31 Ekim 1936 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5

31 Ekim 1936 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A Anasını Gör Kızını Al Yazan: Sermet Muhtar Alus Roman Ria, iki ŞUPek hülâsa kadar ara 1k birden acı vr çığlık kopu- yor: — Aman, yandım Si dakikada Kas Kız, ayni van içinde rünlüm, diil serilmiş.. Avucile suratını tut- Muş, mın arasından kanlar fışkırıyor; gözleri ka- pah, yalnız çenesi oynuyor: © — Beni vuran, beni vuran... ül kaliyor arkasını getiremiyor- Başmelaki başörtü, arkasındaki soluk “atari kandan kıp kızıl siri Ba- “akları çorapaızdı. Çıplak ayakların » ili yemeniler sy eye lâstik - » köprüye trafa dağılmıştı Şi eekallılarm, en kelli fellilerin ka - alarım, gözd n ğ > Öprü üstü di bu acı acı rim seğirtti- Mz > Kömmiş, kim kimmiş dedin?.. Piç a - İli erin bu âkibete uğrıyacağı “gi one ie dl Barik mi mi öldürende mi e Vel ma ; Bil Böle e gündüz, köprü üstü Vm ayağın e: a babayiğitin harcı değil- Poli isi balik de ilâç iç için tek bir Hattâ ne e» ne biri Neye ed bir belediye kavasr.... e da 2k, düşük Deyin ker traşı uza: ke, , Yuk setreli, Nİ gik; Peyda oldu. Afyon tiraki - iniz Mela bae yine mı MA bar Her günkü küllü çö - Bileme, <€y cemaat? — Efendi amca, Komiserdeki gözlerin Piç Edayı vurdular. tavukkaralı, | | kulakların da duvar lir anlaşıldı EREK mü?, Kimmiş o baca - mat edilen, imei onu söyleyin baka- İm, sonra da hacamatı edeni... O kaçın eylemi Aklı fikri, çapraşık kimse, vut yahut Avap taburları başarıların - dan biri mi?.. O lan- dı budaklandı gitti, Artık ayıkla pirin- cin taşmı... İşin içyüzünü iyice anladıktan » ra, komiser Efendi nefes aldı. ne silki; yordu: — Ben de mühim bir mesele var san- ğı dağıtmak; | içtimam male... İşte bu Ti Hirürmeği den - şir? — Yahu, buraya ne toplandınız?.. Ö- nü sonu bir sokak sürtüğünü yarala - mışlar, seyredilecek matah: mi?.. Çırpı- cı çayırında ip canbazı oynamıyor. vasm bağında da orta oyunu yok. Çap- kınm biri bir bacalısızın suratını İkanat- iri iş Sli balk vi ei sönl hâlâ yer. de baygın; etrafı da göl... 'atapat, ev patapat!. Bir kaç beygir ayaj Karaköydeki Aziiyel arllğpi kim haber vermişse vermiş, karakol kuman- danı paşa, en anlar ve eli ayağı yola tı. Kurada “. düldülün belini çökert - miş, a) arı yere sürünen bir serko miser, peşinde iki polisle yetişmişti. Bu serkomiser de baska bir mostralık Göl yıldız toplıyacak kadar boy- lu... Başmdaki cücük püsküllü kapka- ra fes, sol kaşın üstüne yılık. Ağzı bir yana çarpık. Bir omuzu yukarı çıkık, öbürü aşağı sarkık... Haza tulumbacı Bİ... Gelgelelim, göğsü nişan ve madalya ile dopdolu... Üçüncü Mecidi, dördün- cü me agi Girit, bilmem ne madalyaları. 'akım açmış da sandık kapma kav- gasına ll giri, mârayı basa rak mrere a aayt, ne var, ne oluyor, Münkir İ yak çaktı? 'erdekcini görünce o da fosladı. Du- deklarını kıvırıp yüz buruşturdu: (Arkası var) .. Nükte Yüz karası Şair Süley if, Umumi harp yıllarında bir aralık geçinme derdile Kömür disöreki maştı. Tan dıklarından biri bunu haber alınca Süleyman anile giderek: — Sen yıllarca valilik etmiş, yük» sek devlet memurluklarında > bulun- muş, üstelik memleketin meşhur edip- lerinden sayılan bir adamsın; böyle Küçük işler meşgul olmak sana ya- Taşır m iy AR Nazif, dostuna Şi erdi: No. 3 |, 5 — KURUN 31 İLKTEŞRİN 1936 — Froge casus mu, değil mi?.. bd çocuğile beraber yim e çok mizi ai Mese 1933 de bir casusli e ale ya çi KR ve amm ra as. ke: ri levazım vkif ediliyor. na rağ. evvelâ suçu pek sabit görülmü. beş sene mahküm m "Yaka metre Frogö pse, 10 sene de sürgüne ediliyor. Lâkin, hadise bununla kapanmıyor. |! Yrogiii kardeşleri olan iki kuman. || dan davanın tekrar görülmesini isti. yorlar. Nihayet Froge serbest be? kılıyor ve davanm tekrar bakılmasın karar veriliyor. 