12 Mart 1938 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 11

12 Mart 1938 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hayattan hakiki birvaka: Uykudan zengin uyanan fakir Uvandığızaman Kendisini ipekli- ler, yastıklar ara- sında ve bilhassa güzel bir kadınla buldu Bir sabah gözlerini açıp kendisini bulanlar dı İşte size A, rası... 'rikada cereyan etmiş bu neviden haki- Kulâde bir vakayı anlatalım, ies Bermand yataktan kalktı. ümeğe başladı. Bir kaç gün sonra i bir Ameri, kalı bir akşam perişan bir binanın ta- i çıkmış bir battaniye ve bir şilteden yatağına gi ermiş, Soğuktan titriyor. Karnı açtı. Uykuya daldı ve gö m ie çarşa- içinde mük ryolada 7m Şaşmadı. Gözlerini uğuşturdu. Fuşuk ellerini bembeyaz ve ep Me mr. dasından çıktı. Bulun i baştı dol w. Dışında peri dünyasını andıran zen. Li renkli bir bahçesi vardı. Bermand Bunlar sahici değil, uyandırma - yan beli Uymaya besi) EYUN. rar ediyordu, e ve serelere mükemmel Se 5 U; — Bunlar sahici değil, diyordu. Gör bir ruyadır. Bir gün uyandı - Zum zaman her şey elimden gidecek. e ii bü 3 durmayın! Kendisini gayet lüks bir otomobile, dindirdiler. Şehri dolaştı. Gördüğü #.. karaya daima para veriyordu. Hem pa- ra veriyor. Hem de ga sözleri söylüyor. du Denli shin olamaz sezan, ca. Çünki bu gördüğüm bir ruya Bu adam, bir çok sefalet çektikten re sandet terin etmek isterim. Göle Pr it ve boyalar vardı şte, A bir daha kalkmamak üzere yatağına uza: hemi Tam öğet seni böy Bittabi k h yin uyandığı zaman bsi» s. vingle şu yolda hitap ediyordu: ruya en ayaza e kız, söyle sordu Uyandınız, öyle m hala kendini ye far - ini — Hayır, dedi. Elân uykudayım sa- hi. için ancak ve — rn mi dilay Ri sadece şunu söyle — Siz, pek e Geçmiş, ol Bermard inanamıyordu. Derken ka- disine kahvaltı getirdiler. Bermand, > KURUNUN İLAVESİ haneye Yam ve ei olmak- sızın tedaviye başvurmuşlardı. Ümit Lâkin talihten ümit kesilmemişt, Bu sine bir servet brraktı. tesbit etmekte ve Bernardı bulmaktı hayli güçlük çektiler. Nihayet onun aldılar, amcasının evine © getirdiler. O zamandanberi, gayet maharetli dok- mesine çal yorlardı. Tırnakları her gün manikür e mesudum! Nihayet avukatları onu, bir zaman » türdüler, Bözimci ona hakikati lie tebileceklerine kanidiler, Fakat nard hakikate inanacağı yerde uyan «, fındakilere yalvarmağa ei — Allahınızı severseniz, bara ku İş tekrar doktorların eline düştü Çünkü zavallı gencin, şuurunu kaybe. Yecar. Ayp semai iş mekke de intikal et: imdi bütü rika bu zengin me bahsediyor. NT ş m e 10400 — tüccar kılıklı ie emi nçlerden (dok: yar ia çi yani Bin 1 olanları vardı. Ek ei ai yakl Kapısı üstünde. ki pencerelere doğru uzatıyorlar; — Bize acı! Bizi kurtar, ey büyük Diye Zathir e pan ea yalın kılıç duruyorlar, Olursa kılıçları bir ole ile kada Şark, yaklaşılan göğünlerine daya- ip ları şema. elbise başlı za. e kimle vi bala ne ulmuyordu.. Kayalı he zl seri Hepek üzerine baktları Birini azırıdır eti oraya uzattı. »k daha acikii bir sesle — Bili kurtarın! Bize acıyın! Ba- bale geldik! Hepimiz soyulduk, apn az yağma odidi, Çıplak kaldık, Üstelik vergi de istiyorlar. Biz vergiyi nasıl veririz? — Vasilevs sizi dinliyecek, içinizden rini gönderin Dol ER ak sakallı, ihtiyacı ileri lar atan ei dımı bir itişte beş dım öteye yuvarladı. Sonra ihtiyara Şkıştız — Köpekler gibi uluyanlardan bi de sen miydin dışarıda? Ne istiyorsun? — Evet! Kurtlardan — şikâyetimiz var! — Kurtlardan mı? Hangi kurtlar dan? — Deniz kurtlarından., Korsanlar . İlan. Yülendanberi gezilerimiz ii Yazan: &adircan Kaflı Resmi yanan: Niğad Pınarlı in kapısından homurdanma - pir bomboş.. Vergilerimizi veremiyo. elbisesi ve belinde kılıç vardı. sa si bir kum. İzak vr uzattığı altın şarap barda Bin son damlasına kadar içti. imdi ihiyar için; — Atın dışarı! Diyecekti. Fakat buna vakit kalma. doğrularak etrafı süzdi upeplmm Mi çama Kala: Be) kadeh kumral EE çıplak göğsüne düştü ve mırıldandı — Frankopul di t! Ben geldim. iç, eğlen, çok ga! “in “olsun! e canımın imi biliyorsun. Ben de böyle ol- mak isterdim! Fakat dinde değil. Ho. şüma gitmiyor bunlar! Deni inc fırtınalar gözümde * tütüyor benimi Bunaldım, ey büyük Vasilevs! Verdi- ğin sırmalı elbiseleri getirdim. Artık ara istemiyorum. oi İki in bırakıyorum. İzin ver de artık gide im, Çünkü biraz daha bı e al k adam sözü unutmuyo- m, Başka sulara gideceğim. Senin fayı çeviriniz.) 8 — KURUNUN İLAVESİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: