30 Ocak 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

30 Ocak 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Memleketin İktısadi İstikbali -Bu- Gazî-Hazrederi İzmirde M ühim Bir Nutuk Söylediler günkü Vaziyet Neden Böyledir ? Efkârı Umumiye Nasıl Yaratıla- bilir? Borcumuz Nedir ? İzmir, 28 (ALA) — Relsicüm- hur Hazretleri, Halk fırkasının İzmir vilâyet kongresi içtimaında mühim bir nutuk irat etmişlerdir. Memleketin iktısadi vaziysti hak- kında şayanı dikkat olan bu nu- tuktan aldığımız parçaları aşağıya dercediyoruz: Halkın Dertleri Umumi reisi olmakla müba- Gi bulunduğum — Cümhuriyet Halk fırkasının İzmir vilâyeti ve kazalarının murahhasları hu- zurunda bulunmaktan fevkalâ- de memnun ve mütehassisim. Huzuru - âlinize çıktığım za- man namınıza ve bittabi tem- sil ettiğiniz halh namına Reis Beyefendi, hakkımdaki hissi- yatınızı ifade etti. Bu hissiyat- tan dolayı sureti mahsusada teşekkür ederim. Burada oku- anan raporları ve söylenen sözleri fevkalâde alâka ile dinledim. Fevkalâde istifadeli buldum. Görülüyor ki halkın her türlü dertlerini düşünen ve tedbirler arıyan kıymetli azaya — mnlikiz. — Herşeyden bahsettiniz. — Ziraatten, — san'e attan, — ticaretten, bahsettiniz. İktısadiyatın bütün gşubeleri hakkında çok güzel mülâhazalara sâmi oldum. Ve bütün bunlar halkın efkâr ve hissiyatına yakından alâkadar olan, ona lâyık olduğu ehem- miycti atfeden hükümeti Cüm- huriye — tarafından — tamamile nazarı itibare alınacak ve ica- batına tamamile tevessül olu- nacaktır. Bir Nokta... Şüphesiz hükümetin istinat ettiği fırkamızın müdürleri de bunların tahakkuku için her türlü takibat ve teşebbüsatta bulmnacaklardır. Fakat bir nok- ta üzerinde umumun nazarı dikkatini — celbetmek - icterim. Herbangi bir kazanın ihtiyacı izale olunurken diğer kaza murahhasları gördüler ki ser- dolunan talepler yalnız kendi kazalarına ait değildir. Bu ih- tiyaçlar birbirine müşabih ve mümasil olarak her kaza ve her vilâyet murahhasları tara- fından zikrolunmaktadır. Yal- nız bir köy, Lir kaza, bir vilâ- yet murahhasları terafından bu dertlerin süratle hallolunabile- çeği zihabı hasıl olur., Memle- ketin umumi vaziyeline göre, ayni ihtiyaçların her kaza ve her vilâyette mevcut olduğe düşünülürse hepsinin birden ve sühuletle lıt:kı;inni mı'imln'ı: olamıyacağ aat etmel lâzımdır. Euın dikkati calip bir nokta da şudur ki birbirine zit iki arzu dermeyan olunu- r; bir taraftan memleketin irçok — ihtiyaçlarınm süratle sühulet ve tatmini istenirken diğer taraftan bunlar için el- zem olan vasıtaı esasiyenin de tenkisi talep olunuyor. Yani şu veya bu verginin tadil ve tahfifi muvzubahis oluyor. Zamanı Da Düşünmeli bağürhe iyok ki, mümkün olan n tedbirler, tahfifler yapıl- malıdır. Bunun için makul ve mantıki uücülleri bulmak daima elzemdir. Fakat zamanın ve va- sıtacın çok mühim olduğunu ha- tırdan çıkazınamak şarttır. Me- selâ bazı arkadaşlar, küçük Men- deres çayınılan bahsederek onun busule getirdiği fecaati hepi mütehasris eden bir şekilde ettiler, fakat memlekotin di; bütün aksamında bataklıklar vü- cuda getire ve güzergâhındaki AA Ş PS CŞ YA SALAR N A maariften | | kaymetli araziyi islifadesiz bir hale koyan nehirler düşünülürse Şüphesiz bunların yalnız küçük ve büyük —Menderesirn ibaret olmadığı anlaşı! ötün bu ne- hirler — Sbaşk. t membaları iken timizde harabi mermabaidır, ları bertaraf etmek lâzımdır. behemehal bertaraf olunacaktır. Fakat takip edilen program he- yeti umumiyeyi şamil olduğu için bzua'.ıî bir sıra takip ediliyor ve Ti yanda bazıları geri kalıyor. en — mahdut ıntakalar- acat düşünüldüğü za- man bu mülâhazalar varitjir. Herşey Sıra İle Fakat, düşünülmelidir ki bu İhtiyacı tevdi edeceğimiz hükü- met bütün memleket ihtiyaçlarile meşguldür. Bütün memleket ihti- yaçlarını sıraya koymak ve prog- rama raptetmek mecburiyetinde- dir. Şundan bu noktayı tebarüz ettirmek istiyorumu Cümhüriyet Halk fırkasının maksadı, bittabi içinde bulun- duğu muhitin her türlü rını imtisas etmek ve bunları « - ğekl tatbikiyeleri dercesinde tat- ik edilmek Üzere icra makam- larma bildirmektir. Heyeti ali- yenizin kaymetli azası gibi fırka azamızın kendilerini bununla mü- kellef eddetmeleri lâzımdır. Bu alâkayı ayni şekilde idame etme- Hdir. Yalnız bu temenniler icra kuvvetlerine isal edildikten sonra hepsi tatbik olunmazsa bundan mütcessir olmamak lâzım geldi- ni bilmek ve bunu bütün erba- n müracaata ifham etmek İcap eder. Bütün bu raporların muh- teveyatı, yapılabilecek gibi bir zebap hasıl olur ve senra tama- men yaptırılamazsa umumli bir nevmidi meydana gelir. Bu ra- porları mercilerine isale delâlet edenlere karşı - bir itimatsızlık uyanır. Her temenninin — kabili tatbik olup olmadığını düşünmek lüzumunu bötün vatandaşlara an- latmalıdır. « Zaman Telâkkisi Arkadaşlar, zaman telâkkisi çok mühim bir meseledir. Yollar« dan bahsolunuyor. Meselâ, Öde- mlf kazasından Kasaba ovasına yol lâzımdır. Bu çok İaymetli bir oldur. Kezalik -üçük ve büyük lenderes — vadilerini — birbirine rapteden yol da çok kıymetlidir. En nihayet, büötün memleketi mütakea ettiğimiz zaman nekadar çok kilometre yola ihtiyacımız vardır. Bunlar hep yapılacaktır. Fatzat zaman mefhumunu idrak etmek lâzımdır. Dünyayı dümdüz zannettikleri saman ıu telâkkide olanlar orun beş altı bin senede vücuda geldiğini zannetmişlerdi. Halbuki dünyanın mahiyeti mey- dana çıktıktan sonra anlaşıldı ki dünya beş altı bin senede değil ancak ıııillonluu seneler — zar- fında meydana gelebilmiştir. Mü- kemmel bir eserin ani bir teşeb- büsle vücuda gelmesi okadar kolay değildir. Noksanlar Asırların Eseridir Ayni zamanda düşünmek lâ- zımdır ki bu noksanlar yarım asırlık bir tekâsülün neticesi olsaydı belki okadar düşümiye lüzum yokte. Fakat bütün noksanlar asırların teraküm ettir- diği noksanlardır. Bu nesil, hatta bunlan sonraki — nesiller, çok sencler çalışarak bu nnhıııfın telâfi edebilezeklerdir. Her va-« tandaşın arzu ettiğini yapmayı düşünmek hayalgerestliktir. Ya- pılabilecek olan şey, herkesin arzuları muharszalasının — vasalisi olabilir. Arkadaşlar, cümlenizce ma- lâmdur ki, Cümhuriyet Halk fırkası ve ona mensup — olan arkaşların kâffesi hiçbir zaman yapmadıkları ve — yapamıya- arı şeyler hakkında efkârı umumiyeye karşı alkâr bir vaitte bulunmamayı bir preosip olarak kabul etmişlerdir. Bu- güne kadar olduğu gibi bun- an sopra da böyle iğfalkâr kır siyaset takip edebileceği- mizi kimse zannetmesin. Bu- nun için memleketi imar ede- | | tahammül ceğiz de z zaman yalniz apabileceğimiz şeyleri yapa- | cağız. Yoksa bütün l!ırlann[ ihmal ettiği memleketi birkaç senede cennele, çevirmek ha- yalini takip etmeyiz. Memle- keti imar edeceğiz derken va- tandaşları en hafif mükelle- fiyetler altında bırakacak de- giliz. Bilâkis, bütün vatandaş- lar icabında ağır mükellefiyet- lere ve her türlü fedakârlığa edeceklerdir. Ya- pılması lâzımgelen şeyleri filân veya falan yapacak değildir. Hep beraber yapacağız. Mefküreye Nasıl Varırız? Vatandaşların: şunu isterim, bunu isterim, demesi, şunu bunu yapmıya mecburum de- mektir. Bu yapılması lâznımge- len şeyler için vatandaş mad- di, mali ve manevi, mevcudi- yetini müheyyâ tutarsa ancak © zaman mefküreye muvasalat mümkün olur. Fırkamızın ta- kip ettiği program bir istika- metten tamamile demokratik halkçı bir program olmakla beraber, iktısadi noktai nazar- dan devletçidir. Bu itibarla fırkamıza müstenit olan hü- kümeti Cümhuriyenin her nok- tai nazardan vatandaşların ha- ı;tüe. istikbalile, refahile alâ- dar olması tabidir. Halkı- miz tab'an devletçidir ki her türlü ihtiyacı devletten talep etmek İçin kendisinde bir hak görüyor. Bu itibarla, mil- letimizin tabayü ile fırkamızın programında tamamile bir mu- tabakat vardır. Bu istikamet- ten yürüyeceğiz. Ve muvaffak olacağımızda — şüphe yoktur. Mütaleatınız — içinde — iktısadi sahada çok pratik noktalara temas ettiniz. Meselâ, koope- ratifler, Şurada, burada halk veya münevverlerin teşebbüsü ile fiil sahasına geçen etli hasılalar görülmektedir. Hü- kümetimizin de bu teşebbüs- leri takviye etmesi lâzımdır. Ziraat Bankası Hükümeti Cümhuriye, bu lü- zumu tabil idrak etmektedir. Fakat, daima bu meyanda Üzerine çol:] yüklenilen :'İ.f ın:— esseseyi maliye vardır ki o da ziraat bankasıdır. Banka, fazla faiz alıyor, deniliyor. Mütehassıs olmadığım için bu mevzu üze- rinde çok fazla söylemiyece- gim. Fakat diğer ecnebi ban- kalarınin aldığı faizlerle muka- yese edilirse ancak ©o zaman nisbet meydana çıkar. Herkes, kendisine yardım düşündüğü zaman arzu ettiği kadar yar- dım görmemektedir. Bazı yer- lerde — yaptırdığım hesaplara göre, bütün bu temenniler ta- ;ı:ııı:l ı;urı d;l:lıııe alınırsa leplerin tta — yarısını tatmin edebilmek için ziraat bankasının en aşağı 150 mil- yon lira sermayeye malik ol- ması lâzımdır. Halbuki bugün ziraat bankasının — sermayesi ancak 25 - 30 milyon lira ka- dardır. Bunun için muaveneti j ancak bukadar — yapabiliyor. Daba fazlasını beklemek bayal olur. Yalnız, muhtelif mınta- kaların ihtiyaçlarının — nis- betini nazarı dikkate almıyor- sa ve parasını müstehak olan- lardan ziyade olmıyanlara ve- riyorsa o zaman bu itiraz ve tenkit edilecek bir nokta olur. Bu takdirde, bankanın vazi- yeti hakikiyesine — gelmesini talep etmek halkın, bilhassa Güzel San'atlar birliğinin müsameresi B:ı= saat 17,30 da Güzel san'ı birliği — tarafından bir müsamere verilecektir. w-çii çilerin sarih bir hakkıdır. | sözler behemehal nazarı dik- “Tarikat,, tefrikamız bugün dercedilemedi. Sebebi, mün- derecat — çokluğudur. — Özür dileriz. Ecnebi Ve Gayri Müs- lim Mektep Muallimleri gayti müzlüm mektaplar i riyasetinden: içtimada — ekseriyet censiyetimizin sene- | DURSanİ cuma günü Maallimler | Bu Raporlarla Alâkadar| Olacağım Arkadaşlar, bu raporlar ve bu raporlar üzerinde söylenen kate alınmalıdır. Ben de umu- mi reisiniz olmak itibarile şab- sen alâkadar olacağım. (Alkış- lar) Bütün vilâyetlerin rapor- ları tasnif — olunabilir. yai cinsten meseleler vardır. Umu- mi raporla umum! heyeti ida- reye bildirilir. Orada tasnif olunur. Hangi işlerin derakap apılması mümkündür, Langi- eri tehir. ededilebilir, orada bunu tesbit mümkündür. Bun- larla şahsen alâkadar olacağım, heyeti aliyenize vadediyorum. (şiddetli alkışlar.) Yalnız, söylediğim bir nok- taya avdet ederek arkadaş- lardan rica edeceğim ki vatan- daşlara, — efkârı — umumiyeye daima hakikati söylemek vazi- femiz olsun herkese arzularının tamamen kabili is'af olduğuna dair fikir vermek bizim için fayda vermez. Fırkamızın mak- sadı böyle gün —kazanmak değildir. Bütün hayatımızı ha- kiki hedeflere sevketmek ve en nihayet millete bir gün elile tutacağı hakiki ve maddi eserler - vermektir. Fırkamızın sözleri, herkesin hoşuna gide- cek sözler değil, Ffakat mileti yükseltecek — hakikatler — ola- caktır. (Alkışlar) Efkârı Umumiye Eğer , Cümhariyot: Hülle b kasının heyeti aliyenizi teşkil :::n ııınııcvıv:rıı azası, bu nok- lan milleti hergün irşat et- meyi vazife bilir ve nihayet kendisi için külfet addetmez- lerse hasıl olacak efkârı umu- miye şayani itimat olabilir. Çünkü, arkadaşlar, efkârı umu- miye her içtimal heyette dai- ma ve daima mevcuttur. Fakat halkın efkârı umumiyesi ha- riçten kimsenin tesiri olmak- sızın tabil olarak mevcut olan efkâr ve hissiyatın yine ta- bü olarak yarattığı bir hava- dır. Halbuki daima tesir altında kalır. Yalnız yeter ki | bu tesir, içtimal heyeti vücuda | getiren insanların kakikaten onları düşünen ve bütün var- hığ onlara — hasru - tahsis | edenleri tarafından yaratılsın. Yarına İtimat Meselesi Bu suretle yaratılacak olan fkârı umumiye bu memleke- tin istikbalini temin edebilir. Yoksa hi esen bir hava ile tebeddül edebilecek bir efkârı umumiye içinde yaşar- yarına — itimat mümkün olmaz. Türk milletinin sağlam bir fikre malikiyetini temin etmek gayemizdir. Yürüdüğü- müz hakikat yolunun milleti Saa: isal Jeı yegâne yol olduğunu anlatmak llıımı:. Herşeyin husulüne - çalışırken | bütün mesainin, bütün teşeb- büslerin fevkinde Türk efkârı umumiyesini hakikati idrak ve imtisasa Aalıştırmak; bu hali ona hali tabit yapmak, şura- | dan ve buradan gelecek gün- | lük fikirlere, sahtekâr ve iğ- İ MARGUERİTE MORENO ve ARMAND BERNARD tarafından temsil edilen Aj son darı eylenceli kaskahak | Meıek sinemasında || Ziyadar Parls şehrinin bütüm kabare .» tasvir edea bu mürzzüm - şaheser Paris sinem En son ve büyük Paris mu | Pek yakında .. Fransız sinema yıldızlarının ea güzeli ğ | MARGELLE GHANTAL İ Bir kadıın ve bir önanin aşk hayatını müsavyer BÜTÜN HAYATI j Tamamen Frümsızca aözlü filminde kat't ve mutlak bir muvaffakiyet kazanmıştır. İlüveten FOX JURN ve M Müsolininin Sulh Fransızca söyled ği Bütün müküleme'er Türkçe olarak İl| filtm Üzerine aksettirilmektedir. — | RONALD COLMAN Dün akşam ARTİSTİK sinemada irae edilen BULLDOĞ DRUMMOND #özlü ve şarkılı filminde tema- şağeranı son derece tehyiç et- miştir. Yeni sahne arkadaşı: Fevkalâde dehasile VİLMA BANKY'ye faik olduğunu ispat eden sarışın JCAN BENNET'dır. Sizin için: Raymont Bernar'dın sinemaya nakl»ttiği Çarlar şa.ryası tarihi- nin en güzelve en feci #aunlan biri olan RAKANOVA'yı önümürdeki cumar- tesiden itibaren GLORYA BU HAFTA ELHAMRA SİNEMASINDA 2 film birden temaşa ediliyor: EFİNE ARARKEN MARGUERİTE MORENO ve JEAN MURAT tarafından ve EBEDİ SERSERİ LİAN HAID ve GUSTAVE FROEHLİCH tarafından İlâveten: FOX hali hazır dünya ha- vadisleri ve ezelimle Mösyö Musolini- ain SULH hakkında Feansızca olarak İrat ettiği mutuk. falkâr telkinlere asla ehem- miyet vermiyecek bir olgun- lukta ,yapmaktır. Kimlere Müsaade Edemeyiz? Gazi Hazretleri devamla: Arkadaşlar, zamen, tarih, hadisat takip ettiğimiz istika- mette bizi alda! tır. Bu yol üzerinde hergün daha çok tenevvür ederek hedefe yürü- yeoeîz. Bizimle beraber yü- Tüm istemiyenlere — birşey diyemiyeceğiz. Onlar da iste- dikleri gibi barcket ederler bizim hedelimize doğru yü- rürken — isabetli olduğumuza ve en nihayet muvaffakiyetle | hedefe vasıl olacağımıza - iti- madımız okadar kuvvetlidir ki şunun — ve bunün — müteriz olması bizi asla — müteessir etmez. Belki tenbih eder, daha Bu akşam Majik sinemasında PARİS GEGELER vaffakiyeti.., a: sinem asınd ılı_ı/a(ro Ve Sinl DARÜLBEDA Vİ Bu akşamı umuma p aat 2130 da r l Müddei ',!. | umumi Nabi Zeki B. muaszam zeplinin Londrayı Ayrıcat FOX fevkalâde BROADVAY f tamamen sözlü ve ğ ile tamamen Mevsimin en kuv sesli H AYIRTIĞI Hava muharebeleri, birbirine hüc 1mu ve b Bütün Paris halkının terennüm ettiği musiki... — Bu; şen, sevimli ve güldürücü ŞEKERİM Fransız operetidir. Heyeti lemsiliyesi ba MARGUERİTE MORENO, SAİNT GRANİ! RA Ğ israguL ALEMDA SİNEMAS barduman etmesi &. den şayanı temaşadır. halinazır dünya havlif EAL sinem |Ü Bugün — matinelerden VİYANA | arkılar Memlt ien, Die Stadt def, Rejisöri RİCHARD OS5 an filme alınmış sö: ve muzikalı ilk çok dikkatli yapar- bizi geriye götürecek | takip — edecekleri asla müsait davranam Vicdan Borcu! Gazi Hz. yine demi Arkadaşlar, kadar - iktısadi ettiğiniz derecede yük miyorsa eğer , muvaffakiyetler bunu - tabil lâzımdır. Bu demek d€ği Türk milleti iktısat kabiliyetsizdir. Bunu P t yenler u Türk milletinin bilmiyenler — ve kıymetile tanımamış 0" Bütün beşeriyete zir#f dir. mürebbilik — etmiş artık hakiki âlimle kalmamıştır. — Türk bundan sonra da derecede iktısadiyat yükseleceğine k hesi olmamalıdır. vazifesi bu hedefe erişebilmek — için göstermek ve yardım bunu bir vicdan Biz insanlık borcu muza — sadılız, 'atı ilk öğreten Tür5, olacağız. ( Şideti' # ' B Görülmemiş iki p büyük fiha birdet tamamen FM meşhur. süper * veyaanelerile sefahet ülemlerini bütüm hakikat ve nada sekik hafta müt >madiyen kemali reuvrifakiyetle gi YER YÜZÜNDE CENNET bisükkomedisi

Bu sayıdan diğer sayfalar: