralarını günde dört beş defa boyatmaz, otomobillerin geçmesile kaldırımlar arasın- daki — gölcüklerden — fırlıyan sifozlar insanın elbisesini kir- letmez. Çünkü medeni şehir- lerde düşünülmüştür ki sokak- lardaki çamur ve toz sıhhati umumiyeye süprüntüden daha ziyade muzırdır. Bu vaziyette sokaklarda hastalıklı kimselerin mütemadiyen — tükürmesi ve sari hastalıklar yüzünden bura- da sair yerlere nazaran gün- Küi A bir maddi olmadan, bir yerli malına hiz- met emelile hareket ettiğinize inanırım. Maksadım, bu işte bir macuncu fırıldağı oldu- ğunu ima etmek değildi; sade- ce, günün garabetleri karşı- sında gözlerimi hayretle açmak ve küçük bir kahkahayı zan- tedememek... Afbuyurun ! Sözün Kısası Arkadaşlarla Açık Muhabereler Şüküfe Nihal HFf ye: — Diş macunu mesclesinde, hiç istifade — mukabili * Valâ Nurettin Beye: Classigune - kelimesinin La- roüsse Jügatinde birçok mana- ları olabilir, fakat musiki lâ- galinde manası bir tanedir. Teessüf ederim ki bu bahis te bitti. Vâ - Nü gibi nezih bir muarızla, daha başka mesele- lerde de münakaşa etmek ve şu günlerin mevzu kıtlığını en mütecessis karilere bile sez- dirmemek isterdim. * Sadri Etem Beye: Meb'us olmak istediğiniz rivayeti, bir bhakikat ısrarile ağızlarda geziyor. Meclisara bir zat olduğunuz için yeni hizmetinizde muvaffak olaca- ğınızı Ümit ederim. * Suat Derviş HE ye: Sizi sizden fazla müdafaa eden olmuyor. Fakat Bu tarzdaki — intihabınızı — tebrik ederim: En mükemmel dava vekilini seçmişsiniz. * Şair Yusuf Ziya Beye: “Kadınlar birliği,, neşretti- ğiniz “Piliç, gazetesi aleyhin- de galeyana gelmiş. Kadınla- rın, hele yaşlı kadınların Pilice karşı öfkelerini mazur gördüm. Fakat bir şeyi merak ediyorum Meb'us olacağınız rivayeti doğru çıkarsa Piliç dağıtmak- ta ısrar edecek misiniz? —a begün hastalıkların çoğalmasına we ömrü vasatinin günbegün azalmasına hayret etmemelidir. Avrupada nizamatı be- lediyeye rağmen birçok hasta- hkhyımzrmıokıklçuı tükü- rürler. Yalnız belediye bu pisliklerin insanlara nakline vasıta olan çamur ve tozun asla bulunmamasına — dikkat eder ve bilhassa sokakları yı- kamak suretile bu tehlikenin önü alınır. Bizde bu usul on beş sene evvel tatbik edilmiye ğ başlandığı halde bugün bu iş aî imkân yapılamıyor. — Çünkü yoktur. Bunlar işe ait muvaf- fakiyetlerdir. lar meydanda dururken bizim belediye İstan- j bulun temiz olduğunda hâlâ İ ısrar edip duruyor. İ Gene bu zat almış olduğu direktife istinaden “belediye- İ nin, Cemil Paşanı ğ İ istikraz fıiılenyâ:i n“ey:;h Ö m.îf“ı' olduğunu da söylüyor. er ne zaman bir tenkit yaparsam, derhal vak- tile aktedilen istikraz meselesi mevzubahis — ediliyor. — Ben yaptığım — istikrazlarla — şehri elimden geldiği kadar imar ettikten sonra belediyeye bi- rakmış yaridat senevi bir buçuk milyon liradır. Bu- nunla istikraz faizini verdikten sonra İüzumsuz memur kad- rosunu , hakkı huzur ve ikramiyeler vermek için da yüz binlerce lira artar. (Arkanı yarın| K aA SĞ bkd

Bu sayıdan diğer sayfalar: