/ een lez SE. Lada e RR NER © zn dam ln Sn Se e Baka ii bee m Yabancı Posta B — ——— ———— da (Cincinati) şehrinde ey- ininde iç bir beis görmediler. İçe- ir Hide Muvafakatlerini mağaza Mi ie dar si tarzdaki e töreni o ka Sehir ayaz e buldu ki o gün hemen bütün Bu kendi Sa kalktı, Seyre ge gü di tarafların dan yeni e bi 1 Yenİ €vliler bütün Amerikayı mr Ber uğradıkları büyük | sada iğ töreni ile yaprlan ilân - asını anlatmakta, ilk müşteri ileri dilmektedir Şi dileri kaydedilme! Mi çe kadar bu evliler şehirden kuz ge #erek tam üç yüz altmış do - — Mi hıpp © “SY, anlıyorum ki siz Almansı- ültra modern bir ilân usulü — a bildiniz? — Çün bakıyorum; az ekmek yi- yorsunuz. — Fakat galiba siz de Fransızsınız? Niçin? — Bi siz de pek çok ekmek yi - yorsunuz, ola dan Türkler Fransızlara u defa istatistik meraklıları hangi Mi ii Halle ne kadar ekmek yediğini hesap etmişler ve şöyle bir ne- ticeye varmışlardır? Bir Fransız orta hesapla yılda (190) kilo ekmek yer. Fransızlardan sonra İ- i pin senede a bir İspanyol bir Alman (63), bir Finlandiyalı (43) kilo ekmek arpten evvel bir Fransızın yediği kiye yılda sr a bulu - yordu. rakama Fra; el mek siri maa azaldiğr rl liye Bu- nun sebe çi z ktorlara ie Fran- T harpten o sontfa ekmek nl ami ileri örerek hal- kın mümkün olduğu kadar ekmek yemelerini tavsiye ediyorlarmı Ruzvelt'e vaki seçilecek dinlerde Birleşik Amerika mı ek en mühim mesele Gm yet Partisinin yakında yapacağı büyük köngredir. Çünkü bu kongrede se - ki urreisi intihabında ape lan Ruzvelte karşı ci sai arindan rakip bir arazi mi seçilecekti ii ir ken 55 Curaüriyek. partisinin imi (Clev- Tar Yermişi i ağazası açmağa land) .da toplanacaktır. Bu şehrin içti - ma merkezi olarak intihap olunması ta- bii bu yer için bir şeref meselesidir. Fa- mek yiyenler | çak bundan başka bir cihet daha verd Yediği rino halk çok ekmek | gre azalarının — toplandı; Sizler e bazıl a pekaz'yer. Fran! şehirde alış ded ttması, b m lar Aş *kmek. yiyenlerden, Alman-| Teketinin sıdır. * Onun â Tüpa sehi ekmek ik yiyenlerdendir. Bir Av| (Clevland) ilmiye my şr yari İki kişi ilin lokantada yemek yiyen | kasasına iki yüz elli bin İlug, canda şöyle bir konuşma ol -) metinde didi vermeği Mi ili € al tir. Görülüyı ki Amerikalılar siyasi hayat ve bike ticaret tarafını en rıdır. iyi keşfeden iş adamla; Main e ve kayıt nu - amzetlerinin he- Mim etmeleri ilân o - e Ün . e gp Bilir misiniz? — Dünkü Sayımızda sorduklarımız ve cevapları: 1 — Galata rıhtımı ne vakit yapıl- — 1896 da. tanbulda elektrikli tramvay- lar ne vakit işlemeğe başladı? — 1913 te. 3 — Büyük Millet Meclisi ne vakit açıldı? — 23 nisan 1920 de, 4 — Türk Sözü gazetesi nerede çı- ar? — Adanada. $ — İlâç bulunmazsa için ne yapmalı — Sıcak sörleli bezi alına koyma» lı, yahut sık sık kolonya kok” K baş ağrısı ngi ta enslikle idare edilen mem- Keşke zemzem uyuna sürseydin ! Eski şairlerden . biri vaktiyle Hicaza gidip gelmiş. Sonra Molla Hayyamiyi ziyaret ederek iftihar i m © 'amdolsun, Kâbeye gittim teberrüken divanımı Haceriesve- eli 'ayyami şiirleri- nin kıymetsizliğini anlatma, için: Zemzem suyuna sür - müş olsaydın daha münasip olur- Uy ye cevap vermi Cereilik fenninden! ” bir nümune Adamın biri fakirlikten artık yaşayamaz hale gelmişti. Dilen- cilik yapmak istedi. muvaffak olamadı. Nihayet o za- manın meşhur çercilerinden biri - ile bu kâğıdı el biçiminde, oy, sonra göğsünün bir tarafına yapıştır, kırk gün çıplak olduğun halde gü: vücadünün her tarafı sira yalnız kâğıdın m : tında olan pençe resmindeki y kalır. Ondan sonra aheliri safdil olan bir hüregi rik. o öğ det et. Dördü. e ederek çık ve herkese “Hazreti İsayı gö: vu O Bana ram etti EH ile göğsüm üze- velinin izi| a kaldı, 5 diye HE. “Herkes: gelir. Senin göğsüne bakar, oradaki el şeklindeki beyazlığı görünce se- nin ermiş oldağuna hükmeder. Her suretle yardım ederler.,, Erken doğuran cins kadın Adamın biri seyi Fakat a altı ay ek ma aldığı kızın ba- e Bi çocuk dünyaya getirdi. Fa ze evlendiğimiz gün - den itibaren henüz altı ay geçti. Bu ansıl şey?,, Demiş. Kızın babası damadını teselli ederek bunda merak olu . nacak bir şey olmadığını anlat - — Oğlum, demiş, benim kızım cinstir. Onun anası evlendiğimiz- den üç ay sonra doğurmuştu?,, üçüncü çorba son, siz bana iki çorba gelirdiniz. Halbuki bu hesap se sulasına üç gorba a yazmışsın: iz? — E: üçüncü i çorba mada - mın EE döktüğüm çorba- dır! Ertesi gün İskele gene rig kör| üğüm; zanl fulya, papatya tarlası e güme Hi fırıldak. Fı- rıl fırıl önde eflâtunluyu ara - mada, Eflâtunlu var, ”— var, İa- kat aradığı yok oğlu yok. Kaynata ile damat eve adım - larını atarlarken im bir yolunmadır tuttur Mülalranlar, Düğün başı - ma gelenlerden haberiniz yok. Idüm öldüm dirildim, dikiş lr dı öbür dünyaya gidiyordum.. Ba- kın gelin, şu hale mz görün mü Mi ir ği m hâlâ lim hile buz ili terle ğöğinedi” bir! türlü.. Ge- yire geyire geyreklerim birbirine ye boş böğrümü sancılar kap - Sen söylüyordu! mutbağm yanındaki o sale küyii kılıklı, yevümsüz oda yok mu, orada le sandığı rerek:,, Bööö!... Bak vap) geyir - tilerim tutuyor... Bööö, bööö1.. ka nadı aralar #ralahaz ne göfeyim? Bir Meryem ana kandili: Hu Ay- şe kadmcığım, aman bana bir yu: tumcuk su yetiştir diye bugazımı Lap kei bi kime k ma... papazilar, gaz boyamaları, çiçeklerle donatılmış tasviri görür görmez gözlerim ka- rarmış; sırtüstü şarkadak yere yu- varlanmışım da haberim yok.. ŞEZAhE heyecanlanmağa başla- a Ş — Heni vallahi, hem de billa hi bu memlekette, bu evde artı meğerse İrengistanmış. Bugün ak şama kadar kilise çanlarından beynim