4 — KURUN selâ Arap elçilerinin Iran top- ai Veli, da sevine sevine götürme Teri onun da hoşuna gitmiş değildi. Saad, Numanın sözlerini tasdik etti: —Toprak, ülkelei a bulunuyor. K t yiyecekleri, cennet ba Kil bizim olacaktır. anahtarıdır Arap ordusunda okların kirişleri yoklanıyor, mızraklarssivriltiyor, bi- çaklar baltalar ve kılıçlar bileniyor- Kumandanın hız verdiği ülkelere akın etmek için sabırsızlanıyorlardı. » Çok beklemediler ve otuz beş bin Tarihten hir yaprak: Gelip geçen Şehreminleri * Yazan: Niyazi Ahmet Muhittin Üstündağın belediye reis. liğinden ayri üzerine bi azete en fazla Rıdvan Paşanın şehre. nliğ ğ yazdı. Be: ün 1271 yılından itibaren gelen belediye reislerinin İstanbulda ne ka- dar kaldıklarını sıralıyorum; 1271 de ye olan Salih Paşa ondan sonra sırasiyle Ha- gün, Osman gün, Ahmet Şükrü Bey 2 sene, Hacı Ahi Efendi 2 ay, Server Paşa 2 sene 5 ay, Hüseyin Efendi 1 sene 12 gün, Ali Rıza Bey Baydört gün, Besim in. A) y2gi Pt e 4 ay 15 gün, Mazhar 7 BİRİNCİKANUN 1838 Arap. Elçileri, sırtlarında toprak çuvallariyle Irandan çıkarıldılar Toprak ülkelerin anahtarıdır. Şimdi elimizde bulunan bu anahtarla kilidi açınca cennet yiyecekleri, giyecekleri ve güzellikleri bizim olacaktır kişilik çöl ordusu ırat kıyılarına doğru A kılıç, kasırga gibi, sanki havala Siten de ük alayla şehirden çikti. Yarar sürü 2 ve incili kafta 'guç o- na daha çok er riyal men ve Firu nun ardından Zeiyorikküi: Yerlisi rd onlara da değerli armağanlar vermiş- Arkadan elli fil, her birinin is - tünde küçük birer köşk, köşkl ç ker olduğu 1 den atmacaları dair yor! Ki Onlardan sonra yirmi bin kişilik birordu geliyordu Ev e gidenlerle beraber Arap- lar slini yollanan asker sayısı yüz mi bini buluyordu Akşama dağtı Batıdan atlılar göründü üler due bütün Fırat kıyılarını Paşa 10 sene S5 ay 19 gün, Rıdvan Pa. şa 15 sene 6 ay 2 gün, Reşit Mümtaz Pi ün, Hâzım (Halil Et hem) 5 ay 25 gün, Suphi Bey 1 sene Z ay 15 gün, Hi in Kâzım Bey 1 Tevfik Bey birinci defa 3 ay 28 in, ikinci defa 1 sene 1 ay 5 gün, Ce- Paşa birinci defa 2 sene 2 ay, ikin- Ni LOM ay 26 gün, İsmet Be; ay 7 gün, İsmai yg Bedri Bey 1 sene 24 6 gün, Sezai Bey 1 sene, 1 ay 19 gün, Kâni Bey ay 13 gün, Yusuf y 4 ay 16 gün, Hayrettin Bey 1 ay 18 gün, Sa. lim Paşa 7 ay 29 gün, Yusuf Razi Bı y 18 gün, Mehmet Ali Bey 4 9 gön Celâl Pr 7 ay 27 gün, Ziya Böy 1 ay 8 gün, ey 1 sene l ay Şehreminleri arasında mevkiini taht gibi en fazla muhafaza eden Rıd. z sonra Muzaffer NU ve Hü. » En az da Rauf Paşa- dır, ki tam dokuz gün şehreminliği yap mıştır. er Karamazof Kardeşler)| : Yazan: Dostoyevski Çeviren: Hakkı Süha Uezgin mmm 30 mumun. Sizi hele ii adamakıllı donatayım da bir görü: Di; La siyle ve arabaciyâ: Emrini verdi. Iri adımlarla manastı- ğe papasın dâire- e yaj pacağını, ne . Fa. s ola miz il tık mea değildi. İradesi yokuşaşa- zaletin Bağa gay ere doğru bü. yk ve kaya bir hızla yuvarlanı * yordu, Şalona tam dua bitip de sofraya otu- rulurken varmıştı. Hazır bulunanlara utanmaz gözlerle bakar a sn air ve avazi çıktığı ka. En ıra bi eni yi yarar si buradayım Odadaker ona sessizce bakıyorlar, oka; Vel ilmaz bir rezale- Halbuki NE emer en korkunç bir hiddet- şına sıçradı. Ağzından köpük e li — Yok... Bukadarı da artık çekil- aykırdı. Kızgınlığından tıka . bali va haldeydi. Şapkasını kaptı. Fiyodor Pa ekinmeyen de neymiş? Beni mi. sille, davet ettiğiniz bir misafir gibi kabul ii misiniz? Gireyim mi, gir- miyeyim Dedi. wloviç * bae üyük bir minnetle... Cevabını eri gerin etrafmdakilere dönerek yalvardı: — Sizden de mütevazi solramızı mi: ii ve ei şenlendirmenizi rica Kendinden geçen Aleksandroviç * yır hayır!,. Olamar... Bu ola. maz Diye haykırdı. Jeksandroviç i yağmaya başladılar. Şehirleri ve köy- leri yakıyor, halkı esir edip götürü » yorlar! Rüstem mola e verdi, Çadırlar kurul Her nedense Sakegiili bir korku var gibiydi . ruş Gökboğanım vi ne ve görüşlerine aykırı geliyordu — Mümkün olduğu sz hizi gitmeliyiz. Araplar yağmaya daldık- larısırada bi se illa vi bir ve u ei K pek kolaydır! il şu Ei cevabı aldı: — Sabırlı — Bali in sak? e şey Ti Sadece uğur- BUZ ardır. Onuda bize & llmlâr ilimiz Hele bakayım, talih pi ie rayın salonu kadar süslü n eki çadırına kapandı. Bir yağ hansi solgun ışığında bir takım arip resimler, çizgiler, a karı- ye rakamlarla dolu ve açtı, 'nalar, camlar çıkarı lerin Me Yeki; Kapıda uşak göründü ve ona Di bedii” başının üstüne gelen azli ğe t ederek; de mn bir ipi çekince ça- n en yarısı açıldı ve yanın ii arlü temiz, bol yildizli BL göründü. R m saatlerce uğraştı. Gökle Te uzun uzun bakıy. ie birtakım çizgiler lar döküyor, 'bunları # Her defasında ümitle aha baktı: arşı bunu tekrarladı ve nda birdenbire layac K Lü rak bakakaldı Ora İran imparatorluğunun yalım görüyordu. doğruldu. ; wi ai Iı buz kesilmişti. Güç - lükle sedire doğru yürüdü. Oray öktü ve öylece taş gi u. Yezdicerdin karşısında Arap teh - vü benim için de imkânsızdır. Burada, hazretleri, kardeşli! tesi Bahsetmekle he- Benim akrabam e bir kardeşliğe razı değildir, Öyle değil mi Von Sohn? Merhaba Von Sohn. Bak sen de burada imişsin Ven Sohn!.. e hitap yaylımından şaşıran Maksi» mov — Bilik mı böyle diyorsunuz?., Diye kekeledi. Sana ya... “Von Sokhn,, un kim ol- duğunu iy musun? O, meşhur davanin kahramanıdır. Bir kerha- ğ ülmü ra da r dola ar lt rak dear. ii wi . Şimdi Giy senin Dil e görüyerüki Öyle değil mi Von Sohi Birçok a T birden; — Bun mektir?., Bunlar ne bi- sim lar? Diye ii “lar. başa düşman elinde likesini haykıra haykıra anlatan u- zun boylu kır sakallı tüccarı hatır» e un sesi gili derin de- rin ukala nunu binek için: — Mei ! ediği zaman ölüsünü getirmiş- Jerdi. Balmumu gibi sarı bir yüzdeki o DR müsteri hep açıktı ve sanki Rüstem — Apt Diye halııorn. Gökboğu yatajça : — İyi EN bildiğini tam b''en bir adamdi. Meri i de daha a-wği a Bizim e yarardı, yine? Tiisten ilk defa olarak or » sert bakmişir,.. Türk kun: vw ni il üzerine artık susm rorlu ve kır sakallı nie vü ri çak Rüstem şimdi o: da hak vermek 3 ikboğaya e uygusunu yenmiye, kendisine cesaret vermiye di“ Pr m Fıratın iki tarafinda» ki bri mi sine haber gönderdi: — Nerede bir Arap görlirseniz hemeu öldürünüz! . a İğ ATEŞTEN ÇEMBER. ağır yürüyordu, Çünkü Or tem İıldizlara her baktıkça İran m atorlu, pâratorluğunun ve kendisinin