el r k No. 1813—128 © Kubbeye yakm olan galeriye yıktık; birçok asır- “İkr evvel resmolunmuş melğike resimlerinin yalmız kanatları yaldızlı nakışlarla. yakından görünüyordi. Aşağıya cemaat, doluyordu; sanki cumüin tekmil zemini karmen gibi halkla dolmuştu. Asılı sayısız andillerin ipleri ve şişeleri arasından cemaatin (a “reketi güç seçiliyordu. Müslümanlar caminin içinde snf teşkil ettiler, bu saflar tabintile ufak inhinalar yapmıştı, yüksekten bakış çok miessirli. Galeride bulunan cenebiler süküt ve sükür İle bakıyorladı.. Dünyanın her köşesinden gelmiş adam larin meraklı gözleri aşsğıduki cemaata hükiyordu. Cüminin vasi meydanını dolduran kalsbalığ hesap sz safları içindeki müslümanların şemadan gelen emye müclemini inkiyatları Ülkirleri sarmışla, İmanın keskin sodası ve cennetin arı, sira yıkar dığı kabul ve inkiyat üidası büyük bir tnç kâseye “dalına temas eden çelik İğnenin uğultusuna benziyor Ye iğnenin temasile kâsenin her zaman online olacağı anlaşılıyordu. Piyer, cemaatini samimi inkiyalını görmekle gole mütalmssis idi, Bir konama çekilmiş bakiyor ve dü- şinüyondu. Davetliler arasında evveli yavaş yavaş sonra daha yüksek setle konuşmalar başlamıştı, Her- keş yete siyasiyattan bahse başlamiş, caminin manzarasını senki yintmuktr. Sanki bü diplomatlar, gabitler mütai siyasi vesmikibulde bulunuyorlar, vent kendi işlerini konuşuyorlarıl. Cümünin büyük meydandaki com! ile, yüke ridaki seyircilerin vaziyeti (nm tezat Leşkil ediyordu. Teşekkür olunur ki aşağıdakilerin damları, yukarıki galeride bulunan sirinah üniformalı, yalini elmas ve ince tavdlelli eetebilere hitap değildi; vakın bunlar aşağıdakilerin. istikballeri ve mukadderleri hakkında konuşuyorlardı; bu konuşma Avripa kibar sülonlü ında yutar olan fazda oluyordu, halbuki aşakıki cewaöt kalbindeki emelini ve duaam daha yukarı gönderiyor, o seyircilerle hiç meşgul olmuyordu. © Piyer Lubayı aradı, hislerini ona söylemek İsti- yordu; Tuba meydanda yoktu. birtakım genç &öpebi yanına geliyor ve : — Yahu, Türkler, ne de tülul dun ediyorlar... Diyorlardı; Piyer bunları cevap bile vermedi v& uzaklaştı, Prenses Vasenberg, bir kenara çekilmiş, o Piyere bülayordu. Piyer yanına gelince kadın galeriye toplanmış olan davetlileri, onlari göya bir sulonda imiş gibi konuşmaların işaret ve ilâve etti: — Alımaklar ! Piyer başile tasdik etti ve Prensesin yanında kaldı. " Namaz bitmişti. Davetliler yavaş yavaş dağılır. yordü. ve malt karanlık, ratıp yoldan aşağı iniyors lardı. Şimdi Lubayı bulmak lüzum, 6 nerede ! Arabuyı nasıl bulacak 7 Muydanda, caddelerde küme küme davetliler toplanıyor, biribirlerini çağırıyor; otolarıtı düdükleri ötüyor. Sanki Porisin büyük tiyalrosundan çı bü pk halk, galeriden inen bu şık ve hissiz adamlarla. camiden çıkan ceran urasında, ne büyük “mes'ul £ Me i vü layı Bongiyelt ile heyecanlı komişnyordu. İkisi de Piyeri görememişlerdi: konuşmanın sonunda kadin İngiliz miralayına seri ve koru bir: — Öruvar ! Dedi, ayrıldı, o zaman Piyer Tnbanın kola girdi. Japon memurun hikâyesini Piyer tekrar işitmiş ve yaşanmış idi, artık şüphesi kalmndı, Laba İngiliz isilibarat reisinin hizmelinde bit casns idi demek ... Piyer dedi ki; — Şimdi anlasldı... Benimle beraber gikmamak, yahu enmide beyim yanımda durmamak... Hep bü casns vekile randevunuz olduğu için öylemi? Hak- lasıiaz; Morlindle vermliği dere, gok olacak!... Piyer bunlari söylerken Kadırıt inkâr ve mila bele etmesini bekliyor ve istiyardı. Fakat kadın çeyap venneli. Duba Piyerin Koluna sarıldı, şinidi bir fener yunından geçiyorlanlı, Piyer kadının göz” rinden aşağı yaş aktığını, çehresinin bembeyaz oldüğünu gördü. A — Ramazan içinde Oaljalasaray mekiehinin «ersleri kesildi.Zaten Ramazanda derslere tabii bir durgunluk gelmişti. Sakiriler göyw vrug butuyorlarmış gibi ilerslere dahan az ehemmiyeb veriyorlar; Diyor tilehe- sile konuştuğu zaman hamyenin zihin açacağım sülerek söylüyordu, Dersler kesilince Piyer daha serbesiledi.. Ayasof ya ziyaretindenberi Lubayı sik görmek istemiyordu. Delikanlım ziyaretlerini seyrekleştirmesi, kadın kül kıdırıyor, kâh dieminin ediyordu, Ve güle rek diyordu ki 4 — Bütün bu üzüntülerden bir faide çikmaz ! — Sözün Moskof hnasisiyetine yakışmıyor; madem ki ben geni seviyorum, sen de biraz sevince bunun Wüyük inidesi olur * — Keşke sevebilseydim ! Fiyerciğim .. Piyer belki yirmi defa küdulu büyük bir istizah münakaşası açmak istemişti. Anlayordu ki şimdi böyle bit münükaşadai belki bir hakikut gıkseak. Evvelleri ize kadının ya sükütünm ve yalınt küşmesine uğrayın enktı, Piyer bir şeyden korkuyordu. Ya zanneyle diği gibi kadın. casns hizmetinde ise ve bu kavi surette tahikkuk ederse mutlaka münasebeti kesmek İfâzim... Piyer meşkük vaziyeti ve kadınla ava sn telâkiden, mütelezziz ulınağ hakikain atlaşılmasına tersih eğiyordu, Evvelleri delikanlı zihnen meşgul, endişeli ve asabi iken şimdi Enbe endişede, sinirli ve dalgın duruyordu. Sanki Tuba du korkuyor... Tükln neden ” buba son vakitlerde delikanlıya kârı daha novazişkâr ve mültefit davramyor, Ziyade meyl ve muhabbet gösteriyor, hâle müsalhabe şüütlerinde ziyade mütelezziz. oldukunu anlatıyordu. gukalir ki her iki dari diğerin bam gizli hükikatler keşfetmiş olmasından korkuyor ve endişeden kürtür Mamüyordu, fark ! Piyer nihayet Lubayı gördü. Duba İngiliz — Devamı var — NE TS m ün di