12 Aralık 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5

12 Aralık 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e EŞ g5. A emen 7 H Ü NLER | EŞE PE ld ai. HERRERMEEEEMRRİ Bölem : 27 EEE Bu Çin imparatorunun kızı Tchao-Kuin idi Bu itibarla bu ziyafet bir sulh ve dostluk merasimi olduğu ka * dar, bir iki millet arasında yapı - bir düğün mahiyetinde e Ziyafetin sonlarma doğru bir musiki havası başladı. Gizli bir rin ö fevkalâde süsler ile bezenmiş o - lan bir kızı orada ayakta bıraka rak ve yine şarkılar söyleyerek çe kildiler, onan Bu, Çin imparatorunun > idi. Adi Tehao. Kuin idi. Bu ziyafet o njUsu bakiye ver - a yapmak ml etmişti luğu samimiyetini sari i çin de kızmı vermeğe muvafakat “Fire nç Çin prensesi yalnız o- ak ikin kalınca utancından i uctu, maheun bir e ile ii mi ek gı 38E e Tanjiya € ce. e Me etti ve PED Hu çük dağ (Koulehuktak) bulunu ordu. Şimal Uygurlarna (On nehirler) derlerdi. Bunun sebebi memleketlerinde pak çok çay ve nehir ei piya a Bunların kra- lma Kul ou) ismi verilir di. Pa sie Tu Al Tou) vadisinde bft muyorı On nehirliler, yani ni Uy > delen oturdukları araziye Çin liler Kia Ho-Tehin derlerdi. Bu gün buraya Tourfan namı veri - lir. Çinliler ile Uygurlar arasında çıkan bir münazaa neticesinde Uygurların reisleri Hünlere iltica etmişti. Çin imparatoru Vang bunu ha — vr fevkalâde hiddet - anjusuna gayet wi eler ile bir mektup yaz * dı. Mültecilerin teslimini istedi. Tanju Çin imparatorunun mektu - bundaki tahkirlere tahammül et - ti. Uygurların reislerini teslim et ti. Yalnız bu mültecilerin hayatla rma zarar gelmemesini şart koş tu. Çin imparatoru tarafından mü- zakereye gelmiş olan adamlar ip tida Hün imparatorunun bu şartı nr kabul etmiş göründüler. Bu su retle mültecileri alıp memleketle - rine götürdüler. Fakat bir müddet sonra Hün imparatoru öğrendi ki, imparator Vang taahhüdüne aslâ riayet et - memişti fazla olarak olamaz ie nülmisiyişler ile" i- | yeerine islerini “bü; dam ettirmişti. Bundan Rİ el nan Ra imparatorunun Uy y hanzi hayretler I bal Gurre kıyordu. İlim a olduklar şeklinde şa - O vakıt yeniden musiki sesleri | yialar çıkarm çınlamağa başladı. Bu çılgm bir Bu hâdise e Orta Asya vel Türlü musiki âletle -| kavimleri ie ki nüfuzunu rinin seslerine insan hançeresinin | sar: mıştı. Hü tabi olan bir cn erdeden takım kabileler tevkalâde hiddet vurmuştu. Artık izdivaç merasimi bitmiş oluyordu. Bundan sonra evvelden yazıl - mış olan muahedeler okundu, Çin hedenin alimi yakıldı. Hünler ile Çinliler ara - smda tantanalı düğünler ile tebcil | 0 edilen bu itfak ve dostluk bir müddet devam etti. Fakat sonra Yavaş yavaş dostluk bağları gö * aa başladı. Birş ve ang-Mung danm Hanlar sülâlesini Merde imparatorlu zaptettiği dostluk münasebeti artık son de- X sayiflemişti, İki memleket ında gizli bazı e İmetlri bile belirm Bu düşmanlık le (igo * rs) ile pe arasında çıkan bir meyda - ihtilâf üzerine tamamen m Kendilerine vergi veren lunmaksızın teslim etmiş olduk - ları rivayetleri her taraflan Hün imparatoru (Lieou) aleyhinde