A GA AA AŞ ii aaa My ve Ko —. EE Midesi İma > $ « KURUN... 261. TEŞRİN 1935 —— LAN s5 Amerikada) | e Habeşistanın içyüzü e | ABİ BREERER ALIR" eeeeeRSe2eaLŞ Neler Gördüm? Dolar Si ğenleyı Vaşingtonda bir günde 15 milyon dolar nasıl basılır ? Ha bunların başlı ask önel kırmı « ai deer diiruyor. Burası garip z dir. H kalamış deposuna iz - Yor, Şurda Sirli içinde bütün A. wr reislerinin zevcele- Pirin, diri olduğu eşime var, Madam Vaşingtonun es 0överin Ma - rebesinin şeklini ir eden bir maket. Ondan son MA tumup reisi Vilson tn beyaz ından #atın alınmı İN son atlı çi Umumi ie si uda Amerikalılar tarafından maya iki Fransiz uçâğı, iki yi» lokomotif, üniforma şe - inde yetişe bildim. Diğer yol. Salar ile e > eri yeni şeyler &ğe gi DOLAR ĞUMLAMI ke — Baylat, Bayanlar... Şinidi ie pira basılan yeri göre. | Para basılan büyük bina önün“ aş elce gördüğümüz miizeden g, 2la insan toplanmış. Vaşingtön. ılmış paraların m köntrol emleketin İyinin amelesi yer altında ça- B Burası çok geniş bir yer. “ Yer dışarıdan demir . rilg İr geçit yerinin üstünden gö ir Silâhlı askörlâr tarafın. muhafaza altında lan bu ge- milin Aşağıdaki âmeliytı t bila güzel görebiliyor. Beyaz kâ - e AA renkli dolar haline Ki şu malümatı veriyor: — Şimdi bir günde basılan pa: ir hesap ameliyesile anlâşı- bu işçilerden her biri günde dolar yapıyof. demektir.,, ra kılâyuz her gün burada nr Göklü as lâtifeyi söy İni istedi beki, iş bin — Bayanlar el, Biz he - ediğimiz kadar böyle do- Pmağı isteriz değil mi?,, masalara küçük yıldızlı vaklar dikilmiş, “Hoş ge b» bandrolu konmuş. Bidi uğultusu İN ieciler sü seliyor, Onlar yukarıdan a- ep temaşacılara hiç yüz : ile. Dolar olacak âr makineler arasında gidip 'âpâcâk bir şey kalmı- P j isg BİRLİĞİ ” Kav bizi ü üçüncü merhale ola rak (Pan Ameriken birliği) sara- yına götürdü. Burası (Beyaz ev) den iki adımlık bir ailedir Bu saray Vaşingtondaki büyük bi- naların hemen hiçbirisine benze- miyor, İspanya (berberi) uslübun da yapılmıştır. Bahçesindeki sıcak memleketler ei arasından çıkan bir su fıskiyesinin tatlı gü - rültüsü işidiliyor. Kılâvuzumuz, bil diğini anlatan bir göz ucile, “Bir buçuk milyon dolar! Pan Ameri ken birliği sayesinde Vaşington her iki Amerikânın arsrulusal bir merkezi olmuştur.,, dedi. Kılavuzun bu sözlerinden mem- nun olanların takdirli mırıldan « maları işidildi. Rusyada komünte- rn “müstakil teşekkül, harici si- yaset için nasıl bir âlet ise, Pan A- meriken birliği de prensip - mından, Birleşik Ameri let- lârinin bütün Amerika kit'asına hâkim olmasını temin içil Avrupa . rislerine karşı Amerika emperya- re öet koymuş, ikincisi bu kü #mentönun yapılmasma irade etmiştir. Bu emeli yirmi. bir. Cumuriyet “Müsavi hı aklarla,, Demokrasi bei komedyası nr oynamakt kunan cihet, Birleşik Amerikanın hakimiyeti meselesi değildir. Böy. le olsaydı mantiki olacaktr. Asıl düşündüğüm, Vaşington delegsi - le Guatmalanmkiyi bir seviyede göstermek iddiasile yapılan riya- kârlıktır. Kimi aldatacaklarmı u- muyorlar? Kl 1 adır. Bundan bana do | karak anlatıyordu: “Bayanlar, Baylar, burası İskoçyalı bir wi Sofranın boyunca tavana e yelpaze harekete geldi. Beyaz elbiseli uşaklar gizli makaralarla bağlanan ipleri çektiler. Yelpaze bol bir rüzgâr vermeğe başladı Dördüncü mahalle Somaelilerin mahallesidir. Buradaki evler çitten kamişinden yapılmıştır. Kulübe lerden yrkılanın yerine bir daha ay ni şekilde yaptırılmamaktadır. Ci: butide biri Somali Haci dede ebde lanın, diğeri Esseyit Hasanübba - zın yaptırdığı iki cami de vardır. | #4 Mem a ikidebir: ye buz getiriyor, sa- Yar e bab ile salde arak yuvarlı- m. Buranm sıcağında beyazlaş in bi on beş dakika eri la rur$a güneş bâşma vurur ve ö rür. Burada güneşten Hil > gün görülen alelâde vakalardan - dır. Alaturka saat onda makam i- le uzaktan bazı sesler duymağa bşladım. Somalilerden İsaların he. yeti geldiğini haber verdiler. Bal kona çıktım. Tunç heykeller gibi iriyarr, uzun boylu dört beş yüz ki şinin geldiğini gördüm. Hepsi yarı bellerine kadar çıp- laktı. Ellerinde değnek | ve Sagi - lerle geliyorlar; hep bir. şarkıları söylüyor! lardı. si bağırışlarndaki dehşet ve yaptık- ları hareketlerin sürati hepsinin yılmaz bir cenkçi olduklarını gös- teriyordu. İsalılardan sonra Dan - galılar gelerek nöbetlerini savdı - lar. Bunlardan sonra da davullar - la ap Araplar karanlık basmca ya kadar eğlenceler yaparak çe - Hile ei iz a saat seki izde resmi ie vi sara giyerek arkadaşım la davetli here hükümet im. Kapıda iki sma İmişti. Bunlar, yerli Somaliden idiler. Dizlerine kadar) beyaz pantolun , beyaz caket gi- irisiide ir er çıp| na süslü kırmızı fes- ler Mei Mükilar; ahalisi her türlü elbise giymeğe alıştırı - lır., Fakat bir türlü ayakkabı giy-| dirilemez. Yalmayak gezmek ken dilaringa adet ye kolaylık gin - g İ- âdamın talii varmış. Bugün Bi şik Amerikanm merkezi olacağı. nı bilmediği tarlasında çalışıp du ruyordu. Vaşingtonu kurmak ka - rarı verilince bu tarla birdenbire iki yüz elli bin dolar değerinde o- luverdi. Fena bir iş değil. Çiftçi bu parayı alınca kızını bir Fele - menkli sübayla evlendirdi.,, Bu hikâye Helived l Di ize Binanın her yönü ba; la ü idi. Davetliler kadmları ile süliililerii, Hepsi i- le tanıştım. Yemeğe oturunca sofranm boyunca tavana asılı dr Sağlık Öğutleri birine benziyor. Küçük ir geziyoruz. Büyük beyzi bir etrafın- da dizilmiş Ad koltukların her biri yirmi bir cumurluğun bir ar - masını taşıyor. Aşağıya iniyoruz. Serbest papağanlar bizi aptalca seyrediyorlardı. Krlâ' Âlimlerin erine göre yanız erkekeri şurmuş.,, Bir dakika erernd, tan sonra iâve etti: “ sa, ben hiçde ge a (ar dili pek güzel bilirler, dedikli var) Boğaz ağrıları Ses kırıklığındân ve boğazında Tıdan muztarip olara! hâstamı muayene etti Bir deniz yolculuğ! undan gece ba şı açık güvertede geçen saatlerden sonra uyumuş, nezle olmuş, yi ğ da hafif bir kızartı veya 27 yi aşan| ağ - ği racaat eden yatmasını tenbih ettim. Bir limonatalı müshil içirdim. (Pan klavin) tabletlerinden günde 2—5 ta kullanmasını söyledim, Başlıyan hâfif öksürüğü İçin de biraz karbonat paketleri kullanması - nı, arkasına korukoye (o çektirmesini, tentürdiyot sürdürmesini tenbih et - m. Üç gün sonra hasiamı vazifesinin başında ve iyi olarak gördüm. KURUN Hekimi tan ve Pankar Mi ila > b te ve p il Il dap lr imldr Orada ha demeler çekip birakiyor ve bize bol bol rüzgâr gönderiyorlardı.| Cibutinin hemen her buna benzer yelpazeler Bunsuz yaşanmaz. Sabah erken saat beş buçukta durak yerine geldik; bizi uğurla * mak için gelmiş olanlarla vedalaş- tık, Saat altıda katar hareket etti. Cibutinin etrafı çoraktır. Trenyolu nün da böyle süreceğini saniyor - dum. Fakat dört beş kilömetre tw zaklaştıktan sonra hayvan sürüle- ri ve otlak ar ladı, Yedinci “kilom metre: mağazasına vardir. ğılırmış, Trenimiz suyunu aldık - tan sonra yoluna devam etti. ambaliden sonra volkanik a ae girdik. Biraz sonra etraf tepeler tekrar yeşermeğe baş - Ciutde vâli ile konuşurken bu ralazı içi li kuvveti ar tınca arteziyen kuyuları kazdırip buraları da şenlendireceğiz. Bura- İardan çok mahsul almır, çünkü toprak henüz ekilmemiştir. Asm- lardanberi yalnız hayvanların ot- lağıdır. Demişti. Mi Yol yapılırken ahali mühendisi parçalamış, sonra Avrupalılar me| zarmı yolun üstünde yapmışlar.. Burada bir vadiyi büyük bir de - mir köprü ile geçtik. Köprüyü geç| meden önce biraz durmı , U- zaktan fesimi gören Somaliler ko- şuşup geldiler. Arapça iy le birkaç dakika konuştum. re şikâyet ei eki, bu, devenizden daha i- yi dekilmiir, Diye so eğildir. Deve in- sana dokunursa ziyan vermez, de- ve coşarsa nihayet ağzmdan kö - pük çıkarır. Lokomotifi parmağı ile işaret ederek: — Bu ise, giderken kime rast man sesi develerimizi, koyun ve keçilerimizi bile ürkütüyor. Ligi Mi döval ziler görülmeğe baş| sordum. Biri: | duklarını düğüm Meyolere Buna ri ve g rk Sürü deve ile, bemt ibik ni toplu bir keçi sürüsüne rüst gel di Suat sekizde elli ikinci kilamet- redeki Helhel mevkiindeyiz. Bu - rada kırk elli Somali kulübesi var di; bunlar develerini yükletmek i- gin , koyun, keçi, deve yavtuları ve süt getirirler. Nereya yağmur yağar ve nerede otluk çök olursa oraya gider,. yaşarlar. Yalnız, her abile kendi hududu içinde yaşa - yabilir. Bunların Arabistandaki göçebeler gibi çayımlari yoktur. Kondukları yerde gali çirpi, tâş ne görürlerse onlarla bir kulübe ya » durunca Somali kızlar, kü çük güğümler ve küfelerle yoğurt, ayran getirdiler. Yolculardan is - teyene sattılar. Ben de bir küçük sey boşlukları ki . Dumanm is boşlukları doldurur, Eakat bu kab. ' ig olanlar tarafımdan Bir türlü yen - mez, Zehii etrafm Se ve ça img li iL e yerler ve Bunlar, ağızlarından çıkarırlar. Başka va- kit, sağa sola çevirerek ağızlarm- da ini Dol kilometrede F' TansIz larm Somalisi ile Habeş hüküm tine bağlı Harar arasmdaki ii si 5 Gukk Ai idik Bi. viriyorlar. bee bacasını göstererek) coştuğu zaman ağzı an duman, sese ve kıvılcım püs- kürüyor. Geçtiği yerde ateş külü bırakıyor. Devenin eti yenir, südü içilir, yavrusu olur, çoğalır. Bunun neresini koparıp nesini yemeli.. 3 Saat yedide seyrana rengi e ba eğe, aş- ladı. Saat yedi buçukta otuz ye - dinci kilometrede, Alila denilen yerde tren durdu, Makinesi yağ - lanmağa başladı. Burada birkaç Somali kulübesi var. Bazı çocuk - ere resmini almak istedim. Ölür ye babaları yalvardılar. Ben de yanik razı olmadığım için vaz geçtim Baal ayrıldıktan sonra Bin- gazinin Berka çölünde vaktile kör raz ilerideki tepede kalems$i bir bi- a vardı. Orada bir Fransız me - muru ile maiyeti oturmuş. Saat onu çeyrek geçe Davanlı istasyonuna geldik. Burada Soma- lilerin kulübeleri bir köy halinde idi. Birde üzerinde Habeş bayra - ör da EN kulübe vardı. Bay- k NV Amudi olarak dikilmiş muştur. giydikleri elbise bir don birde gömlekti. Her ikisi de Amerikan bezinden yapılmıştı. Hiçbirisinin ne başında, nede ayağında bir şey vardı. CâArkası oni.