k EREN e in istediği... ki; İİ © Bu hikâyeyi Londrada Sava: ge Clup'da dinledim: J ört kişi, viski kadehleri, saman çöpleri dolu ufak bir sanın etrafında sıralanan yeşil maruken koltuklara gömülmüş, ği ediyorduk. Söz sırası mütekaid bir Trans Anlant'k su- b idi. Tuğla rengi hurü- ve eliyle şeytan göz- lerile bize bakarak ği B Komi si Mortiner Hicks'in macerasını biliyor musunuz? de- di. Bilmiyorsanız kısaca anlatıve reyim. Bu macerayı dinleyi; İngiliz pasikolojisi hindi m mü emmel fikirler edinmiş olursu- , r Hicks, suvariri bu- lunduğu buhar gemisiyle Bahri arasında büyük Denizlerle sa. gi bir limana gö- a #ötünebilirdi. Fakat... Denizle oyun olmaz. nelik geceli gündüzlü Yirmi se: » bir gidiş izim sonra günün bi- z inütbiş “bi parçasının yardım la ve obo a niz, orasını adar gene gözünüzün önüne geti.emez- siniz. Bu ada Mareşal e adıla. rından biridir. Merci tarlala- li yile sevil içinde bir, burn a , Gacı ormanı bulunan 600 hektar # göhişliğinde ve Lek başa ıssız ir adas. İşte bu 2 inen de- mek olan Hieks, yi ört saat denizde li halde cesaret ve metanetini kaybetmemiş, karaya z © çıkmıştı. i sene, evet tam iki sene Ko- medor Hicks, (Bobo) adastida kaldır. Orada muz yiyerek, taşla avladığı kuşlar ve sahilde buldu: #2 Hicks'in de rl Ti uyandı Bir sandal yaptı ve bir gün, gü neşli havalarda uzaktan ağaçları: nı seyrettiği en yakın adaya ka dar gitmeğe karar verdi. Yola çıktığı zaman bu meçhul ada hakkında hiç bir şey bilmi yordu: Fakat adaya ayak basar basmaz, ormanın kenarında bir biniş tesadüf etti. Çadırın içinde yatak, civarındaki e birinin dalında asılı ift kadın çorabı, yerde de lesyon şişesi vardı. Komodor hayret içinde bun- ları seyrederken arkasında hafif bir ayak pıtırdısı oldu. Döndü; karşısında yirmi beş: yaşlarında kadar enfes bir İngiliz kadını duruyor, gülümsiyerek komodora bakıyordu. , . Ke mn tanıt- tılar. Hiel anlattı. Kadın da yle sertüzet ni ona ç bir bir m Yenti; Kadircan Kaflı üç ağız alev ve duman püskürdü, üç gülle bir yıldırım gibi Armenyonun gemisinin bordasına çarptı... Kartalın alevler içinde. ©. m dığını irk Armenyo kendi gözi rile görmüştü Ne oluyor: deki Bu İsime eyi Bir 4 hobeladığı hiç isi s eni rümenii Armı özlerini oğuşturdu. Di- in li çoğu böyle yapıyorlar - n man, Fak şırmanıı ası Yi İşte il Karta tal, korkunç bir eler v bütün çe ileal e e ge rdu ve da ii üç 2 kulaç arilik, kalmı; slk Lura kapakları ee topların kocaman ağızları birer yin uyordu. Her halde bunlar, Türk gemisine karşı yıldırım savuracaklar" Armehyvo Mİ kendisinin, i » leride giden gemisine haher vermişti. lerideki EİN provasında da bir alev parladı. Di da daha ileridekiye işaret ver - miş iile ileridekinin top ateşini dl farkedemedi. Belii ateş etti, belki « edi. a amiral Armenyo ne yapa * cal ei Veli Reisle göğüsgöğüse sa” bei mıydı, yoksa kaçacak miy - imierimeki gemileri geri çağırdığı- na göre kaçmak İstemediği anlaşılı - rdu, Kara Veli çek söylendi: — Rü ez inmedikçe siz zor bir- törü olan İşime bir fırtına esna-| dr kya ekniedvilleriye baki iie Dai Ye e şir oğru söy” ii iu. — gemi - m Si e) ie mürettebatı) e .ndi b kül ii hira mrt gi İTER ai. Ml ai rünmediğini, diğer ikisinin de Hire rerek ai Vie rmenyonun yanına üzel kadı altında çalkanarak batıya doğru ri leri ona (yardım etmeleri — Tesadüfün şu lütfuna beğ Meşe saki vE hiç de alar iri iş değildi. nız, diyordu. Bu adacıkta Y yeri