tak bihle" yağmasına sebep oldu. Çin imparatoru Vang Hünlerin teslim ektiği Uygur mültecilerini idam etme için tabi olan ecni ii kabilelerin reis - lerini gağırtmıştı. Uygur reisleri - ni en feci bir manzara içinde Ar ei ettirirken kendilerine gös i. Maksadı Çinlilere tabi xe ETE isyanı halinde akibet lerinin ne olacağını onlara da an atmaktı. Bununla beraber Hün impar toru Vang hâlâ Çinliler ile eikdet miş olduğu dostluk ve ittifak mu: ahedesini bozm akaretlerine karşı acizane serzenişler ile mukabele iyordu. angın cüret ve cesare tini bir kat daha artırdı. Bundan sonra Hu.Siün (Hou-Siun) lara Buharilere, Çinlilere ve Hu-Vuan (Hou-Vuan) lara Hünlerden mül- teci kabulünü men etti. Hu-Vuan lar her sene Hünlere at, deve, kürk ve davar şeklinde vergi ve- rirlerdi. Bunu da men etti, (Arkası var) İ m v FAKE vE Harp şakaları İtalya — Habeş harbi başlıya- lı her gün Bay Mussoliniden bahs- olunuyor ve İtalyan kralı bir keli- dra gazetelerinden biri İtalyan ii de şu hikâyeyi de NN İtalya Kralına sormuşlar: — Harp hakkında ne düşünü” yorsunuz? Kral cevap vermiş: — Harbin şahsıma ve makamı- ma faydası meyi fakat bir zararı dokunamaz... Kralın Glee; anlıyamamış ve rica etmiş: — Haşmetmeap izah etmez mi- siniz? — Hay, hay. Harbi rs hem İtalya yi hem Habeş paratoru olacağ — Ya ka; bedri ? — Gene İtalya Kralı olarak kalacağım! Erkek ve eşek Vaktiyle adamın biri kârvan — giderken eşeğini ki var nını götürmeğe başlamış. Bunun “benimdi, senin "ildi, diye bir kavgadır vam Nihayet eşeğe haksız olarak sa - hip çıkan adama sormuşlar : — Senin eşeğin erkek mi, yok- sa dişi mi? Demişler. — Benim per erkekti.,, Demiş. Buna kar: — Bu eşek senin değil, Çünkü ye O vakit bu edam: ntm, benim eşekte pek dediğim kadar erkeklik de yok- tai” Diye cevap vermiş. Ucuz bilet nazlı nazlı Boğaza doğ- ru SR Biletçi biletleri kesi- yordu. Yaş'ıca bir kadın gitme gelme biletini kestirdikten sonra mi yarısını pencereden denize fırlati pa hayret içindeydi: — Bayan! dedi, biletin yarıst- nı neye altınız? — Geri dönm'yzceğim de on - dan.. —oOo hade neye aldın. ip gelme ör daha ucuzdur, dediler de or. “| Hırsız talebenin Üniver- site ile alâkası yok Üniversite tedris işleri direk törlüğünden, Üniversite salonla - rında palto, şapka ve saire çal - makla suçlu İsmail Safa isimli e- roin müptelâsnın Üniversite ta - lebeliği ile hiç bir alâkası olma - dığı bildirilmiştir. İsmal Safa, de- vamsızlık ve mmuvaffakiyetsizli - ğinden dolayı yıl başmda kaydı silinen talebe arasında bulunuyor muş, 7 (Başı İ temin Ky Türkler, “Ulus,, un dil yazıları a m ni a SES- Şekilce bir olan iki iki Belimertin om gösterdiği d ? NLU PM A alin se SUS semantik fark neden ileri geliyor Dünkü Sayımızda) kelimenin mütekâmil fonetik şeklini yaratan Türklerden çok evvel Avrupay! gitmiş Türk uluslarıdır. 1. SÖZ Kelimenin kuruluşu; “ses” ke- limesinin kuruluşunun aynidir. Mana itibariyle de ona yakındır. Fakat ufak bir nüansı da vardır" ada bahis mevzuu sadece bir sadadan ibaret değildir; bir düşüncenin, bir geçmiş ei sesle ihyasıdır. Onun için hadis, frkra, ifade” de be m Kelimenin, orijinal sekli de mütekâmil Türkçede şu kelime- lerde mahfuzdur: Söy, Soy (91 Suy,. Bu monosilaplardan şu sözle: z çıkar pi - lemek — hikâye etmek ifade etmek, ihbar etmek (2) Soy — Hikâye (31; irat etmek tahkik FE İşi etmek (4). Ii. SAV “Sav” ve NN kelimeleriyle “Sada” sözünü etimolojik şekille- ) (2) ği v sağa Savıt : ağ --as--av-- ıt Sada:ağ--as--ağ-ad--ağ ) ağ: Her üç kelimede kök tür. alm “sada” dır. (2) as: fhumunur oldukça geniş sahada tezahür ve li. av, ağ: “Uzak sahada te) ğe eden “sada” mefhumunu ta- mamlıyan, tayin eden, onu isim lendiren bir ektir. g* av — ağasav — sav): Oldukça geniş bir sahada sadanın tezahürünü ifade eder (Sav) sözüne yeniden ekler katı ağ (savt) ve (sada) kelimeler! Ri İmuştur. dd, ad: (sav) mefhumunut. de ve katgi olarak yapılmış olduğunu ifade eden (. -- t “d”) ekidir. uz savıt — savt, Arapça sanılan bu sözün Türk o- rijininden geldiğini gösterir. Böy ece teşekkül eden söz de, Türk dilinin kelime kuruluş kanunları- na göre, ek 'ktir, Bunu tamamlı yan, tayin er (5) oğ: ekidir. Kelime eri sada) o'ur. Yukarda alir mn “söy, soy, suy” keli in ayni olar “say” sözü 7 a side “ses sada” demektir. rapça sanılan “sayha” keli- mesinin başındaki “say” da bu o çizeri Türk sözünden başka bir 19 İdir. kelimenin anlammı terebilk İ için etimolojik şek: lini yazalım: (0 çe 8 (0 (5 (ağ ay - ah * ağ) (1) ağ: ie sada mefhumunu anlatır ana köktür (2) es: Bu ana kökteki mefh-ı- un oldukcı geni > sahada teza. ei sa , Ba mi tam lıyan, Geli eden ve onu sia firen afikstir. (4) ah: Yükeeklil: genislik vü. sat anlamındadır. Burada sada- nm yüksek ve geniş sahalara intis anatmaya yarar. 4 den, tamamlıyan ve isimendiren ektir. V.SAZ,C “Saz” kelimesinin yukarda a lime arasında apmıştır. b mesi, “caz” sözünün de “saz” tam apeks olduğunu gösterme yeter. SUSM Şimdi dilimizin m ince oriji- naliterlerinden birine temas eti - TUZ. Sasmak” sözünün ilk üzü olan “sus”, semantik bakı- : “ses, öz, a ukardaki ” sözlerinin ifade leri anlamın menfisine delâl eder. Halbuki, fonetik ve morfi mından, y e Ve Si loji bakımlarından, “sus” ile “ses” ayni kelime olmak lâzımgelir. i Bunu nasıl izah etmeli? mapmnkiz. Mülk ee SMEAR eğ. Sı Ses : eğtest ği E Görülüyor ki ilk üç parça, ç iki kelimede müşterektir. Şimdi (Sumak) sözünün anat lizine bakalım: (1) Uğ: ana köktür. Buradaki anlamı “sada” dır. 3 2) us: (. 4 8); ektir. Kök an lamının oldukça geniş bir sahada tezahürünü gösterir, m (3) uğ: Yukarıki mefhumu ! va yin ve ifade eden, isimlendiren ir. (Uğ--us-uğ—u vi hainin “gs” ile e a ala RE a İLİ e pey semantik bir fark (5) um: Bi nfi m kendinde tecelli ettiren süjey gösterir bir unsurdur. 2 unun ifade ve tayinis ; z duyulmıyacak kadar uzak bir haya intikalini, yani ses vermenin zıddını anlatan bir mefhumdur. | (1) Mukaddime-tül-edep; ürki, b. (9) “Soy sop” terimindeki “soy” ile tırma buradaki “soy,, malrdı) (2) — Kamusu Türki a (3) Dede Korkut Kitabr Gi bir; Cami - ul . hikâyat. u. isimlendi-.

Bu sayıdan diğer sayfalar: