Bulgarların ceddi Türkçe konuşurdu Yazan: V. Şanof — Çeviren: M. Necmetlin Deliorman Türkkuşu Hava kurumuna bağlı mustakil ön m yy oluyor 'Türkk un çalışmaların: ona Celâl eli memnuniyet gi , hül kümetin bu çalışmalara ren De , Bi © Ki tetkiklerile tanman Bulgar dilci- lerinden Gospodin Şanof, bugün Bal- kanlarda yaşayan Bulgarların ced- mi delillerle isbat ediyor. Sofyadaki (Mir) gazetesinde Şanof'un bu mak- tla neşrettiği bir makaleyi » tercüme ederek alıyoruz: “Eski tarihler kuduğumuza — göre, kendeikeir < eye gücen- diği 2: n kendi diliyle içini © ti hakkında münakaşalarda bulunu- : yor. Yunanlılar, Yunandı, diyor; Arna gelmiş o. kimimiz, tor, Bulgarların ceddi hakkında ba- kmiz neler söylemiştir; m igili iç (uarln denilen silâhşör ve ken din ne ma ahsu e konuşan ve şehir- leri olan Bir. ire ardır.”.. 'Tarihşinas Nikifor ise şöyle söyle- iştir: yarımadasma gelip yerle- şen Bulgarlar kendi dillerine Ogıl derlermiş, Fakat, bu her Iki tarihçi bize, bu dilin, nasıl bir dil olduğunu söyle- siya edire.. Alı ve bizim 21 marina, Ge a olup, gr kelimesinden çıktığını, - bulmuşlar- dır, Ozrl, avlu, demektir, ki ölmüş, bölünmüş bir mahal demektir. Bu lime, aru birlikte olan «- ların çadırlarının bulunduğu ye ifade er, M , Kelimenin, Türk şeinde! eldiği bir de- receye kadar -İtiraz kabul eder, çü mir ) dilinde. de avli, oula, kelimesi, ayni şey di mektir v i manayı ifade eder. Bazı dilciler, Bulgarların ecdadı- ürk dili arasındaki ben- T (Kım- 'dır. Meselâ, air ke- Jimeleri olta ep zaman türk çe kelim n dile uygun ve yakın g ak ai ie ere karşılaş- tırmışlardır, ; İM göre ii türkçede yilan- dan, şegor ti sığır kelimesi- nin içinden ii ir. ” Bizim diğer bazı dileilerim daha iğ va w ER E 5 2 © ka) eklenerek çardak olmuştur, ki, il dört tarafı istinatlı, üstü kapalı, bir © mahal demektir. i. ,Çardak, bekçi kulübeleri ve büyük © ağaç dalları arasına el dört tarafr açık oturacak bir yerdir. Bİ- ke oi zi bul se de, bu, Bulgarların ecdadı hak © kında da söylenemez.. Elimizde, her Bulgar Erd miz bazı e bizim ecdadımızın bugünkü Türk diline çok yakın bir dille konuşmuş olduklarını açık, & a ii bir hayat sürer- dai şeylerden başka bir şey düşün- memişlerdir. Bulgarlar, kendi GE Boğ Boğove derlermiş, yatacak Yı yaşayacak yerleri ağaç ko; Lğ taş araları, ve kulübeler imi; larda klan v vanlarla taa; etm Bu ha; mal yüzdükleri dölleri ei ermiş.. — Bog kelimesi, türkçedeki (bo- Pi mandi alınmıştır. Kendi oğ kelimesi Av» evcut mer- merden işlenmiş iki boğa olduğu gi- bi. Sonraları E i tek bir mabuda tap, Bu kelime sonr: dan diğer İslav kabilelerden bazıla- rınm diline, ayni m abul e- ilmiştir. Türkler mi kelimesi (efendi, Amir) mi şimdi kulanılmayan Başboğ olarâk ifade ma (Başâmir), Va fendi), & a hela AS i tomls türk- yi Bu kelime, pişmek, pişirmek e İer (er) pişmek, pişirmek'ten bişi (Copeçese ) va pişnik (pe: nik) (Bulgarcada fırında pişi - len ev ekmeği) u kelimeye ek olan fer ile kale eştera, peşteri, peşt - İeri, ki, bul- garcada pişirile, yer demektir. r Ş e m ani pişiren yerin bulundu zi Kuhna), kelime- si, Süren keli- me o karılarak söylenir, yahut hiç nazarı itibara alınamaz. Türkçede kuğuk; ağaç, kof, kuf cev unlardan türkçedeki konuk, rinden bulgarcada bu Eımı 4 — Peşteri ve koğuğu olan ağaç bulamayınca, eski Bulgarlar, doğru- dan doğruya yerlere veyahut sular üzerindeki kollar üzerine kulübele; kurmakta imişler, Kol kelimesi türk çedir. Bi garcada, biz, bir met bir 1 , çe kelimesi, türkçodeki kol keli esin e alınmıştır. İlk rai t. sanal inanacak olursak kolo ve) o zamanki insan main da Mi. kalm e uzun olduklarını kabul etmek ica 5 —Söy şi iv gibi, ilk ilen ulan rm etldir. Lov, bulgarca emek . Bin leyh, ulavam, lova, lov kelimeleri, türkçedeki av, avlamak kelimesine çok yakındır, —Jik Bulgarlarm etlerine giydik. leri elbiseler, deriden yapılan kocuk | lardır. Bulgarcada dereli, odirali ke i De ei anasına olarak,'): ümata göre Hava urumu bu yolda e E kişi Şükrü Koçağın reisliği altında İl ii YE, Sama e rladığı rapor ik olunmuştur. Taş Li jeye göre ei Hava ku- rumuna bağlı müstakil bir idare ola- caktı Türkkuşu teşkilâtında er paraşütlerin memleketimizdi edilmesi ve bu fab; Bars vE rulması kararlaştırı! Bu fabrikada ike lina para- 28 ma merasimi yakında yapılacaktır. Ç Yeni Neşriyat bik ye e imam Çoruh Halkevi tarafından lerinin yk yildönümü başi tutulm; re “Çoruh,, adlı bir in mua ni e başlanmıştır. Çoru- hun lâtif bir manzarasını kapağında gördüğümüz mecmuâ, başta Atatürk olmak üzere büyüklerimizin sayfa ha- linde resimlerinden sonra otuzdan faz la mühtelif resimler ve Artvinin bir de panoramasmi okuyucularına. hedi- ye etmektedir. hin ilk sayısı i meri le Halke evi med- mda birinciliği kazana Gr ize olduğunu tere dir, Mütenevvi ve faydalı yazılar, mec- muanm ülkü ndaki. başarısını tari müjdelemektedir. Bilhassa ie ia iş deri adlı yazısında, İDİ ele Se müş ve temas edilmemiş bir mevzuda bizi aydınlatma! ad, Çoruh köy ga a irticak e karşılıklı söyle, ikleri manzumel a arım mil i davalarda ne ni eg oldukla rmı göğüs kabart ir belâgetle anlatm Yi Çoruh ası kültür, ziraat, ad. liye bahisler leri, sile, , Çoruh genç Tik marşı, hikâye ve tetkikleri ile birinci sayısından itibaren ilerisi için bize büyük taznyie Mel iştir. Annelere öğü! Çocuk Esirgeme Vidi Genel Merkezi doğuşundan 5 kadar çocuğun nasıl bakalım ote an- nnelere öğütün © KURUNun uzun hikâyesi SONB Yazan « Herman Suderman AHAR Çeviren :. Ibrahim Hoyl Okadar güzel bu.. ve arkada ufukta altından bir yol pırıl piril Pa da serin niz... İşte o zaman tekrar yatağa d mr onu di ecek, yerde dört sa- aha uyumak icap ettiğini ai yara m İkinci defa uyandı- an da pencerelerden güneş içeriye a ve balkonda pi si altr masası hazırlanmıştır. Ki kalı epeyce olduğu halde, em bir sabırla beklemektedir. İşte bu anlarda Eni bu kadar güzel yaratan ei rTederi ii side gelir bana... Ah işte çaylarımız d Yaş va r hiz; İZ) Gi bir tepsi 0- daya girdi. Kadın küçük masayı lâ- yıkiyle düzeltebilsin Lak yea e