büyük , destandan daha | en Tribün dö Nasyon gazetesinde Şarl Flöri imzasile çıkan bir yazı, ATATÜRK'ün yaptığı sosyal ni rimi (inkılâbı) izah ediyor. Bu un bir : ATATÜRK, bir taraftan Türk Kamâl Atatürk'ün eserleri PA eyerlik E Eğitmesinde ulusal güzel ne vardır?,, çalışmak isterim,, diyordu. Bir ta- raftan da Türk ulusunun uzun z: açi kültürsüz kalmasına en ha. ep okumak vi A - ki gözlük olduğunu biliyordu. K. mutayda Lâtin harflerini bela et- tirdi. 1928 yılı İzmir, (Kurun) deniz yarışları dün biri da başladı. Ve yarıştan sonra özel eğlenceler yapıldı, 934 Türkiye bi- — Mevsimin ik inci kordon sporculara armağanlar dağıtıldı, Dirik de Mi Bu yarışa a üç şarı iştirak e Refik, Tahir, Gi kaptan. Bay Refik, © geçen yıl Türkiye birinciliğini kazanmıştı. rinciliklerinde derece almış olan. Yarışlarda İlbay General Kâzm . KURUN 12 HAZİRAN 1935 ——.. İzmirde ilk deniz deniz yarışları yapıldı yi ve kabul etmeyi, faydalı, büyük ve güzel olan şeyleri anlamayı e lâzım e düşün - in O halde size yurtse ve besni. erişsinde) destandan bara Hiçbir şey yeri ri ATATÜRK, ayni Türk tarihinin o ve Türk dilinin gerçek tarihini yeniden yapmağa VE maki eleği i nisanmda “Türk Tarihi Tetkik Ce. miyetini,, kurdu. 1932 temmuzun- da Ankarada bir iple kon - gresi araştırmaların yolu tesbit edildi. Bu cemiyet her yıl muntazam toplantılar yapar, Türk tarihçileri bütün uluslarara - #ı kongrelere iştirak ederler. Bundan başka, cemiyet, eski €serler araştırmalarında tetkikat yi tarih (o güçlüklerine air vesikalar keşfetmek için komis yonlar gönderir, cemiyetin ne suretle çalış - tığı “Türke Tarihi Ana Hatları,, e- retmenlik (hocalrk) ettiği bu harf- leri yeter görmedi. Kültürel ha - reketi daha ileriye götürmek için “Türk Dili Tetkik Cemiyeti, ni kurdu. Bu cemiyet 1932 yılı 26 ey- lölünde b bir kongre yap- tr. Cemiyet türkçeye yabancı keli- ük kurtaracak, biri münev- verlerin, diğeri halkın olan dil iki- liğini ortadan kaldıracaktı. Bu su- retle Türk dili tamamile yeni ulu- sal kültürü ifade edecekti. İşte bu iki maksatla, cemiyet DİN mi anl lehçeleri yazmağa başladı. Bir yandan da dil ilmine dair makaleler yazarak halkın alâkasını uyandırmağa ça- lıştı, Şimdi Türklerin kendi öz di- Ni ile dua ettiklerini biliyoruz. Ar- tık yabancı sözler, hele arapça ve farsça sözler tamamile kaldırılı - bir fikir almak için Cümurluk kül- tür işlerini eski rejim ile karşılaş- tırmalıdır. Fakat * yalnız okullar eselesini tetkik etmek için uzun bir makale yazmak lâzımdır.,, serinde kısalttığı mazbataları ile sabit olmuştur. Bir de Hzeler için yapılmış dört ve genel tarih vardır. Burada - bilgiler orta ve ilk okullar için bilse edilmiştir. ATATÜRK, büyük ati ağ zaferinin ertesi memlekette bir kültür rl in iç eker iliğimi, ALA) — GE iğbiizei meyli göre Moskova büyük elçiliğine atana cak (tayin edilecek) O izet Cent) hakkında yapılan tasımlar (tah - minler) doğru değildir. Bu yolda henüz bir karar alınmamıştı”. Ri çalışmalar hakkında tam Zonguldak Halk Partisi memle* ket gençliğinin spor sahasında da yükselmesi için verimli işler yap- maktadır. Tanınmış futbolcu Re - fik Osman memleket gençliğinin spor alanında iyi (o yetişmesi için öğretmen olarak Zonguldağa ge - tirilmiştir. Refik Osman kaza ve nahiyelerdeki spor ve gençlik bir- liklerile konuşarak harizarnın se- kizinci pazar günü Devrek, Çaycu” ma ve Kozlu spor kulüplerini Zon- bando mızıkalarile gelen gençler Zonguldağın hemen beş seneden » beri görmediği (çok heyecanlı ve yi neşeli günlerinden birini yarattı - lar, yaşatıtlar. Dört takım ikişer maç yaptılar. Zonguldak — Çay- cuma takımiyle karşılaştı hakem yi yetişmişti, sıfıra dörtle Çaycu” mayı yendi. Bu karşılaşmayı Zon- guldak takımı Kozlu veya Devrek- le yapsaydı daha iyi olurdu. Çay cuma takımı bir nahiyenin henüz yetişmemiş bir takımıydı. Bu su - tr bir is bole l TE Saat 17,5 da Kozlu — Devrek ma' çı başladı. Bu takımlar hemen yek- -| diğerine eşitti. Kozlu takımı İstan. | ları buldan 4 tane oyuncu da getirmiş» ti. Devrek takımı federasyona gir- memiş bu oyuncuları (o bilmiyerek kabul etti. Hakem İş Bankası iş - guldaktaki stadyumda topladı. Ka ğ ntaksı | Zâ Ve Hanıyererden” akın ve" .| le Koz j hükmen galiptir,, dedi. rl yı cek olan prensipler üzerine bütün | Lâtin harflerini öğrenmek ve öğ Yarışlar. enerjisini kullanmıştır. Bunun i i» > erkes için zaruri ağ - | saat 18 de başladı. Hasan kaptan, gine “Biz, kültürümüzü yeni me - söyledi. Bunun üzerine bü - | ilk hamlede fırlamış ve ileri geç - deniyetin en yüksek noktalarına inip e faaliyet başladı. Dolma - | mişti. Fakat inbat ve sert esen rüz “ İzmirde Deniz Y'ardü ve yarış yeri i ğa m > | bahçe sarayında saylavlardan, Ba- | gârr hesap edememişti. Mendire - lunan Refiğe birinciliği kazandır. | lev bes ve gençliğin Vasıf Çmarı eğin olabilen vasıtalar! i “ İsin (matbuat) oruntak ie repal ğin içine Dü tü, etili FELAK dı. Buna mukabil Hasan kaptan, | anması asını © istedi. asıl EN şanlmri ESİŞ * | larından, muharrirlerden bir M EEE ai leniz spo- zekâ — ” - ol o gre topladı. Orada Lâtin berer e ve Mendireği si şma- | yıyaçıkıp ie Mi ie çok büyük ismerleki Gi bel çan'atlara çini zi abi ni nin kullanılması kestirildi. uvaffak olmuştu, Bu tedbirli Tahir ikniciliği kazandı. len Rıfatm ruhunun tazizi için birlik fikrini > a, (| ertesi yılm Eş İm , a ilk zamanlar geride bu *| o Yarıştan sonra vali kısa bir söy“ | denize çelenk atıldı. ii ral in başladı. i Zi İd k unu yükseltmek için, isini öğ. — sn > | ATATURK kendisinin de öğ ong uitda ta yapılan maçlar Zongüldakta yapılan maçlarda .. rlarından Bay Seyfi idi. la ve sağirk dilemek borcumuzdur. E al çok ciddi başladı. Seyirciler he; candan yerlerinde laa dı. Devrek takımından Münibin oyundan on dakika çıkarılması ta- kırma iki fazla gole maloldu. Mü- oyuna tekrar alındı. Fakat bu arada takımı iki gol yemiş bulunu- yordu, Devrek takımının manevi. yatı ki ez ip Bire karşı dört . Fakat Kozlu nr eni 4 oyuncu bulunmasını doğru bulmıyan ha - kem raporunda (“Devrek takımı Gelecek haftalarda Bartın ve Ereğli takım- Zonguldağa geleceklerdir. Vi- lâyet birinci takımı henüz belli ol- madı. Zonguldak halkına iyi, ne- şeli, heyecanlı günler yaşatan genç lerimizi sevgi ve saygı ile anmak Terfi maçı İstanbul mıntakası futbol başkan- ığından; 16 — 6 — 1935 Pazar günü yapıla. ala — cak terfi ma Beşiktaş Şere, © Beylerbeyi — a ne saat 16,30, Hakem Suphi, Yan hakemleri Ek. rem Ersoy, Feridun