yer kinalar gürültü. ie işliyor, tavana asılı pe be tu. Geniş masanm iki tarafında tam karşı karşıya idiler, < Ahmet Turgut, yapmacık ezilme rağmen can | 1 larından buram indi terler akarak Ortalığı yapışık, kokulu bir buhar kaplamıştı. Şeker fabrikası müdürü Ahmet Turgut Yordu; mavi gömlekli işçiler bunaltıcı bir sıcak için- çalışıyor. Yakaları sırmalı Yak, ellerindeki yanar sigaralarmı avuçları içinde saklayıp ve kenara çekilip duvarlara yapışır gibi du- Yarali başlarını er müdürü selâmladılar. Bol işıklı, ve büyük maroken koltukları g: alan, ai valim Milan bie ee EN h Sonra kalım yakalı içi kürklü muşambasını çıka- MP oda hizmetçisine verdi. İngiliz malı domuz deri: Sinden, İmei e nl >. büyük kunduraları, kuv» Veli ve baldırlarını meydana çıka- ye Spor iii özi air golf pantalonu üstünde Böğsünü boynuna kadar, kollarmı bileklerine vie nda tatlı bal rengi, fevkalâde şık yün örme yı ir mm biçimi elbisesi Yeni Bu kıy. e. — sağlam ve güzel bir sportmen vücudu ortaya Silmis, z vâdileri ve uzaktaki Dışarıda pencereden görünen uçsuz bucaksız düz- be kasaba; bir altında saklıyan Di sanki günün aydınlığını Beçip ol mize dn birimle ipe vidi ir verdi; ala Hademe kapıyı sessizce kapayıp çıkmış, müdür üm e en balm açılmış olan yere bir özden geçirmeğe — müdürü AhmetTurgud'un munta- mmm kai Di ene KE > idi ii uğ da, ei a hafifçe aralanmış, sade lak ii sade © ad, bir genç kız içeriye girerek sessizce bir kaç Korg seri masaya yakın bir yerde durmuş, bek- | Ahmet Turgut başmı kaldırıp baktı: ; — Siz mi geldiniz?.. ben hı kuk müşavirini e t, bir kaç saniye te zihninde can- iri arasında genç kızı ayakta lüzu- e olağan farkederek yüzün- belli tsizliğini bir kaç ne- özüyle e İni e hukuk müşaviri dl i iş ve yok de yekta razi miöaelemiorien şile küpi Me (iy ya arasmda çıkan dava mahkemede idi, mesele ip emeğe tahammülü yoktu. Hi Niçin oturmuyor sunuz, rica ederim... dedi, şöy- “Takım e eliniz. mi aya açık duran dosyada üstüste yığıl- l 1 Keti göstererek: gi Bu mor alendeki'i imza demek sizin imza- yemem halde ve önün: deki kâğıtları karıştırarak? — Bu Akpınar köyündeki arazi işi beni üzmeğe başladı, dedi, siz bilmem ile mazisini biliyor musunuz; ne zamandanberi uzayıp gitti bu iş... w nunda da mahkemeye düştük; halbuki sulhan — Bu arazi fabrikaya pek lâzımsa parasını verip hezin almak icap eder. « O zamana kadar leş aden giz ver- mez görünerek dı ştirmakla gul olan Ahrhet Turgut sal bie hiddetle bağın ald 5 2 kızın yüzüne baktı; — Ne diyorsunuz, Bayan Gülseren?.. Niçin para- sını verelim!... Bu araziyi kaç senedir biz ekip İğ yoruz, şimdiye kadar kimse 8€s mıyorum bu dava nereden başımıza çıktı.., Müdürün sesi hemi mişti, Hukuk müşavir muavini Bayan Gülseren bu hiddeti anlamamazlıktan geldi, sadece LAN se ve endsdel müdafaa eden bir sesle cevaj da Boşuna uğraşmıyalım, derim; bu davanı i ö de sma imkân göremem, İşi sulhan halledelim. Ahmet Turgut, gözlerini genç kızm konuştukça heyecanlanan yüzünden ayırmıyarak dinliyordu. Ba» men rağ ğe in e adama kolay ko- 'an Gülseren, müdürün gittikçe çoğalan hid ti karşısında gene temkinini bozmadan, hattâ ği ses fer sesinin perdesini biraz da alçaltarak cevap verdi: kimsenin avukatı mm hukuk müşavir- ii a mi ii behalğin bir meselede İkanaatimi söylü- ikanm faydasız ve neticesi aleyhimize çı» Yüce m uzun uzadıya uğraşmaması lâzımgel- diğini söylemek vazifemdir; ama