le Mei KİLLER Lİ EN e e e e Endülüs Tefrika No: 41 te Kemal Reis almaz file Kaesmden atlayın Kaçmış Sinan Gzrmatadz mahsur Kalmış Garnatanın bütün ka- kabi map mı? inden ko - d a dönmemişti.. Nek çi gesikmişlerdi? . Kale ka; apısı sahiden düşman ta- rafından çevrilmiş miydi?. 4 koştu. Kapıyı açtı. Ve ilk ön- © Bözüne KN Çolak Hüseyine Merakla >— Ne İla Er İçeriye girdiler. iye yüzü gülmüyordu.. arkadaşlarının bir felâ - baş te getirdiklerini çabuk an- yeni sarmış. De- BİL mi7, Haydi benden sâklama - Ta, Söyleyin. Diye bağı yeleğin. pl başını salla - sa, : öm me Üstelik Mahmudu Ma ka Ybe iti L Des Ve telüşla merdivenden Yu- çıkt, yer » demek vi... : ıktıkları zaman, Hü- sik; di Mei dışarıya fırlamış « Vücudu titriyordu. İçin inan, meraktan tanen dışmı düşman aske- md söze sre “ ti Sare dol kez ia vardı. z ağ keyi Yu inan boğan in sık sık Yak, Yor, eliyle boğazım azını tut di.. Ak - Ve ee ER ie up kapısından kaçmak tibi y, * Kalmadı... o Garnatalılar V, yada esir kaldik. kepg, Sini Üre vurarak kendi RS söylen Mak ve Ölme; bül, iğ © Sa > Geç amma, Mah be geldi - tek başına nasıl seceği Snaiğ düşman as- e, Yacak koş b elbisesi var. tek erlilerden biri Kn - ndan alıkoy p; Sabuk söyle Sonra se kle? wi e bu stlesük dolaşırken, onun Türk va hiç kimse anlamı yacak mi ee Hünein Mahmudun son söylediği sözleri hatır- ayara Ben bu demir kafes içinde daha fazla kalamam.. Şimdi Sinan reis benim yanımda olsaydı, e da duvardan öte tarafa atlar ve esaretten (o kurtul- mağa çalışırdı.,, dedi. Ben Mah - mudun bu kadar cesur bir yiğit ok duğunu, canımı tehlikeye atacağını dım. ummaz: ordu er Mahmut yol rl da Ke hal Reise ulaşımağa muvaffak o- lursa, Türk donanmasının. Endü - lüste daha fazla yer sebep ve lüzum kalmıyacaktı.. Mahmut inin gördükleri. i ve Endülüs sarayınm tamamile Tehlike gittikçe büyü; Eğe cen tarafından elde edildiğini | ; nanmasının yı dönmesine yetmez miydi?. Sinan, $ bir tavırla İ rehbere soruyordu: sö Ie e mi yapatağız?: Burada kala müçletçe misafirimsi. niz! N. $ — KURUN Entellicens servisin en tehlikeli adamı Casus Lavrens nerede ?! 7 MART 1935 .— İngilterenin siyasi casusluk te: kilâtı olan İntellgens servisin re islerinden casus wrensin o bir müddetten beri çalıştığı tayyare alayından ayrıldığı ve meçhul bir semte gittiği bi yaş Bu mü- asebetle Fi rnal ga- zetesi bu adam Pi şunları yazıyor: İngiltere kraliyet hava kurs- larmda staj gören T.B. Şav bugün kaşmda İngilizlerin kmekietann Lavrensi,, dedikleri ismin gizli olduğunu anladıktan sonra bü ha- vadise inanılabilir mi? General tejinaldın “Arabist, kralı,, dediği miralay Lavrens bu gün Mekke prensleri gibi bir fes, altmla işlenmiş kemer ve Casus Lâvrens arap kıyafetiyle Yeniden bir fesat kurmaya mı gidiyor, yoksa biraktığı kan izlerini batia için bir köşeye mi çekilecek? kan zevklerini çiçekler arasında unutmağa çalışacak. Deyli telgraf ne diyor tayyarecilikte dört aydan ber lıştığı, ve çalışma müddeti bittiği için Dorsetdeki kulübesine gitti- ğini yazmaktadır. Ayni gazetenin anlatışma göre Lavrens bundan böyle Mister 'T.E. Shav diye tanılacaktır. Diğer ettiğini ve Dorsete gittiğini, bun- dan sonra ne yapacağınm meçhul olduğunu,, söylemiştir. hançer taşrmıyorsa da gene kuv- vetli bulunmaktadır. a Arapları leyhine, 1925 de Riflileri al ya karşı Seir eğe bu bu sndeiesnin kur- susluk banları hadsi er, Bu iş- te beraber çalışan | fikri bu adamda bir deha yarat- Mmuşlır. Lavrens Oksford nl eteğin den mezun olduğu zaman esk rada kalırsınız?. — Sonra?. — Yollar açılınca sizi gene ben götürürüm!.. — Nereye?. — Kemel Reisin yanma » — Kemal Reis o vakte kadar dönerse?. — Bunu o zaman düşünürüz. Sinan yumruklarını başma vu - eliniz. varak: Ben ne talisiz bir adammışım yarabbi! - diyordu.> Buralarda Skikrülsnek çilem varmış de - ek!. Se Hüseyin: 'alnız sen mi talisizsin?. senin gibi ve seninle bera- ber burada kaldım. o Beni adam yerine saymıyor musun?. Diye söylendi. n, Hüseyinin kinci bira - dam olduğunu biliyordu. Onu kız- di ime -—— Ba felâket içine birlikte dü- şen İki kan kardeşiyiz, Hüseyin!. birr beraber ağlayacağız.. Be. raber dövüneceğiz.. Ve icab eder ıs bera izl. iü Yali ei bu sözlerden memnun olmuştu. Zaten Hüseyin, lal gibi bir kahramanm donarmadan ER kalma — Tanrıdan ümidimizi kesmi - yelim.. his Diyerek rehbere döndü: — Cenup kapısınn altında - bir gün bana - eli bir yol m demiştin! yoldai n kaçm mümkün değil mi, ( Arkası var ) e iie e İngiliz Başbakanile Bir Konuşma “Sosyalizm benim için ökonomik bir mezhep olmamıştır, Müşterek emniyet bir zaruret haline gelmiştir. Büyük devletler bunu an- Sık sk sokağa çıkmazamız! Şehir lere SAZ Hr erek e RE em itimat She amnelerin, dn 1 dah * binin çi m de olmuştu. 26 yaşında Başbedame Mak, çocukları için emin olmaları lâ - re'sleri arasında İmuyordu. | donald iler MENİ Yapmış - | zundur. Ben gerçekten büyük ü- Şarlii, Sariyeyi, Fili Arabiş. | #r- Bu mülâkatta İngiliz Başba. | yait ve emniyet besliyorum. Şim « Suriyi stini, tanır, Irakı, İran, Türkiyeyi Bs e . Daha sonra çetelerinin kai trenleri tahrip edici olarak görü. iü tâ diyordu ki: “Tren- lerin havaya uçmasından daha cazip bir şey görmüş müsünüz??,, kanının söylediği sözleri olduğa | gibi alıyoruz. Makdonald çocukluğunu, ge girdiği hayatı nihayet fikrinin ol- | gunluğunu arlatarak diyor ki — “Sosyalizm benim için hiç ir zaman ökonomik bir mezhep un pek cazip gördüğü manzara | olmamıştır. Bu, ökonomik ve in - bir bomba ile uçurduğu askerle dolu bir trendi. Harbiumumi biter bitmez İn- giltere hükümeti tarafmdan ken- nilmişse de o, bunları röddederek yalnız Viktorya haçını kabul et- mişti, Şav yalrat Lavrens bir giin ger» çekten dünyaya sahip olmuş oldu- ğunu mı? “Araplar a- rasında bir müddet yaşayan bir adam sahradan aldığı duyguları bütün hayatında muhafaza eder,, diye söylediği sözleri hatırlamıya- şeyler Yaptım. graf gibi bu defa da aldatıcı bir hareket yapmak mı istiyor? İngil- tereden uzaklaştığmın ve meçhul bir semte gittiğinin şaylası bun- dan mı çıkıyor? Fakat olabilir ki T.V. Beaunonun dediği gibi “ fun dalıklarda kaybolmuş sahilde bir yer,, e çekmeği düşünüyor? Bel- k' de orada bir bahçe içinde isti- rahate dalacak, belki de kumlar üstünde leke leke “me sani adaletlerden terekküp etmi bir teşekküldür. Karl Markstan zi ürn ile Higkland taisleri bende tesir bırakmıştır. Bugün sosyalist fırkasında ruh öl ür, Bundan sonra Başbakan Fran sız dostluğundan bahsediyor: — Ben memleketinizi hay bi tanırım,*orada enine boyuna aştım. Edvar Eriyo'nun Eni an kitabında tasvir ettiği mandiyayı bilhassa takdis ede - rim, Fransız memleketini çok se- verim, Muharrir son uluslar arası hâ- diselerden, Londra görüşmelerin: den, hava misakından söz eçmiş Makdonalddan bu cevabı almış- er: Wer - — Hava kuvvetlerinin o te- kâmülü harp için hakiki bir cinayet olmuştur. Bugüne kadar ümitlerimiz kuv vetlerimize dayanıyordu. Niha - yet bu ümitleri gerçekleştirmek zamanı gelmiştir. Çünkü uzun za mandanberi Avrupanın mahrum olduğu sulhü bu suretle temin et Kölüailir. Bİ di sulh için yeni imkânlar mev « cuttur. Ben daima sulh için mü « cadelemi ileriye götürdüm. Si »- Yâhların yıkıcı kuvvetleri ziya » deleştikçe veni ve medeniyet için sulh lâzımı Başbakan ie ibir mem ieketin siyasa ve: soysallığında büyük bir rol oyniyacağını takdir ediyor: — Onların rolleri büyük bir &- ği haizdir. Onlar erkek - gayretlerine aile psikoloji dini Ml İngiliz hükümeti başkanı için uluslar arası daram fena a . müyor. er şeyden evvel lâzım o - lan şey ani itimadı tesis etmek tir. Müşterek Miçe bir zaruret haline gelmiştir. Bü letler ru anlamalı ve bi: timat etmelidirler, Bunu söyle - mek lâzımdır ki,: Her hangi u - sul kabul edilirse Gaya ancak, e ab vücut bulabilir. Almanlar bizim duygularımızı anlamalı ve bize bütün kalpleri - le ayni şekilde cevap vermelidir. ler, Bu bizim bu sırada yaptığı » mız iş ile, bütün hükümetlerin mil letlere, gerçek ve devamlı .bir sulh temin edeceklerini ümit mü a i