OSMAN OFLAR YAZAN; Ken an Hulüsi tanb y- oda ad ine” bütün itiniz Bötürecek bir iie halinde zi ges3 3: gi GE deği Bg tf EŞ Fakat ne ağır bir doldü- m Osmanofların kendi ken- en çok inanmış gözüktükle- hatta barışık bir vaziyet aldık- bi dakikalarda bu ağırlığı ağn li na Yeh e) N b in ne olursa olsun Osmanofları Ni Şeyin sıkamayacağını akılla- Mi geçirmişlerdi. e İçerlerinde hiç birisine böyle yy kei söyleyecek başi Hat- öYlemedim de... ne- 7 Içârlerinde bazılarının ni &İbi bir Yün temizleneceğini ümit et- dum, Tıpkı Filibe istasyonun- “Settiğim ayni şeyler İçindey- W, 8 bir dakika pencerelerden emen açılarak, yahut bir cam Siyle içeriye birisinin girece- Üy ekliyordum. Kim olabilirdi | gi tneç rehin yanıbaşında - bulun: iç Dkanın birdenbire bağırdığını ve ayni dakikada süratla ilin fırlıyarak tâ kapının ya- Tek bir kelime' bile 3 Lİ EE ye doğru dedim, ne an Sn İçerlerinde hiç biri Mküya her hedense bunu söy- yordu. hâdiseye atıldıkla- ; ve hiç birisi bir A Groşenkanm Ee bakmak lüzumu- i in uyordu. | natları erek SERE Era girerdi a | n ortada az aralık; vi bir şey li kadar sk Zehra Osm — Biri fes bile işitm vi nesi saihiş bir kahka- ha attı — abim, diye tekrarladı; kim o- labilir ki bu?.. İşin hakikatine gelince, Halil Os. mi, zamn dedi; bir ne- manof bu vehim kelimesini söyler söylemez, her nedeı kendi kendi 8 düş muştu; batta bir vehim kimin aklından ge. çebilirdi? Osinanoflar yeniden oturmuşlar- bizzat m a son Jakları, dış avluya açılan ani ö- bu sıfatı veren Halil Ormanot bile a.. Ku- çeriye geldiği dakikad. İtibare; manofların sesinden başka hiç bir es işitmeye: l Osmanof, şimdi her nedense, bir takım sesler d yar gibi oluyo: İr yaprağın n- de gezen a Bİ öceğin çıkardığı ses ten bile daha La N lk sal Tanı dar tahliate uygun sesler, Halk Gümane e rı işitiyor; belki de h n kapi çacak olsa, aris Mirtek, ve atmaya hazırlanırken bu hareketi östünd le bir hareketi tesbit etmesini iste. miyor; ve hiç kimse ne düşündüğünü Enes yi şir sebebini e manofa rlar. o Sadec Hal kendi etini lead etmeme; Ki e beraber bu sebebi bi re eni a Km Erin inan ursa O) fa ya) km vir sar ire etmiş olac, « Fakat e iyöyüen tehlike; sra “e gellyor vi Halil Osmanot? belki de hiç kimseye söylemeden dişarı çıkıp odanın etrafını gezmeği (düşündü. Sadece, üzerinde hiç bir silâh yoktu; ye Ahmet Osmanofun hemen arka- sındaki du silâhını ala- den bir huzursuzluğun başkaldır. cağını düşünüyordu. İki nokta var; ya silâhsız çıkmak; yahut bir diğe içine gelmiş O e ana vurmak! e tuhaf; Ha- T Osmanof bu gece e ikisini de Şam ay kadar Zz MI? İ tmdan sonra MEŞ- | tr, Föniks is ME küçük teh eke klinik Rakibi olan iki kadını öldürdüğü için idam hükmü yiyen sarışın dilber Arigona güzellik kraliçesi idamdan kurtuldu Fakat, akli muvazenesini kaybettiği için yaşadığı müddet tımarhanede kalacak İNNİ Rut, bundan 4 sene evvel “Mis Arizona,, seçilen genç ka- W H IN . Arizona dişilerinin en güzeli ol duğu neticesine varılan bu genç kadın, kususiyetli bir tipti. len ik poslu, pek m lâcivert gözleri derin bakışlı, teninin rengi göz alıcı ve elleri, gayet 'biçimli.. o kadar düzgün. ki ki Leonardo da Vincinin meşhur tablosundaki Mo. na Lizanın elleri gibi! “Mis Arizona,, gd de bütün ee telerde ismi ve resmi görününce, bir doktor onunla evlenmeğe isteklendi, en isteği ve iki hafta sonrada düğün, dernek yapıldı. Fakat doktor, bu hulya verici sarışın güzel mahlüku etmesini bi olacak ki, Vinni, birkaç iy ii şasi — yim dei ikinde bir kadın, bersberindeki iki büyük bavulun kayt muamelesi yapil- masmı ve nakliye makbuzunun kendisine verilmesini İs - | tiyordu. Memurlardan biri, sordu: — İaraşym içerisinde ne var im, mağrurane, Eriği etti — ai sizi alâkadar etm Memur, göyle dedi: Bana öyle geliyor ki, bavullar merikada İraliçe intihap edilip âli. betleri daima meşum. olan güzellerden biri nm klinikinde çalışan genç ve güzel iki hastabakı ai birkaç