a yk e MR, a ERE EEE EŞ m , , YA İtalyan tayyareleri ritreye nasıl uçmuşlar? Süveyşten on İtalyan tayyaresi geçmişti ; Halbuki Eritrede 400 harp tayyaresi var Aduva ve Adiğratı bombalıyan İtalyan tayyarecilerinden biri a Fransız gazeteleri- Ne yazılıyo Bugün Kii en ziyade sinir Verdiren şey şudur: Mısır liman - larında pek çok İngiliz harp ge - i bulunuyor. Havalarında pek| Gidenlerden geri dönenlerin sayı sök sete Kahire ve İskenderi-| sı 8,250 dir. Yetli askerler de var- şubatın birinden Ey ikisine kadar Süv kanalından ların şili (200,000) Y8 sokaklarında da birçok İngiliz! dır. Mikerleri ybel . 1915 de Türk b reha zarfında İtalyanın Sü in hücumundanberi ilk defa 0-| vey: kumpanyasına verdi ği e ay 000 İngiliz lirası tut » muştur. Harp bitinceye kadar bu rakamın birkaç kere büyüyeceği - ne şüphe kalmıyor. Aksumun düşmesi üzerine Imparator ağlamış ' Adisabab; (Deyly Telgraf) — Habeş imparatoru mukaddes Ak: mo, larak Sür iveyş kanalında İngiliz. iğ gen görünmektedir. | ellam'dan Cabuba kadar bü") tün, e çölünde kay - “Mârma vardır. Mısırdan Bingazi Y& yahut Bingaziden Mısıra gi decek olanlara karşı su parla - mi kapayan üç yüz kilometre u unayı çağırtarak mukaddes şeh - ğ rin istirdadı mukaddes bir har; de doğu Afrikasma giden İtalyan ilân etmesini söylemiştir. Abuna- RShileri ektedir. B : | da teessüründen ağlıyarak bütün raki ig top, memleketi ayaklandırmağa sö3 ve milyonlarca mermi ötürü vermiştir. Memleketin bütün taas- Yotlay Zal bunlarda | tayyare bu İtalyaya karşı şiddetlenmiş bulunmıy, bulunuyor. Sekiz aya anberi — üzerin - Habeşlilerin ne yapacak- on kadar tayyare geçmiştir. ları anlaşılamadı takyeli, gecelik entarili tıknazca ve Dün Istanbul sokaklarında gürülenler, işitilenler Ayol savaptır, ekmek telâ- şından suyu unutmuşuz! 5 — KURUN 21T. TEŞRİN 1835 — | 5 İ ğ i Pencereden bir ses: eskiler alâyim! Sabahleyin saat yedi buçuk... Ak sarayın iç mahallelerinden birinin komşu kadınları pençereden pen « çereye birbirlerile konuşuyorlar: ralrk mahalle bekçisi köşe akdi ipe ve kadının biri ona seslen: — Bekçi baba! — Buyur! vaptır, ne olur, dün EE şındaki çeşmeden bize bir koğa - cık su im m sırasmı buldunuz. Be - nim vie var şimdi! rugün susuz ne yapaca- gız? — Kuyu yokmu evde? — Kuyunun suyu acı ayol? — Biraz şeker atarsmız, tatlı olur! rai kadın. e kova, ayı uzatın da ii size bu günlük bir koğa su verelim! Biraz sonra pençereden pençe- reye koca bir teneke su uzatılır - ken kadının birinin elinden tene - ke kurtulunca haydi sokakta ya - tan bir köpeğin üstüne!.. Derken bir patırdı, bir kütürdü, bir acı a: cr havlama ve bir kahkahadır Zi Bunların arkasından da beyaz şlıca bir adam pençereye koş - tı LER r bu yaptığınız canım, mai dü üni kütürtü,? Şunun şurasında tam biraz uyuyacağım zaman., Ayni Geri kadın: — Ne er ayol, komşudan bir teneke ödünç lacaktım, te- neke elimden kı n aklın ARDİ tai evin su- yunu dünden neye almadın? rize eylik sağlık... dine Londra, (Deyli Telgraf) — Ge- m Ğü isid neral Temperley süel durumu şöy- dört Yüz E t Sere Wredel le tahlil ediyor Bantaş, nasıl ve nereden geçmiş «Senin elena lemen.sakrl lerdir. Hite; Kol ba Bir ta: takyanların. pine seçti, a şehir ci Kimlerin, > eğ varındaki İ tayyar alay inle ve var luğuna bakılırsa onun şimdiye He Mabarlarında eni, Di Gir mey düşinciniş gi use Me derler lale en ii ret edilmek lâzımgelir. Bu hâdi bekleniy: mesi 8öçmek . suretiyle eritrey* ra iii ey mar üz bu tarafta pek fazla ilerilemiş değildirler. e böyle değildir. Asıl yol Henüz'ne şimalde, e cenupta : ve ciddi bir muharebe vuku bulmuş Tak, ay ayareler, Trablustan kalka -| ve Habeşlilerin ne yapacakları an- Da ye akip ile cenu-| Jaşılmış değildir. ”) fırın dolaşmaktı taşi Naşit - Ertuğrul Sadi göl “Yorlar. Bu yolun onda dokuzu! ( Şehzadebaşı TURAN Tiyatrosunda dür, Fakat iki Ken İtal.) Bu gece saat 20,15 te smara rasın - Kerimeler. 4-üncü defa olarak yn “oTE tal Alya, Süveyş kumpanya- LLOoO Büyük Haile 5 perde yol, dün sabah - dan akşama kadar BE akşamdan! da gece yarılarına kadar sen fırm an su almaya vakıt bulabildikmi? Gürültü üzerine biraz ilerideki evlerden birinin pençeresini açan bir kocakarı hâlâ havlayarak sil kinmekte an köpeğe bakıp: — Ayol bu da nesi böyle, zaval- lı hayvancağı su selâsına tutmuş - vu köşe ba- | lar! Hangi yumurcak yaptı bünu acaba? ” p“— Yeni Eserler mm, FATMA Fuat Nebil Ertok Küçük hikâyeler ru i “VAKTT, - Sina ka an e lira ye dram vay. Telefon Mutlaka alınız ve okuyunuz Satış yeri 3 izi diri Yazan: Osman Cemal Kaygısız N Üstte: Sokak yerine pencerelerde oynıyan çocuklar. : Altta: Sab. « leyin Köprünün hali Kadının, ikisi birden kış kıs bi- raz gülüşürler ve sonra birisi ko- cakarıya takılır: — Şerife teyze, sayım memur - ları sana yaşmı sorunca ne diye - ceksin? — Ne mi diyeceğim? Onu, bi - zim Kasımpaşadaki gelinle siz ta- zeler düşünün.. Ben dişsiz ağzımı göstererek: “İşte yaşım... tuzsuz aşım... kaygısız başım!,, Mami işin içinden el ## Sa; memurları kapıya diki - lip. birer birer soruyor ve içeri - den orta yaşlı bir kadmla on üç, on dört yaşlarımda bir çocuk ce - vap veriyorlar. M Çocuğun muayyen bir pm yani bir işi, gücü var- mıdır Kadın — apre Çocuk — Varı Memur — tai ya var - emuür — ocuk — Vardır ağabeyciğim ! 0 Çocuğa) peki, ne dir muayyen mesleğin, söyle baka- la — asik spor kulübünde aldi #» Memur yine kapının birinde or- ta yaşlı bir kadınla yine orta yaş- lı bir erkekle konuşuyor ve erke - ğe soruyor: — Vücudünüzde bir ğe bir sakatlık, bir arıza, bir hast İrk falan varmıdır? kel yi sey yok, tnrp gibiyim maşşallah Kadın — Nasıl vr. rakıdan, sı- gara yüzünden sabahları öksü 1 or! 2 j Bizim arkadaşlardan biri öğle biraz anzarot göndersin! » Memur — (Yaşlıca dul bir ka- | dma sorar) demek dulsunuz, kim- | sesizsiniz, bu evde yalnızsınız öy- e mi? Kadın — Allah bağışlasm, bir | de in gibi, nurtopu gibi oğlum var Dil 3 yi Hani nerede oğlu - 0 (diyip içe gn da, biraz sonr. anı bir vi kedi ile ge lir) eğ ağabeğisi! i Memur — Hay nızı veri sin! Allah müstahakı Balatlı e. sayrm evinin Re inden akl nl k ş tarak ikide bir bağırır: o — Esyiler alaaayim!.. Esyi pal- tolar aliyorum, jaketler aliyorum, on al : serbest yelip, yeçmiyorlar mı bu » radan? — Ondan sana ne? — Nasin bana ne Belki içlerin den acele ilen esyi falan satacak 1 varsa, yetirir buraya, ayağımı dışarıya basmadan pençereden #- mm! g Şişlide sayım memurlardan ğ bir genç, soruların cevaplarını yas zarken “çok güzel, demeyi ai edinmiş. Soruyor — — Yanı kaç? d — Çok Tml; NN Görünür bir sakatlığınız var mı? g — Topalım. — Çok nie — Karmız mı? — Hayır, sende öldü. — Çok güz Ben ile Ml için sa» bahtan sokağa fırladım. Fakat her — başında bu vesikayı çıkarıp östermek get için sarı ceği kâğıdı Gk açık al yürüyor ve onu görenler bana bir şey sormuyorlardı. Böylelikle. ; Fevzipaşa caddesinde ar - ka Fame. bizim bir: a Na- evinden geçerken Nazım bi aleni Kızmın Ear bir iğne ço” kip çıkararak: — Al şu iğneyi de elindeki ve- sikanı yakana iğnele, böylelikle sana da, memurlara da daha ko - laylık olur! k 0. C. Kaygısız