kumandalarını veri - halde sıkılıyordum. Bana bir ai vE : yalı kalmayı hiç iste -| yordu: et arkadaşı gönderdiği için bu lin LİE — İNİ mi Yale in Var ven esadüfe ne kadar minnttar kal-| (|. Provadan Mİ Atom) çabuk.. Yelken sh ve Prota topları, ei sam — Venedik ge le rakindr bir e edir, müddet konuştular, 219” ei r duma En ie Kara Katt: a, ği yarıyor, iki Ve Gül hattı istivaya mn ir top gü rültğsü enizin Ve| tarafa köpükler saçıyor ordu. Leventler bir ç ra iz vi ya gayim 3 lık.) yana yayıldı. ipler, diğer, glerinde te: pa bak okulu ve Izlı bir gece . pe Ki : tirasn ateşile buğulanmış bir yili! duğu halde savaşa hazır Külli idısdal yaktı bir halde, şu sözleri söylemek cesa: ntret Armen manevra yapın - kandilin alevinde dili ananas pişirdi, Yerler İki s sene- K ar arasın- daki konuşma uzadıkça uzuyor- du. Bilhassa ipi bu tesadüften için bir vatandaş olduktan ka yakışıklı bir erkekti de... Yıldızların altında, sip bir ağaç kütüğüne yanyana o muşlar, gittikçe teklifsizleşen ve mahremleşen bir avere ü rinde adi kayıyorlardı. Ş N Birdenbire genç kadın Komo: .dorun elini tuttu. Boğazı kuvvetli! bir arzu ile kurumuş, gözleri ih- retini gösterdi: Komodor... Kayığınızı inin bulunduğum adaya gön. deren Allaha ne kadar dua etsem azdır. Ziyaretini zin. em ine de- rece sevindirdiğ pat için kadar söyliyeyim ki, her istediği- nizi yapmağa hazırım. Hoşunu- za gidecek bir şey kri pek n için bir yerek gözlerini epi ee rdi. zaman Kom » ona doğru eğildi ve ürkek, aliş bir sesle, ne söyledi bilir misiniz? — Ah! Bir şişe cin verebilse- DİZes. İngilizceden çeviren H, Varoğlu caya kadar Tür kli top atı - e dik gemi cak. ti Dolar irdar on kadarı birhlain Krimlar şaşkınca bir ateş çtılar. “Kara V al razı böleni izden, Başka - ları, yalvarsam yapmazlardı bunu.. Diye yen nd İlerideki iki Venedik gemisinin eler geri döndükleri ve amiralin imdadına gelmekte oldukları görül- Venedik topçuları toplarmı doldu: b wi lmeleri için epeyce zaman ge ila Veli Venedik o kadırgasina yetmiş seksen kulaç yaklaştığı zaman ipi e di rı. Dikkat! Düşman gemisinin TüM: “delikler ri hizasma... Hepbirden. Ate... Kara Kartal üç dpi namlusile a* bn si yıldırım püskürdü. nedik gemisinin sancak pere da Gi top ve 'çalandı, teknesi iki ye” rinden delin — Bir da la Hepbii w Ate..Ş Bu sefe ai İl iaadl geldi; sa gi yüce teyi yaraladı, baş taraftaki Al kırdı, Koc: Tini N alabildiğine alir - enlerle beraber, güve: için dip iyor, bağ leni bazan kılıcınm tersile, bazal keskin tarafile vurarak yola me ğe çabalıyordu. —15— BOĞAZBOĞAZA.. Kara prova Mi bas şında, rel nı bek * a iikmdeklekiie e) tunç mlu; ağlamaları, barut basma - dar ustası idiler ki, hiç gemisinin topçuları onlarla boy öl « en ezlerdi. Burak, düşman amp& edilirse, onun ei ayaş olân yiğitlerin başında api Fakat o, şimdilik rampa yapmak düşilmeesinde değildi. nı sıkı bir top ateşile, ona sokulmadan ve her an Kara Kartalın rovasını karşısında tutarak dövüş * mek gerekti, Halbuki Kara Veli Reis düşman gemisine a e ordu. — Top dolduu Leventitr e Klanesieide Yarıyarıya soyunmuş için- ei ne Mİ 5 ig” mandan yılmak şöyle dursun, gören- eri rin Mİ yılgınlık saçıyor * lar vi ; Düşman gemisine ancak yirmi yir« mi beş adım kalmıştı ki Kara Veli Re mn coşkun ve ER sesi yeniden dü « yuldu: KA Kadıköyü'nün Romanı: KANAMA ANAM Bölem: 75 gidiyordu. Ona bütün o sertliği, e Gir) veren, beni gönülle seyvm dk Yazan: Safiye Ero! telâfi Gaal — Ben bir cennet bul- mik ik çıkmıştım. EN e dönüyo tile İlin bir Irlandalı kız sev - izel Burhâm- Evet güzelliğine diyecek yoktur. Balıkçı, avcı arkadaşlaril! e, gelişi a aklı b ii . Her hizmetçi kızları ile yi affettim. Çünkü kendi Krabi 1- e mes'ut olsun. Benim va nr böyle ki köktü inden e yeni i aşi birleşmeme imkân bir filiz korkusundan bütün hayatı - da bir ölü var, ketleditiniş CE n: çiğneyen adama ım. — Di-/ küçük Allah- yorsunuz ki benden ayrıldığı için mü- Evim, konservai İeessirmiş. İnanırım- O, kaybettiği şah | mesafede, Argentinier Str. de. Bura- sa yas tutuyor. Benim şahsımın ( şehrin kibar sı oturuyor. Vi humun değil) maddi varlığımın onün | yahada müsiki il eden epey ecne- üzerinde bir kıymeti Beni bi var. He: her gece ri Kollarımı, ayaklarımı, saçlarımı se irkaç âsırlık bir konser evi var Mu- viyordu! Eseflenmesin! Bir vücut| sikveı MIZI, z ve al ka büyük “bir ziyan değildir.) tın ile dekore ei iş muhteşem bir Ben. ben idealimi ai te şey. Ayrıca yeni bir konser binası var. en ai 1, işti, ri meşher bir Onımr. Bü mrümün iye çi-İ matine veriyor. Hocalarım benden ileri hülüsa Kı da k dim emsa visiz eksiri çöle döktüm: pozisyon sınıfına geçebileceğimi süy « , Jüyorlar.“Fakat-ben--hir-kadının-ne | hududunu aşı Ete Memi eke inen a mea ve ml ne in ne sanatta mü - him bir eser yaratabileceğine inan - ME Kadının ezeli üstatlık sa - idir. Kadım, sevgisin- de eni haşmetlidir, ilâhidir. Ka ne canli varlığın e yeis kor - kusu inliyor zannediyorum, çiası ile yüz e bir kara mahzende kapalı kalacaktım. San'at, ü tabiatin bana açtığı bir aralıktı, ora- Nr bii liyet sahibi oldu Tışıyorum, eğleniyorum, ii çek diği kadar. Yı da başında Fon Horvat silesi r. Oğullarından biri zabit biri a bana kur yapı yorlar. Yavaş ya hayatın len nurlar ai oynak | bir parke fizerinde bir vals, elinizi hafifçe sıkan, zarafet madan size perestişini | tırlar ne baygın | te şimdi ağlıyorum. — “dim. Yolunu çevirttim, içe: i) snr dai ime ce elimi söyliyen bir kavalye, bir köpüklü şam- panya, bunlar e a fena siğil de- gil Fakat bir lerdi ki, Bürde ği il nü o Hide caktım. Anneciğim. Sizin Faruk Bey hi - beleşe ar çıkmıyor. b ken- e bir eş yosma) yr 'n de korku mruosr'na müptelâ bir hastayı sevdim. Elele relim. Bana evimizden çörek hava- dis verin. Önümi imdi siz büyük temi: mer dani Cafer zar ne âlemde? Gülşeni ev - Tendirdiniz mi? baharda evimiz ne güzel olur. Aşağı kat divanhanesinin kapıları a * çık durur. Hafif bir rüzgâr avize as- kılarını şıngırdatır. Pencerelerdeki x- kokar. Ah vatan. İş* yetişkin bir erkek olmuş. Güzel gi * . miş, ağır konuşuyor. ya halle. inde bir olgunluk eseri sl görmediği vE nedir Mn 'da La Baron Hilde ile çir karttığın Kl hir a manzara - larını gösterdim, Sonra Bur vk izdivacından hahbetük, Dedi driye Hanım da, Burha yüzüğünü parmağımdai ii çikağanyo rum. ein iki tane de mektubu var. TREE AN HANIMDAN BED- İYEYE MEKTUP İstanbul: 7 Mart 1932 «m Pencere önünde Caferle we aymüyordum. Bir de o, Ne det! Sokaktan geçiyor. — çat a İe- a ME mg Biri tabiat, tabiat! diyor. Di * ağ m'at san'at! diye tutturmuş. ne Eg sa bir teselli verebi” leceğine rllriler İnkisarla mü- cadele etmek in ddetini art - vi ni emiyeceği acılarm zulmüne biraz da boyun eğmeli. Fa * t hayır, Bedriye m mağrurdur. Hoyrat v kn iü çel efsine tırmıyor, ayak direyor. Buna bri er, baştankara git - derler.