Kılıç. Karaya oturan Japon destroyeri iyençin, 11 ( ) — Tong- kodan gelmekte olan ismi arasında az çok gerginliğe sebep olmuştur. Geniş bağrın haznesinde ne di- lekler yatırır.? Otel sahibi Halil ağa kızıl bı - yıklarını burarak uzaktan dinli - yor. Hademe Zehra hanım, başör- tüsü kulakların arkasından sırta salıvermiş, çıplak göğsünde altın- larını parıldatarak yan yan soku. luyor. — Tamamla Orhan! Uludağın dileği neymiş anlıyalım. Or! kucaklıyor. Bir Türk oğluna yurt konak İncittirmem bu toprağı komam ıncı ayak Buram buram dolanındı ak ka Der ki yaydım eteğimi tiğini duyuyorlardı. Fakat Necdet! O bahtiyar de - ğildi. Sabahları Bedriye ile o Her- kesten evvel hamamdan çıkıp iki- i de ayaklarında nalın, sırtların - da silecek bahçede buluşurlar, bir sigara yakıyorlar, yan yana bah - çenin alçak duvarı üzerine otu - rup penbe yaldızlar içinde yıka - nan ovayı seyrediyorlar. Necdet, itiraf edilmiyen bir aşkın oObütün hasretli ezikliği ile için için eri - yerek (ah.. Ne wp Giri ne e dar uzak) diye da Burhana karşı öğünmüş, aşk yolunda cüretkâr davranacağını ilân etmişti. Şimdi, o vadettiği ce- ra dumanlar... Birkaç gün içinde hepsinin ya- MaĞI al al olmuştu. Vücutlarında saretin zerresini gösteremiyordu. | Vaziyeti ümitsizdi. Bedriye onu İ belki beğeniyor, ondan hoşlanı - vor, evet, ancak hoşlanmak, buna han keratası ortaya çık - dı. saydı... saydı... Bunlar hep züğürt tesellisi. di venlere mahsus derin bir görüşle anlamıştı ki kendisi (Bedriyenin sevebileceği bir erkek (— değildir. Bedriyeye Burhan gibi : kendini dirhem dirhem satan, kadına kar- şı müstağni, haş davranan ve Bilip: her ilen faik olan bir adam lâ — Nereli nereden? diye dö- ğünüyordu. Nedir bu başıma ge - len? Hasta mıyım, (deli miyim? Ah ben ne oldum? Aşkı tahlil etmeğe uğraştı. Sa - kın bir serap olmasın! Yahut mu vakkat delilikler o üreten meçhul bir mikrop! Bu ne acayip bir kuv- vet ki şüpheli bir gaye (uğrunda masayı şimdiye kadar Necdetin hayatına| gözgöze iie Hani bir gün de| dim. humlarını, prensiplerini sildi sü - pürdü, Bedriyed ran hep onun bir gülüşü, bir omuz hareketi, bir bakışı, bir sözü, bey- ni bu kırıntıları topluyor, bunlar dan bir hülâsa çıkarmağa uğraşı yor, kendi lehine bir iz arıyordu. Ümit, ümit! Dia en saşıla cak mucize, fi olan bir cepe karşısında bile ümidi büsbüti dir. Bir âşıka hakikati tin acılığın-| - dan, felâketlerin olduğu gibi ka- bul edilmesi zaruretinden bah - setmeyin. O daima şuurunun kuy- tu bir ie teselliler zn der ki: ( O da beni seviyordu kat flân ön sebepe sö; ilini di, gizledi. Bi benimle nasıl taze bir kann dolu dizgin vii et fazla bir isim verilemez. Belki de “ puslalık eden bütün kıymet mef-| elimi sıkarken.. İlk...) İnce hastalık diye vereme der- ler. Asıl aşka ince hastalık demek lâzım. Hem de öylesine ince ki. Bu derde düşenlerde akıl, mantık bile esas vazifelerini bırakıp ümit yolları bulmak için akla ve man- tığa hiç de yaraşmıyan sapalık - larda izciliğe çıkıyor. 8 Bir enüz. © kalmamı ki hademe Zehra “| hanım bir ğunu haber verdi. Acaba kim? der gi ea Ni teyze: Söy- yin, buyu: dedi. Gelen Ai Bir İngiliz mu- harriri ile birlikte o yarın Uludağa çıkacaklar, — Şöyle bir ziyaret edeyim de- (Arkası var)