taji “ ini kötü görüyordu urlu günün EM anlatan hiç bir işaret < N a Fırat kıyılarından ge- len Siverek şunlardı: — Araplar Hireyi yağma e — Fıratın garp ttiler, kıyıları baştan- dir > Düşman geçti ve o raflardaki köylerle kasabaları yağ- ma için di. e Evler yakılıyor; er- kekler öldürülüyor. Gençlerle kadın lar ve e esir edilerek sürü ha linde ea Rüstemin son emrine, bari oni ardı & Gökboğa bunu Ni mez Di soku — Çabuk OYiE son hızla gi- Dedi. Fiyodor Pavloviç, onlara doğru bir adım daha atarak ulud ei ii . Bırakın da bitire z ol Kame kayal anl dalan diye beni hürmetle sov, sözlerinde hakikatten ziyade asale- tin bulunmasına düşkündür. Ben, onun m konuşurken asaleti değil, gerçeği ararım. Viz gelir bana asalet!., övü: lup ni görmek düşüncelerimi söylemek niyetile gelmiş o , bile sokmadr. öğren - ya zafer bizimdir ele dim Hanak dur. Tin snra bak dibeğe katile zor tuttu z daha: a alak Jako Barn erif! man keskin ii elan ü ; k sizlik vardı. ki yıldrzlafi erler müjdesini ve h eni vermemişlerdi. A eriliyor: Gökboğa ile keiki kendi zor tutabiliyorları — Fırsat baar Harp içif akşam kimseyi) Li ve Rüst d ler kiram bayer had Gökboğa Fir hmen ve # da fikrini arıyor, lâkin oni da atılgan bir bula ar — Rüstem aidikiesdkn Pp: anlar. Azermiduht'a karşı yürüfl nasıl bildi İse “ei de bilir, uğurlu gün gelecektir — Uğurlu Ai, işte bu güğ çe r. — Biz bizim dinimizden def siniz! Bunu bilemezsiniz. Sabıfi Tun! Rüstem yaklaştıkça Arap orül doymuş bir kurt -süÜ ordu. R m Şark kıyı Kerbelânm karşısına çadır kurdi a da uğurlu günü beklemiye Jai bağ. sU yalm ettiği m 1 ler etmiş, ,çarçabuli etmen shla bol Ka boğanın yüreği koca rf pençenin içinde e bira Evleri yi len, anadan, kardeşi zak kalan zavallı halk oi yor, Rüstem TR adamlar! ri yalvarıyo uklarımızı, Kamlarmın öeşlerimizi kurtarm! Onlara adi Rüstem bunlardan bir ikisi! ledikten sonra başkalarını yöf Halk Yezdicerde şikâyet ett li Rüsteme mektup Niçin durursun!' Oraya stüsbk için gittin. lvl tar ve askerin düşmi ER an Sİ # çoktur, Hemen Ge Rüstem harp istemiyordu. (Devamı “Sinod,, a yi yazacağım, ie ine * lumu aranızdan çekip alı Şunu söylü ii ki, S! il a hilesi de Fiyodor Pavloviçin söylediği gekil ne bir itiraf olmuş, ne de onu dinli bulurum kafasından fışkırıyor ve uydurduğu kendisi da inantyı Sabrı enen Mi Ne bayağılık! — Diye ii Fakat başpa el nü ” bir veli; ettili r. ımda fena a şylr yer s0 ii hepsini ne a: sövmeler ruhum: uru ea Tezel Pa ran eüktecmiş 1, ii iz misafir, bu ein lele deriz. Dedi ve Fiyodorun Halde yerl i, , Oğlum Aleksi, ae birlikte iba- (o kadar eğildi dete dalmıştır. Ben de babayım ve onun — Vay yobaz yer Ne ile m kadar sizi tetkik ettim. Bu içtima (şu yerlere kadar bakın., BİF gum sahnesinin son en de ben bitire- ceğim. Bizim mej irin canı ligi Fakat ben - um, Olduğ >. görünmek alkışladı re, Bira nr zin verit mi? Bütün dini iri itiraf- ların gizli muhteşem ği akndakl mânsi da pek iyi Ki Şillerin piyesind& duğu gibi. ağından bine hançer ya ın hoşlanmam papaz eter 'anıdığım varlık, hakikattir, Hi öperken, İf ra hikâyesi, z ii ise asla kaya mezler. Oruç tutar ve eğ den mükâfat beklers Niçin? balıklarile vi