gün hummalı bir fa. £ göstererek, bu bavulları orada ii ıç, sarışın kadını arı- yan polis, onu bulamadı; fakat bindi- ği otomobilin sahibi tesbit edildi. Oto- mobilin sahibi, bir delikanlıydı; Meto- | dist mi oğlu Bur. Mak Kinnel. Bütün a ta- i & kn mi hastalardan hiç biri oi BABASIYIM Beli akşam, radyo Los Anjeleste ve- orumağı, kendisine yardım e : yaslandığı şezlongtan fırladı, bir çığlık koyuverdi ve oda. da tini bildirdi: — Ben, Vinni Si — Bu.sözleri, dil söyler söylemez de, m m halde yere yr- kıldı. adan birkaç saat geçmişti ki, ga. zete müvezzileri, Los Anjeles sokakla- rTmda avaz avaz ardı: — “ Keliforn; Dispeç,, in fevka- lâde tab'ı! “Sarışm Oişi' Kaplan, m cinayetleri! “Mis Arizo,, maya takılan yeni isim “Sarışm Dişi Kaplan,, dr. ini Rutun eşine itirafta bul! karar i lu Burton, sarışm kadınm kendi hem- yili Vinni Rut olduğunu açığa vuru- yor | İNANILMIYACAK ŞEY Hiç kimse, sarışm güzelin suçlu ola. bilece; ki ETA a Li- ii vE katil işinde icra vasıta olsun doğrasın? Ka- bil değil! Fakat Vinni Rut, meydanda yoktu, İğreti bir isim eyi bir emmiş bir halde... bakmız, sivrisi. | : nekler nasıl si bir halde bavullarm m ağ — Beri yorlar! m EA ri a — saadesiz avlanan yabani hayvan eti ramak aklma gelmiyordu. Sml kaçakçılığı sık sık yapılıyor ve bunun | $eZl0nSA salman, iy ime önüne geçmek için tatbik etmek üze- titriyerek, tüyleri ürpererek geçi yi re elimizde şiddetli ahkâm var! bazan irkiliyor, bomboş bakışları et - rafı araştırıyordu. Bu güzel, sesli Memur, bavullara doğru eğildi. Ba- arak, etrafa bakmadı, tozu dumana katan bir Siken Du marasmı not edebildi. ağ ER MANZARA lar açılmca, işte delikli ii ee ile karşılaştı. Ba. anma yuvarlak biçimde bir şapka kutusu İ- gerisinden de kesik başlar çıktı. Bu cesetlerin kimlere ait olduğu çok geçmeden anlaşıldı. Her iki kadm da, Föniks şehrinde doktor Mak Kenna mahlükun hangi esrarın rı yükü altmı Görüp düşündükçe: ler, Topkapı kütüphanesinde- eng nkanın titremeğe m. kollarımla teskin MN z yen m diye tekrarladım; e vü korkmuş olacaksın Gro- Mm pr, diye atıldı, püf. ka bu söze belki kızmıştı; Ye kadar e bir gelilme söyle- yordu; fakat ve- meni işi işitir. işitmez: izi Bözetleyen dışârda em EM biri Lİ Ee a İki dakika Hergün bir Öküzün ebzeleri yiyordu. Hooa, ei ğe başlan imi sahibi hiddetle: — Be adam, Deyince, hiddetini hâlâ ye — Sen sus, demiş; o bale Bir gün Nasrettin Hocanın aşi bir öküz girmiş, her tarafı ördü. zil kovala- , dayak # yelekli anlamış olacak ki Kuy alamıyan Y gün çarşıya giderken arabaya koşulu bip a ji kün Lei sıçramış: di e yakaladım.. Diyerek sopasını habire öküzün sırtına indirme. ne miz an ei ne istiyorsun?.. dini a fıkra: kabahatı ww almaz, öküzü yruğu- l arala öyleydi; ka )nin yazıları, Bursalı (Fakri)nin yarattığını imzalamağa bile o, Der Mak. Kennanm klinikinde, ile beraber çalışmıştı; kr. zıl > Agnes Deroy ve kestane ren- gi saçlı Semmi, kli yni sahada faaliyet gösteriyorlardı. Üç genç ka . küçük bir ev bimde Eğer Mekki Cak Halloran ze çarpar di cede yala, si Dir delikanlı m memiş olsaydı, işler yolunda gidecek- ti. içe muhtelif Kli lerin para. sile mekte rmiyen bu de- likanlıyla ire onu u öteki ile mera yaşadıkları kırevine çok yağ bu deli- uryaptığını gör - —— e et > eriği 10 uncu sayıfağa Gömülü hazinelerimiz YAZAN: S5. Gezgin etmiyen büyük mücellitlerin, eşsiz tezhipçilerin eserleri hep burada» Sn u yazılar, bu kâğıtlar, bu tezhipler, bu gli Türkün | ruhun daki hari- kulâde inceliği, medeni üstünlüğü bü- tün açıklığiyle gösterir. Yapıldıkları e göre tasnif edilirler ve yanları" lar: bei derecesi, güneş gibi alimi için bu güzel şeyler, şimdiye kadar gözden uzak tutuldu? Neden halka, meraklılara, şehrimize gelen yabancıla- ra açılmadı, bilmem? 1932 de Pariste yapılan arsrulusal it sel miştik. Jüri heyeti bu ran hayran seyrettikten sonra onlara “müsabaka harici,, damgasmı vurmüş- ara ki e ege em yirminci