9 Mart 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 7

Yazan: Niyazi Ahmed Okan Tersane ayri Efendiye, baz birer erkân kürkü ve- İ ni “ler mübadele olun çağ temessiiklerin mübade - al va “zade Sultan ;Sü Man âdeti eyyamına tesadüf haya eN Katerine falı - ai addederek () pr tünileyhe bie ve irsal etmiş ek o elmas ile murassa bir adet hek ve bir tulum siyah tilki “iye i Ya erini sefir huzuru asati - ve takdim eyledi.,, TERSANE Te “anenin tarihini ;, “Silik göz önünde canlan ada b koca tarihi değil, bu arada 1, uşunu, ipini bazı kayde değer hâdise- cağız.. ilg: Sany şnenin Fatih kurunundan tül duğu hakkında ileri sü- Ti m Flirlere verilen Me ağ bu yü: buralar mn ri tanlığı (o kurununda “ , baruthanesi civarında Yaptırmıştır. m, san tarafından burada cami Fetih, ması, Karadeniz sahilinin burada onra dönen donanmanın a bulund ki lurulması, Yalıköş - ii. egri lenen ak| * | xafındaki er: Da Tersanede yapılan eserlerden künde yaptırılan 370 ton büyük - Tüğündeki teknenin.denize indirilir » ken: yanmasından sora gemi inşa - gemilerin yaptırılması, tersanenin ARİN — — ARİ 9 Vzm ie 2 4 Tefrika No, — 79— kuruldu ? ıştr. (1237-1821) yangınmda Ke str, Burada, yn in kısım- di 1 — KURUN 9MARTI95 — Hauptmanın muhakemesi tafsilâtı Maznun bir an için sevindi. Fakat... Jüri heyetinden birinin hastalanması bir aralık muha ihtimalini kemenin uzaması ileri attı Sabah ve öğleden sonra iki cel- se müddelumumi (Hauptmanın sorgulariyle uğraştı. , Suçlu; uyu şa - ırtmağa ziyade fidye üzerinde israr etmiş- ti, Halbuki Hauptman büyük bir uç; Bronks polis müdüriyetinde dört e yalan söylemiş olduğunu da a) Bir zel işitildiğine ( göre müdafaa avukatı Reilly bu uza - yan davayı daha karışık bir bie sokmağa çalışcaktır. 32 tmm birinden 1933 birinci .: Bu tebliğler- den bazıları müddeiumuminin id- mf sol 1 akat ortaya bütün bunlardan daha tehlikeli Obir vaziyet çıktı. Jüri azalarından biri kalp hasta - lığından mustrip bulunuyor. Hat- tâ son muhakeme az n bah — i anlatışını buldum. Çelebi tersanenin kendi kurununu şöyle anlatıyor; Kanuniden önce- iptidai halde Tersane Süleyman han binası bile olsa - kurulmuş old 898“ | dir. yetmiş iğ şi > le çileyi sdü ) #lürl lar da ilâve lir Fatih Mescidinin m e ahti Kanunide bir bina; divanhâne inim ve Kasımpaşa da tesis kılınmıştır. na mahsus mah: kapısı ve sair müessesat da devri kanunide vücude gelmiştir. - Ka - dim zindanın kablel feth güzeran eyliyen ezminei kadime asarmdan olduğu derunundaki mabedin Sent Pavlo deyu yadolunmasın » dan müsteban oluyor., Tersarede'ti mesçit ie hamam ikinci Beyazıd kurununda kurul - & “| muştur. Tersane camii ve arkasmdaki Üçüncü Ahmed kurununda 118 - 1706) da yapılmıştır. Hasköy kapısı bitişiğinde ter- sane saray! ile civarı da bu kurun yenilerm. iştir. RE Ha zak ambarları (1106 - 1694) de yapılmıştır. ak kapı civarındaki mah - vi Tie Mahmud kurununda de yapılmış, Kasım (1158 - 1745) de ali Paşa, 7 ndan LL Hasan lab in bül bir koi ir | yit iskelesi kapısı hep tersane te - an e Sambula (1) mi Deri meydanı kastı, Şahkuli edin Me- Hiyarara Kaptan paşaya on on iki bin rabistan askeri, yüz elli enderun e yüz elli birun kaptanı, yetmiş âlem ve tuğ sahibi uzban ağaları, cezirelerden ve kırk san- cak yerden sair kürek keşan uzban gelmek Kanunu Süleymanidir.Her gece tersanenin (o her bir gözüne 3 Mi ve Sambule zındanma Arap neferi nöbetçi tayin ln otuz beş kaptan tersane gözlerinde ve otuz beş kaptan as - kerler ile şehrin sair mahallerin - de kol dolaşırlar. Çünkü Süleymanı Han asrında Galata kulesinde ve tersane zın - danlarında kadar ecnası muhtelifeden esir bulunur idi, Bunlara didebanlık e olur. Hele Sanbule zındanı bi vim üzere bina salar ki bir veçhile beniâdem el reha bul- mak mümkün deği Belki bir mürg zirin e girse pervaze mecal bulamaz. Ka'ı ze- minine bile kat kat azim mermer- ler li ki lâğrmı mümkün deği , (Arkası var) 0 Tersanenin “Yânbul,, adı veri - Ten zındanıdır. Sırası gelince bu çok meraklı faslı da anlatacağız. ümidi & kaldı ölecekti. Muhakemenin sonuna kadar da. yanabilmesi için kalbine kuvvet verecek şiringalar yapıldı. Eğer muhakeme bitmezden evvel bu a- za ölürse ve müdafaa (tarafı bir jüri heyetinden bir kişinin eksik bulunmasma itiraz edecek olursa o zaman yeni bir aza seçmek ve muhakemeye yeniden başlamak, ilk günündenberi geçen işleri tek- rarlamak lözrm gelecekti. Maa - mafih yapılan tedavi faydalı ol - muşa benziyordu. ugünkü celse o kadar alâka u- jersin taklitlerini yapıyordu. Mah- keme reisi halkın gülmelerine mâ- ni olmak için çok zahmet çekti.. Bundan sonra Hauptmanın ye- ğeni bayan Maria Mueller şahitlik yerine geçti. 1933 yılı 26 ikin- ci teşrin gecesi (o amcasınm kendi evinde olduğunu söyledi. Halbuki > makamı maznu - it- gi tiğini ve ve kei örerken ie para- fırsatı kaçırmak istemedi.. Hemen yerinden kalkarak (müekkilinin suçsuz olduğunu bir defa daha an- ir. 5 > R Unutmayalım ki polis tarafım » dan tayin edilen mütehassıs mer « divenin basamakları üzerinden fay dalı olmıyacak hiç (o bir iz kalıbı alamamıştı. Hangisi doğru?. Gö- rülüyor ki Flenington davası günden güne karışarak esrarengiz bir vaziyet alıyor. Zaten bu işin uzaması en ziya- de alâka gösteren (meraklıların hayretini tüketmeye başlamıştır. keme ve jüri artık bu işle itiyat etmiş, her günkü vazifeleri imiş gibi alelâde bir durum almış bulunuyorlar, Müdafaa avukatı Reilly iz ka » kplarını o çıkarmış olan doktor Hüdsona daha başka şeyler söy « W kil eden tahtanın üzerinde et çivi deliği mi vardı, yoksa bir tane mi? Flemii bk i hâkim « İeri bu çivi deliklerine her neden » se büyük bir eheramiyet veriyor « lardr., Müddetumumi beş delik oldu » ğunu söylemişti. (Bu delikler de tahatanın koparıldığı, evin çatı- sudaki çivi deliklerine tamamiyle uygun geliyordu. Doktor Hüdson müdafaa atımın sözünü teyit etti, dedi ki: küçük Lindbergin ka - çırıldımın ertesi günü merdiveni tetkik ettim. Basamak üzerinde yalniz bir b deliği bklaiine hatırlıyo; Bı sö sid faa avukatı için bir zafer ii ediyordu., Fakat, Re- illyrin memnuniyeti çok devam e demedi di. Yeni bir hâdise işin tadını ka- çırmağa kâfi geldi.. (Kendisinin davet ettiği bir şahit, ötedenberi söylenen İzidor Fişi çok iyi tanı » an bir arkadaşı Hanri Uhlig a » dında bir Alman mahkemeye gek mişti.. Biliyoruz ki Hauptman üs parasını bu Fiş denilen (adam itin verdiğini ve az rap o'an arkadaşlık bağlantısını an - lattı ve nihayet yüksek sesle dedi ki: — Fişe büyük bir parasızlık buh yi lm Yam iddia denler O hi, ç bir 2öR9ANI parasız değil; Da mdan Kendisinin bir mütehassıs ol - uğunu müfteh'rane söyiyen dok - or Erasmüs Hüdson da suçlunun mede şahitlikte bulundu. Bu a- adam, küçük Lindbergi kaçırmak için kullanılan mahud merdiven - deki izler üzerinden beş yüz kalıp almış. Bu kalıplarda pek açık bir surette görülen (izlerden hiç birisinin Hauptmana ait olmadı- ğını söyledi. . Tabii müdfaa avukatı Reilly bu kaş defal g Elinde esrarengiz bir paket ta - maz. Ben onda böyle bir şey gör - medim.. " Müdafaa avukatı fena yorul - muştu. Maamafih gene cesaretini kaybetme”i.. Daha dinlenecek ka- dar müdafaa şahidi vardır. EL bette onlar da istediğini bula. cak.