İ işaretler HN He ve anarşi Dün köprüden ame Ya ya helme iki muru geçenlere — Sağa, melik diye emirler veriyordu. "Bir şehirde kalabalığın cadde" lerden dengeli bir şekilde &* kıp gitmesi e: gi en iptidai hayat kaidesi. Dile kolay slam tatbikatının epey müşkül bir şey oldu; z in ir suretile daha iyi anladım. Saye Kelli felli, a ie ii diden kılıklı bir zat Lr ranun mia .— Ben değ hürriyetime sahibim. İstediğim yerden gide ona şehrin nizamından, Me bahsetti. Bu muhavereden sonra adam polis arka lan herze bundan sonra başla” di U Sağa doğru giden adam polis arkasını döner dönmez yine sola döndü, ve karşıdan gelen kalaba- lığı yarmıya başladı. ... Gazete, yahut bir dükkândan mal) kate Mek pelin iğ ama: arzularile, iradelerile bir dükkân önünde kordon teskil. eden. ii sanlar arasında bir dünya > görü: sü, ve hayatı anlayış. farkı 5 “Sağa gitmiyeceğim hürriye- ntyor. Şehir, başkaları, başka in sanların rahatı, bu adam için bomboş bir hayalden başka bir şey değildir. # *# Hayatı böyle hürriyeti anarşi e kullanan adamdır. Hürriyetten bahseden nice in- » gören o adam, kelimesinin ye- Abdülkerimle bir konuşma balardan gel şayianm doğru Dik. mi ısrar olünuyordu. len Paris Soir gazetesi meş- e kadın muharri! Ab- dülkerimle La tığı ii mülâkatı neşrediyor 'amanınm adada m kap IK. Mami mühim kısımlarını bu- UZ: EE Sözmobil otlar ra İznin e bahçenin öni afta verdim. Adam da elini Le şma götürerek Seyyit Muhammed bin illerini. kitabi idi. Yani bundan on sene evvel bütün. gün bahsettikleri Abdülkerim. Kendimi tanıttım ve bir Fransız gazetecisi olduğumu söyledim. İçeri aldı. Yandaki bir odada ek ma- sasının başmda bir kaç kişi oturuyor- du. Abdülkerim, benim odaya baktı- ğımı görünce: — Belki yemek yememişsinizdir. , dedim. Vapurdan çıktım, dağ va Darya geldim. m beraber yiye! eğe ya girdik: Bana izaiikülş b'rer birer İni cukları. .» DÜN VE BUGÜN Abdülkerim Fransaya teslim oldu- Zu zaman, kendisinin, ailesinin w mallarınm himaye edile: vaadinde bulunulmuştu, Rif Mücahidinin a rahat bırakması için de, onun en dağ zaman, pi şenlik o yapılmasını emretmişti. Bu iğ büyüdüğü zaman Rifin mücahi- di olacaktı. Italya ordusuna fazla Sadem ayırıyor il gazelesine Rol slürilyeri İtalyanın askeri Tiseya Imilel vaziye- tin ihtiyaçları " seviyesinde,, yükselt- k için orduya, riyeye, hava İ tal dirmiştir.,, Filistindeki ecnebilerin pasaportları hazır aily Mail'in Kudüs muhabiri ya- iy —iaandeğinim. gö-| SOR, “Filistindeki İtalyan tebaası aha- liye, Kudüsteki İtalyan konsolosu ta- fı , pasaportlarının ek edilmesi Teyit giüpemi bir habere göre, Alman konsolosu da aynı surette tet- bir almışi Abdülket Rif paşası büyük bir ugül lunuyor ve siyasetten E eri Ee) — Harp ol ya gibi a ve ben bu arasmı mücadeleyi er ha- ne kadar evvel, to- runu ie bin Abdülkerim “doğ. e Le şi e İLİ e düşmanı olan anarşizmi hürriyet kundağına sararlar. san bilirim ki hürriyetin (tam m Sadri Ertem “İp Geçmiş Kurunlar — MAVERAYİ ERDEN'DE İSYAN Son gelen malümata göre ihti-l lâlci aşiretler, Maverayi Erdenin paytahtı olan Amman şehrini Se çen pazar sabahı muhasara, tek graf ve Vr hatlarını katetmiş. lerdir. lan sea mağlup olmuşlar ve v maktul bırakarak kaçmışlardır. “Fasmücahidi, sözümütutacağım diyor Ispanyollara karşı kalbinde bir kin olup olmadığı | ;. sorulunca da hayır!. . Cevabını verdi ni de onunla karşı karşıya bu- bahsediyorduk : lir mu dersiniz a ii nana her BEM ki Dİ âfidir. Bir müddet sessiz kalan sonra, Abdülkerim We bire — rık ne kli bilir misiniz? e ye geçen arapların ba- nda Tarik bulunuyordu. Ediz demir attığı dağı görünce Glee (Tarık dağı) öm veri Sonra, arapların İspan! eri d memeleri için, gemilerin beyni yak 5 — KURUN 22 EYLÜL 1936 se Gezintiler ! AN Akıl susunca, gönül konuşur Lord e in kızı Sarah, dört liralık küçücü! serveti ile, ık bir ek ış. Bu dil ii kızın dedeleri el. kaç tane lord var, amade Ansik lopediyi açmağ. endim. Za- il bir