yengeç Ali Yazan: Refik Anmed Sevengil! On iki on üç yaşlarmda bir çocuk- tu; önceleri kimin nesi olduğu, nere- asıl ortaya çıkt il cağ ani İm hanı Gibi tekliflerle, iş GARA Kara, e deri kuru, kavruk in bir halsiz. lik vardı; sıska, çelimsiz, ik vü- unda yük e tâkat olmadığı yordu. men daima yolcular sivrisinek vi- ui ürkek sese aldır- geçerlerdi. . İskelenin gedikli Deil önceleri onunla alay ediyorlardı; bir defa nasılsa yaşlıcı bir yolcu onun haline bakıp imi e- ndeki i pakeee eya m. uzat - itin; Ee skmeli erini kapmak istiyen bu yabancıyı bir hamlede tah- li, — Sana Yengeç Ali diyelim, be... Olur, amca, Tie Ali, tek başma > kol çen- y görünmüyordu. Siyah göğüslük - eral, mânasile ateş al ğun bu cevabı hamalla- gi İdi. Gemilerin öirekleki “üstünde n, beyaz yl yaplan kenarı püskürerek, ye Pari; e, rl ti; hakarete aldırmıyor, maymun gibi dolaşır, Şa iplerine armalı si mektej soluğu a ea e alıp, der. kendisini itip kakanlara kızmıyordu, Sarılıp sallanır, iğ başı aşağı, elle. düştü; dini anlatm: Küçüğe e ri havada ge hâtıra trim e içinde idir... girüidimei k burarak dinlemiş, posbıyıklı, bir omi aşağıda, ceketi YE yüzücü hemen hemen o - Diye feryat rd. sonra şunu tkd etmiştir. muzuna asılı olarak dolaşan kabada. üstüne ki se yol oktu; - açıkta du- ii dlşenin insan olmadığı anla- yı bu sefer arkad a döndü: n n bir taka ei yüze yüze gidip tır- sılınca ahalinin heyecanı dinmişti, fa- — Bu delikanlıya dokunmaym, be... mMandığını göre: Sli vardı, $ mektepli kızım feryadı dinmiyor İİ O dalar: amızda bir lokma lemek x del yer dakikalarca suyun altm- av yi il kayış gibi yüzünde derhal yol vermektir! Si gitsii k kıyıdan kendisini se; ağn in is Bunun üz i Pos mr kn hamal başısı İ- dim “oğla a mu mec di. k, hasret, hayranlık dolu bakışları ml iç ek A di; emrine boyun eğm iğ “0- — yö tellşlanıdırmıg; 80 dık bip Kim gül resinde, — Ne Gi meler ön ei piş ke herkesle alay etmiş, AVM saçlarında, beyaz ellerinde de- den pek çokl nun öl ın, bel... laştırdı, sonra göğsü tıkanıyormuş gi- iş pek çokmuş gibi şimdi aralama — vin ne Dumlaracisın bel, bi ie ai atl ağ a Mar: zeki grem ismindeki bir bir kişi den hatılıyordu; hem de bir - — Hay kör olası #ğ'ama, kurbanın) #eyeçli genç kız ir m. akar- le neyin nesi olduğu belirsiz bir — Vay piç kı AYA layım, ben onu li çıkarıp sana a m yaza ei Tı SAŞIp muz kak oğlan. Seklinde takdirler kazanmıştı veririm e bu bir moda haline gel- rms gren ği gin ip ve Yengeç Ali ha mali. göni her akşamı koltuğuna al, ©, Deli: yırtık ceketini sıyırıp bir ta e a e ir e sayan İle, ada esi ile, kim. diğ ia slk ekmeği, büyük bir gurur- rafa e ceketin altından ortaya ıp ark geçirmiş» emi ies ei d lat çıkan çıplak, kara, kuru, biçimsiz vü- ler ve imza toplamaya e ie ye ii ertesi gün şoför komi- Ri götürüyorum cuğünü kaldırıp suya ati. ve çağı keş 9 oda ie söyle « Diye yürür, I Yengeç Alinin meşhur yüzücülüğü- O — Ne ise, kısmeti bu kadarmış fa.) miştir dö'k iğrü sokakların karanlığı içinde nü bilenler kızı tatmin ve teskin et , irin... Efendim , Parisin en iyi ad Z, er, kaybolurdu. Bir akşam sü mişlerdi, Yenge AYP udü, — Yaşayıp ta ne olacaktı sanki ta-| dır; ben generalimâ m ayrılmağı ak- rasında türlü zel ibanlıklar a stünde sallanan boş sandallardan bi- Pu'un arkasında bıraktığı girdaplarm Jihsiz. lımdan bile geçirmediğim gibi, geçir. hamalları > güldürüyordu. apurla- o Tine m ve yatmağa hazırlan . iSinde kayboldu. İskelenin kenarından Gini mia birbirlerini avuttular.