3 MARTI 1938 6 — KURÜN fak at, ş! m > dn onu arazi çeke çeke kara- Sy Hey değilim; gripe tüti sin diy kola götür! Portakalları Kıs zartıyorlarmıŞş gün bizim (Kurun) ey ie azar yeri ki erin üerlerine e birer Geçen Sl Çarşıkapıda, p: esnaf, geceleri küfel astıkları elektrik ampul irerek e sa ıpkırmızı mış?! diye kırmızı Amasya elması rengine sok- masmlar! kuş zamanr, iskete kuş- arının erini Kl yanak- şıp saka şimdi de a ve te) Ti rini penbeye boya - nindi diye yuttur - -— Bayan sizi kabul edemez. pie — Zarar yok, ben de amcasıyım.. Geçen yılki radyolu pek çok faydalanmış olan Şi pi idaresi bu Y lara radyo koy | rum. fi kadeh da da cumartesi ve pazar günleri — rer incesaz, bando falan bulundura- caktı : ü Bundan başka şirket, gene ayn Rİ gün nler ayni geceler salon yatro, RAD Naşitle , orta oyür syle mu bi göre cu GM bana — Aldirma be! Bir kadeh daha sin, yağmur'olur, şip SA mere ea irket vaz bazı vapur- acağı gibi Her bi- ve 5 i aleni; zik olan vapurlarında ti- i şeyler de a Fuzlasına tahammül edemiyo - daha içersem bulut o- e Peyazla bir müşaere i bir çeşit üdeba, halini alan Bayek ağaçların altında dün yine ufak tefek bazı cdip ve şal lanmışlar, edebiyattan filan yn lardı. Bir ei şairle! il Rıfkı Melül istanbulun yeni plânmda bir şuara akademyası el a havada yi Şehrin yeni plânında nere'eri Ge diRee 'ylerin yerleri de- lâğı yanmdakilere ve irticalen şu mısra Biştirileceği malümdür. meselâ bu yeni e ara Bahara girdik iri geldi a ie ri sında İstani ii bostanlarınn da ae ri değiş © Ve hemen Kesriyeli Sidki şu mısrala ona mukabele Yedikule bostanları kâmilen Okmeydanma, La a ie etti: Hayn ni Pe kleri gibi Hü! - Nerde ise açılır ol kğ leylâklar! pesine ve Bayezid kulesi de Çengelköyün Bunun üzerine günün en ve gairlerinden diye tepesine elen oradaki e e cevap ver- lecek ve bu suretle kulenin tepesin: Ahmet Hamdi Tanpmar da onlara Şu di: Bize ne sanki bundan bir ezeli â Si iyi ve göklere daha yakın bir si teti Bahara sevinsinler gönülleri EMER öy burnumda tüte, in öten y bir ai emi n Böl er az keten yaz! Bkinleri pişiren, Karpuzları şişiren, Gönülleri devşiren, sile bulunuyor. “Bu yaz neler olacak? 'Vapur'arda tiyatro, orta oyunu, , : gazel var! (71) de oynayacaklardı Öte taraftan Haliç aharda Kâğıthaneye rağbeti dalin k için i al SE Hatız Burhanla Di zi € pimi yl Kisi söyle cek, cum zar akşamla geç yakit, Karanlık asarken Kâğı R hane çayı alaca şahe de bu ağa dolaştıra ıdaki yazı bize ilân olarak gönde- Aşağı rilmiştir: ” Gayet Sa lâkin mukayyed ve mü - © “Yaz sabahı, güneş, gökte kıpkırmızı ) ir mangalı, Bunun ikinci mısramı da söyle yaza- edim: yım de “Dökülüyor sığı yerlere kangal, kan- Sonra mi direktörü Bay rek: telefonla ind d yanina den sordum, güle- ği ee ei Bin bildiğ mMİZ şığı yere