ON Otuz iki sene hayvanlorla uğ | Paşmış, Nevyork hayvanat bahçe- 8i müdürü, Dr. W. Reid Blair al Merikalı bir gazeteciye şunları an- atmıştır: im kanaatime göre bütün sivaslı. düşünüyorlar. Arı, in - san gözünü yn ültra Vie le 8 şuaları gör: r, kö; koku alıcı Kizlerimizin uyuşuk ol- duğu kokulara karşı hassastır. Yı- an, dilini havada do" aştırdığı za” m | Dr. ir. Blair, düşünme, hafıza, | taklit, kabiliyeti ve terbiyeye isti: | Zeye vermekte, ' le ikinci Urangutan, üçü fil, dör üncü! goril, beşinci köpek. altıncı kun - duz, yedinci b sekizinci fok ba 0 İliğı, dokuzuncı onuncu O - larak da bedii deye ve şöyle demekted ider şempanze binlerce sene- ipeğin insan yanın”a gör- şe “ld terbiyeye gerer o i yvanda büyük fikri bir inkişafa vi ola - ada otu #ını ve çatalla yemek yemesini öğ: Tenmiştir. Birkaç yıl evvel örgü işleri ya- Pan bir şempanzemiz vardı. Bah- Şemizde bulunan bir şempanze ka: fesinde asılı duran ve yetişemedi: &i bir muzuelde etmek için eline bir | deynek aldı ve muzu düşürmeğ Çalıştı. Muvaffak olait kii ilk değneğin içine sokulabilen diğer | bir deyneği birinciye ekledi ve bu. suretle muzu yiyebildi. İkinci bir tecrübede deynek yoktu; şempan- Zemiz boş yere sıçrayışlar yaptık” sonra durdu, biraz düşündü Ve birdenbire kafesinin bir köşesi: re asmak iz Bin bir ri ne saki EŞ bir çubukla yarım saatlık bir ça- ? fakat esarete hiç boyun eğmi- z ehlileşmeyen bir hayvan-; Şünebildiğini nasıl inkâr edebili- $i ka' lâmeti de Bir hayvanat bahçesi müdü rünün verdiği malümat dır, terbiyesinde pek muvaffak o- lami dım.,, Dr. Blair file üçüncülüğü veri- yor: “Fil hayvanat âleminin Filozo- fudur, O kadar güçlükle elde edil- diği ve kuvvetli olduğu halde in- sanhilesine ve meharetine (karşı konulamıyacağını çabuk takdir e- den mütevekkil bir hayvandır. Bu. gün Hindistan fil bir ay içinde muhtelif on altı iş görecek bir şekilde ehlileştirilir. İhtiyar bir fil bile kolayca eh- e ve terbiye edilir. Hay- at bahçemizde, filler kışın höc- larin kapılarını kendileri çö kuvvetli lama birçok hâ- diseler isbat etmiştir. Bir filimiz Hayvanların en zeki ve Bir manyatizmacının meyda- akıllısı hangisidir? na çıkardığı altın definesi Her ay gelen 200 altının meç- hul membaı neresiymiş? Bavyerada çok garip bir hâdise olmuştur. Hâd'se şudur: Holstein isminde (bir mektep Ma? olste'n milim ne serveti, ne de iradı yardı. İzdi- vacın üçüncü ayında şehir kena « rmuştu. Burada lenirken Ml Si taşlarm arasına odüş kadın telâğla yere di peri bir taş çekip çantasını almağa sava - şırken, çektiği taşın (altında bir küp i “ nde bir yığın altın görüyor. Jam Ho'st stein alt e Genç kadın, bu parayı kocasın - dan sak'amak ep için, bahçede çalısanlardan birini hiç sevmez ve elinden gelse tenalık | şöyle bir yalan uyduruyor etmeğe çalışırdı. Bu adam bahçe- im çok zengin bir halam mizi terketti, Üç zw sonra, bir iz Bunu şimdiye kadar sen - ziyaret e dine fil onu derhal tanıdı ve hor: unu kal ıldırarak, homurdana «| mandan e eski düşmanını unutmadığını id gösterdi. Hayvanların zekâlarnı ya ei basılınca açı - lan bir kutu ile tecrübe ederi “Ya sik sağl yedisi verilecek mek kutunun içi ur. Ke - diler ve e ir ii mak veya kutudan kurtulmak hususun- da çok ini ERE halde, maymunlar çabuk muvaffak olurlar. Diğer b'r usul labren biçimi, karışık yolların ortasına hayvanın dir?. oymak ve yiyeceğini ko; ne kadar süratle yemeğe varacağını ve baş- ka seferlerde en kısa yolu hatırla- yıp hatırlayamayacağını tesbit et. U mektir. Bu usulle sümüklü böcek- | lerinin, kurbağa, kaplumbağa ve serçelerin kuvvetli hafızaları ol - Zeki atlar içinde en çok şöh - reti olan (Hans von Alberfeld) adlı bir hayvandı. Buatriyazi su.| Böylelikle Hans birçok ya'lere cevap “veriyordu. ve seyircileri Niha - bir heyet çildi, ve anlaşıldı ki, at sah:binin belirsiz baş ve etlerine göre ayı raileri lale ek bir zel a gil midir?,, hayvanat bahçe- 7 *İ ğa başlıyo: .İ Jadan gelen altınlar her ay sayısını ayla zerin ye uzun za- ani tanıtma - ei” israr ediyor.. (o Servetinin | dörte birinde benimde — hissem vardı, Bu şarta riayet ettiğim Ci mi ay bana hissemi Zaman vereceğ'ni sayleli e ii ia ay ie düşen temettü bundan ibarettir!. Diyor ve a iki yüz altın veriyor Bu devirde bir muallim için ay- da iki yüzaltın az bir servet mi - ir? Her Holstein iki yüz liranın ha. tırı için bir kaç ay susuyor. Fakat, akıllı bir | ken isin, menmba: kendisince meçhul al » tın'ar karşısında süküt etimek ho - lay bir iş midir?. Zava'lı muallim aylarca karısı - nin peşinden koşuyor.. Namusuna taal'ük eder en ufak bir uygunsuz luğa bile tesadüf o etmediği için, merak ve ziği eti büsbütün artma. eler şt geçiyor.. ikametgâhı meçhul ha - ve gününü şaşırmadan muntaza - man geliyor... İz m la merakın - n çat Bu sırrı sas | reşfetmeliğ, — Sizinle biraz görüşebilir mi- yim, Her profesör?. Meşhur Oo manyatizmeci, genç muallimi eskiden de tanıyordu ... Bir gazinoya girip konuşmağa başlıyorlar Holisin derdini anlatıyor — Karım, halledilmez bir mu » amma halinde yaşıyor.. Namusun - dan şüphem yok.. Fakat, kafamın içinde kıvrılıp kalan bu istifhamı bir dölü halledemiyorum., Ne ya- yım?, Sizden bir yardım göre * ata öl edeyim.. Ne sirri varsa, söyler.. Her A my bene ıkar, ce... ki uykuda... anyatize ede» ii yemle halli — Ben en ne istiyorsun?, alk bakalım! iğ Yürüyününs! Nereye gide - ceğiz?. — Ha'anin bulunduğu U yere... Genç kadın gözleri kapalı ol. duğu halde evden çıkıyor. İki ta - rafı ağaçlık uzun bir yoldan geçe rek şehir haricine çıkıyor. Orta « lıkta ne ses var, ne de gürültü M izmeci pr. muallim elbirliğiyle gösterilen ta « ı kaldırdıkları zaman, / elektrik yaz ziyası a'tında ışıl « dayan altınları görüyorlar! Mual'imle profesör o arası, derhal bir ihtilâf başlıyor; — Hepsi benim... — Hayır.. Yarı yarıya paylaş vi » Hükümete haber n vg piofesbr, — Halanızı buldum amma, di - vor, kocanız mdi öldürmek ve v sizi mahrum etmek istiyor Madi am Mio gözlerini oğuş- onu şim mıştır. Muallim Holstein o şimdi eski hayratın da yıkıldığına o yanarak karısına: — Zengin halanın ölümüne ben sebep oldum.. Diyor ve e Yumruklayıp uruyormuş., İhtiras, i mahrumiyetten mahrumiyete, teliküğiai felâkete sürüklermiş.. Ne doğru söz!. Her Holstein küçüklüğünden » beri il neye meraklıdı ar. Bir çıktığı zaman, Ber ali e ee meşhur manyatizmeci Alfred Bernhard ile karşılaşıyor. SIHHATİNİ MÜ e a ve böb brel Za - iyeye olan adar Eilleri andırırlar. Hiç an çeviklikleri, yumuşa! ir eyi ve taklitcilikleri ile, ben-| ce ie akıllidırlar. Ayılar ak ilerici kütlesi karşı: sında müşkül bir takım cambazlık. | lar yapar. Fakat fo ipi alkış yerine bir yiyeceği tercih e! Kedi hakkında yalnız se - vimliliği göz önünde tutarak hü küm verirsek belki yanılır. Hak- kını aramak hıssusunda gösterdiği inat ancak akıllı bir hayvanın ya: | İçenlere kolaylık olmak üzere su verilmektedir. ; Maden suyunun hazımsızlığa, Karaciğer na karşı ından istifade ei e gün geçtikçe art.maktadır. Afyonkarahisar Madensuyu yerlerine kadar alina ve ayrıca on Şişelik kasalarla UMUMI SATIŞ YERİ : Yenipostane civarında Aksaray. İılar haninda Hilâliahmer «atiş ma ğazasıdır. Telefon: 20062 SEVENLERMNE DE şifai hassalari kamyonetle a da tane bile almağa muvaffak olama- pacağı iz zannı yazik