| mem del Onu aslâ terketmiyeceğim; © rın gelip gitme saatlerinde yine is. odığını gi şarkağık Dekliyenler aradan dakika - sr saçı başı dağınık, üstü ve koysa dat kele üstünde bulu bedavadan Bi ak ev yok mu, Yengeç? lar geçip te Alinin suyun yüzüne çık- m, yarı akıllı, yarı deli bir omiser, bir nöbet daha şaşıp ka. çımacmın işini » palamarları Diye sordular. madığını görünce tekrar heycanla badi la gelip palamar bağla - Miri omuz mİkMiği ağlayıp çözüyor, arada bir paketi gö- o — Annem hizmetçiliğe girdi, evden Dr ay iskele memuru gülümse nan demir kurdağızlarından birinin) OBu neticeye Gn Efendi ile w- ürülecek adam a beş Taa. de e © üstüne oturarak, hiç kimseye bir şey) şak bundan böyle'de birbirle- Uyordu; fakat bu zamanda keti Diye verdi. Zaten artık hava- numara yapıyor - De- ylemeden, gözlerini ilim dikiyor, | rile kel fakat aralarmdaki Hayriye vapuril iktaş iskelesine larda imi başlamıştı. “ Yengeç > v> tin oğlu hindir o... iğ iti. iskeleden ayrılan vapurlarm arkala-| bağı bir türlü çeki koparamiyacak- çıkanlar içinde öyle elindeki paketi oAli nerede olsa sabahlayabilirdi € tam on dakika mefes almadan di nda bıraktı ai imei lardır!?. n Pâra ile taşıttıracak yolcu bulmak ta jinin iki bü; i var. TU e kpoğn kaynaşan suları uzu i hayli güç — ei . Biri, geceleri eni bei çıplak ç Alinin iskelenin dubası al - “yor. * Gümrükler umum müdürl Asri iş b anda, yük ve meal iii ü yatarak, ig el e al! EE iki (Bu #ikâye m bu hafta gümrük işleri birinci yemi âmiri Şe- idi; liler me ni alar, sa- suların ll diy gökteki gün a hatırlı ene neşrettiği “Köylü Yolu,, isimdi Tef Mocam dün Ankaradan İstanbula lapuryalar burava um, mini, gal, patlak yıldızları seyretmekti; saatler- iL ĞTUSU. itabından ia gelmiştir. Bia İn salk iğ dilini dili vi kii Gem inan kireç gibi inşaat malzemesi getirirler. Gemiler karadan üç beş metre açık- ta durur, rıhtımdan gemilere incecik, uzun m kalaslar uzatılır, hamallar, ar - ında küfelerle-bu tahtaların üs dünden enin gelip giderler, setle. ve E rin ltırlardı. Yengeç Ali- nin de e la alınması kendisi için bü- yük niymet oldu; si bazan beş kı zeytin almak imkânını ei İnklde her gün iş yoktu; olsa da Bazan üstüste saatlerce esnedikleri halde la zor buluyorlardı. Böyle en Yengeç Ali imdada yetiş — Ulan yengec, şu yelken direğine tırman, eg — Peki, — Yok, vak NN be... Yerde takla atsm ii Olur, Sa — Yek , Şu suya dal görelim, ne kadar dimi durabilceçket in? yaklarmı in birbirlerini itip kakarak, küfür şakalaşmakia vakit geçiriyor. a— Olmaz şey mi? General ve şoförü... Boyuna çekişiyorlar, fakat ara- larındaki bağı koparamıyorlari? n geçerek gi züne Bun evvel, paris polis dalar, bir lokma ekmek yiyebilmek i. komierliklerinden birine müracaat €- in şuna bi Ş gö) e) İ- den ihtiyar meral, şoförü Adolfo yetinde olmadan, şaklabanlık etmeden, Periniden fena halde şikâyet etmişti e rısını Sızısını tahtalai İ Bu general, şoföriyle ötedenberi üstünde dinlendirerek yıldızlara da -| ; kavga edermiş; fakat mda bu lar, hulyalara dalardı. ş seferki kadar şiddetli bir kavga geç- İkinci mi sabah akşam iğ is-)i miş değil. Bu seferkine kadar kelesinde d mekteplerine git - müracaatte bulunulmamış. Si, mekteplrndn evlerine lenin k) Ötedenberi şoförüne karşı hoşnut « için akın vapura vz e vi © suzluk gösteren ve bu hoşmutsuzluğu- cukları ekti, nu kaba kaba küfürler savurarak açı- cukl ektebe m ve eli ğa vuran general, rağmen de her dönüş saatlerinde ne kadar acele işi o. lense şoförüne yol vermi Şo- lursa olsun bi , vapur iskelesinin förüne g: , O, gerçi muti ve müt tam ortasına gelir, kalabalığm içinde ammil uşak vaziyetinde kalmağa, durur, mektepli kızlı i, erkek çocuk- küfürlere karşılık vermemeğe - ların ellerinde larile, koltukla- IŞ, da hiç geri rında kitaplarile kendisine k ç KE gmze geçip gitmeleri le) bir sarhoşluk| ...X di ile uşak a İ inde, anlıkla seyreder, er 5 alabiliyor? Bu şoförün sonra vapur belden inal ka- ie disine m; Jabalık silinip kayi sonra içi-) Meksikada General Sedillo'man isyan | lâ, otomobil öyle hızla ni çekip göğüs tertip ettiği sahada oturan üyor, ki içerisinde oturan general, Yengeç Ali geceli e çarpıp Meksika yerli tipin müthiş bir sarsmtıya uğrayor. Sonra suların kolları arasnda beşik virajlardan öyle gibi sallanan bir sandalda, bir yelkenli | kıvrılıyor, ki general, zıpzıp zıplıyor, e, bir takada yatıp gökyüzünü seyre-| ne kadar tutunmağa çalışsa, kendini dârkan çok defa rüyalarının arasında otomobilin ından öbür tara» bu mektepli akmını bir filmin devamı fına çarpılmı kurtaramıyor. şeklinde tekrar görür, bir seans bittik. un üzerine bağırıp çağırmasına ten sonra dışarıya çıkma; a iz karşıda, şoförün hazır; mi ikinci defa, üçüncü defa seyreden —Yokuştu! Vira; adi ar baştan başlar, tekrar Fakat bu sefer şofi dolfo Perini, yı hulyaya, aynı man - daha başka, daha hususi bir öç alma zaraya kapanıp kendisini verirdi emesi yapı , General otomobi- ir gün yine iskelede eli çantalı, se- le binerken, şöyle el fel i çocukları seyrederken onun — Ah, ne yazık, ki geni in süre. dalgınlığına dikkat edip gülümsiyen ceğin otomobille yolculuğa Ey bilet memuru: her ne halse, — Ulan Yengeç, dedi, senide bir götür! mektebe yazdıralım, be... — Baş üstüne! ye Ali, yüzünde duygusunu Hel. | General“ biniyor,» otomobil hare- bir ifadesizlikle:; © |” ğ i e a ve ancak Ruen panayır ye- geçti artık bu iş... dönüyor. Yani Sen Jer « 24 yaşlarında kadar Sent Ke Diye Meke adi, alabalığın bna e çığ- lık in ahali birbi Ne oldu, kim li lm nere- ye düştü?, Gibi ii ml Yen; a hâ. yi ani için etrafındakileri i - Kalecik kendisine yol li i eriye geçti, Vapur Yakteledan, henüz ayrılmıştı enin sularda açtığı w kn döne döne e) karışıyor vi yüzünde Ee barla 5 bir a ani ileride! isimli bir Fransız seyyahı tar Sen ie var e El yapılan “Parisli Kadın,, port il ken, otomobilin durmadı gillerede bir resim sergisinde teşhir | general, RT bağıra gli — ediliyor. miştir, ama şoför işitmemezlikten ge- lerek, tâ Ruende otomobili durdurun. cada yine göstermiş iz Ruene simi maki miydi? Ha; O gün muayyen ii .: mi söyle « vi Sen Jermen- de mühim bir randevusu olan ve buna rağmen 8on süratle giden otomobilden el andevusunu “kaçır: 1, bu tam —