AŞ TY TATE — s— KURUN 7 HAZİRAN e . : Gezintiler i 0) Gikemizde NN ... Uzaktan .. Yakından... | | << | e — z i Gebzede yılanlara! Dünyanın on bin cücesi topl İ la bi ema kalyak Ss op anıy OK: (Azılı bir katı yaralanarak m “ : e le geçirildi m, sevimsizliğin örneği diye .. pm: . * . E Ss > er. Renkli pulları, dat (Cüceler soruyorlar: “Biz çocuklardan büyük müyüz? Bizden de Gebze, (tus) — Gebze v istasyonunda kanlı bir hadise olmuş, ye verim gi sine iz, kiyatrolarda, iramvaylarda yarım ücret mişmli »»İ vazife ve ve salhiyeie te edilen halde imrle bir. itaat 0 e ame bir polis, Kâzım adlı bir adamı'ağır > “| deden LR OF: surette yar, alamıştır “6 korkunç olur. Ona ilişen “Macar İstatistik mecmuası, na i » korkudan büyür, dudaklar siiri Gm dünyada en çok cüce- öne dayar göre hâdise | enmeleri, in bulunduğu. memli tir: Macar Dün Ee İp düşünür, nüfusunun 30.000 de biri cücedir. Bu, i Gebze ei i pi Macaristanda ü vardır. e emi Ma hali ve tavrı şüphe- gö böyle yapardı. Fe-| Bunların alnız 50 si haki Bakr li bir şahıs peydahlanmıştır. kaş yi eyni iş değişti. Yılan put-| Yani cüce ana, — doğmuşlar- polis Hüsnü Dinçerin gözlerine taki. © Güzel kadınlar, çırçıplak| dır. alan i tabii insanların lan bu şüpheli şahıs hüviyetin n ni” arak ona sarılmağa, sahne- | gayri tabil kik ile Gene bu me tı için karakola davet edilmiş ve “a b öğreniyo; ki kr dünya- nradan bir katil ddesinden ar onlarla beraber kıvranmağa TUZ a 10,000 kadar cüce varm adılar ii ğ : Bugün Macar cüceleri birl ek aşılan bua davetine ÇE ski pap: sd finolu, Vam bir ağ Dari inik ME yorar e icabet etmediği gibi. üste küstahlık “dili hanımlar yerine kobralı, Budüpeşte sökâklarında düveün-) | recesine varan ağır hakare'lerle N & engerekli yosmı tü ilân ağağtizilneğ aldu görü- polisin elinden ba istemiş ve şe. - Divanlarda yasdık kuluçkala-| lüyor. Bu ilânlarda “Dünyadaki bütün hire doğru ilerlemiş! Sing oturan dilberler, çıplak) Süceler; birleşin!,, yazılıdır. Gebzezin ilk kenar alinin bi ında yeşil gözlü ber 1 saad ini mi sima birine dalarak ars gerde. i v €zi sz ali ve A Ro Ii üsnü Dinçer de takip ederek mi- beli, k e Kim bilir belki isi,, dendiği gibi, meşhur Metternichı hayet saklandığı evi bulmuş ve bi nie e de gene böyle kıpra- bir telmih olan ve cüceliğini de zikrede defa sabrkalı adamın silâh istimal et. i birer canlı kemer de var. rek, milimetreye benziyen Millimetter esi ve polisi ölümle tehdit “eylemesi aram kadın teninin gü-| nie! (Milimeternih) adı rili- üzerine, polis Hüsn RE bir ha. zelii, İğin anlıyan yılanlar-| Yor! Mi 75 santim 3 Landel öğlen irredreri sergisinde iki eni eser: Solda; bir| yeketle Kâzımı yaralamıştı Maş, bii inde, la dık omuz- nin zengin rreotist görüşüne göre yakında şapka modelleri bu hali alacak. old i : 2 tır. Sağda; bii ? yaraları ağır olduğu çin aa Re en söy an si Li ek reisi ERİ r. ği r genç kadın büstü karşısında hayrete pa bir genç kadın dm Lai drrılmığ” ve -kenuni ta irli yılanın halkaları gevşer Ni .. ta ei . dik E Ni şi odeği babam da.| g vi ” ve sarkar, dişleri sökülür, iri Belki ye de!. Şimdiye kadar bizi uç gu n uç gece a Ç ka lan bi r m 1 dine göre, Közüm azl ME ın ar ırmış. Hat-| kimse düşünmedi. Biz de kendi hak- . ir v a W n i v içi kamçılansa, en| kımızı kendimiz müdafaa etmeği dü- çocukla kedi yavrusu! ii “igin lezzetlerle kendinden i-| şündük. Ben bu maksatla Budapeştede : ; 4 ö ki mba ML bir dünya cüceler e era a- Beş yaşında küçük bir verimi > yor ve çocuğuna da biraz yiyecek ve: Izmit Kâğıt fabrikası a in & bir | #8 karar verdim rakibi var: Annesinin dostu riyor. Izmit kâğıt ve karton; fabrikası den İl onları bin frenle bir-| dahiliye inzal pim m yavrusu. Zavallı Sada ann Bir gün gene sokağa giden) müdürü Bay Mehmet Ali Kâğıtçı, ev. ri diye durdururmuş. dım. Bu teşebbüs ln Düzü dostile ve kedi yavrusile uğraşmaktan çocuk kedi yavrusile ug zel öYdE ei velki gün Ankaraya gitmiştir. j tah iktor gem “çıplak kadın si-| bir kâr da getirece! kit Ip çocuğa bakamıyor. nız kalıyor. Küçük Jan böyle beklç-) Kâğıtçı, Ankarada ağ e nir ğ rn n keskinini kuşanmış| 8! on bin cüce ei izâ an bazan sabahtan ak-| meğe alışıktır. Akşam oluyor. Hava) 8“ erbank müdürü nez. y ekti ri, hükmünü vermişti. “Davamız şudur: Bir kere, cüce) $ama kadaraç EE uyor. Nihayet| kararıyor: Annesi yok! Ya dinde, fabri ille edice u. ilanlar. da onlara râm olmuş çok neslinin yani cüce ana, babalardan do-| 8*<6 annesi geliyor, kedisini doyuru- susuz uyuyor. rtesi sabah uyanı- lar amli görüşüp izahat vera me? a in a PP ie ırkla ' evlenmesini . imal or Annesi gene gelmemiş ve bir gün ir Dünkü nlar yapmalı. ş her) -evler. yapıl . Büyük evlerde gl bü: daha” geçiyor. Kedi ile kügük çocuk re yg Dükü KURUN'da bu yılan pil sinemalarda, tiyatrolarda, imizi kaybediyoruz. diyanete köyün” koyu.) Tıklarını duyuyor, Geliyor, yi Kinin erkekleri de sardığını) trenlerde, tramvaylarda ese e Sapan evlerde" tavahim all türle gediriyorlür, Fakat üçüncü — Ne var Jan? üâ Şadum, Boynu büklüm büklüm) yarım ücret almalı! Çünkü çocuklar. 40” santimi göçmemelidir..|! 18 Yatarak geçiriyorlar. Fakat Üç — Karnım aç! 24 soğuk hella dolu bir) dan bu yerlerde yarım üci Ke almış |? bili lei yerine getirellr A Go KA e nl z çan sonra bu iki edam X de gördüm. . Enge yor,mu? Biz çocuklardan büyük mü-| ğini zannediyorum: r cüce) yor. Ağlamağa başlıyor. Bu ağlama| kelimeyi sö baygın düşü- y lerin si z d yüz?, yabancı bir ilde e büyük faslı da akşama kadar devam ediyor. yor. Hemen ai getiriyorlar. “Tâbil bu ve) Dibi “maliye Sy > “Diğer bir mesele: Bizim için hususi biz propagandacısıdır.,, Nihayet evin kapıcısı çocuğun hıçkrl süte kedi de ortak oluyor! j Me lâzım imdi Bundan sonra: “> Yılansın! Wh ne yılansısın?. üm bir gönül ateşini bir iç| Sını anlatmıyacak. He, ii bir değer sayılacak. e izin. veri: e elki dün- ig en acaip imrenişidir, ama tün bunları okuduktan sonra: > Ne mutlu yılanlara! Dememek elimden gelmiyor. “ S. Gezgin Yeni bir şehir Kurap, ükte bir sanayi Şehri kuruluyor Yi ii demir sanayiimizin -merkezi- ve , AKİL edecek olan Karabükte yeni ag mile modern bir şehrin kurul» Sana takarrür etmiştir. Bu yeni ve ilk ndan $ehrimizin Sümer bank tir. | karar ene Sehrin pâlnla arı ve yapılaack bina- a Projeleri Sümer bank tarafından oraya. ame hrin inkişafı & en bara ilerliyecektir. İnşa- inde aşlanacaktır. GİSİ Ka Beyoğlun Gn bir biğek irisi aj Sergi halka perşembe, cuma “öy günleri üç gün açık bu- Teir.i 2 4 — : 61 , Geçkin Yi artist, kös dinlemiş bir edâ ile, i:. sahte bir hayret ve Ayol, sen rolünü ne güzel okuyorsun! Han - gi piyesten bu replik? Gülüşmeğe başladılar; delikanlı, sesinin tonunu ayni trajedi edâsıyle ağırlaşi — Siz kadınlar hep böyle düliksileliedi; Değiş ye wee e komedi ME genç ala bir dramdan bir cümleyi gülünç bir şekilde eba ee bütün kadınları kahrolsun; yalnız biri müstesna Facıa in arkadaşlarının alayından kartulgi) nca çareyi onlarla beraber gülmel meli te buldu: — Sen kahrol, herif! Dedi, 2 er memlekette perdenin arkası tiyatro seyir- cileri için dayanılmaz cazibelerle dolu bir gizlilikler ülkesi sayılır; belki de bee “GİRİLEMEZ!,, levhası, buranın esrarmı arttırıyor, hayalin işlemesi - ne ve türlü fevkalâdelikler düşünülme ii oluyor. Salondan seyredip 'avuçlarımız patlayıncaya kadar alkışladığımız güzel artistin hususiyetleri ne - en hoşlanır, kullandığı koku har- gisidir, nerede yaşar, kimlerle düşüp kalkar; hele cede cazip, tesirli, harikulâde yapa- EM menşei sırrını nereden alıyor Buğün bi: adenin, yarın haşmetli bir kralın, air perişan bir fakirin derisi ii e ine girerek kar - ke ii giz il e evel sa. En büyük muharrirler, dehâlarını işlerin eritip söz haline sahne san'atkârlarının dudakları getirerek arasına teslim ediyorlar; bütün Böyük ve ve iyi şeyler, a a all şefkat ve sevgi, fenalıklar yapmak ran zehirli ruh, k, alçak tabiat, bun- rüyor, emer sair ediyor; sahne san'atkârı dediğimiz şahsiyetler panoraması, bürü; ü bu bii bir hüviyyetin arasında kendisini dir midir? Yoksa ya dedi hüviyyetin biribirine karışması: şahsiyet idik Lüiçi Pirandello'nun meşhur dramında muhar- ririni arıyan altı şahıs mı hakiki, onları oynıy: atkârlar mı? muhafazaya muktr iğimiz şey, bu bin bir yle vücuda gelen bir an san'- Ülker de vaktiyle bu sorguların karşılığını al - sah kapris rüzgârların iğinde her gün bir kaç defa altüst ol n yerin nasıl olup da ayakta durduğununa şaştı; zi- ra burada her şey hakiki idi; Mete asılzadeler, zenginler, dâhiler, azizl müte - üne li yapıp Mi kulise geçenli giyindikleri lee an Böylec-, gitgide, üstündeki ayol çoğalma - çek siyle yükü ağırlaşan ve bu yüki emez hale gelen eler de yı ğildi. Ülker de bunlardan biri mi olacaktı? 3 Ülk, bu yeni hayatta en çok alâkasını çeken, ritmik danslar hocasınm yenilere verdiği lie rejisörün büyük bir ciddiyetle yaptığı tarifleri dinle- mek, rolünü ezberlemek ve provalarda bulunmak gibi işlerden vakit buldukça ritmik dansları ediyor; âh gi hoşuna gitmişti. Bu kızlar belki de tek tek o kadar güzel değildiler; belki de içlerinde kusurlu olanları fakat topluluğun ifadesi büsbütün başka bunun alımı biribirine karışı; yor, biribirini tamamlı « iyi belki de musikiden gelen bir gizli kuvvetle, sihirli v. cazibeli görünüyordu. Ritmik danslar hocasının ilk bakışta estetik çerçevesi sığ eli e elini garip bir mânâ ta rtistliği :e bir iş olmakla le beraber, Diker 2 berdan e ali karşı uzatılan çıplak ima hangi Yerellik daha a o tarı m > hem de önüne g: beynelmilel iz yapılan, nutuklar ka a raporlar yazılan ve buna rağmen bir taraftan yi zünde günden yüne genişliyen beyaz kadın öznel geliyor; fakat orta mektebe kazanç hayatına girmek sim küçük kız, dimağında hiç bir bilgi yükü taşa mayorsa, elinde başka bir hüneri yoksa ve bütün ser. mayesi ğa Kemalin dediği gibi “Bütün ten ve biraz saç,, ol ibaretse kendisine hayâl meyâl bir güzellik verdiği için elbette allaha şükredecek ve ince pul şişeler gibi küçük bir temasla kırılma; kvolmağa hazır eni ba says içmez bilerek ii, Tunu arıyacaktır. (Arkası var) > İnk gl diş