" far ME iri İİ ETE iş fabrikası müdürü ivarında ba- atla, bazan kendi kald otemabill pek çok Bezintiler. Yaptığı halde a hiç gel- emen eze bili le if esasen tabiat güzellik- pr! köylerin de dışından vü içlerine girmemişti; çocuğun ürkek bi vi zem görünce ies a oluy, çi ram sebebi Gülsere mer Tekna kazasiz balâsız buraya si eğil b, sma kile, hiç bir il ehemmiyet ver- rduz sözde şaka olsun diye — Cehennemin dibine adar ii .. dedi, domuz biz seni len kendi iş, müdürün beygirini > ocuğ Peiietee rek geçmesi lan ha; imde dışardan jan- şka kimse si Çocuk gi toplamağa geldik #andı; htara habe: emeğe gitmiş olmalı! & sen i ad ardan indiler. Ne er karar vere- da etraf- im kr altında kla ee doğru yaki köy laştıklarını gören ihtiy: iü by bir çaresizlik içinde, onlarla Miri biz > Bizim köyün virgiden borcu da o kadar çok *y değildir emme... hani bu yıl sul hi iyi ii de... Getirip veremedikse de siz kusura bak- ik an i doğru çıkmıştı. rimel köy dar olma, ie, anlatıldı; bunun üzerine ünün Ee kırışık, kirli yüzünde geniş bir gü- ig in ayı ğı belirdi: » Buyurun, kii » geldiniz; köy oda: e kadar size lâyık değilse > Tahsildar değillermiş be... iz Deni ii sesin etrafa yayılması üze- i öy amuklu a li, Mintanı he kaldılar; uhtarı olmalı i ile beraber ARAL yamalar lr he hd bri ila ei bir tavır. k katlı basık tavanlı odada insanı hi ce — bir dumanla karışık bir gübre erişin vee mili Duvar diplerindeki kuru e Ye otur- y Te kinalp uzun bacaklarını ğı tec- olmadı, ir rim kurmak Mies ic, şa iieiyek'u upuzun odanı si ğru uzattı; her ne ka müdüre bary aral oluyorsa da otur- manım başka şeklini bulamamı Gözleri dumana biraz EK sonra münasebet- siz kokunun odanı üşütmemek için atılan tezek yığınından geldiğini far- e giç çekmediler, r, kibar kir gi ilk bakışta halle- ürlü dil dökerek ağırla- kadan e yrin uzatan köylüler birbirlerile kamuyla a r kim ola ki ha görmüyon mu, yaban emme neyin nesi? ie köyde ne işleri ım bir kenarındaki ocağa misafirleri Bil ağ tavırlı bir m ötekilerin saffet ve ceha- letlerine acır gibi bir tavırla bakarak söze karıştı: n, bunlar sami Dağları taşları ölçüyorlar... m. hartasını api, Geçende de tayya- rr resim almadılar İki saf köylü, bilgiç mii verdiği izahatı pek makla beraber yine sustular; demek bunlar ei lâkin türkçe e ren hem de düzgün, temiz, şehirlilerin kon: Misafi: birden pek vee b iie Bulunmuş gibi heyecan- la arkasma dön — Ulan Meh br gisi la biri avrat! —H s yl Hangisi kale — Avrat nerede? Ağızlar, Miş karış açık bir kaç baş birden içeriye uzanmıştı: — Alay mı ediyon ulan... giyer mi? — Hem bunlar atla geldiler; frenk avratları ata biner mi? Avrat erkek elbisesi lan, gözün çıkası... Körpe uşağı avrat sandın! Vallâhi avrat be, billâhi avrat... tanıdım Deli ları... Frenk değil burlar... Bizim tarlaları Yutan pavrikacılar bunlar... İzle “köre daha” gelmişti bizi Köye. Tanıdım ben bunu... vi zaman otomopille a ya- adam vi zdi: nında başka bir ardi; e bana yol sordulardı da yolu lari bun- ortasına kadar ileriliyen k bakımıştış gitmesi üzerine kapıyı tıkayanlar dışarıya döküldüler, “ (Arkası var) 2 5 — KURUN 28 ŞUUBAT 1937 Bir haftadır de ar altında —— 2 Hava Nazırı a Naz çok media ii an yi. kayakçı gru- nilmi İngiliz grupu neler yapacak? Birkaç güne kadar şehrimize ie Ma ri şunlar olduğu öğre- e bazı kısımlarının in. cükte bahri liman para verilecek? Londra; hâlâ meşgul mesi beklenen “İngiliz Krallıktan sese Herr eütila ka i yi servetini kaybeden üküne di ar ca yapmak in. gin e vi Pu p dok esi kar va ıl ve ktar ya me verilece. he vi ME ai ME dlekaiinisi Öğeleindei Ka- | Si henüz tesbit e ga a metre yüksekliğinde bir| rabükte inşası teahhüt edilen üç | Londradan son gelen haberlere gö- şti son gelen milyon liralık demir ve çelik fabri. iel Ma kardeşi > e bir kalarından başka İngiliz müesses. istifasile kendisine kalan ir Croul es disi malikânesinin gelirinden bir kısmını z malikâne, an'an itibarile daima, tahtta bulunan krala ona bırakacaktır. geçer, Ereğlide ye- ie li inci George, kardeşine rabzonda yardım olmak için, bu gelirin 25000 Diyarbekirle zi İli Bir kısmını ona vere- Eski krala nekadar Eski İngiliz kralın mali e ka Bu resimde sağ Gi gördüğü- nüz kucağında bebeğ üğün liz erkek bii e iel yek iyi arkadaştilar. Gi EE günü evlerinin bahçesinde Sm n. a narlarken e yola doğru atladı; Ri eşinden gitti. Ve az sonra Kenet'in Biz kamyonun altında ezildi- ğini gördü, Kenet öldü. Şimdi küçük Rosenanın acısı o ka- erin ki o gün bugün tek söz söy- Jemiyor, Yalnız bir kere gunu sormuş- tur: — Anne kardeşim nerede? İngilterenin en bedbaht küçük kızı Rosena derin bir matem içinde tek bir kelime söylemiyor. ile - İngiliz gazeteleri bu resimleri, 0- sahneler re İbret Siyam dünya güzellik... ikame öldürüldü Bangkokdan yazılıyor: Dünya güz zellik imi lala Mn lik kaza: retmen Mis Siy: ME ni gri nişanlısı a | rafından öldürül ri ai nişan Lısımın Son anlarda vruj ılaşmış olmasi ındari ve m flört yap- masından şikâyet ediyordu. i Gök 2.500, 000, Mersin 500,000 si “KURUN er, ia, da, iğ İkinci: dair: 1. ağlar edi kupon muka» » ed yağları doktorumuz da bu kay Ünenini biriktirip von | bu terzda here iş Sümartesi, salı, 'şembe v “önel aş Ki cad | limanını asrileştirmek 2, lin, Hükümetimizle İngiliz müessese- leri arasında aktedilip beş senelik sanayi plânımızm olan mukaveleler | yon İngiliz lirasını bulmaktadır. Mısırda rapas grevi ! ireden bildiriliyor: Dünyan en eski hıristiyan üriner biri olup Kahiredi eden iki me3a- fede bulunan YE ar aş pen paslar grev eyi a 'ketleri p baş ri hip e olan Salati tavır ve hareketin man! ndaki mü 3 Bu bayaa az bir ay evvel kiliseden çi rma akacaktır karak Kahireye gitmişti. pen üze. rine diğer bütün papazlar ar: Abone Ma Mem Memleket ei dışmda Aylık 150 800 3 aylık 800 6 aylı 50 1450 Yılık 1450 2100 abone yazılır... Velefon İdâre: 4370 Yazı işleri: 413 Posta kutusu: 45 si; KURUN Miz Yer: Tatanbul Ankara Dahi VAKTE Yurdu. Sahihi: Neşriyat direktörü:Refik A, sorikini sözbirliği ederek kilisenin ( kapılarmı akm içeriye girip çı ğı me- işlerdir ; ” Gezintiler: Bilirim, yazımın başlığını gören- ler, gülümseyecekler. Sanacaklar, ki kinaye söylüyorum. Tozu, çamuru, raikrobu; pisliği hep birden anlat - mak için “zehir” sözünü kullanıyo” m. Hayır, böyle bir kastım yok. Ben, vi ebirdsğ bahsediyorum. Bay: da bir dostu görmeğe gitmiştim. Beli aileyi bu şenlik gününde yas- lara bürünmüş buldum. Kadmların gözleri: ağlamaktan kızarmış, erkek- lerin almları gamla kararmıştı. Bü - tün eve elle tutulacak e belli bir i bakkala hizmet- çiyle beraber gelirken, yolda zehirlenmiş ve titreye titreye, kıv - rana kıvrana ölmüştü. İstanbulda bir köpek meselesi ol duğunu biliyorum. Kuduzdan ko - ruhmak için bunlara karşı savaş açıl Pale da haberim var. Fakat bu, cak başı boş sokak köpeklerine Sokaklarda zehir! S. Gezgin â karşıdır. Boynunda tasması, tasma” sında: belediyeden “alınmış markası . olan hayvanlar yolda yn de gö” rülseler, zehirlenmezler. a I Va) Heli bakkala gidip gelirken, ne bir çöp;üye, ne.de bir belediye memuruna rastlamamıştır. Vakit erken - miş ve sokakta kimsecikler yokmuş. Hayvan, yolda Yerleri koklaya kök- laya giderken, peynir parçalarını an- dıran o zehiri bulup yemiş olacak. n, bu neticeye varınca, tüy « iü ea Sokak zehir ? Ya köpek yerine bir ço e önü ill yerse? Bu cinayetin pek işlek bir yol üstünde geçmişi Öyle sanıyorum, ki ciddi ei araytık” a ile bunu yapan insafsız hemen ele getirilebilir. Semtlerin çöpçüleri, © yi süpürücüleri bellidir. Bunlardan kim lere zehir verildiği de elbette urutule. ıştır. Bir tan korunm için sokaklara ölüm ekmek, yarın ini yavruların cenazelerile de bizi karsılaştırabilir. Buna sadece har dikatsizlik deyip geçebilir miyiz? - ©