'ALINAN PLAN Casusluk hadisesi ortaya şöyle çık.) | mıştır; senesinin 20 şubatını Ni aşak gere ona bir plân İ Hi Levazım “Dahi karşıla vr Balta n müda n bu ai alıyor. tir. Keyini İçte e yerleğiriyor ve do. laba koyuyo 2 Nisan bi kumandan, mek iii gelip Froge “plân: gör. den istiyor. Le. müdürü Ye men kalkıyor, dola. bı a: r, dosyayı çıkarıyor. O za. man BAŞTUĞ bie kğ koparıyor: losyada yok!. e Plân mu. heyecan âşa düş ise haber vizeli. hakkak aklk$kiz; diya gösteriyor. Kumandan daha sakin ia halde: — Dur, acele etme, diyor. Belki başka yere « kaldirmışındı. Bir ke. re her tara ıyalım da, bulamaz. TİTİZ, Plânı Mi Mya bula. mıyorlar. Nihay polise ha. ber veriliyor, gemi bare. Ka e ai ADAM a pl işe ve Brükselde giz. ği be nl birisi ile ieileğiğör *, Fransız casus teşkilâtında tadı. Gessmann o n de Fransa. hesabma si Iş, mii “stiyorum, diyor. Diğer taraf. tan Alman casus epilitimdn e nu da söylem Mİyor. Ge siya nis du usız zabiti tanıyorum : Alman nyâ hesabına casusluk ediyor. Ben ona kaç kere Alman;şadan mek. tup getirdim Della ime, b area pk etmiyor. Fransi si bu o töşkilâta girmek için li iR e ihtimali vardır. mann, söylediklerinin netice. SİZ bene üzerine, bu sefer doğru dan rl gizli istihbarat bürosu. na gidi. ei va ii aleyhinde ve mpktkdir, kendisine Alm d Kendisin niçin Framay müdafaa ettiği soru, Zabit aleyhinde birçok ittihamlarda bulunan bir Alman şöyle diyor: “Ben bir Fransız kızını sevdim; onun için sevgi- limin yurdu olan Fransa bence en mukaddes topraktır.,, gi — ir Fransız kızını sevdim. Onun için, gelme n mi nsayı İM ŞÜPHELER ARTIYOR Belki Gessmannm anlattıklarına Londrada bir Arap prensesi osta İle ei İngiliz g: a. e Esma kaz ame Kendisini Prenses olara! dim eden ve Türkiyede gazetecilik id söyliyen Esma demiştir ki; n Türkiyede ilk kadın aze. eniyi Fakat iyii değilim, Kanım yüzde yüz arap! Dünki yetelerinden Daily m Esma, Mi “Sorbön üniversite. kimse inanmıyacaktı. Bu itiba; ge üzerindeki e A kat y: rogeniii m an pm anla. sildi. ) Gessmai bıkmadı. oOüşenmedi, Froge le hide yeni yeni iealhanala ş da bulundu. ağ gün gide bir mektupla ik. geli iğ e kanirlıkla hetten Mİ hafif bir cezaya sani li GE z üküm, yukarıda zl pi bozulunca Froge ser. best bırakılmış, bununla beraber va halledilmiş değildir ve Üzerini Vi yeniden tahkikat yapılmaktadır. sinde felsefe tahsil ettiğini söylemiş, | li “Plânım yok, İşte sizinle, biz a ılar arasındaki fark budur. Km plânları kaban ittir, demişti Esma, yahut ei dediği gi. z Prenses Esma, ceddi E kadirin felsefe üzerindeki kia 1s gilizceye çevirecekmiş.. Se Gezintiler: Bir, “Papirus” tan bahseden ya * “İzm iğin, bir kaç'mektup aldım. Ben, derin gönül acılarında birer san'at - kâr ruhunun mayalandığını söyle - iştim. Fakat bu ruhlardan ancak binde birinin kâğıtlara sinerek can * ıştım. landığmı da saklamamı Kimi a perv: benzer. Bir çift güzel gözün parıltısında ka - natlarmı yakar ve eden ölür. Eseri, havaya dağılan ince bir du man ve amir kandilin kena: rma serpilen bir damla yaldız: Kimi de arıya benzer. Soldurdu- ğu çiçeklerden bal yapar. Çiçeği gü- zel olduğu için değil; damarlarmda balın mayasını taşıdığı için sever. Mayıs sabahlarmda bir goncadan ö tekine atılan arıya bakm. Onda az- gm bir çapkınm edasmı görürsünüz. Kalktığı çiçeğin yaprakları, uzun ö - püşile daha titrerken, o bir başka - saldırır. Yazacak, eser bıraka - cak luyor. Bu suale Gessmann şu ceva. bı veriyor Basa , san'atkâr da arı gibidir. (Sevgi) de bir mevzu tohumu sezdiği için : çiçeği arar. Fakat asıl sevgili, Galiba kâhin çarptı! S. Gezgin kadın değil; eserdir. İşte * e işte “Göte”, işte “Danon: larm hiç birisi sevdiklerini çal eke serlerini feda etm ediler. İyi, en dost okuyucuma EN ki ik cevap verdim. la. yaza bağışlamıyor. Bu düşünüş karşıma 2 da ir insanm. “zavallı Pervanel,, yaldız olup giden pervaneciğin na” sibi bu mu olacaktı?.. mları gibi netameli şeyle akan kâhin, binlerce yıl bile adamı

Bu sayıdan diğer sayfalar: