14 Ekim 1936 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5

14 Ekim 1936 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tişaretler Alkış ve “Bis/,, Sesleri Kaplanı » Deli Ediyor! Bir kaplan Paristeki bir kendisile numara yapan iki kişinin de üzerine hücum ederek Kalite için mücadele e sorsalar: at mı istiyorsunuz? isini, İstiyorum diye cevap veririm. .... Kalitesizlikle mücadele ede - ie Kalitesi eksik olan lerimiz ne kadar çoktur? Bunu kendi ken- uzaffer m ilk emür. tanırız, hüznü niyeti ” vardır, ya lardan içi mağa mah, Biz, dış politika hüsnü yetle Karagöz gazetesinden taki, hat i iş Led « e Derdin başı kendimizdedir. Ne Ertem canbazhanede parçalamak is tedi Kaplanları, arslanları terbiye edenli v. dır. Bun! ie bu vahşi hayvanları birer kedi bö köpek gibi, ellerimle oynatırlar. Onlara türlü oyun- a ke; in m san bain e ül lk mi numaralar yapan ea vin eden ulug Prens,, kafesinde ve yar. karı koc Fa Yal Baryam kurban ol- muş bir çok veya arslan w- “e elile Ri şadı, “Pre eni başlamıştı ve tabii halka bi ie yardır Sahibinin her de- zandı ve so; SN dının emir bilenin parası geri verilemezdi. diğini , her emrini yerine ge- Mela yerine seal güzel bir sefer Prensle oy tiren baplanın birdenbire kızdığı ve| maraya e ladı, baş cambazm ko irof vi karşısındakini paraladığı yor. O Num; muvaffakıyetle bitti. Se-| du. İkinci numara da muvaffakiyet- zamana v ar dost tanıdığı adamı Sele, vin Li ala le başarıldı, Daha doğrusu, birinci birdenbire düşman gören hayvanım “bis!,, sesleril: numaranı mara gibi, ikinci numaranı 1 tamamile eski vahşiliği or ve ii edilmesini istedile er, i muvaffakıyetle yapılmıştı, Çünkü, terbiye edilmiş bir hayvan olduğu- LADI kap! zı çılgınca alkışlı- nu tarak sahibini parçalıyor. Kafesine di itmekte — olan| yan ve “Bis!, seslerile nu Tanrı Bu vakalardan biri geçen ogün saçla aliş v ve ses gürültüsünü du-| tekrarını istiyen halk yine “Prens, i Pariste oldu: ndü. Gözleri alevle parlı-| deli etti: Bir kaplan ni ie go yordu. sa homurdanarak bakı- Sİ yine ri rl üze- bir kadını ve sonra m kocasını) yordu. ne birdenbire hi e adam: bk ayi istedi ve LE de e O sırada, numarayı tekrar etmeğe yere yatırarak mil istedi, ei raladı, karar veren Madam Şirof: “Prens!., Fakat, yine b cambaz koş! Hâdine İ oluy. diye kaplanı çağırdı. di amcağızı hayvanın pençe- 'rens,, adını ai kaplan çok İşte, facia o zaman başladı: altından kurtardı. M. Şirof da güzel bir hayvandır, Kor parçası gi- Kaplan, on, on iki metrelik bir isin bir iki yara ile kurtulmuş- n gerken seki ME sarı.) mesafeden hırlıyarak, ok gibi fırla- cudile nümunelik bir kaplan. vi ve kadının e adi Madam ay NİÇİN PARÇALAR? a lı P çığ! tarak yere yuvar- men, Pakal & yaşıma. — yi landı. Seyirciler de dehşetle Yyerle- Bulyon ii bu iki vakadan son- dan hir müddet evvel Berlinde bir yvan canbazını dal parçalamış ve zavallı adi süren PARİSTEKİ İLK NUMARA “Prens,, bundan bir kaç gün ev- vel, — dört arkadaşile ei Parise getirildi. Orada büsbütü; babileşniğ, adeta yerini Şadırzamız td. Parise geldikten sonra © kaplan bir hafta kadar kafesin köşesine çe- kildi ve hareketsiz kaldı. Bir hafta geçti, biraz açıldı ve neşe alâmeti göstermi başladı, O zaman sahibi Eğme kadın canbaz karar verdi: Oyunl: hiç ei, günü İlkel da bir dın cambaz izim kaplanla bir oyun yapmak isi Sahne, mi tarafında olan kaplanm yp açıldı. “Kapan iki nma salma öğürerel Sadri (Sonu: Sa. 6 Sü. 1) El Tefrika No. 88 g bey içini çekti. Remzi bla onun ilk evlilik yıllarından Kenti şa Parlak ha hatıraları, hele böyle eğ- biliyo, E9zintileri olmadığını pek i: di smın o gençlil yril lına ilerledi. Sahibinin e geldi. Ka- kadar dans etmek ve eğlenmek gibi şeyler yoktu. hiç şüj ik için- e geçen gençlik yıllarma acıdığından- dı, Yemek masasına oturdukları sırada Remzi bey birden bire Gülerle Azize döndü: — Ne karar verdiniz bakalım? Ne . reye gideceksiniz? Diye sordu. Güler bı ik bir şey