biyoğrafi yapacak deği: lim. Sarah, en zengi çeyiz pek c puly Alt raki her kilidi açtığı gibi, altın url da her ihale kolayca e aklın susup gön" lün işimize o tatlı demleri Sint Bulutsuz, duru ri> ne az rastlanır. Sakınan göze çöp! battığı gibi, begendi gönüllere de sık sık göz y bi . İnsanlı Eka anl tei şe, yel is ik ne ile kaynaştılar. İspanyollar a dü * Ra j Kübdeğiiiieli hinyası ne kadar çetinleşirse ç — İspanyollara karşı kalbinizde | tinleşsin, gönül âlemi bir tü hiç bir kin beslemiyor musu hâkimliğini elden | bırak amk karşı “hiç bir kinim) “Kalbi, asit bir kan tulumu Ik. Ben İspanyol milletini severim. âdi bir et gre olduğunu iste- 3 3 SÖZDMU TUTACAĞIM, iddia edelim; gi lülkerimin adadaki evinde bir na reyi su, da gün kaldım. Bı ddet ımda| ibaret bir şey ima bir yeğ geyler konuştuk. Bu e birinde altüst oldu; iel Bi m ai id rüyor ve kendimizi yerlere — ii b söz elm buluyoruz. vermiş bı hayatımı Sarah, 21 inde imiş. Sevdi Bana balyalar kari silâh kullanmıya- ww. ttim, Bu sözümü daima Şer saz özlerimi kapadığım 27a- man, hlk bu sözlerin çım- Mağ duyu m: “Sözümü tuta» cağım il tekrar ve Kime ve sayin Şi nâzik bir misafirpel v— Abdülkerime karşı bir borç biliyo- rum, lük o, iyilik ve yükseklik o, di; ve seviyor. Bu sevgi ne kadar sirasek S. Gezgin (Lütfen sayıfayı şeviriniz) Tefrika No. 66 Aziz ondan önce doğruldu: rim ii “olmayın — Rica ede: a hakkınız vi Sesinin Hitrememesi iel kendisini zorluyordu. ç bütün ayrılması, ber ka yerlere gitmesi, başka ve yeni kim şması, bu ri yakında da imali We şmağılar. Vapur Karşıyaka De yanaşır” ken Aziz ayağa uyurunuz, Dedi, Be belli etmemek istiyor. siz önee çıkım. fakat beceremiyordu. Dengiz onun a halini merakla göz” den siye ei şunları ilâve etti: ber eğdi rmesinler. Belki YAZAN: KADIRCAN KAFLI Aziz-onun eriş bakmamak içii ize ve eği arka- mıyacağına inanamıyordu. *.. —41— Ara yedi ay ye lu ve e iel ei i artık N in iklık ve tazeliğile vi Gem ir Ki u ayla; r (Remzi ve oğlu Aziz) ti- carethanesi için parlak bir devir olmuş- tu, efa çi sonunda plânçoyu yap- tıkla, en seneye göre yüzde izi bera! bir len bei semi Güler adımlarla uzaklaştı VE kırk fazlasile be bin liraya yakm sa- fi kâr yaptıklarını anlamışlardı. Fakat asıl değerli olan bu değildi. Hamburg- la yapılan mektuplaşmalar pek iyi bir şekilde devam etmiş, kısa bir zâamanda (Kurtner - Pfayfer) ticaret evile umul- irma bütün işlerini Gi ve ee dn) e yapacaklardı. Aziz, Gülerden bir güler yüz gör- medikçe kendisini avutmak için alabil- geç vakitleri re ka yordu. ii de eee EREM bildiren azete VE meşin ik; evvelki kR Bey ve e Nevin bu bahsi tazelemek istemiş- fâkat Aziz hemen onun sözlerini yada bırakmış: Bu eski masâlı artık anmıya- il .. Demişti. Bu sözü o kadar gelişigüzel ve aldır- maksızın söylemişti ki karşısndakileri | inandırmıştı. dan dn Ni artık Gülerin adı anılmaz olmuş! erde de eyiliğe doğru hiç Oz yesim yeyin Hattâ Beyle karısı ara sıra ziyarete ve ya bir bah inik evde kalı, Ea gelse biri ia bir nk ili rek ken. na konuşuyorlardı. yi sivi henüz çıplaktı. Ne tomurcuklar, ne de çiçekler iyice açıl- mıştı. Fakat Avrupa ile iş m İzmi- n Kai tüccarları ha ha 1, çalışı - tuplaşıyorlar, (o telgraflar çelişen izli ve mektuplar vE m boş durmuyordu. Alivre satış başlamıştı. e kadroya bir de zira; almi 'Bu, yirmi beş otuz yl Bağlık salkisa sonra son bühranda bütün mal. — eşi n bir adamdı. Bütün işi mmış üzüm yetiştiren yirmi olan Kemale şa, Manisa, saba, ihli ve Alaşehir taraflarında dolaşmak, babasi nasıl olduğunu, sul recesini eğeireie ve her gün telgrafla bildirmek! Aziz gerek bu raporları ve gerek Yu- nanistan ile Kali yüz anlaşılmıştı. Avusturalya rekoltesi Halil Ka-| kilo üzde altmış eksikti. Kaliforniyada a ru sıcaklar devam edip gidiyor, tüklerdeki çiçek ve tomurcukları yı yordu. zi Aziz e ee yeri Remzi Bey de onun gibiydi. — N yıl tam iş yılı olacak! Diyorlardı. Bunda yanılmıyorlardı. ramıyat