Aşk mı? Hayır, Bir Hastalık U sene çalışmaktan o kadar bunalmıştım ki, bir iki ay ol sun, kafamı dinlemek için şehrin bü- tün gü ileri Pe e ii Mi > gesi air Si ve rde A uyğun bir evce- giz bez mii Iki gün önce görüştüğüm, çol İZ iz bir ar- ie bu kararımı işime dedi ki: — Dur öyle seal senden i daşı ni vsiye iş ünden daha iyi me eieleri temin eder. Gün görmüş, sohbeti tatlı, sevimli bir a- un olursun. Cebinden çıkardığı kartı üzerine bir iki satır yazı yazdı. Bunu Portfu- yume a ayrıldık. ıyerde yerleşmek uzun sürmedi. nra, arkadi Bir iki gün so: ri ımım arka- daşı Selim İzzetin kapısmı çalıyor. d Kai kırk yaşında kadar in ettiğim bir ln çıktı, Kısa boylu, etine dol r ka dındı bu! kları kal üşiye ças im İzzeti mek istediğimi sö; Gi Kadm bir £ ki saniye Me sonra: — İmkânı yı Biraz evvel Ra Vakitsiz imi oşlanmazlar, a halde sinirlenirler. Zaten d: ” katiyyen misafir kabul e! ye sö öyle di. vala ahetanün si am e “bir yı ini Diğ ali ezmek isti; e du- Ip gitmediğime sky.» sabırsızlık ie eden gözlerle bana bakıyordu. ui beklemediğim, çok Vr vaziyet« Gi müteessir oldum. aşım Geriye LE sırada, kadınm arkasında ke Böle belirdi ve tatlı, sevimli bir — Selim İzzetimi aradınız? Benim! Siz dostum Ahmet ME zir mez deği ME ini idiniz; ii Fim büyuru- nuz; dedi. Kadının hayreti, biraz da kaan icenmiş bakışları mk kapıdan girerek Selim m ip ettim. Misafi isi oda. LAR iki koltuğa otur- smda duk. a anlatıyordu: — İki gün evvel ula inmiş ti nki gibi Sabite de uğ- radım. Bana sizden bahsetti, Teşrif edeceğinizi söyledi. Kö; yeni gi uzdan ilk ziyaret bizim vazifemizdi. 'akat siz, acele e ini bol lenmenizi temin etmekle intikamımı alacağım. Hele bu bende misafirsiniz; mazeret kabul etmem.. Sizinle sulara gideceğiz. Programın birinci ra bu. Alt tarafımı sonra Kabul mü? Kabul tabii! Bu kadar samimiyetle vaki olan teklifi reddetmekte manâ yoktu. O - nun dediği Va tabii kabul! Kısa boy- Tu, etine dolgun, kırklı kadın da hani olaki, konuştular rımızı dinliyordu. Selim İzzet, bir niye a sar ondan tarafa e öz işareti etti. Kadm dışa- Biraz sonra çay ve e ni güzel bir ikinci kahvaltısı lerinde pek uzaklara bakan bir gınlık vardı; Hafif bir gülümseme ile dedi ki: — Öbürgün pazar; sizi vi vi receğim, Fakat ne yazık ki iğ 5 eski zevki kalmadı. O ne âlemdi? ii ii rleri mia. ne kadar nafile po Sözü İsa sular âleminde, o âlemle beraber batıp gitmiş kim bilir ne tatlı hayal leri vardı? # pp. AZAR günü, öğle km ei m. İzzette Doğrusi söyleek ear bu adam çok iin idim. , gök'şendi. İnsan onun- mın etrafında pervane gibi dolşyor, onun her hareketini ek tetkik © diyordu. Sanki İzzet bir oda a şeydi. un ler söyliyerek bazı hafiften, bazı kah- kaha ile gülen genç urası örme gitmedi galiba, dedi, — Sirin ei hele böyle güzel kız- ei Dame Selim İzzetin Ge sis geçmesine bir göğüs geçirdi yüzünden sebep ol gibi: — Güzellik!. O da nedir sanki! De- yi gözlerimin içine bakarak ilâ- ve etti: — Bakmız, size basımdan geçenle- ri Li Bunu isterseniz bir ma- sal diye dinliyebilirsiniz. “ Ben İstanbulda ii YEM gum bu şehirde geçti. am, Beyoğ- Tunun büyük bir ali yili me du. Türkçeden başka, Fransızça, ee ve Almanca çok iyi biliyor. du. Kazanci yerinde idi. Bana mz bei öe verdirdi. Fransı yı çok iyi öğrenmii alen ve aiyanes ya da başlam; e idim. “B) hsili im ile parlak bir meslek elde edi rl Fakat benim heve - sini başka idi. Memleket memleket ğını gö - kis kolaylık gösterdi. bi e ağ elini iki, Madritte, Lenii e kaldım. Birinci iii er 55 rek kalkıy Fi işi döndüğüm zaman laşmak beni otel hayatıma bek alıştır- mıştı. Hiç düşünmeden onun yerine Vazifesini yapmaya başladım. Bu YeNi bir arkadaşım vardı. Onunla gok iyi olmuştuk. Tatilimiz > ni gine “düştükçe birlikte geziyor, rduk. a dedi ki: beraber Gerek Yazi güzel bir kız da bulun: cak gok güzeldi. Gençlik bu! Daha ogün tuti bi ço! bu e büyüleyen: amli iel e fay- babamın istediğin zam: iri e m arzuları cek derde dei les ğini mr bu belli ürrink kal» arabi. yin iyi tahsil gördüm, bir. kaç lisan biliyorum, Bunlardan pekâ- le istifade ederim. Sen e ha küçük- 5 et. Anlıyı UsUN, aşa Bu müddet içinde hem babanın hoşu- na gidecek bir mesl undan emin ol, aşk her seyi yaj vap vermedi, yalnız gülüyordu. Ayrıldıktan sonra kararımı verdim. “Muhakkak zengin olacağım,, d Projelerimi hazırladım. , Doğru Ame- ye 'ladım. Gece; ceyi gündtim ka rak eee ke birbiri üze- rine yığılıyordı » ÜYÜK bir servetle İstanbula Giri, Beyoği ve yi ile tm al hizmet, © dım. Gill e Baki tr arka daşıma dedim ki — Beni böyle zengin görünce hay- ret edi; değil mi? Amerikada çalıştım, öyle çalıştım ki... Bü- n bunlar komisyoncunun kızı Sani- yü için! Onunla evleneceğim... — Çıldırdn mr sen? Saniha iki se- ne evvel bir doktorla evlendi. (Sonu 10 uncu sayıfamızda) iz geliş Dengin Fransız Tomancısi E İ eme İtal- büyük sil Danunçiyo © ölmüştü. İtalyan iL, ger 'abetlerini ortaya some a yi a başla Gondolcusu mışlardı Bunların arasında en yalak ga zeteci de Omso Gallo olmuştur. Şairin ölümünü müteakip bu gazeteci derhal 'enediğ; 4 > KS mektuplarda Danunçiyonun bii- i görünmekle bera karşı büyük bir e eri da anlaşılmaktadır. ii 191 numaralı. gondolcu- kütüphanesinde, No deal ni görmüştür. Bu ki- tabm eki Damian yaptığı ithafda şöyl (Kapmm al, yorgunluğumun müdafii lejyonerim m Fenzobe) Gondolcu anlatıyor: Danunçiyonun Gizli aşkları Şairin sır arkadaşı olan Gondolcu bunları ne zaman ifşa edecek Hakikaten o gün, bir komisyoncu- nun oğlu ile bunun on altı on sındaki kız, kardeşi de heba birlik: de, Spor: Masa tenisi ingilizler kendileri icat ettikleri halel şampiyon çıkaramıyoriar | » 'tmiş sene evvel, bir adam, gelişi a. eline geç 'eçirdiği bir elbise fırça- başlamış olduğu için, bı “kapalı ir ve eğlenceleri, arasına, “Ping - Pong., iş bu- we or. Yetmiş sene evvelki ve teşebbüs, bugün icabında 104 re çıktığı Ki umumi an hi iştir. O ki, “Ping - Pong,, de- tenis ak bar bugün şam- piyonları çrl Tlk icat pi insin bu “ev- tam ortasını el mine mas& büyüklüğünde fakat e ay inşa edilmiş Ping - Pong sal arı ortaya kondu. Ve toplar, Seli zl yapılmağa başlandı. “Masa tenisi,, inde, eğlence olduğu adar para da vardır. Birçok profes- yonel oyuncular, “masa tenisi,, dola- yısile senede 5.000 İngiliz lirası ka- dar kazanıyorlar. Yalnız garip olanı şudur ki, tenisi,, İngilterede icat olm hal İngilizler m ye- Meselâ yakm dimi si bu o- un şampiyonu bir ardı. Fakat i 1938 senesi z tenis,, i şampiyonluğunu kendileri ka- gazetel le teril bunu anlatmaktadır. ei “Masa tenisi,, o kadar taam- olmakla beraber, bazı a Anatol Frans te. nie Ronchi üzerine yürüyeceğini ber almış ol lan İtalyan bileme ai Di evi nezaret altma almıştır. Polisl, pıda her gün aşağı yukarı gidip geli- vel nis Si e i çağırarak: adaki kumanı söyle al sani Gulameya götürecek bir motör göndersin, demiş ve ilâve ederek: — Şayet polisler beni eler olur. ti, Motör zorla temin ani Polisler bana: — Şair ye ss ra hasta mı yoksa? diye — Evet, miğtbişi bi ra Ernie li du; yatiyor, dedim. ekten usanmış olan polisler, artık hastalıktan emin olunca, yanın» daki kahvelere dağılmışlardı. taraftan şair gi ş olan arkadaşları ile motora ri Ronchi üzerine yürümek üzere ar firarı irtikap eyle un 1920 de Ronchi'den e İHimt £ ettiği 191 numaralı gön- cusuna yazmış olduğu yazılar dol larda eni inde göy- le ini talarımm arasmı karıştırınız, ve isimli defterleri bana rimde getir- yü de gönderiniz. “İstedikleri na beş yü; ir mil İri kaffein ile Strikti- mi “iin iz in diği örtüyü gönderme- diniz? eğer yıpranmamış ise gin yastıkları da gönderirsi « İ e mektubunda Fini Zinadan mekt bari giöhentle pm mi oturduğum! Rossa, in lerindendir, ii örtüyü iste me; kırmızısını gönderiniz. Aman e « hemmiyetle rica ederim; sakm yaka- ma taktığım kürkü fırçalamağı unut- mayınız. Onunda âkrbeti diğerlerinki. ne benzemesin, Bir de 2 Mi menmun. Artık vererek bir çiçek sepeti aket “bakta,, tuzu ile bir pakak de m iyi çay gönde- Tiniz. Şair gondolcunun ie esi yazmış olduğu mektupta ii ii — Kızart rtarak göndermiş ç <ollüğunl teşekkür ederim, diyor; bu se- ne sayfiyede güzel bir hayat temenni ederim, yerini hitaben