anlamadı Azize baktı. Aziz de boş MEL ve babasma hiç ie cevi verememişti. Remzi Bey devam etti mı? Henüz da vermediniz mi yoksa? Geç kal. maya gelmez. Bütün yerler tutulmuş o. Turda... Aziz onun.ne demek istediğini an - yama sığınarak bak- mağa maine n, altına yi IğI kadını pen- O didikliyor; iii açarak üzerine ia ediyo; iii eN tarafm- görüldü, Di baba, meleğini valiyi | hayvan cambazı n kaplanın vari atılarak yvanı bt ee ttu indi ve iki kamçı ile ein rofu, baygın pese Hakmar ni hastaneye yi dığı yaralar pek ağır değildi. Yara e fazla korkmuş ve bitkin düşmüş! İKİNCİ amana, İKİNCİ FACla Kaplan kafese zalike son- ra sakinleşmişti. alk, başka mumara daha istiyordu. Çünkü oyun z 5 Jamıştı. Fakat cevap vermekten çekini. ordu. Güler daha çabuk davrandı: — Konuştuk ve gitmemeyi daha uy. gun bulduk, Bu sözler Azizi şaşırtmış, hattâ kız. e Remzi Bey gelinine âdeta çı Yanlış vE Bağdattan. döner. m ep beraber git - i de düşünmüyor değilim, Ne der. sin, Fıtnat? Bai Mepa mi yle Sam Bu sırada yüzüne bak - saydı vz bei bi ez görece. gine şüphe Frtnat Hanım da iyi karşıladı: — Fen Si Yalnız gece yarısı ın - dan sonra dönmek şai Azizle İri işaret ik ilâve et. iğ — Onlar için söylemiyorum, Biz dö. neriz, Remzi Bey sevinmişti: — Bana kalırsa niçin (Halil Beyle Necmiye yem hattâ Ayşe Hanım da gelmesinler Hiç oni bunun aksini söyliye - Ta anlatıyo; ii — Kapl: e niçin bazan bu k dar silindirli ii em biedebiee re bye n bir tek BEN vardır; Kor- dü. Zanmetmeyin ki kamçı altında başını eğen bir kaplan ei yar ö, yir, Bilâkis si elli kişi gelse yine 'Bu iki hâdi; rece büyük bi reket etmiştir. Buna da $ seyi alir çok Kilasiy ağir e bağırmalarıdır. r anlık bir korkuya kapılarak kaşmdakn ise de “Pre r korku pi Bile ii ve kalmadığı için, bana teslim olmuş- ki kaplanları mak ve güzel Ar imei Tâzrı alkışlama- rm tekrar mezdi. Remzi Beyin 'son sözleri şunlar ol. du: alde karar verlid. ie ge. hep beraber Pei yılbaşı sabahı için gü seyen yüzüne ve gözlerine baktı — Nedir acaba? Diye soruyordu. sanki... Remzi Bey bir ip ucu verir gibi an. lattiz Büyük bir şey değil... Bir si Bu bir düğün hediyesi olacak a: cele: yapıldığı için yılbaşına kaldı.) Boj yere sormayın, Kimseye söylemem. Yıl başı sabahı onu kapının önünde bula. caksınız! — Niçin; ocağın içinde değil? — Bunu © zaman öğrenirsiniz, Artık başka şey konuşalım, Güler a göstermekten ken. dini alamıyordu, Remzi Beyle Fitnat KL fe tatlı bir sesle şunları söyledi e itmek m Si siz buzada çk il de. mekten de çeki niyorğik ağn Ra. olmiyasınız “diye... Fakat hatsız ol İ Gezintiler | Beş yıllık tercüm lânı Vâlâ Nurettin, dünkü (Habe dar da haklı ii bastı, Beşi len hükmün doğruluk derecesin kestirebilirdik. Bu ışık kaynaklarından u konuşurken, ben, kesim sözler den çekinmeyi akla daha uy, buluyorum. Yalnız o yazının sitem tarafu dan başka, sağlam bir yanı da var, ki üstünde ne kadar durulsı yeridir. ; (Vâ- Nü) , belli başlı bir büt, ile yıllara bölünmüş bir tercüm plânı istiyor. Bir memlekette ilim binasının kurulması için, ilk ö, ilmin bir ihtiyaç olması gerek Sanatta taklit, nasıl yaratıcıl atılmış bir köprü ez ilimde tıpkı öyle ugü, bir tarla ile karşılaştığımızı pe rız, Belki kolları bazlı yan, biz” mıldatmıyan biraz da ai laşmanın verdiği şaşkınlıktır. N. reden Başla yacağız? Nasıl ve uzak da olsa, yine ince bir 1ş çizgisi seçilir. yoldan bizden önce miş milletler var. iyi çoktan o çevirdiler. “An« Jid,, in eserlerinden bahseden S. Gezgin (Lütfen sayıfayı şevirini: demki hep beraber olacağız, her h dei vi bir gece geçireceğimize “şü, 3 bu sözlerini besbelli bir h re eş kocasına döndü ve du 97 le ida yi Aziz? sunda halk türküleri çalınır. Şunu mesini çeviriver Aziz. Hepimizde; sana yakın da... n kapısı renk eek ampı senin içerisi be: mumi trik lâmbalarile aydınlatılmı İmaştı. nun çevresi, balkonun ve sütun enli mor tasında bir bahar manzarası veri) (arkası

Bu sayıdan diğer sayfalar: