İ işaretler | Iki tipin tahlili Dedikodu plâtonik a — an f. a- sında dedikodu iki taş arasına sürülmüş harç yi. Uzaklıkları gösterir. Fakat bi - liriz ki bir duvardaki çözü ayrı, Zurlık verecekti, ne de küçük taş, büyük taşın — altında ezilecekti. Fakat onları bir duvarcı yan - getirmiş dizmiştir. Şikâ - Yetler | böyle bir duvar için tabi - dir. Bunun en hafifi dedikodu - dur, Bazı dedikodunun tornistan e dilmiş bir şeklini görürüz. Sev müiyen yanındakini sevmiş gibi Bözükür. Çirkine güzel der, kö - tüye iyi... Böylelerine biz riya - kâr, dalkavuk deriz. Riyakâr adamla, dedikodu Pan adam ayrılıkları duyan, yi len, anlatan inanlardan birer ör - nektir, Dedikodu yapan içinde $iş manlayan hiç sevmediklerini $t » kar, Ayrılıklardan emdiği Kenz boşaltır, Dedikodu yapan konu - Fisek işinde söylelerileri d Belediyenin incelemesine göre bir kilo ekmeğin 11 Meri — 44 santime satılması icab ediyormuş Dünkü araştırmalarımızdan öğ- ” İ rendiğimize göre, ekmek narkının on bir kuruşta bırakılması etra - fında yazılan bazı yazılar. bele - | diye çevrenleri inde esassız ve tet- kik edilmeden ye yazılar te- lâkki edilmekted in arada mi söylenmiş - — Bugünkü çaşniyi taşıyan -İ kiloluk bir çuval unda ( bulunan izde doksan nisbetindeki yumu- şak unun maliyet fiyatı 598 ku- ruş 24 santimdir. Yüzde on nisbe- tndeki sert unun < ise maliyet fi- yatı 50 kuruş 74 santimdir. Buna zahire borsasında vergi ve ml bindikten sonra bir çu - un 863 kuruş 87 santime mal ai Bir çuval başına 165 nn imaliye masrafı koym. akta- 2. Bu masraf içinde fırın kirası, Ütektrik; su, tuz, odun, pişirici, çı: rak, tezgâhtar, kâtip ücretleri da- $a, konuşa, dilinin altında biri. hildir. ken, kendini rahatsız eden duy- guları saltverir. Dedikoduya susayan adam st cak yaz gününde rüzgâr rami bunalmış adam gibidir. Serinlik bu adamt nasıl hoşnut ederse, dilinin bağını çözüp içini döken adamın da gözleri açılır. sosyal mak, ezilmi mak için yaptığı harekettir. e bakımdan birisi kahrama- Ra, öteki zekâlı adama benzer- ler. Fakat ikisi de âcizliğin, gücü e Bin, dcizlik zekânın eseri i oldu? İş birkaç adam önünde bir ma” sanın başında olduğu müddetçe mesele pek basittir: akat dedikodu veya dalka- vukluk kollektif öir şekil alınca a hramanlıktan ye zekâlılıktan ayırt etmek müş- il olur, O zaman şaşıran kütle ler görürsünüz. emeyi seki, EE ye söy-| ye bu, iye ağ insan » lar arasında yer tutarsa. Tahta kasını göremiyen sö zeki & damlar b birer örnek tip olurlar. Gerçekten aydın kafalı insa - Rin yapacağı iş dışları değil, iç- Mina — Bir Amerikalı tayyareci ne yapmı$ okudun mu Bay gülüm? ramanlar, ve kendinden baş -İ yal sözde Çuval başına 50 kuruş ta fırıncı ya kâr verilmektedir. Bunları top- sonra bir çuval un 1078 kuruş 87 santime mal olmakta - dır. 72 kiloluk bir çuval undan 94 ekmek çıktığına göre, bu maliyet fiyatını 94 de taksim edersek bir kilo ekmeğin kuruş 44 san- : on bii time satılması icap etmektedir. Halbuki vaziyetin . nezaketini, “* “| halkın fazla para ödememesi İ- çin kırk dört santimi halkm km lehi- ne olarak fırmerlara vermedik. Çuval başma kârı indirdik. İmal masrafını daha az hesap ettik. Ba- zı frrmlar ekmeği ucuza satıyor - sa ya imal masrafından tasarruf etmektedir. Yahut ta frmı eye ZE tir. Kira vermez, bu rıncı tasarruf yapar. Her hangi bir & müstesna olarak bü Hususi fırın tuttuk. 94 ekmek çik- tığını bulduk. Soruyoruz 1,700 bin lirayı ne yapalım? * Okurlarımızın verdik- leri cı evaplar Okurlarımıza üç sorgu Soru- yoruz: Tramvay sosytesinin halktan fazla alıp geri verdiği 1.700.000 5 Eyüp — E- minönü yolun tırma - lı, İstanbulun aa hücumun - dan korunmasma gerekli işleri mi yapmalı, bu api Hava Kurumuna mı verm Aldığımız Tasa koyu - yoruz; Tıp talebe yurdu idare he - kimi Bay Ziya — Tramvay sos yetesinden alınmış . olan bir milyon 700 bin lira ile önce Yenikapıdan itibaren açılacak olan Atatürk iğ ikma- lini teklif ederi Şark Denk A. Öz. kan — Tramvaydan almacak i toz ve toprktan kurtararak cazip bir seyyah şehri yapmak ve bu yüzden elde edilecek temelli idat ile hem uçak, he e diğer işleri görmek lâzımdır. “ Devlet Matbaası memurla - rından H. ea Kaymak - çı — almacak 1. OL. 000 lirayı hava kurumunun ihtiyaçlarınm te - mini için hava una ver - meliyiz. Tecim odasında Sonra bir çuval una ne kadar Ne odası meclisi dün top - masraf gittiğini de tesbit ettik. en de iğ şu bildiriği aldık: Belediyesinden: ce tayin kere yöre da sol ei uy” mayan neşriyata tesadüf olunmakta” a ili vaziyet şu suretle izah © ri lediye ekmek fiyatını hesap skn un fiyatını esas olar: alır, mal masrafını ilâve ederek ek" mek sieleli bulur. 