| | Kıskançlık cinayete hak verirmi ?. No.:-25 Yazan: Kadircan Kaflı » Sabaha karşı oradan çıktığı “zaman Sittas ona Safonun bir şarkısını r Anastasın oğlu yoktur. a en yakın ve büyük ola gi iv dedi. eTodora sözlerdi zamana kadar rastlanmadığı ve ön çok aradığı dostlu - Ta iie w türlü bu korkak it. Sabaha karşı oradan çıktığı zaman Sit- tas ona Safonun bir şarkısı okudu: Ona yalvardım, ayaklarma kapanı Bana bakmadı bile. Onun aşkiyle uzun günler yandım, benimle. Bördüm, çiş ve aptal dedim, Ne LR ölem o çiğ b Öle, Teodora ni in boynuna do- dadı; — Ne iyisin! Diye kahkaha attı. Sonra ilâ — Hep rl eri peni iğ lerden İka arte, EHE — sr nd oç da yalnız aslana ya- kışır! 'eodora dostunu in eldr. O gün A- pollon ve ve larını yalnız ken- dileri için ya; —i5— DUNYA BATARKEN Şehirde yı tanımıyan kalma - müşti. lm ei) birlikte o saatleri geçirenlerin sayısını kendisi de bilemi- lu. Son bir eğlence bulmuştu: Namuslu olmakla tanınmış adamları bâştan : Yaşmm on altıyı geçmesi, hele bir ço- cuk'dı Onu kadm 5 koymüştu. Halkm üstüne, lara tepeden üyesi ve emredecek yere yükselmek Ve o kalabalı psa yuncak haline gel- ei Fakat öyle bir ri ki kisa bir zamanda kirpileşiyor; oynayanların rdu Eke Di dolu hiper a beraber gari #öylüyor, kikra seki ON ellerde taşmıyordu. Artık Hi 8 koşu değil, kaçanları, Bunlarm ER e e okudu: . rt bir me rn, sie siiri a biraz öte: döven rayı ira e B- diyordu: , iro taşacak; bütün karaları kaplıyacak! En yüksek el bile altma alacak ve yer yüzünde tek insan sağ kalmıyacak all az- gm kulları! Aklmızı muz! Son ai affettirmek için bün Gi kiliselöre Koşumuz! di. Bu onun Bana ları kendisi söyle: size son İyiliğidir. In: 1 nee onunla alay etmek istiyenler ştur. pek dr rin bil giik, ikleniyordu. Onlarm bütün ee Tanrım. bunca günahları cezasız bırakacağına da akıl erdiremiyorlardı. Dört bir senesinde Bosfor ve dani ol ibebi a bu şehri dolduran anlar batağında, i kadar gö- A yaşmalrdan başka he çöle ni bin farksız'olan kadının söz- leri çok de halkı büyülemişti. hk, günahlarımızı çıkaralım, Tanrınm kayma anamızdan doğduğu - - muz ME er çoktu. Kiliseler kapılarma kadar e eg m az sokaklara ve caddelere kı alkı taşırıyordi paslar ali o ye ki patrik. ir ii derece iyi e Çoğunun LR aş bir değeri SE Tanrıya hoğ gö- rünmek için kiliseye bağışlıyanlar vardı. Bir kısmı da: — Madem ki üç günlük ömrümüz Besinin vaktiyle By tt ka Para hapsedenlerin adam öldü ne farkları var? Onlar lerini öldi YA esen : — Hiç gibi davra - nıyorlar, Halbuki Ertesi gün Eriso kaldı, metlerinden en çok pay alarak geçire - 1im. binle dolu evlerinde, bu kadınlarm hâmisi sa- yılan rai eykeli etrafında fuhşun ve yapılıyordu. Şu- e bile içiyor: — Tufandan haberim olmasın! Diyordu. Otede bir başkası Havva kılığındaki kadmlarm ortasına avuç avuç alim serp- yor: — Ben sudan mi Suda boğul- mak en büyük işkence: bağırarak lerin yapıyor! gün ti. Şehirde dolu 0- lan yerler meyhanelerle kerhanelerdi. Filozof Teofilos hakem 8 —işte en çok ol- man yerlere koşacağım. yor, bunu öğrenmek için ne güzel fir - satt, (Arkası var) Osman Cemalin mizahi fıkralarile bütün oku) yenice tütünü içtiğini öğrendikleri Nurullah Ataca Kıskançlık anketi için ken rakıp pipo rim... Dİ Kendisine anketin mevzuunu Söy- ledim: — Ben n& anlarım, dedi, böyle sey* lerden... Fakat matbuatın yegâne münekki ll: taç, manlard: SON ZA! 9. her günkü fıkra mi evzuları, zabıta hi- — Ama dedim, kmgei i mevzu, Her bale eş — Kak yüzünden öldürmek aiz mi İnsanın Ti Gi Me il ir kaç cümle daha söyliye- in giderken y — Bu vesile ile kn sün bi- ni ede- Nurullah Atacınfikri “Kıskançlığı, cezayı hafifletmeye sebep addetmemeli!,, rek sözünü bitirdi ve tekrar fıkrasını yazmağa başladı. Anlıyordum, ki ei ikinci sual da- ha sorup cevap şekkür ettim. kal amıyacağım. besine; Başın ci cümle kalsm... Ö bür re bl iyi siL. Fırsat elime geçmişti: — Nasıl olur, üstad dedim, Onları da yazaca; Cümleleri, kelimeleri mizana vurur yazısmı - fakat hiç tas amazdı — Onu siliniz, başka bir sual s0- rTunuz, deği. Beğenmediği ER a ö nünde İyem — ins kğ nd hid- dete ane haklı bulmazsınız? — Kıskanı muaf görmek kadı- erke; malı sayan zamanların Zihniyetidir. Bugün de kıskançlığa SAR Tabrikatörleri Şikâyetçi Bir fabrika direktörü “Bu gidişle ço- e sgm yapacaşıı galıba,, diyor di aralarında takşim edip fiyatları- k e de silâh imalâtını ve ticaretini L kemleyo, nlar kuruk gal Bübun akisleri hâlâ devam etmek tedir. Meselâ ii bilhassa muhalefet kü: İİ vg vakit azlar yükseli: silâh fabrikalarının bi imal İimi hem hesâplarını kontrol eden memurları a koni eden memurlar tayinini istemeğe kadar varırlar. Diğer taraftan silâh fabrikatörle- ri LAM gemi için şöyle dert yahı kspres e zinde okudu- ei meselâ, Vikers isimli kri silâh ei gurupu- him hesap ver- mekle ve silâh Henrene UN olan ti zamanlar İngi külâtı pek tai > taraftan sadaka pe fabikatrleinn b ie. hiç silâh imi taraftarı cadele, diğer taraftan fazla kâr al- dığımı söyleyen muhariplerle müca- in ağ fazla masraf irryip mecbur pa Vikers di: li diyo: — Bu gidi a mer) e ole İM yarın b Miami çip, tenis topları ve çocuk a a Fakat bun ve ka— yemeğe mecbur olur- uğu çalışırlar, kazanırlarmış. an sonra, aylâk oturmi ke ar aziye' DdRLR ile geçirmiş, ve Eler zi imiş ki, silâh öldürme hakkmı verenler ayni geri kafa ile düşünmektedirler. O halde kıskanan ne yapmalı? — Medeni kanunlar telâkı kabul e- der. (Zaten bizdedini kanunlarda Türkiye. de lenberi yüzünden kadın öldürmek pek yoktur. ) — us mefhi hakkında fik- HE namus temizlenir. lemem. Fakat kıskançlığı cezayı hafifletme- ğe bir sebep addetmeyince belki kıs- kançlık yüzünden çıkan Bakir de azalır. Halbuki kıskançlığı renler mütemadiyen katle BEİ olu- yorlar, Henri, de Montherlant'n bir sözü esbabı muhaffe- feden dej abı müşeddededen ad- dolunmalıdır,, der. Ben de o kanaat- teyim. 'T. casmı çekip kadın ve ya bi i değil. damı öldürmek boynuzlu ol- maktan daha büyük namussuzluktur. — Kıskançlık yüzünden cinayet daha çok münevverde mi cahilde mi olur?.. — Medeniyetin de, cahilin de edep- sizleri yaparlar bunu... - N.A, esaslı bir surette tamir edilecektir. Istanbulun imar si meydana çıkacak olan diğer âbide - r de içlerinde bu- al Okulları Sergisi | 19 iri Ankarada açılacak sergisi hmm niş sergiye bütün vilâyetler sanat o- la di kendilerine bu modayı baston Tİ.» Tunuyor: sihatı altımda her çağdaki baston ta Şıkaran çeviklik ve kıvraklık, ikinci ilin girmiş ol — G. A. nm maksadı meydanğadır. Baston kadmlara kadm elini ei silâh ile teçhiz etmek istiyor. Fakat ları dıran çok güzel bir heykel de bulunmak- ub lâh fabrikatörlerinin de der- e e bim her en iri ve Wi üç güne kadar ambalajı e metler #İ- İ rak sergiye gönderilecek olan bu heyke- lâh lin uzunluğu 3,5, lil kald değildirler lk Bundan başka, yine okul talebeleri, izm Me e ka) Başvekil Ce- Günlerin peşinden : Kadın ve baston Ulus 'da zarif kalemi ile İmad ve sıhhat yazıları id 0 A bir makalesinde kadmların baston taşımaları yazan Üs- mevzuuna temas 0- sokakta baston ene moda olmamakla beraber ken- yanların ilk gençlikte bulunanlarma olanlarma da kibarlık ve- Kadmlar arasında baston modasını teşvik eden bu satırlar Haber şımızım neden İso hoşuna gitmemiş. O bilâkis baston arkada- sleyhinde bu- ilik verir ma- irüz, ,, diyor. daha güzel bul Ulus ile Haber muhazrirleri aleni çikan bu fikir ibtilâfmda kendi- geçmez. Sadece bir mü- şey dı ez. Yal fıkracısınn ettiği gibi ayni zamanda bir — pi göre erkeklerin basimi gezmeğe alıştığı bu Kadm- lar arasmda kekli arasmda kuvvet müvazenesi bozulur sanırız. caba G. A iz diyı KU RU N— ile madalyon- Ve yaj piresi Bunlar da bu hafta içerisinde e komitesi adma Emi vw hazırlanan de erer alacağında şüphe edilme - mel ABONE TARİFESİ Memleket Memleket içinde dışında Aylık 95 155 Krş, 3 aylık 425 8 aylık 475 820 , Yıllık 900 1600 Balkan için ayda Taritesinden Birliği otuz kuruş düşülür. Posta birliğine gir. ni m? ayda yetmiş beşer kuruş ila yo vi Kelin ve telgraf ücretini, 6 pal un posta veya banka İle yol ücretini idare kendi üzerine alı Türkiyenin hr aa ei KURUN" Adres e Gereti ya ei