v la köyden < uzaklaşmak lâzımdı. Yoksa sefil bir ölümle ölecekti. Bed- (Baş tarafı 26 ve 27 temmuz tarihli Semer miladı ii) eve —Ben anlıyamıyorum, niçin bu türlü düşüncelere sapla- nıp kalıyorsun. Bir kere vücutla- rımıza bakalım. Her ikimizin şu halimiz aslanm bize gösterdiği eseri değil “midir? eccühü sadakatle | suzluk olmaz;'ayni zam faatimizi de mahvet e biyatemın. tehliteye, dü» li taret bütün bu söz“ gr sözü anlayamaz oldu?,, Diye düşündü. Bı üzerine masala leğişiklik var. Yüzüne yere düşecekmiş gibi ürküyoi Benira i hakkında gösterdi. ğim lütâfkârlık meydanda ik kalktı, çin geldiğini hiç belli etmeksizin leri senin fikrini ikna etmek için ,havadan, sudan bahsetti. Arada meğe lüzum görüyorum, Yok | sözünü Tah son günlerde bi- sa arslana f: ik etmek mesele- | yaz hastalan e göründüğü- uk bu türlü sözleri bir daha yanımda ağzına alma.,, Deve ile ayı aralarında bu yol- 4 © o deve üzerinde istediği tesiri y: pamadığıtıı gördükten sonra . lediklerine'pişman oldu. Ondan sonra bir ©aha bu bahis üzerine bir tek ağzını açmadı. Fakat ayı ile bu konuşmalar - dan sonra devenin hali değişmiş- ti. Şimdi eskiden olduğu gibi ne- şeli değildi. Nereye gitse zihnine bulun- duğu her hareketinden hissolu - d ne getirdi. “Yoksa bir kederin mi var? Bu dünyada her derdin bir devası bulunur. Kardeşçe a yardım etmek bana borçtur,, gibi sözlerle içinin yarasını deşmek is- ı, ted eve karganın bi Fakat d Tü sözlerine karşı hiç renk vermedi: e zim ne kederimiz olur geçen gün biraz soğuk almışım. Ufak bir rahatsızlık © geçirdim. Şimdi iyiyim. Yakında kuvvetim de yerine gelir sanırım,, diye ce- vap verdi. Karga deve ile konuşmadan bir nlamayınca fazla üzerinde ısrar etmedi. Kalktı, gitti. Fakat ondan sonra devenin her halini uzaktan, yakından tetkik etmek- ten de gene geri durmadı. Bir gün karga bir tepe üstüne konmuş, etrafı seyrediyordu. De- veyi aşağıda bir dere a gördü. Deve buradan su içmi istiyordu. Bu sırada derenin su- ları içindeki balıklar bir aşağı, bir yukarı koşuşuyor ve cünbüş ediyordu. Deve balıkların bu halini gö- rTünce kendi kendine bir şeyler söylüyor: İ — Ey balıklar, siz gerçekten mesut hayvanlarsınız. Sizlerin bi- zim me a lang korkm: z, Ayının bana geti nuyordu. diği li gibi bei, e, i- Yazan : Kadircan Kaflı Bölem:21 Çabuk, Artaya git uzun lâf istemez, Reise söyle gemiler baskına uğradı Akkartal yanıyor.. Herkes biribirini kaldırıyor, uyan - ea Ak Kartal tutuşuyor. Baskın var. İleri!,. Diye haykırıyo: Baskrnerların ime da gö renler olmuştu: ei kaçıyorlar. Yakalayın! “Fakat bu sırada herkesin gözü, canları gibi sevdikleri Kara Kartalda idi. Leventler Ak Kartal'ın ni e okfiğa a ateşe su yorlar, yelken bezlerini erimi >. tüne atıyorlardı, 'akat su, ateşi büsbütün coşturu- e karşı savaşanların en ik güzel çabuk dari “çin Sa ia endisini bile ateşe at Lâkin, ateş kayığı gittikçe daha a âlevler, Sümeni rla gemiyi çabuk tutu: ordu. bir iki sr İşine i ka: sarayı başta; kuşa Bu sırada Kara Hasan daha aklı başımda görünüyordu. İlk zamanlarda hemen şu kuman - dayı vermişti: — Dikkat!.. kanca- larını kesin!... Kesin palamarları.. ça- uk... Eğer vaktinde davranmamış olsay- dı felâket pek korkunç olacaktı. Bereket versin ki çabuk davran - Başta kendisi olduğu b Tevent- ler, ellerindeki baltalarla bir kaç vu ruşta Kara Kartalı, a gemiden kurtarmışlardı. Kara Kartal, açıl - VT 3 Ak Ere kıç kasarasını Sulama sarmış şitmezsiniz. Yüreklerinizde bu de renin suyu gibi temizdir. Hiç bir Mirim yer bi kederiniz yoktur. kısl amak ire dg e dakika allahınıza bin kere şükrediniz.. içar yal ne olacağımı bilmiyo" rum, Bu gece yanarken acaba eğ rın mesibili sağ ve salim gözü; 2 | açacak mıyım, diye şüphe ire um.,, Diyodu. > 6 (Arkası var) Kara Kartalı açığa oçeken Kara Şe lir gemisinin daki t hatırlamış - lar, Türk Heriliileri için bulun- maz pir define idi. Hemen Venedik gemisine koştu ve bağı ür — İnce Hüseyin! İnce Hüseyin ne- rede?.. — Burada... Buyür!.. ii — Yılanları kurtar! Gemi yanacak. Fakat onlar yanmasın!. başında olan ise Ona “Gemiler Kartal e dei ey — — nel. al . a giriyi a Halkinea'dan doğru ei "bir atlının — ğuşanların seslerin: ordu. > Arti sesleri, ii e boğ n çal di, Kıç kasaranın atm inen merdive- nin başına ko: İnce Hüseyit en a a gi- | riyor: Halbuki orası duman ve alevi için- de idi. Kara Hasa — Detüme'i su u dök! 1s Deli ye o suyu üstüme d ; Diye haykırdı. 2 a Hasanın den a in ER el sıklam oldu. m gittiği yolda, a * e dumana karıştı. Bubi .emiyi kurtarmaktan ü - midini ay e Bütü, er boşa gidiyordu. Fakat a pe ii bırakıla mazdr. Gemi değerli ve yerlerinin doldurulması mümkün ol- iki yiğit bu alevlerin içinde i- diler. Onları kurtarmak lâzımdı. — Buraya. Buraya dökün!,. Bura- ökün! Geminin köpeştesi boyunca iki sıra olan leventlerin bir sırası boşalan kovaları denize doğru biribirine ve» - rek ateşin bulunduğu yere getiriyor - lardı, Şimdi bütün didinmeler, İnce Hi inle Kara Hasanın girdikleri ii küsür altma toplanmıştı. Suyun her yı atılışında dumanlar beyazlaşıyor; a 4 levler duruluyor ve kararıyordu. Fakat bu hal yalnız bir saniye sü» lir eniden biraz önce olduğu gi" b aleve korkunç ii a dili gir bi dört yanı yalıyo! ipi YIRTILAN PERDE?.. 2d ra Veli ani Ti Mei Rum Kar: güzeli payalnızdı. rakaca - ğımi anladı. Brrakmayım diye böyle ye Hati iel ine ği kararı elemi . 'miyo 'mki biliyor, söylemeğe ne — Made Tüzum v: d Diyordi i Bununla mz 9. ik e dair bilgisi sadece bir k ise orada oun böyle olmadığını göre- ceki Yıllarca Akdenizin azgın dalgala” TL, tini rüzgârlarile güreşen bu yiğit ve saf yürekli Türk akmeısmın Kile İarşeddiei vü gece ince duy * ”— körpe bir delikanlının kalbi çar- “ ordu. Sesine ayrılığı hiç söyleme « | ,mek ve a ece yapmakla, on Simdiki — Kara Yeli; in eni bağrına çek» miş Zorlu ve uzun kollarile onu sar » mıştıi — e özi pi mi Wi elem ger Burada Klin ekli, — Belki bu sözlerin doğrudur am- ma, her halde anneni ve kardeğiii i bana hem ana, hı b bik | kardeş olayorsn. “en be- nim pi kgk imei cana yakınsın!,, güzel snr Ah. Bu güler arıyacal Arıyacağım bi Arıyaca; Veli Reis bu sözleri söylerken se | sinde derin bir aşk ve ince bir yas © kine rig Genç kız ise titriyordu (Arkası var) Kadıköyü'nün A Bölem: 69 Necdet, ağladığı ye Brie kaldırdı v6 ima hiç wt iz bir acılıkla dedi ki: — lin en büyük ıztırabı siz- siniz. En müthiş elemi bana siz ver- diniz. Tekrar Bedriyenin ayakları üzeri - hâlâ ei Bütün iştiyak - Tarı, arzuları, açlıktan kudurmuş bir canavar sürüsü gibi i üstüne saldırdı. kendi - sinde saadet tahassürünü öldürmüş tür. Şu anda 'aşkınm bütün ateşli ii olduğunu keş - fetti. Çile doldusdümi, ek bitti, di- .rm yeniden şaha kalkacağını ln - N Ün 5 AE Yazan: Safiye Erol . iş sefaleti Lr e de enin eğe ri ma larını İstanbul: ay Gakalağluda akan kalma güzel bir evi vardı, kirada idi, fakat iki buçuk odalık eri il bir bölüğü vard. Artık ora Bedriyeden uzak, ei den uzak yeni bir hayat id lıyaca u > dıkö; yün bir karış toprağı yoktu ki hatıralardan hâli olsun. Ü- mitsiz yi bu e her tarafına sinmişi undan (Bedriye için ölmek e gri düşündüğü yıldızlı bir gece geçmişti. gü- rtesi nü Fikirtepesinde, kestanelerin billür göle gi leri dara pem eyaz ndil çi (Bedriye için yaşamı mak isi arel arma Kn .sandalını im kü rek çekerdi. Ka ame biz kuleli köşk yardır. Necdet, dal ma © istikamı bi gidi di bul a sm felâketini üne sa” ız saatler geçirmişti. Kuleli köşk Necdetin ıztırabının bir âbidesi gibiy- »k, bütün elemlerin ta - lâkları, hele bu koy... Hepsi, ümüne Necdet için bu köyde Bir eni ki: Her bir ye kaldı. Kuru soğuk bir era uzun bir yü- rüyüş germe m etti. Vaktile bisiklet öğrendiği talimhane meydanını, futbol emk Kuşdili çayırını, hçelerindi iğer Janlarla birlikte ga pi şırdığı m prak, Çiftehavuzlar ci- ali ziyai iyi 'tti, Kendisi artık bu" NN an giyord. Tabiatten uzak rine ba ZEZ Ex nin yaz e ime, ele dak e uş gibi bir Idi. Ka- köy! Si bilği mili Şile. nın farkında olmamıştır. Çünkü burada TI büyüyen mektep kadaşları, okuduğu mektepler, Se 0 lar, hattâ beyine yi önünde ni tn bunlar, onu çocukluk âlemine bağlı - e şeyle: iy Bunlardan a; kedi bi tı başi viy issetti, Yazık. el gidiyordu. e mavi denizleri, uCAĞI, unu - ır ile bu cünbüşlü, Si den) be EDER köy İllş gön“ lünde ebediyyen yaşıya: Nasıl ki Napolinin slime yare sı gibi bir Vezüvü, Ji en gibi vardır; Kadıköyün nişanesi de Ka; dağıdır. Eteğine asılan tepeleri ciri a birlikte Kadıköy ui talilarmda uu lâcivert ehram Necdetin önline e bir varlık gibi yer et- »*. iye hanım bir kaç gün sonra Necdetten bir mektup aldı. “Cağaloğluna e ki b İesire niyazım, 8 rast” maktır. ve ei de ben kabem gönül rahatını tekrar bu- sizi gö, emel tahammül ruhiyemi anlar. Siz de sevdi” harp romanı — : Ik edebilirim. Bu İlet sınız elbet. Çünkü siz.. ancada bir | kitabm ikinci ci bir dağ, - Yana) sıf yok) türkçeye de tercüme edildi. Bu Bir yeri var tesir etti. Iztırabın va: felsefe, iy tevekkül deyin, Fa- kat zayıflıktan doğma bir tevekkül değil, karen tevekkülü, Romen Ro” N e k bir kahramanlık var” in w e pa göre de b rte uliniğ değilim. vi kat ayni yolun 1 a İz e 0) İpi mamak bolt > öldürmüştür. Ve ben hayati | iraz namevcut i CArkası var)