ik ee “ alay Edebi roman: 66 C OSMANOFLAR e hiç doğru değildir. er Ven ne demek İstediğini an. a #UIM; ve doğrudan doğruya O6- mi, Dila m istikbalinden bah- mek İste; en ie ü İstik- lüğü doğru muydu? Za- İİ ? Tae Yacak bir kayaya doğru mü — A kuş ersiltilarından başka hiç 7 İşitilmeyecek bir sabraya Mik $ey!, İşte bu doğru değil. Osma- mayacağını iğ Vi idi selimi kendi ndini me ai a Yuvannayı araya suf aramanın vereceği duyar yerlerde Yu- yuva a İtin a Yahut Yusuf ona “evet” Taha 8 âı m bütün kini ile be- Mağ, vi pusuya düşürerek ö yatma lürecekini Val Ve e t bu son fikirle ü ön bir Hip fini Hani 6) ki Mao kendisi için hazirladı > 6 alii Osmanof Yap Miydi? Yala n be bir sual üstünde şündüğü muhakkaktı. RPakı Botu, mr miri Halbuki Yusuf YAZAN; Kenan Hulüsi ten daha e Yusuf Osmanof son günlerde bunu meydana koymak i- çin çer ii çekiliyor; EY yalnız aşına uzun bir takım avlar tertip ederek tablatle başbaşa kalıyordü. Sadece Yusuf Osmanof kendi ha- yat e ie müy. Lua e bi a ki Halil Os- eliz ondan Sli ve bel- ki de katıla katıla gülecek v — Nasu, diyecekti; bu muamma mı? Ve sonra bir kılıçla bir düğüm çözer sivi Yusufun gözlerine baka, baka: Burada, Balerin ? Diyecekt!i. Ve Yusuf Osmanof ar- tık bu cümlenin man dü Osmanofların İçinde manofa emanet etmek demekti. Bu- memeğe mecburdu. usuf Osmanof bun Seri işte.. Halil benn altın irmek! Halbuki Yu- sufun henüz ölmeğe niyeti yoktu ci iç bir vakit bir makinenin bare en gibi Halit e un MİR ak da kalmak 5 Gidi kel ie beenii bi yo- hinu arıyo! Şu Osmanotlarda, kendi ENLİ nihayeti düşü. nen yalnız Yusuf değildi. Zehra Os- manofu da Groşen' ninâ?. Zehra Osma; kadar bi “ıpkı Yusuf 'HaMl bunu yapabilirdi. Zehra- yı kendi odasına çeker, orada Osma- noflarda baslanmış bunu a su caklar olmadığı nevi ağ erbut Br düşün DĞMARERM birakarak st ki daha Karnabattan çikar hra Osmanofu kıs » e vakar vw dönmeğe mecbur edeç 1. Bunu yap- madığı ee sakriima boğu- lan bir insan kadar Zehra Osmanof nefes alamadığını hissedecek ve bal. ş kadar ni A hiç Yalnız se ları Mek cosa- a doiru ii esime! yavaş yavaş vi Devam ediyor) Arjantinde heyecan uyandıran bir hâdise Kokarca davası kara ve kırmızı derili insanlar şahit olarak dinlendi, yüzüne kokarca pisliği bulaşan erkek karısına yardım edemez miydi ? m ussiyetli Ül davası, bü- Gy anıdırmayı Arjantinde ir rini Ayre: ki gören bu dava Sn yerine oturtulan Mister kam ai salonunda ağ bağırıyordu: — Mazmun yerine oturtulması icap eden ben değilim, mundar Kokarca - dır! Bu hususiyetli davada, kara ve kır. ızı derili insanlar şahitlik etmişler ve şahitlik ederken bike mekten kendilerini oalamamışlardır. Ve “Kokarca davası,, diye bütin in gaze- telere akseden bu dava iri hiç bir dava, alay mevzuu olmamıştır; dava- nın mevzuu cinayet olduğu halde! BEŞ s8 Mister Tiystpersent, bundan 4 s6 ne evvel evlenmişti, Bu evlenme, bir hâdise teşkil etmişti. Erkek, geçine - cek kadar para kazanamıyan bir dm terzisi bası, ısrar edemedi, ii sevdiği a- damm kayn atası ol Balık renin ei na el Mister dehşetli seninle sin ebii unla beraber, k- üği kalmıyordu. çene Hi fevkalâ- de isterikti, buhranlarla aile ocağm m cehenneme göndlirüyor sn Geçen vi raşamağa sinirli kadına bir seyahate va alması tavsiye ediliyor. Kadin Ka yerine getiriyorsa da, gitmek yer, vahsi havvanların bol bl çe lunduğu Kordillerdir; kadın, orada avlanmak isti; ACAY İP BİR ip Seyahate çıkıldı, Antaf. iel - kinlerinden seçildiği ili al komik, hulâsa rip vii geçirdi. Yolda kokar. ca sürüsiyle lie ve ii Gülme, sine vakit kalmadan, bu garip hı vanlardan ikisi, imi yüzüne pis ko- kulu mayilerini sıçrattılar; bir bakı - ma kendilerini erir istiyenin su: ratma al Hele si e kimse , bu koku müthiş rt tesir eder. Bi pis ko- kulu mayi, ya) e uzun müd- det abun, kâreder, ne di ee il bir parfüm kokunun © irini giderir. Boya ve oları bili sayılan, işe yarıyan bu ma- — kokusu, ancak aylarca sonra u - guyor. Hattâ bu meyiin kokusuna, e coğu bile e Eğer Gi #3 & raha uğrarl sadece yunup elbiselerini görmekle Tikita etmiyerek, kendi kendilerini de toprâ- gömüyor ve bu suretle kudan aresini arıyorlar. diğer vak onlarm bir dal rma sokulmalarımı istemezler, fzerle- rine bu mayi bulasanları karantineye g3 koyarlar, tecrit yere Yı meklerini m pi ki - ları aç mrakmamağı yeter görürler. ÇADININ BAŞINA BAKIN; Avlanırken başına gelenden Misis Tiystpersent de ço bir âkıbete uğradı. Yakında bulunan kocası, , karısını imdadma kı cesaretini kendisinde bula - adı; çünkü, koku, tahammül edilir eğildi, de Ava gidişte yol güderi ve Ea sıyıcılık eden bir zenci ile lerili Hintli İse, pa gesşesiğe yi bucak bucak saklandılar Mi sonra da cehennemi kahkahalar attılar! Bundân sonra nş ölüp bl Birkaç isterik nü birkaç iri derili ğe Bun- lar kokuyı ammi len nal ir anlarda imei Mi mu- k, öldüğünü tesbit etti - n bir ay kadar geçtikten son- ra, Miner a ine er da omisyı çağırıldı. m Dai: — Neden karınızın imdadma yetiş medini gen Tendisini kur- İsti ntak k hâkimi sorgusuna karşı, koca, şu cev Kan mukabele etti: koku beni sersemletmiş- p BL kik komisyonu, kocanın ihmal ve de bahiş mevzuu olamıya cağını, izahatına inanvlabileceğini ki rarlaştırıyor. Fakat bu Sp tahkikatı ve ne- ticesi, genç kadı e basi tatmin etmiyor, ad gör Yk kokuya aldırış etmemesi, arena ve bi yardımma koşması lâ - zımdı, oca, ne kime olursa. ay karam yardıms! bırakamaz, bırakırsa areketi mazur irili - mezdi. Kızın babası, bundan başka şöyle rdu: bu vesileyle kafi» sından kurtulmağı da düşünmüş ola « gayı isbat edebilecek şahitler vardır. Damadım, hem hem de mirasa konmak gibi iki sep heli bir e gözetmiştir, bence! Bunun üzerine yeniden tahkikata girişilerek, koca mahkemeye gönderi- liyor; fakat muhakeme, ancak iki ie sürüyor, Mister Tiystpersentin bera- s. meticeleniyor! 5 im, kararını bildirince, 7 m ir; — Öyle pis kokulu mundar bir ayal vanm Mi e hassas kim- seler lanm pençelerinden i.. imi bir tehlike mahiyetin- z Fi lâsa, zenğin balık ihracatçısı 'Tomsenin biricik kızı, ava Ge avlanmıştır!?... e yeni bir ““ teşebbüsü Bütün sanat şubele- rini temsil eden bir. encümen bele 3 lerini tet v bi de rehi iyle ve mi se girişmiştir. Bu teşebbüs şudur: Istan- eselâ; kolonyactlar, ol 5 bacılar bütün sanat şubelerine mensup sanat — kârları t etmek ve türlü ame halletmek üzere birer nat i teşkil edilecektir. Uç vii teşe| eden encü » seçi İkrime oldukları sanat gubele- ri hi da bizzat meşgul olarak sira A Y bir ei Vr rapor Hergün bir fıkra : Gül ve diken İngiliz şairlerinden va güzel, fakat huysuz ile m 938 tarihinden ii .armız, dedi, birinci mi ekmek on kuruş, İkinel wa ai tikerek şu erdi! u renk ve ekimler bilmekliğime imkân yoktur, ama, dikenlerinden Hn yel nevi ekmek dokuz kuruş rel para, mi m on dört kuruş yirmi para- zinüğ bedelin Yi ür sie giyildiği — Gül oldu; Milton kör olduktan sonra üçüncü defa geni bir kadınla evlenmişti. Bir gün dostlarından Siri dür.