karar elbette gene sizindir; nasıl isterseniz öyle hareket edilir. Şeker fabril düzü Ahmet Taran slslabul isinin şim da azar işitmekten başka bir işi bulunmadığını seba ayağa kalktı; duygusunu belli etmiyen ayni di i — Bir emriniz var mı? debilirsiniz; meselenit ayır, gid share ini lam size değil ki işe sinirlen- diğimi tabii anladınız; biraz sert mi konuştum, bil- « Özür dilerim, Ahmet Turgut odasında yalnız iie ayağa kalı. b, sinizli adımlarla dolaşmağa başladı. Kızıyordu. e 18 ŞUBAT 1937 5 — KURUN Sail gömleklilere zevce yetiştirmek i için Almanyada birev'enme Mçkfeği açıl g Hitlerin nazi partisinin en kuvvet- li ve uzun boylularından seçilmiş si. 7 her yerinde ea mektepleri,, a- mk üzere Ik bisi VAN hududu ü zerinde Donsdorgda saçılmıştır. kd na, General Göringi in ilk “karısma izafeten “Karin e e eyi,, denilmek. tedir, Bu mekte; azi milli analık servisi, nin ri iğ altında bulu- yor, Ev lenm me slam e bi. ri olan Froylan n Tinen diyor ki: “Mel eği yirmi dört kız var, Yaşları on ekine yirmi beş arasıdır, On dört tanesi daha şimdiden siyah gömlekli İNEN nişanlıdır, Di- evil de yakında nişanlanacaklarını ii v kile bizimle bir ay kalmakta dır, Sonra diğer bir takım ED GİR. Vİ anil Onların — bir zevce ve anne o na yarı, her türlü iler az ekber” mele çocuk bakma dersleri de veriliyor, ektebi: iile hizmetçi yoktur, Ta. Bir Alman Tazı | Yeni neşriyat Tahtları deviren çocuk Muharrir İskı Fahrettin'in 'cuklarımızın tarihi (bi mak ve okuma zevkini yer tutmak onların| sedile yazdığı nin Sabaklayln Alisi Dz ve gil Kitap halinde ve resimli olarak saat jim: immastik yapa gar etmiştir. 'Ta: © Döleden sonra dikiş İş ülker, Kurban derileri mek iyor ve diğer dersler iz Kurban bayramında kesilecek kur. — Talebemiz, çocuk nie ge-| banlardan toplanacak deriler Kızılay, en komşu çocuklarına bakmak st Kurumu ve Çocuk Esirgeme “ de ei şeyler iğrenme |, Kurumları tarafmdan taksim edile. /kspress'den ce , Anasını Gör Kızını Al ı sonunu bugün Sıncı sayıfamızda okuyunuz : Sezintiler: »o .. Küçük şeyler! S. Gezgin Bütün eski filozoflarm, Doğu ve biz talebeyiz. Kadıköy iskelesi Batı bilginlerinin verdikleri öğütler bir tek mektepli gişesi var. tmedi. Bir türlü küçük şeyle- hep birden akın ediyorlar. rin değerini anlıyamıyoruz. Halbu - kuvvetliler öne elan. ki ömrümüzde herbirimiz, kim bilir e gişe vapurun kal h kaç kere bu yüzden derde uğramış, çi İki" kere sokulduğumuz b üzdür. iğım ve şimdi üstün- cum dalgası, bizi geriye attı. Ve bu yüz içırdık. türlü küçük şeylerdendir. Koltuklar mektepte bilmem ne yapacağız? gır ki üklü iki Talebe siye iyi bir. düşün leklerindeki saatlere sık sık bakıyor- lar: — Felâket! Geç kaldık! Diye başa yoları Ben, çocukları iyi tanırım. Der - se yetişemedikleri için böyle candan üzülen yavrular, artık pek azalmış - lardır. Paydosa yakın sınıf kapısını tokmaklıyarak girenler içinde yüzde Desi gerçekten act duymazlar, le 5 disinden daha çok kızdıracak En ta saçma şeylerdir. un için bu çocuklara dikkat ettim. Konuştuklarını dinledim. Ka» lar. Beklenen vapur na - sıl kaçmılır? diye düşündüm, Mese - leyi kendi bilgimle halledemeyince en kaç tarafı var. Daha ika” . sordum: ımda bir ahlâk ve terbiye — Nasıl olur da, la ire bek: . karşılaşıyoruz. liyor, hem kaçırıyorsu Uimi e ne ek demedi - k ğu hal E bile MO bir gülüm$eyişi esir- gemiyerek: — in e oldu ilerle; Hem bek ei dediler. ni