i p . > k. ir z : > tanbula gelmiş, i dilmem bugün nasıl bir müna- pi zavallı Eşrefi hatırladım. Ona zavallı diyorum, ven Eş “ref bahtiyar aşamak için he- meh her türlü evsafı a olduğu “halde bir kusurü, sadece pa- ra hırsı yü gözlerini ha- yata mahrumiyetler içinde kapa- dı; hem de am en feyizli bir devresinde Eşref Saliyiliien” Binde or - ta tahsilini bitirdikten sonra İs - yüksek tahsilini burada bitirmişti. Edebiyata susi bir va vardı. Daha emleketin belli baş- ta hu - pek n mi biri olarak tanın- mıştı. Her yerde takdirler gören eser- leri kendini geçindirecrek Okadar bir para getirirdi. Fazla olarak eğ aylıklı bir de iş bulmuştu. « yaşayabilirdi. Kendini mes'ut e - ek bir de hayat arkadaşı bu - > Jabilirdi. akat Eşref böyle düşünmedi. Onda büyük servet yapmak hır - “sı vardı. Hem de bu serveti birinde tün arka- daşları hayret ile işitti. Eşrefin bı vd idi: Kendisi daha yirmi ımda bir genç oldu- Huna göre, oi elli beş yaşında “olan karısı m yıl sonra öle - “cek demekti. O li kadınm bü- tün serveti miras olarak onun e - du. O bu türlü evlenmeği sadece kendisini bir gün dg zengin edecek bir şeklinde am ANK Elinde para ol- muhabbet, sevgi, ise “ibi eşli aile hudu - nda da bulabileceğini düşünü; u. Fakat Eşrefin bütün dü - şünceleri ve hesaplari sel çık. sonra a ilamaani aptığı pa > biler Eşref | ey pr > kanç bir insan değildi. Aldığı dı - hırsı! | ( dul kadın ise bilâkis çok Emar tı: Evlendiklerinin daha ? Kitapla- Bunları öğrendi. Sonra ay başlarında aylığı ala - rak hepsini kendine getirmesini, rından ne alır? etmesini sıkı sıkı tenbih etti. şref bu suretle eline geçen bütün paraları karısına (| topta: verecek, sonra sarfedeceği me nı her gün sabahları ondan parça (alacaktı. Ây onlarıda fazla kalan para aileni fu olarak bankaya RM sarhoş olarak yaşamağa razı oldu. Fakat iş burada kalmadı. Kadın Eşrefi hacreder gibi (o bütün ka- zançlarına tasarruf (o hakkından mahrum ettikten başka her gün hayatını da sıkı bir mürakabe al- tına almıştı. Meselâ (Eşref yedi günde bir memuriyetinde ece nöbetçi kalırdı. Ertesi günü eve giderken direktörden geceyi betçi olarak dairede sie dair bir vesika alıp karısı; termeğe mecbur sa > f gençliğinin en hararetli bir kısmını böyle geçirdi. Yedi, sekiz yıl bir gün servetine varis in (karısının sıkıntısını çekti, Nihayet büyük harp yılla - inde karısı andı. Dok - torlar İsviçreye ( bir sanatoryom tedavisine : lüzum gösterdiler. Yaşlı karı ve genç koca birlikte sanatoryoma gittiler. Eşrefin ba- © zE lardı. Belki Eşref e haya - linde yaşattığı bir zeng afe- tile ve servetile gelir, dai dı. akat,hayatm garip bir cilve - sidir ki, netice tamı bunun aksine çıktı: O sırada Avrupadi bir İspanyol nezlesi (o salgını ol. mu | kit ilemi sar- | hoşlukları içinde üni topraklarında a her va -| «- KURUN Gündelik siyasi gazete Istanbul Ankara pe le geli TELEFON NUM Yazı İşleri Mr e Idare telefonu: 24370 Telgraf adresi: Istanbul — e Posta kutusu No. el Yazadi ” Kadirsin LZ Tefrika a 2 Gazetemize ge yazılar, yn ye girmek İçin ise, zarfının köşesine (| La kelimesi Eşin istiyen okurlar, atin Karşılık | 10 kuruşluk pul koymalıdırlar. ri geri göndermekten, | kal Şollemik mektupların içine | konulan paraların kayt dan, ilân | olarak çıkan yazılardan Sa direktör - lük, üstüne soru sorgu alm | e düş şir. at. Mz veni Gazetemizde çıkan yazılarla resimlerin | her hakkı salt kendisi içindir. Çarşamba | Perşembe Takvim); Termuz|« Temmuz 2 R.Ahır |3 R.Ahır Gün doğuşu 4.3: 431 Gün batısı 10,44 19,44 Sabah namı 278 2.28 Öğle namazı 1218 1218 Ikindi namazı 16.15 16.18 Akşam namaz; 19.44 1944 Yatsı namazı 2147 2146 Imsak 214 215 Yılın geçen günleri 183 iş Yılın kalan günleri 173 1? Bu, yarının meşhur. Burak Relsi olacak olan genç Anadolu çocuğu idi. Cevap verdi; Herkes başkalarını da k Bu sözler üzerine Kara Veli Reisin kaşları çatıldı: — Sen de mi, oğlum ve leventlerim telya'yı tıyorsun? “BORSA iHızslarında şıldiz işarca ol rinde 27-935 de muamele enler» dir.| Rakamlar kapanış aa ri ye üze“ e gözlerini açtı ve gülümse - özümü yanlış e Reis... Bin “ Mim bile seni esir edemez, an“ onlar senin rl olurlar. İs - ma seviyorsun diye seni ie. gör” Yeniden gülümsiyerek söz söyliyen — Neye sustum. Söyle de duysun - lar... zaten söyliyecekti. Bi bu yasi küverteden kıç kasaray: kan esmer bir delikanlıya bakmak > başını çevirmişti. bu e « Hasandız” Reisin. a on do * kuz yaşında olan oğlu al iii yüne derecede bir soğukluk sezi yor: Bunun sebebi İstelya adındaki Rum eli idi, sezili - ve Veli Reis beş yıl önce karısı öldükten sonra sn Meğri Bar kat bir gün Kefalı rında Çekler (kap. sa. * Londra 619.75)# Stokhim 3.1320 » Nevyoi 0.7984) « Viyana 44269 Paris 12.03 - |« Madrir 5.80S » Milâno 9.67 | « Berlin 1,9736 » Brüksel 47175)e Varşova Ç 4.2075 Atina 89.4725)w Budapeşte — 4,48 — » Cenevre (o 24898), Bükreş 77,9017 » Sofya 63,775 İş Belgrat oo 74.55— » Amsterdâm Mn # Yokohama (2.7435 : Pra # Moskova — s İş Bankası — 9.59- 9, Anadolu 48.75İ Çimento as 1010 Ret 2 on Di > Sir. Hayriye 15.-| “ark Dek o —— Merkez Bankasi S8, - Balya -—- U. Sigorta —00| Şark m. ecza —.— "omonu 8,40) Telefon —.. istikrazlar tahviller 41933Türk Bor. :8.18) o Klekirik —- Tramvav 31,70 m ıhelm 17.00 eletikrizi Dahil MN 1 9400) Anadolu! Oo 443: le e ipi 95.—İ Anadoluli o 44,ss M0, Anadolu İM 81,50 imi 95--.| Mümessil A yaptığı bir lek ll ari Skali —. e ele geçirmiş, ona tutul - yem esirleri elden çıkardığı halde onu yanından ayır mamak Kr satma” ış ve Preveze'nin birkaç saat doğu sand, Arta, köyi ündeki evine e eid öz tarihimizi, öz dilimizi . cümhuriyet öğretti .. seferden dönüşte gemisini kör- Hela “küçük körlemizen birine çeki- yor, yahut Arta ırmağının sığlıkla - rma kadar Sokuyor, sonra evine gi - 55 diyordu. On dokuz yirmi yaşlarındaki Kefalon- yalı civelek Rum dilberi Kara Veli ' eisin yegâne düşüncesi idi. Iki — es mez ei eN rı, Şam ipekle altinlarile Ka Kıbrıs şar ra Veli Reis henüz on doku yanında bir zaman yaşar, unluklarını unuturdu. li Reis de oğlu Kara sanın gelişini görmüştü, En ann ni baba gülüşile onu yanına ça; — Gel de Burak'ın sözlerini yanım da dinle... Kara Hasan babasının yanına turdu. Baba oğul o kadar biribirine bem ziyordu ki. i .Kara Veliye ği — İşte Kara aç yirmi yıl son” raki hali. İ Di J Kara Hasana bakan da şöyle söyl lerdi: —Kara Veli yirmi yıl önce işte tr kı böyle idi. Burak sözüne devam etti: — Sındırgıda nişanlım var. Ölün “ ceye kadar beni © bekliyecek, Fakat ben şimdi onu da dülgünmüy ora Benim gereim başkadır. — Hepimiz dipdiriyiz. Yaptığımı? 2 GİNA Nİ erimli... Rüzgâr e kça ek olmakla (bera ia dönüyoruz. Kara kimiz Kekin gine dertlinin ne işi vas bir Kara mii de | nizi Kİ inldorüiaz. Bir gün sen ve tur şer de “Karn Kartal,, batarsa hepimiz. karaya vuran balık gibi “N dalgalanıyor, Korfu gibi Vakit vakit kıyılarımıza saldırıyor — si rn ii başına gördüğü çulla; ruz, fa” e dilo | lere fetimiize geldikleri zaman yelkenleri fora ve kürek” lere asılıyor, ve uzaklaşıyoruz. — Şuna “kaçıyor!,, edil — Son sözü Kara Hasan söylemiş * i, (Arkası var) Kadıköyü'nün www Roma n ı! KN İİİ Lâyık değildim fakat başıma bir a, müsteşar pa “Cezmi dur Tefrika numarası; 44 Ne için, neden, nasıl dersin ve düğünüşün artık onun gölgesini bi- le geri getiremez. — Selimiye kışlasından asker gel - bal, onu kaldırdılar. Gümüş işleme- li ig ipek örtülü örtüleri son- neşinde ışıldayan tabut, eller kiii, dalgalara konmuş, martı gibi idi. Peşi sıra, yeisle yirmi iki > yaşında ki İl çocuk, yok yere ziyan olmu Mezarın Di e baba- Pei Safiye Erol deti görürke başını o çevirdi, ona selâm vermek istemedi. Cezminin biraz gerisinde Burhan vardı. So! kolu hâlâ askıda, Sağ elinde fötr şapkasını tutuyordu. Kaşları çatık, başı eğili, alnına (o bir tutaı dökülmüştü, Mükerrem bağıra ba- ğıra ağlıyordu. Necdetle Orhan o- nu sağdan soldan kucaklamış, zap- tediyorlar. — Orhan düşünüyor - d u: k ölüm efsane değil - miş. Sahiden insan ölüyor, yok «- luyormuş... iyi düşünüyordu: yaşamalı, bahtiyar olma- k idi. pie bana, ben gibi yeti - Tdi, me, ben gibi hayat acemisine yara şırdı. Onun i ilmedim, devlet kuşu konmuştu. Nesrinle beraber (o çocukluğunu hatırladı. Nimet teyze, Feneryo - und. Cevizliğe araba gönde - rir, Necdeti sabahtan © getirtirdi. İki çocuk bahçede oynarlar, saat on birde bir kahvaltı yaparlardı. Nimet teyze onlara sütlü kakao, gevrek verirdi. Yemekten sonra karşılıklı iki küçük karyolada öğ. leyin uykusuna yatarlardı. Müşte- rek Ga imei hırsları vardı: Bili- r, kart rm Nesrin ona uyar, oğl rma katılır, kendisi de Nesrinle birlikte bir kız gibi oyalanırdı. Sonra büyüdüler. Roman mera- kı başladı. Bu işte Necdet ön ayak oldu. Cilt cilt forma forma 'n yetiştirdi. Nesrinin andan “Hani Fantomâ? Meraltan ö- lüyorum.,, Necdet cevap ae “Al sana Fantoma. Üç silâh şoru Kristo'nun oğlu var. Alızslin sana gönderirim.,, irlikte yüzme öğrendiler, dans talim ettiler. İngilizce dersi aldı - tin alnında bir kara yazı belirtti. Mükerrem o kadar dövünme, si- nirime dokunuyorsun? n ne kaybettin, nişanlını mı? Dur hele, sen bu halkayı takalı dün bir bu- gün iki. Fakat ben... (O Benimne kaybettiğimi © acaba anlıy mı? Bir sevgili değil, bir ni - sanli değil, Yi kardeş değil, hep- sinden üstü: hi mektupları vardı, Wee şöyle bir tezkere: Necdet luk ayrılırken bir kenarda © Bahayı gördü. Göz. göze geldiler. Birkaç saat evvel, Baha Nesrin için me Nec - det biimiyerek teselli etmiş, “ola* an şeyler!,, demişti. Belki de far* kında olmadan bir hikmet savur” muştu. Belki de hakiki hayat fel- sefesi buydu: Hiçbir er sas; mak, temkini kat'iyy. bozma mak, en acı felâkete ğa (olağan şeyler) demek. Mezarlık Kk ak sakallı bir ihtiyar adam X çizgilerle süslü Si moprik al sinden ayran satıyordu. T. krar yıkayıp sonra doldurdu. Dek ri pe Hye İğ e sabrı cem yaar niyaz etti. (Arkası var) ğ.———.nn