19 Nisan 1938 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5

Yazan: Kur? Şiromayer Koca, 1 Harp esnasında, o zaman) “Devâsa"” ormanlarda iler remiş, türlü suçlar yaylar isi ında Puti dam, şü he renince, lar kaçmıştır. Biden sonra Ordideki orman muhafaza teşkilâtı ele bine mayan da n olmuştur. $ > seyi haydudun, başka bi vir rman memurları, zaten güçlükler ve gayretle çalışmalarını bu hadiseden sonra bir kat dah iz bi Sea ahalideki bu Ti aydudun vücuduna kurşun Ra hatta onun kendisini mez hale getirebildiği yolundaki ys mi gidermek icap ediyor. Bazı kimse- ler, biribirinin kulağına Kla; ittin usanm 7 inci kitabını daima yanız- dığmı ve ye kitabı! BER, zı kuvvetler yumüulmasım, bü yüzden takip memesini uygun görüyorlar, Uslu, akıllı kimseler, “ak; memeli lerini sımsıkı ı bir aray: . eme Mi çesricdd harp esirlerinin kontrol altında bapeiyar a Şu en masına ve bunların yabancı kimseler le temasa gelmemesine dikkat Sw lar. En kızları, kadınlara karşi pek nazi! kingen da" eli Di a ayda karşı ii ediyorlar. O- un şurada burada tol ve ve bu alâkal zamanı endi a siki ii gey; çünkü, ku Itından dışarıya çıkma; göze aldıramıyorlar. Habuki onlar da erkekleri ea kahraman olmak gerek; lar İş Orman mem: ii K. domuzla- sahasi- anlarda i inn ok içimi “e item get sr ime Ormi a şöyle di- yor! çalıştığım yerin Mi boyuna diyialir işittim. Bazı sırdatan, belki de giyik. karaca falan- dı. Evet, öyle e iy 8 inci sürek avından da ki kurnaz bir hayvan, daima bir rel arasında aşağı yukarı gidip geldik sonra ortaya çıkıp görünür. Fa- Tefrika Numarası: 4 avda! kat bugün hava biraz kapanık; sanı rım, domuzlar erken gelir, e ler, Tüfek ateşi ar de bu ze etrafın aydınlanmasına lüzum kalma. ırz bu sefer! Ge sonra, hepimizin buna ih- be tiyacı va ; Bini, yi ir evinden çıkıp, yavaş yava: yollanı- MÜ evin kapısı önünde di erkeğinin arkasından bakıyor. ME onu evde kalmağa razi etmek için na! Kendisi, cesur bir ka- er başımı re iie “yanı açamayacak ) e e lerin cik o, ki ba- kacak o, Bütün bu işlere yardımcı olarak, Mi La Lehli bir ep kız- la bir de i esiri işçi V Fakat, bugün, acaip, bir. türlü eli işe m e rkaç domates ope mak için idiyor. Akşam meği için otm bilhassa itinali > zırlıyor, Sonra muf girip, bir müddet, de wii kalıyor, Birkaç defa pencered 1şarısını üyor ve ba- nd şını şallıver Kocası ulan orman me- p el a nE“yapıyor di- Şarıda? Şakır şakır yağmur yağıyor. A) Ha, yağmurda ra gelmesi daha fazla muhtemel ya! Fakat yağ- murdan fırtına biribi: katıyor ve ur gi eniyor, bar di an boşanırcasma şiddetle ğarak, camlı Çi « - Yağmur, pencerelerin tahta i- yor; bu arâda ahırın kapısı da küt- tedek kapanıyor, Ahırda süt sağmaktan gelen hiz- metçi kız, petrol lâmbasmı mutbağa koyuyor. Karanlık iyice ed Ba- at de daha altı. serer ü va rde, €y- lâl ayınm başlan; matte or- talık beni miri hira ışıği- leişg bilir, tasarrufu ti mek ve Iden de on lar için zaruridir bir orman memuru, kâfi derecede para kazana! kil ken böyle eri Sonra kendisi: ne tam saat nasıl gn lat ve 80 bir hazine olan li kendi elile yüzecek, ayıklayacak! Saat yedi buçuk! Holdriğin karısı, evin