kan; kangal ei lal biçiminde Biri Tür, Ona sebep, tuttum, ben de ikinci ms- rar şu sekle sokmak istedim; Dy Yaz türküsü Leyleği terleten yaz! Yakın mıdır gelişmen, Can evime elişmen? Bana böyle delişmen: Türküler söyleten ya Işığında şifa var, Küçük şişeler kalkınca ! üstad biri dün Muharrirlerimizden Çallıy: Cn an ri kalkıp bütün r: luk ser inde 0r dım demi bütü in cevabı vermi 1 e Lİ — Isabet azizim, aim Nedir 0 dl soluğu gibi ufacı! irmi odokuzluklar, e dokuzluklar, yetmiş yedi buçuk - kilan iii | İ Burma saç modası e yi saçlarını bir sarığıburm. p ensesine | toplıyan ei Ey li hümaba, burnu ise ili a en, tıknazca kız, dudakları alea kız! Çöz şu burma saçları, dönsün tel e Vazgeç su burmadan yanaş, gel vir yıfa, Yavuk göğsü dururken sürme el kada- Kaşları hiç yıfa, yok gibi. Dudakları alen kiz! AŞIK REVANİ Ay buna siz ne GİY “Daha öj; re zle kangal, kangal!,, Bu mısra, pek fena emeği değil mi? Şu halde yazacağım yep; anzum nin ilk beytini bulduk ie Olur şey değil, ben biri kar aşırmasın el gardrcba bakarken, Ti önümdeki aşırıvermis! Bu nemi lokanta böyle? çe İ ik Ein ak- Melteminde vefa var, Kumsalında safa a Denizleri seten yaz cl, anam yaz, tez geh tez 9 3 — Bu meyvalar da “e var mi ac: Ben olta ii lc ise istemez: — Öyl Dalgın berber! Yumurta üzerinde kıl bulur ama... eri y Hur t dalg va leri r. Geçi en gün kalfaları müs bulunmadığı bir (o srrada â dan içeriye orta yaşlı bir ka- dın EN ve saçlarını düzelttirmek için bir K ga kuruldu, Dükkünda tek başına yarı uyuklamakta ola bay Hu kadının önüne, it kalktı karin ey Ee a sıcak su ve sabu! ardına tirdikten sonrü she şairler bu yasıyı e “Yaz sabahı, güneş, gökte RESEN gal, “Daha öğle olmadan eriği kangal, Ekm e müstal T SİZ- gibi kafiy, ei bu ulabilirsiniz? Ben m! halde tam bir haftadır duğum düşünü- yorum, fakat bunlara tam uyar başka bir kafiye bulamadım, ik mese- leyi bugünün genç şairlerinden olan oğ- Yum (Gavsi)ye açtım, bir hayli dü- sündükten #onra bula bula ancak (çen- gel) kelimesini buldu. Lâkin (çengel) hafif, ötekiler ağır heceli olduğu için, mnu MÜNASİP gi im. Bakm, siz dü- vii te bunlara t acak haska ka- dn, boyunbağını o kadar halde bir türlü bulamadım d# Evliya çelebi — Hayır, bayım. Emin olun, bir ai 16 ede kurt yoktur. iü — Bug huzurunuzü. gi vat ark cıktığımdan do nizi rica a frakâ 1 sakalı Muharrir e ac âkül de Ge: elan sakalmdı Me ullah gözlerini falts$i çip Niyaziye ae ağ a : tütün a gös inde Mi il sata” » Çelinin sakalmda Öl o kadar ei vardı iairt istiyordum. sabunla” hatuncağızın yüzünü başladı. Kenar semtlerin birinden gelmiş olan kadın, bunu yen ak ses çıkarmağı sonra bay Hurşit, kıldan in&ö” liçi sturasını kadı ton tüysüz olan yüzünde bir hi dirdi, sürd sabunları ii traş olacağım öyl pi savma siiri eme di nek ie isi