uğuldadı; papas, zangoç, marabet görmeden içim karardı.. Ya eşek anırtılarını neyliyeyim? Kulaklarımızın - zarları delindi.. Rumyoz karıların seslerini, kah - kahalarını işite işite hal olduk... Kaptanpaşa çaplar: ee pey dolmuş. Kimsede ar, yok; hepsinin yüzü OP iyi rile silinmiş, anadan doğma so. kaklara uğramışlar... Ehlime bu kadar sene karılık ettim, rahmet. linin karşısına bir defacık bile 6 ei çıkmadım... Yoooo, yeter, illâllah; artık bıçak Kemiği da» yandı, Yarından tezi yok, başımı alıp gidiyorum Hacı Dânâ sakal sıvazlıyor, leket neresi ve nufusu, mesahası ne kadardır? 41— e Asmalı Mesçit a nası! iŞ “Büyük başın AN derdi ig lilemesili ilikin — Felsefesi Sadri Ertem Na si ven bu eser BAY HASAN SAKA — Bük - iktisat kon- Balkan antantı seyinden dönmüş olan Bay Ha- san Saka dün akşamki ekeprene ün ve Yarın Terci Ri S unçu kitabı olar: ii çıkmıştır. sahife olmasına'rağmen 75 ale VAKIT Kütüphanesi ve her kitapçıda yeka 20 çene işletiyordu: rada komşu namma da Mika yok. Bir safa geldini- ze gelen olmadı... deyi il sa çekiç iyimi gitmiştir. istettim. fanfin fanfin edip dur - RL Sonra | Azanı Teneşir Paklar Yazan: Sermet Muhtar Alus Sum i 28 5 Hacı Dânâ erkenden yatağından fır- ladi. Abdestini aldı. Namazını kıldı “Ge ei | ledi, kılıp yatacaktı. Öbür cadde. (Atalar sözü! pazardı... muşlar. Zahir kadının söylediği ni anlamadılar diye pencered sesleneyim dedim. Mi şeyler. Anam yerin muşlar badanayı, sürmüşler al ğı, at cahbazlarındaki paskallara dönmüşler... Amma yuvalarını yapmadım mı? Onlar fanfindey « ken (Yıkılın karşımdan düzgün kuklası şıllıklar!) deyip camı biri indiriş indirdim, beyinlerinden vi ye döndüler... yid ve cevap vermede a V Odas çıktı... Soyunup. geceliğini giydi, ig Vamebasınii cezvesini sürdü. Bitişik evin bahçesinden gene rumca lâkırdılar, şarkılar, kahka- © ya Hacı, (Kahrolun acüze * ler!) deyip öbür pencereye geçi al ez: da yemek yediler, Dânâ; yatsuyu bek lere nisbetle sapa olan önlerinde- ki solak bile adam almıyor, se pet faytonlular, girin yayan sö lar, türküler sö rek, çığlıklar kopararak, taaa ata ma. ardarda geçiyor! Hacı namaza durdu; - selâmı ve rir vermez 13 ıktaalanm yer yüzün deki kullarına bir ihsanı hamedâ» nisi e İrem” âlemtabı seyir bi ; yaraşmış kel başa şimşir aiaki Diyerek yatağına irdi, ii» kuyu hak getire... ayd na bakarak Allahm bü » üklüğünü, insanların zerteliğini, (ol sanayi a â sına karşı nan ve ni: örü ve günahi kebair Şe adale ela Mae (narı cehe tursun, yo Air fikri, ülki kuyruğuna kaçar. gibi gene şıppadak eflâtunluya çmada. rtesi gün pazardı. Hacı Dünü lrkta azda e rad ve ezkâr e Cezvesini, minetoya sür t hvesini pencere önünde ii tıp geniş geniş nefes almak, ciğer. lerine temiz hava doldurmak deti varken camın önüne yaki mamış, kal çıkarmamıştı bile. (Arkası var