© — KURUN 7 HAZİRAN 1935 Haç,, işareti Hitlerin “Çengelli Hitler Almanyası (Başmakaleden devam) u söylüyor - | yok sel ii demek olduğun! lar. Hitler partisi için bu işareti ai Sk etmi bağ sıyasal programmın ulusunu karanlıktan sml gara. dan mile ve acık kutlu! a, yokluktan arlığa e istemiştir. e birlikte Almanyada tetkik gezintisi yaparken bir gün Berlinin (Ulusları tanrı müzesi) ni gezdik. Bu müze yi gezerken duvarda bir tablo gör - Asyadan nca 0 İ çerçevenin köşelerinde birer (Çengelli haç) i reti açık olarak göze çarpıyor du. u © İsmieti görünce © Al profesöre sordum: “Bu Türk eserin- de iğümü işaret sizin şimdi EN le Çengelli haç midir?, ila “cevap şu oldu: o “Eve Mishaçi» Si ördükiüz e bin iki yüz yi önce yapılmıştır. An - lasılıyor Cermenler gibi Türkler de henüz Müslüman olmadıkları o za manlarda bunu bir dini işaret olarak e rek haç eski Buda dininde (Doğan güneş) i gös r Türklere de oradan geçmiştir.,, Gene profesörün bize verdiği ma - Jümat MM dikkate değer olan bir nokt: tabloyu yapan Uygur ay Orta Asyada (Turfan) taraflarında oturduklarını, bu tarih- te kabilelerinin de bu yel az batı Geri ya ana rını söylemesi idi. Ma i, eski bir tarihti Kari ile Cermenler Orta kadar li len yakm komşu rsi madem ki, gerek Türk- ler ve gere nler i dini i- Şareti peak Bunların arala rmda daha a yakınlık ilgileri ünümeellri) 2 amak tabii olarak hai ge ii örünün a gelimi veren Alman Dİ kaynaklarımızı araştırmak istedim rü ii midir? Yoksa bu işarete ilk kaynak olarak pir başka bir etge (âmil) Siir (Ulusları Tanıma ümüz. engelli Ri gören Al - May si Berlin Müze) nike gördüğüm hi a işaretli tablo ile a olduğumuzu man Türk komitesi Ki Veigelt büyük bir nezaket e termiş, bu tablonun bir bkerii aldirarak bir tanesini dı sime yolla Bu fotoğrafı aldık- d kendi tarih hi Tetkik Cemiyeti) Alman okulunun jimnastik bayrami Dün Taksim stadyomunda güzel bir spor şenliği yapıldı Istanbul Alman okulu geçen yıl saat on Yı ci bu ba; ları ve Atatürkü saygı ile anmıştır. Bay Zeki Cemal Bakı bu. söylevi türkçeye çevirmiştir. Genel jimnastik saışmaların - dan sonra talebe arasındaki yi le e metre koşuda Bay Mamburi 4 dakika 47 ie birinci gelmiştir. Kızlar a i 100 metre yarışta Bayan Nino salisede birinci, bayan Melâhat 14 saniye 3 salisede ikinci gelmiştir. Uzun atlamada Bay Mukbil Ay- t 5 metre 75 santim atlıyarak birinciliği kazanmıtşır. Bay Lip - x g man 5,60, Bay Batistiç 5,52 at - lamıştır. l Gülle atmada Bay Faruk Gök- | nil 9,30 metre mesafeye atarak bi-| rinci gelmiştir. Bay ml 60, Bay Hans Boşayern 8,50 at-! mışlardır. metre mukavemet koşu- sunda Bay Gongelberger on daki. ka kırk iki saniye ve üç salisede birinci gelmiştir. Vagner kinciliği, ri tır. | kler arasındaki yüz iri e Bay Mukbil Aykut 1 niye 1 salisede birinci İRİ Bu koşunun ikincisi (Bay Faruk! Göknil, üçüncüsü Lai Nipmandır.' e Kızlar arasındaki etre| bayrak koşusunda birinciliği do-' d kuzuncu sınıf, ikinciliği sekizinci! sınıf kazanmıştır. Epiekler arasm-) onuncu ve on ikinci sınıf mea ti birinci ielmiz, sekizinci doku- yi y 8 Sadun üçüncülüğü | |A Zuncu sınıf muhteliti ikinci olmu” r, Dünkü jimnastik bayramınde en küçüklerin şarkılı oyunları, pi gençlei i iyi yetşirildiklerni gösteriye Ji Ov manın gr lışmalarını bilhassa kaydetmek lö zımdır. my ren önemli (mili Birinci ölün (60 sayıfala- rı okunursa görülür ki, eski Türkler- de güneş ile ayın (o Tanrı tanınması kadar ki, Hun devrin- t mas dan dan lir Onlarda da daha sönra Mısırlılara, Finikelilere, EMDİ e (Doğan Güne- şin) alâmeti van. ene Haçı) rklere ve Uermenlere (o (Budizm) dininden gelmiş bir Hiğkini diye kabul edece menler ai n ia Sağ - virlerinde sıkı — yakını k isba etm rerek ii çeri id rom el ie ir Tere Buda dininden geçmiş bir şey - şöyle di; distlerde dua ve âyin diğ. vimlerinde olduğu ibi li üremi bir çark ile kesik çark te: mukaddes uğurlu miki e idi Dua rm resmi uğ mek - te, hem de belâ ve haa ee dir. Uygur Türklerinin çarka verdik- leri ii ve uğurluluk Budist ol- mıyan Asyanın k fından dahi Asyalı ve lk ederek ere kadar gel- iştir. (Gene hi Haç) anistersDoğan & meş See ter çark resmi ia Vk zelal arasmda ve ehemi e, ikdnci eği kalır. Asıl vr ) see nokta bu işaretin en ön- in en önce teyit eder mahiyeti Ea elli haç Ag pan kaynağı u altında Insanlar istedikleri gibi gezecekler, Gn ! Fransız kabine Penlöve'nin gm Jan Penlöve ni bir klüp açmıştır. göre, bu klüp pek orijinal işlerle uğraşacaktır. ii dalgıç âletine lüzum yoktur. Çünkü şimdi yüzü örten Mi bir maske icadedil- miştir. e ve sade bir ma yo ile denizin dibinde gezmek ii bildir. Klübün yap acağı ilk iş, deniz altında bir koşu yarışı olacaktır. Fakat bunu kolay sanmamalıdır . İleriye doğru atılacak her adıma larınızı toprak üzerinde yavaş$* kaydırmak, kırk derecelik (o bif zaviye ile eğilmiş bulunmak lâ“ zımdır. ha köklü su ından amli lmağa değer bir mele dir. Ee rimizi y karşı, suyun tazyiki ayni kuvvetle Kurşundan yapılmış toplar sizi geriye atar. Bunun için ayak- yogi vag yapma! ii ususi r# da kabil © lunduklarını aka ln Tü > » a yolda | Tacaklır. Bunlardan baki eikikst yapmakiz Ban . Lürkler e lık'da vardır. Hava tekler rd şunu da iyi iste - gi erek lışmak arzusu; Iygur Türk-| da göst su içinde ei güzel avlanılabilir. Fi rim ya ME iz. bize lerinin eseri rine elemi veren zatlar eller inde “dr rta Asyadan geti - Asyadaki Türkleri Iş duklarını, hem de kitap miz bu - Kadıköyü'nün menRomanı! Tefrika numarası: 9 mahsulü, hep bizim köylü. Bakı - Kadıkö meşhur (o hanımları, hangi birsini söyliyeyim? anlatıyor, anlatıyordu. Fahri, Hayri, Ziya Beylerin, fa - lan filân hanımın hususi e şi rını, maceralarını Bedriyey: yıp döküyordu. MİNA malâm, değil efendim, neler de neler... Yazan: Safiye Erol —ŞIFA — Şifa cok tenha idi. Yalnız bü - yüz bir masada sekiz on kişilik bir toplantı vardı. Bunlar, başta Or - hanın büyük babası Mahmut Ra - sih Bey olmak üzere, Sifanın ge - dikli müşterileri idi. Papasın bağı özden düşeli: burası kalenderlere ! konak olmuştu. Yeşil dallardan ö- rülmüş birkaç çardak, iri cam fe- nerler içindeki gaz lâmbaları ile .tenvir ediliyordu. Mehmet Rasih bey maiyeti ile birlikte bir çardak utmuştu. En kuytu köşenin ka » indi tek başına oturan bir de bey vardı ki saat ona doğru, gölgeli yollardan süzülerek gelen bir hanımı karsıladı, köşeye sindiler,. Kim oldukları, bakan - madı. Şifaya bazı esrarengiz çift- ler gelir. Bedriye ile Necdet Şifânm de- de oturmuşlardı. Konuşuyorlardı. Karşı sahillerin buğulu, titrek pa- rıtılarına dalmışlardı. Yoğurtçu tarafından tek tük sandallar çıkı- or, derenin ağzına gelince bazı - sı Kalamış sahillerini takip edi - yor; diğerleri Şifa, küçük Moda kıyıları boyunca Modaya doğru ilerliyordu. Necdet, belli etmeden Bedriye- nin nazik ve manalı profiline bak- Bir rofesör Reşit serin nin ra Mw. - rı, tablolar ve sair eserler üzerinde SeN ış oldi u biliyoruz. Acaba u konu Sb) Ende sayın pfo- de ne düşüniyor? ASIM US . Ne olurdu, masallardaki gibi Vi sihirli ez giyerek ie en kaybolsa da şu kadına üzi helecansız, m doya kakabilee Onu böyle hırsızlama Sözeieek hiç gönlünü doyurur mu? — Ne düşünüyorsunuz, Bedriye anım? driye, beş parmağın! toplu olarak e götürdü Oh, unuttum, galiba hiçbir şey düşünmüyordum. Dedi, Necdet icinden bu söz - leri acı aci reddediyor “kayır, di- yordu, benim hakkımda karar ve- emiyor. Karar verse bile ale; me verecek. Beni ümütlendirecek en küçük bir hareketi yapmı lp ne kadar çekiniyor.,, Gecenin mi is güzelliği içinde bu kadınla e hi - başa kalmak Necdete cok zor ge - liyordu. Fazla bir jest bir coşkun- Jan Penlöve'nin progr#" mında en önemli (ehemmiyet) bif iş sinemaya verilmiştir. Deniz ak tında bir stüdyo yapılacak; bur?" da en orijinal filmler çekilecek” tir. luk yapmamak için bütün kuvveti” ni sarfetti, Nihayet dayanamadı” asih beyin masasındö” gevezelikle oyalanan Orhana se" lendi. Orhan büyük babasında” ayrılarak yanlarına geldi ve ân” lattı: — Biliyor musunuz büyük ba bam ne istiyor? Simdi şu bibi iskelesine insceğim, orada bal daha güzel geleci — Hani Nesrinler Orhan? — Nimet teyze hasta; Nesrif onu bırakmadı. Bu akşam toplan?” birkaç güne kadar Bursaya gide cekler, haberiniz var'mı?