yanonun üstüne koydu. tünde Şam işi çok güzel vi ek iy tü vardı. Derken hoşça bir eda İle hizmetçiyi azarladı. Sıcak tepsi, öyle piyanonun üstüne konur muydu. Ci- lâsmr bozardr. ii bu kayitsizliğe misa' ei ne demi tgi e çıktı. caydanlığı Kür alarak; da saadet çağlayan bir sesle: —Çayınız koyu mu, açık mı olsun, aziz Ni diye sordu. ütfen, kedi eler ikip parça şeker mi ata- yım. — İkt parça lütfen. Ve el la görünür bir ve- enim için en büyük saa- imi esi layık değil mi- ettimse oldu. Bilir mii İNE geçen sene Heligoband ba- ep garip E Mi ii e “Genç kızlık çağı” nı nerede” bliyoraum?. Fakat , sizin güzel atınızdan bain daye mı, bilmiyor m rsunuğ m şu Mavi Meşk üz Bi yat su.. Nasıl?.. Hattâ, büyük cedleri” 2 bile söyiyebilirim Sel pe m. Her ne hal ise.. Bu aksat#” n dolayı ii riğe tAyıki sınız, İ. el ik Lape i Mi r. Bundan bir hüküm gik$” yı gözünden men nuz, rd ik — — Fakat, Allah aşkına, bütü tün b we nereden öğrendiniz, haber vr nız SİN h, Allah.. w ei. tün gazetelerde yazılmadı — Siz spor MER Mi — ea .. İşte ne son $i le alâkadar olurum. Hı lde | nu bir keyfiyet değildir, sanırım« — Fakat siz bana bundan hiç pak im ” Kadm biraz Kizardr ve gözlerini yen m # heveslendim. bi Erkek yi ea Fakat böyle . Si edemedi. yecan, endişe, sonradan sevi gi gimdkler, gimdikle çürük içind8 ül ek kocanız sizin bu a nize, alâkanıza sevine sevine 9 bast iştir. sayı e izi aylık yazılmış si ti mektu er iki öğütleri iii. Ku »- m parasız olarak derir. “Ankara. Genel Merkezi Başkanlığina,, bir yazı ile adres bildirmek kâfi: Hin ayırıp almak, yüzmek, demektir. De- ra, odiram kelimesi türkçedeki (de- ) den alınmıştır. iş — Biz Allah için ibadet ederiz. Bulgarcada klânam, b deki ip aktan gelir. Bunun manasi dei eN ninyelargkolbR7 etder Zı mi- me: mesi almmıştır. Bur duğum aşalarin Ayan olma tadır, ei türkçe ile Bulgar dili ara- sında çok eski et kalma bir beraberlik vi Binaenaleyh, eli Se ie a im, Bayılırken de, sizin orada ol “ iğ ve beni kurtarmak üzere bulunduğunuzu sandım. Tabii sonra beni sahile, plâja ai ta Aa m. iv. m siz olması hissi beni o kadar sarmıştı ki, yeniden 8 ya atlayacak kadar kendimden geç- tim, sudan yk rken, aklıma gel- di; eki rum ji misiniz?,. Erkek başmı e Kadmk bu s çok- tan sönüp gitmişti. srişi neşesini kaybedeli yıllar olm şii oran ken, düşünceli a o li bir at gibi, daldan dala vd ha zi ein girdi İski üzerin- de duruyordu. işiadeği memhtn olmadığı Cokey ile a atı di Ve ay Sö tu kadında nesi olu- am eder- leri kaldırıldıktan sonra, ayda hiç “bir mi ek bira kmadan kay. aş Sör yani ları arasında değil, Ural - Altay Derken, kadın bir şeyler söyle- gruplarında aramalıyız. yari farketti İptidat Ma EE; ik Bulgarla- a a ağ çağı, atınız geldi rın konuşmuş oi ei e Av-| mi?.. di Tupadaki 1 Ki di birden Kulaklarına İnanamıyordu. Mu - j lar martın bi kly ; işitmişti. © 3 oluyor. : gi. — Bizi geretimle ali ederin be: ii ak — t gülümsediniz, bıyık ondan üm 3 ördüm. MİB ederi” izi te) sn çer e size gayet ciddi Tacağım. — Rica ederim..