2 — Un fiyatları yi ve ra Borsasında serbest sa neticesi, de takarrür eder, Ve ei iyece Tes men Zahire ve Ticaret Borsasından ai Un fiyatlarında son ay mek fiyatını bugünkü haddin“ Epi sat adireak bir tenezzül gö rülmem 3 - > masrafı iki yüzü aşan ve muhtelif büyüklükte bulunan fırınla' u yapmak suretiyle belediyenin ye ettiği azami fiyattan daha ucuz 3 — KURUN l “11 TEMMUZ 935 een İGezintiler | Bir tepe ve bir çukur “Rokfeller” in öldüğünü bildir kuldu ve gönlüme akşam saatleri» nin garipliği çöktü. Şimdi birkaç kürek toprak altında dağıla da - gıla eriyen Rokfeller, Ker puflalar üstünde bile nazlı kı erinin sızisınt duyan bir ge Talihinin büyülü oluklarından her nefeste tonlarla altın dökülen bu canlı mumya, şatolarının engin bahçelerini fildişi kaldırımlarla döşemiş, köpeklerine elmaslı tas - malar işletmişti. Fabrikaları, ma- denleri, gaz kuyuları ve bunları biribirine bağlıyan demiryolları vardı. Fakat kilerleri, izbeleri do- luluktan çatlarken, kursağının, bir lokmayı öğütecek gücü yoktu. Ardında binlerce kat giyecek bi- rakarak çırçıplak gömüldü. Dünyaya bir fabrika, insanlara makine gözü ile bakan bu ihtiya - rın alnı katlanmış, yüzü buruş - muş, dizleri titremiş; fakat yüre- eki para cehennemi sönme » mişti. Resminde kısık dudakları, canının nöbetçisi gibi sımsıkı ka - palı daruyor. Bu bitkin gövdedeki yaşamak iştahı bana bir dalga çe- tinliğile çarptı. Ne para, ne ün, ne ekmek satabilirler, Bunun beslendi çaşniye w, uygun olmıyari ak yapılıp w ir sürü a dolaşan, aklına es- cuz fiyatla e inin altından ge- ri takip ve tecziye edilmektedir, KURUN: Dünkü sayımızda ek- mek yapılan ekstra un çuvalmm on beş gün önceye göre, otuz ku - ruş ucuzladığnı ve bu vaziyette para u- cuzlayabileceğini bu işleri i iyi bik mesi gerek olan İrrmemm sözüne dayanarak yazmıştık. ”| düğü diğer mn da hesap - lamış bulunuyord bu Dm frrmeı masraflardan azami derecede ta- , bazı işleri gözden geçir. | ile belediyede ilgili, yeri £ yapar ve ekmeği yedi, & se miş Oda kaydiyelerinin toplan. | görüşebilirler. iz kuruşa ma olarak a- AHİRE BORSASINDA — kıdao va nl ni icap . lımması müddeti üç ay daha u- | Dün zahire borsasında yumuşak si zatılmıştır. ğdaylar 5,25 — 6,35 kuruşa- Bir ticarethane Md satış | sında, sert buğdaylar 4,30 kuruş- i mek çıka senelerce evvel NE iktisat müdürü Kemal Ö- merin zamanmda tecrübe ettik. çaşniye göre ırlanmış 72 ii bir çuval undan kaç ek- cağmı leri, derinlikleri görmektir. Sos - tezatlar sürüp gittikçe, âciz- leri kahraman, dejenere olmuş duyguları zekâ sananlar çok ola- caktır. Sadri Ertem .. Tam 28 gün havada kalmış ve Şu. müsaadesinin müddetini diği için idare heyetince a a dırılmıştı. Oda meclisi bu kara- rı tasdik etmiştir. ———e—— alyan ürünü ürü mahsulü) dört bi ei sani tahmin edilmiş - ti il fazla olacaktr, w Artık her yönünü karış karış bil- diğimiz karalardan,, tan satılmıştır. Ziraat Bankası da yedi kuruş - tan yetmiş ton buğday satmış- Türkofise alınacak memurlar rkofise on beş memur alma- Tü Kuraklık olmasaydı ürün daha | caktır. Yalnız İstanbuldan yetmiş beş kişi emi çin tuğ taşı pır - enli ee kılıç, hangi gis armağanıdır. Resmine baktım ve böyle düşün- zarları nasıldır, bilmem. Fakat ta- rih emirde ki en şatafatlı Ka- anları, altınla sıvanmış bir leş olarak de gil, toprak olarak dolduracak. “Rokfeller” le Kaportala Mi -. racesi, bugün bir tepe ile bir çı ru andırıyor. Terslikleri, pile - ları pek az süren bir tepe ve bir eN Yarın bu tepenin de başa- o çukura yuvarlandığını ve yl çiyanların kucaklaştı - ğını göreceğiz. Bu kadar açık bir erçeği nasıl görüp de şahlanan isteklerimize gem vuramıyoru; bilmem. S. Gezgin Bay zülim — Ah 1 sız a. Ne siye «. Denizlerden başka bir âlemde yaşamış, il taraftan barut kokan, bir taraf- n alacaklılarla dolu 4 eryüzü- > tekrar inmiş! Yy