: Lü : Z EĞ, ? çok i ğımı, Arasta hat afriyatınm Yazin rüzgârlı havalarda, başmı. za ağırlık verme. den saçlarımızı s1, tutacak İş İz çile ih ya renk (lâcivert veya öy kumaşı kesebilirsiniz: Şapka dört dilim olacak. Onun için, evvelâ ölçün. Meselâ, 50 santim deyelim, Dörtte biri ne eder? 12,5. Buna bi dikiş payı ve edin: Demek ki kumaş, eni 13,5 “santim olmak üzere dört parçaya a. Şimdi, bu müstatil dilimlerin uçla. rmı kesmek lâzım. Bun b de > er dilimin bir ve 12 sani işaret edersiniz. Şimdi — ilâve edin. Demek ki Santimin yarısmı bulup işaret edin; n “Kolayca vapabi! eceğiniz © Güzel bir bere Kumaşların ucundaki 12 santimlik yere kadar birer kavs çizeceksiniz ve o biçimde keseceksi. niz. bü noktadan, parçaları Style e küçük yıldız çiceği a ir iniz. ucuna bir de ibik takar. sanız bazli giyip sokağa çıkmak n bir fırsat gözlemekten başka bir lu kalmaz... Sultanahmette kurulacak olan / Bizans mahallesi Profesör Bokster memleketin sanatkâr ve âlimlerinin de mütalealarını alacak Yazan: Nizamettin Nazif Sultanahmet camii tehlikede mi? Acaba, Arasta sokağında ee hafriyata devam edilirse, sia mimari tarihimizin bu muhte; seri bir gün birdenbire yk o mi? © Birkaç gün evel, bazı gazeteler, müte hassıslardan mürekke) ep bir komisyo. nun, bu çok mühim meseleyi tetkike rdı. Acaba anahme! bir parça daha kazıldı, bir parça da. © ha deşildi. Nihayet ol zekâsı, asırla. rm büyük bir kıskançlıkla sakladığı bir sanat hazinesini bulmak saadeti. ne ulaştı Bu balışmanm her devresini daima eşvik etmiş olanlar arasmda ben de vardım. Biri yazılar aa mü düşüncelerle kalktım, “İstan! go) bir tarihi eser kazandırmış ol. cürmünün başlıca faili olan İs. koçyalı Profesör Bakster'e gittim — Beni Ea iş yüzle karşılayan DEN fesöre sor — ayna başladınız mı? i Hayır... . dedi . henüz başlama. di uk, © — Neye? Tehlikeyi siz de mi his. settiniz? — Hangi tehlikeden sk “Mus? Bir tehlike mi — Bazı gazeteler, El bir komis. , bu kom nun, Sultanahmet cepli için rast ini tetkike b iin ve işe ee yazıyı sesi bir faaliyete bizim habe: Ve bir meydan bı . rakmadan acele acele ilâve etti: adım, anladım... Bu her hal. de şundan galat olsa gerek, Ben, ge. İstanbul valisine bir rapor anzİ. mini bize biraksm,, demiştim. Üstün. İska beraber keyfiyeti a An ktraya da bildirmiş ve Ankara mI ik etmek nezaketini göstermiş Peki. Ya komisyon? — Min İşte bahsedilen komisyon, maalesef henüz faaliyete geçmek im. kânını da bulamamıştır. e eyet azasından Vali Üs dir sam zaman mi idi, Aza iri yıllık mezuniyetini kul , veya uzak bir him hafriyat erdal bulunuyor. Yani er biri Kl doğru ve me lerle İstanbula gelme. mektedir. Binaenaleyh, komisyonun faali, bilmesi evvelâ a geçe için, zanm bir araya gelebilmesi, sonra da tehlike teşkil edip et. (o başbaşa verip bir karara ulaşmamız Bir Fransız mimarının, timarha- nede gi şaata ait bir müzakere sırasındaki hareketi, şimdi bütün Parislileri meşgul etmektedir. Bu mimar, dam altında bir deli mi, yok- sa?... Tanmmış bir si tımarhane” bu cede heyecana, sarsın masını rica V diğini gören hastaları > dü kapı alsel ge ardiyan zattığı FEAR az tai öğr oi ya vi ın ii sak eli Kurday Genk a çıkarken bas- onu seri un e de meşgu Diğer taraftan kendisi de zihnen he- —. “ — “>. hastalarla a u vaziyette çul bağlar sırada, mi. mar, en diy iğ im cihet, hastala” efa kendilerinin hasta ol- duklarını bilmemeleri! Nasıl oluyor da hal böyle ike; ne onları bura- 5 m * da alıkoyuyoruz. kapatmak için çok defa tatbik etti- pe usul, budur! Peki, ama bu emici hemen sesk trim e nm 1? > gri ir ya e buraya kâ- tım. Akrabası anlatışlarına n bu adam, a için e di; tehlikeli ri istidadı ei 8” riyordu. Onu a bir ra yapi ee ne Ni içekerek Dsi m bahanesiyle ln Geldi, önüne düşüp salon- lâzım. de o zamana kadar eli ko. Tu bağlı dna mahkümum, — Neye? Sizi i e enbe men mi ettiler? — Ha; . Her tarafta, her suretle iyi ve muhabbetle karşılanmaktayım. Bana gösterilen alâka ve yardımların den güne olduğunu da. hi söyliyebilirim. Ayi durma . mın sebebi, tanzim €. paye Mi atriyefa Lean Epi ğını bizzat vin zim bildirmiş olm Filvaki, müstakbel Bizans alinin nin tazimini bize birakmak nezaketi gösterilmiştir, ama bu işi şahsi k büyük bir cüret tuyor. iiniği sonra, eli zalim Dam altında deliler Tımarhaneyi tadile giden mim deli diye hücreye tıkılmış laştırdım ve şimdi burada ya- Ci İri imizdir; sonradan müşa- hedeyle vardığımız netice, maattees- süf hastalığının son haddine gelip dayandığı merkezindedir; biraz da- ha beklemek, gecikmek; Kek Kurday, profesörün soğuk. rak| bakışlı a ei çi 8-| ça ird: a Size en kadar Tali kat edeyim; yolu yalnız başınıza bu- e eminim! Mimar, bir adım geri çekiliyor. Milk e has dimdik duruş- | Vakti olmadı. n Kurday, şöyle dedi: 'ukarıya sand yolu, yal nız başıma da b uhakkak; bundan başka, a çarlıanlardan | biri de ii nn — Nası! eniz! m la söyliyerek, Kur - Kurday, mümkün oi süratle avluya geçip, arka kapıdan esas binaya girmeğe teşebbüs eder- Ki bir gardiyan, yolunu ii ti: ye gitm rzusunda b iie söyler ilnisil eri — Ben... B ğim de... Benim b; num yukarıda, i inci katta kaldı da... Di kuşkulan raya nasıl nr Bu- rada mı imei ediyo; — Oh, hayır! Hiç de sandın ii l bi Yes Burada oturm! rum; âkis! Ben, Profesör res m mıiklarından biriyim demek> “hadülantmda m ta. bir şüphe tesirini izale RE gay- retli, gülümsey ek ilâve Gardiyan, ciddi ve koruyucu bir ifadeyle, onun hasta olmadığını an dik a e Ea müteakıp da, m mar teki b n hasta değilim! .— Marin ii a ley al — Yal dı da; ini bastonumu gi is Mn Gardiyan, yana ei mima. ra Gelini için yol — Evet, tabii, Buyurun, rica eder Gardiyan, rte SERİYE basma için! çıkar. ı; merdiven basamaklarını men koridora gelince, Kurday, orada Sa* ğa sa) ie a attı. Gardiyan, ko- we kavı fen, pi Bastonunuz, $0l öl odadadır! Fakat ben, sağdaki salonda bi tım Gardiyan, mimarın kolunu daha sıkı tuttu — Biliyorum. bu odadadır ederim, Ea beni! * ardiyan, bıraktı. K , kendi. sini vo etmek, içimi rahatladı. Fakat, bastonunuz — Rici ye geçir | den İM odadan çıkarınca, a — Sakin olunuz; dedi; tamaml sakin Kurday, gardiyanın koluna ga — Dinleyin beni,, mösyö! Siz M asta sanıyorsunuz! Halbuki beli! mamiyle sıhattayim! Rica edeli Bırınız pri rü! des senin şeklini değiştireceğim; yi yeniden yapacağım! f. ça rınız, hem de derhal Gardiyan, ye kapı açtı. — Hemen şimdi ita # Cezi ınZd(ezla, aa Siz, lütfen, girini# urday, imtina ediyor, girmeli ik ayak dire yordu: — Neden ve sir girecekmif ki? Mig vemet gayri k# kiye Bir Memili yakalan olduğunu hissetmekle beraber, a e iy od0' li se ark ME küttedi gitim arıdan $€ ka gri aileni O, şimdi 1 ii 1 sert ahşap kapıy: gi kadar ba yi Açınız kapıyı! iz Ben Pi fesöre gitmek isteyorum! Ben, # eşi Hasta değilim ben! Gardiyan, artık onu dinlemiyi bile.. Sakin, adımlarla profesör& ti ve bildirdi: yö lö profesör! Ben hell ğini ve tabii bu ara: o 328 numar bir buhran gelio hem “da çi M1 bir Mi Remuye, vakit rar serbest kalan mimarı öyle Mi heyyiç bir halde gördü, ki ni dostça, bürosuna gelip bir lâhza Ol iri den sıyrılmasını teklif etti. Faki mimar bu teklifi re reddi vvetiğ ini ki tımarb$ gözden kaybolac. cede VW mesafeye varınca ön yar tt. Ertesi sabah, profesör Remil dini alet ş0a 'aniy) önden bahsedince, mimar Ku! erin bir nefes eri, sonr& ş ilani elede bul — Bastonumu il gönderi niz, lütfen!.. Mimarın katmana değişikli apmaktan kat'i surette ee olunabilir ve şimdi parislil? ri meşgul eden hareketi mülâhazi da bir hayil deli z rın deliliklerini mler > tıkları her şeyi mak gin ki ileri sürülerek, bu nie mn bare 1 nin buna bir misal aldağana be n da, 9 Diğer tara! reketi, alışmadığı Earl öl haki iii aksülâmel! ola! kendisini birdenbire bir A taz- yiki ında bunaltmağa ağ ya e e sahiden hasta isem nim de sakinlik diş tabibinin bi yeti ni ty a Mim n vücudu, sarsmtıya tabiri; geri nefes âlarak, oldu- ğu yerde duruyordu. Gardiyan, elle- rini tarak: ği ki Dİ a tefsir Davet o Yerli Askerlik Seber E Deniz Güverte Yüzbaşı vü z oğla 1305 D. lu e himen gi Deniz Gi gi “— 1323 D.lu a elğlaka din, “şubeye gelmeleri,