Cepte bulunan Deyaz yazılı siyah kâğıdı kim yazmıştı Kısa bo Jü kuyvetli gl adam lokantaya gir- e re masayı hemen i, oraya doğru “ilerledi. akal le GN kat hemen yine DE Şap - kası iyi asılmamıştı. Başka çi - ye d ler vardır. Meselâ, — şöyle bir vak'a olmuştur: Babaları odun esici olan iki Alman çocuğu, evde fena yeşile yüzün den, ai 3 odun kesmesi pi adam idüirme işine benzet tesiri olur. “Anlatacağım vak'anın kah » ın: ola hastam son derece 'kalardan ikisini bei Onlârr da alı fa Li oturdu. ni e ei ı düzeltirken salla Fakat yine rahat edemedi. Masayı salladı, düzeltti; Üze ları fena şeylere sürükliyen bir e. e Bu SE ldürme,, oyunu Erik dak kadaşının üzerine doğru wi gibi yapıyor. Sıra küçük ç ja beraber sön derece kötü bir e ei en s0a elan ysc, sana bat a. dı, biraz ileriye koydu. Sonra diri, di la de raktı. cep, erin karıştırdı, fakat bir şey çıkarmadı. 1 Nihayet garsonu çağırdı, ye ek ısmarladı. Sonra yine göz- “hoş gibi, ama sarhoş m ie halde. Arkadaşı Cartwright (Kart- rayı)? di, Tam bir sinirli Gece m leri im dikip, şn Ee oy dırıyor, fakat, kuvveti onu ba » i. için, “ae fakat “ebsessior,, immond. v — Evet, dedi, doğru. Fakat le hâkim olması Buna da irade der ie li Meali iddia edebilirim ki sizde böyle sinir aral yemi in y le, Bunda başi mam, kl ri sinir di siye bi engiz rak iin ai ME mevcu- diyetini teslim (ederim. Demek ki onların tesirini görüyoruz, fa kat onlara esir olmuyoruz, a kendimizi kap - Doka, iii ileri sürerek, ayna — Evet, a bu k konuşulacak bir le di Şarapla b isin de e ilk tabağı sadüf,, demekle izah edemiye- ruz, Dinle, sen de hak verecöke — Anlat bakalım! ül sabahı Liverpool- deki bir Ki ârkadaşımdan mektup aldım: Hastalarından — üzerinde yapacağı konsül ve olluğuna da lk balya İp imal verilemezdi. “Adamın anlattığına göre, hakikaten, bir iki hafta evveline anladı k- MN da Ye ali çalışan bir a derece metodik çal damdı. Meselâ her gece, soyu - sihet, bime aleyh, fev. “başından geçenleri, o anda his | Arkadaşı düşünceli düşünce- p ee Sonra: — Peki, m sebebi va ça yümiken işi yoksa bilâk j N mağ başladı 'Bu a belki ruh hastalık- mundan ziyade felsefi üni. dine ei Ve 'a göstermektedir ki ziyet teşkil ediyordu. Tahmi - nimde aldanmamişm: Hakika - ten, o adamdaki bu huyun el ak'ada bir âmil olduğunu Yalıklarının âmilleri arasında - — KURUNun İLAVESİ kadar kuvvetli olursa olsun ru. masasının üzerinde, gece ce * Esrarengiz bir hikâye Çeviren: V. G — Evet, acayip. Çünkü, bir kere, esasen bu kâğıdın ve tze- rindeki yazının ne ifade, ettiği garipliğini tabii gösterecek ba « a : EE karli ee en içeri girmiştir, dedim. ibi etmedi: Çünkü pencere İsini hiç min “O buna bambâşka bir ma- rkadaşlarını onun. > iri, yıldız ilmi ile, « leceği tarihi © keştetmi kendisine yale Kn tarihte ken: bu meçhul mektup ei gülerek A Bunu pe vi e a pe rn sakin kaldıklarını anlatmağı lıştım. 'Adamcağız belki biraz iyi. leşecekti. 30 teğrinisami- ye bir hafta kalmıştı! Şimdi, . günü,, olarak ya rihe daha fazla işi için Eke ordu ve büha oruyordu : gO3 e geğireyim?,, 'Hakikaten; bu bir mesele idi, ile gelen şey yata". in dışarı çıkimamaktı. Fi kat ben bilki © gi wi arasında geçirmesi ihayet- beklenen — yarim — e meli “0 im ve ie m ari ri Nasılsın çe yal si Görüyorsunuz ye dan 30 teşri “Bay Sonmesi vap verdi: “Lütfen sayıfayı çeviriniz) — KURUNun İLAVESİ