kapı eşiğin- e m şimdi koca- dehşetli bir gürültüyle evin cephesine da; ayanmıştır. Yağmur, yüzüne soğu! iyor. Küdının Vücudunu bir m turmuş, gözl petrol | basına dikmiş! Orada işçi olarak Ii harp 'i, elinde ahırm fe- Sü dam altma sığındırmak işini başarmıştır. Elindeki fener, daha ya- nıyor. Holdrigin karısı, kablelvuku hisle, haykırıyor: — Muhakkak bir şey oldu! zuna alarak, Rusla Demba kızı beraber eee iniz de peni Hadi, al hadi Madirii İkiniz de peşim sıra yü- rüyünüz; çabuk, çabiki (Devamı var) Havalar adası Bütün sakinleri kadından ibaret olan adada erkekler bu “ademsiz mahluklar,, dan hayli müşkilâtla kurtulabilirler. n hemen sadece Havvaların yaşadığı e adi ” mevcut olduğunu biliyor m Beklen iz kaldi eN gelmediği Havvaların adi e De ÜŞ i en kıy- tesbih anlıklar takı metli taşlarla süslü. İnciler, gibi... Her şey bol. Bu amed si bir cennetin- uz, Yeme larda bulunuyor; elinizi uzattığınız gibi koparabiliyorsunuz. Fakat bu kadınlar betbaht insan- Jardır. Çünkü ne kocaları, ne arka- daşları var, Aşka susamış, aile haya» tına susamış insanlar, orada çalış- adada yerleşmek üzere kal 3 de a fayda vermeye- Genie söyledile Diğer taraftan bir takım kadınlar da büyük bir kayığı suya indiriyor- lardır. Beyaz derili tacir, bu $ rci vaziyetten k t ere gemiye doğru deği! de, adanıı girintisine doğru gidiyordu, Derken önlerinde büyük bir e gibi sık ağaçlıklı orman beliri >, orada m adası kadınla- rı, ona, kendilerine hayat arkadaşı terketmişler- olmağı teklif ettiler. Yani, düpe- düz, b tına kapılarak adayı di, eç, dediler. Hangimizi istiyor- san, seç. Allahm emriyle evlen. Bü- al! niz vakit, karşınıza çıkac 1 Ki esmer derili, zel sara mak yay A değildirler. Kanlar alle hay: a o kadar teş- görünüyorlar ki, ia işleri ken- Bileri görmeğe razıdır. Panamanın doğu vee er rında Dap an bu adı Kap- TanAaaı dır. Üzerini ei Yay ı dasından iyi Hindista: kıyor. Onun için Avr meri- ti oi iiyorlne unlardan gaye! m kesi yapılabileceğini keşfetmiştir. Şimdi Panama kanalından, Kap- şad adasına gittiğimizi farzedelim. urası asırlardanberi Ihmal edilmiş bir köşeydi. Binnetice ahalisi de ga- man, Kaplan ahalisin. EN il Bia 7 vii: sonra Çinglton, Smit, Blek- WU a emi Kaplan adası- nın yolu en açmışlar; aha- Jisi ile yayi sikle ardır. A e da, kayıklarında ae a kanalı açıldıktan sonra, tal Hindistan cevizi almak üze- aplan adasına üşüştüler ve Kap- ii ailen erkekleri de bu arada Panamanın serbest ve medeni haya- | bir takım kadınlardır. Bunlar, ber- rak, ibi bir su içinde ünal Beyaz tacir, ei gi ikna ia. May vakit a UZUN çene çaldıysa Pi: medi, lr ei gemilere amaman ia geçtikçe daha e ge — cevizi taşırlar. yı ordu. Nihayet kuvveti tabanlarına ga, sonra leşmeğe davet ederi iğ apn emi denize atlayarak açılmağa başladı. w li tay ilinde adaya gitmi ine yaklaştığı © asla müs ler. Kim. lar bir kayıkla yetişerek onu aldılar iğ belki de bu suretle, tayfasız oye “Kaplan Adası” kadınları bir ke- Hihriekiz ğul da, bor- te dönmek imkânını kaybedece| rinden korkuyorlar. Kimbilir, in nu bükük kaldı. mal pek az tayfal er de, gemi, mut Yar. Fakat pek di8 sm ia ine hareket edemezler, r, Panama şehrinde, tdi- Bir gün Ro, 'Pablon-isimli bir “iii mi yem da Mam işle- beyaz tacir oraya gitmişti, Tekrar oyen e öbelerde tayfalık ediyorlar. Ve vatanına, zor.döndü. — Zira, etrafını / Kaplan Adası” denen yerde, tıpkı ka ” öalrmite e ey deniz ortasında Kalmış olan © ada et sonra bu kadınlardan okadar yalnız, güzel ve çevik vücutlu w aş derhal kulübelerin r. Çok meden en büyük inci- vk gi. parlak peçe süslenmiş en süslü elbiselerini giymiş olarak geldiler, İçlerinden biri, eğer, ikinçi geliş- ne Koş- Havvalar, ei gün ışığının altında ve zaman zaman berrak suların için- de Adem'e, Beyi hayatına hasret çe- ar, e, Adem'den nie cevap gelmiyor. si garip dünya Işareller: Navril'in plakası YAZAN: Sadri Ertem BE vir bul üniversitesi les bin bir esi» tırayı taziz etti, Gi dir. Bunun İçin âyin yapılır ve âyinden bi imi bir plâkasını vekim ii sonra cemiyet eski hanesine as ilai cemiyette manzara böyledir. Da» 3 da türlü Asil, Daki hattâ gösterişsiz bir sebeği takdirin ifadesi olan ba hareket bir hü- | değildir. Yalnız şekiller değişmektedir. zün gibi durgundur. ün ardından U get as tut ne yeni, ne de eski bir âdet- vin yıldızları sarmaları gibi kavramak» tir. Hatı ani iy - 2 öl “Hatıra ol n cenneişiz ve cehem- ,ömdüğü bir parçası onun da zaman, O yi hıçkırmasıdır; m e meleksiz, şeytansız bir ruhunu meal a kemali «rıyan İnsa- vası diye kabul etmek bir za» dl m kendini büyük hiz- met Okyanusu içinde denize düşen bir haşin adele sksülâ- (| taş parçası gibi kaybetmek sayan ve ardi seyiyelere göre kalitesini çi stirii Ustün seviyeli mii bu hatıra- larından İba» , Kabı mi be mile bir fikir, bir irade, bir o bir Nirvoma hül; da vardır. mi aa ölüler arka- sından duyulan Istıraplar çok defa fer- Fakat büyük idealistlerin gizlenmek, hizmet içinde kaybolmak arzuları biz Ekmek Fiyatları Belediye narh komisyonu dün toplan» mış, ekr--k ve francelâ fiyatlarmı ipka etmiştir, Maltın olduğu üzere birinci ne- . vi ekmek 10, ikinci 9.5, francelâ 14 ruştur. Bu fiyat on beş gün mutebe BN alileia ie ku il Hergün bir un bir geyi kalmamış. Bu hal biri e Yap Öyle ki kadar silâhlı başka biri ile milan Yolcu, bu adamın eşkiya reisi di olmaktan ziyade sosyal bir hassasiye- © fânilere mutlaka onları unutmak vazi- esi Jotmez, Hayat yüksek bir seviyesinden insanlara has- reden insanları tirmek, ölünün fıkr a: hatırasına hürmetien daha ziyade, daha insani bir davanın . Kim soymuş Hosin, fikrin, ve sanatın bol meyvalı ve gölge verir bir için don gömlekten başka halkaları kopmamış irtibatını sauhafaza korkunç suratlı, baştan tırnağa erek bir ilim ananesini ve bu ilim havasmı besi insanla olduğuna hükmederek: Ta ihtiyaş vardır. Bu iki unsur da biribi. — Efendim, demiş, sizin adamlarınız beni soyup soğana çevirdi. rini dura” ler. Bakınız, 'hamet ediniz, don gömlekle baki bilir, Eşkiya reisi, adam, le bir defa süzdükten sonra: Universitenin bir dershane Zannetmem, demiş. Seni benim adamlarım soymadılar. Çünkü asılan pi ilme, ihtisasa, in- benim adamlarım donlu gömlekli de bırakmazlardı. sana ihtiyaer olan bir memleketin kadir. 4 3 J 4