gl. in REM beyin yazı- bölediye dairesinin 1 » 'N teyor, mütemadiyen Ve içiyor, ıslıkla Ye P bil Masasının üstünde iş ordu, iş, * bittikten sonra Bereket versin, bi bir cadda Sokaktan çok e bildikler ge- Bunlar o arasında e pal olduğu dn va *y Si çapkınlar- vi tir Zamanlarda mesi- Muvaffakıyut âşıka- töbret kazanmıştı. me yaklaştığı on rmi yaşında iki olduğu halde Pl ederdi. Slm beğenmez: Me leri zanparalıktan v di 2 Bon bu halimde ,, ,İçünü, beşini ce- z kararımı, Derdi, yi hi ve MN ienin karşısında i A N ii muz oda- YA N iz daha vardı: 4 e g0” i Mukad- KA m. da. işi &ra Müsveddelere bir : Gönemek, pepe küçük - bir sla asp kaş- k,. yavaf. yavaş ie ve sokaktan © “eyretmekten iba- Nin, ve GAMA ri ğı ve ; Mai p beyleri si gerrner yemeğe başı kahve Ne örme iğddük, NN dertleşirlerdi. #iyle aralarında 7 nmakla be- yp İyi anlaşmışlardı.. vg, müttefik gi- k Y, 4 laz kadıa bah- ; by gi verdi, Mu- İN en alime Göre (İM, 2ekü ve zarafeti in N © çok a ge ; söyler, iftihar im ik arala- ii bir münakaşa i ğe Molar: j nıdığım ilk, “ada birini tanı- , inad 187 boz- izden yirmi yaş IHTIYAR ÇAPKIN kadar gencim. Böyle olduğu halde benim elimden geçen kadınların yekünu sizin selde ettiğiziz kadınların yekü. bundan kat kat fazladır, diyordu. — Ne söyleyorsunuz azi- zim? Şu pençerelerde kaşı karşıya oturuyoruz ye. Yarım saatte sokaktan, vaktile beni delsir visal aşkı etmiş, biç olmazsa beş altı adın ge. çiyor. — Mübalâğa ediyorsunuz. — Siz. mübalâğa ediyoı- sunuz. — Azizim Mukadder bey. Sizinle (Obahse giriyorum. Şimdi saat buçuktan ikiye kadar pebçere önünde oturacağız. Bu müddet zar- fında bakalım sizin maşuka- latınızdan kaç tane geçecek, Benimkilerden kaç tane? — Kabul ediyorum. — Sizin civanmerd vw meye bir adam olduğu- . Bana yalan söylemiyeceğinize a söz veraceksiniz. — Maalmemruniye veri- ir. z — Bende sizi namusumla temin ederim ki katiyen ma- şukam olmamış, koynuma girmemiş. bir wi İçin maşukamdır. demiyeceğim. Zaten bahsi kaybedende büyük bir fear Miyiz yecek... yediğimiz emekle içtiği, miz margilelerin parasını ve- recek, — Kabul. Fakat sokaktan geçen kadınlar arasında ma- şukalarımızı gördükçe nasıl biribirimizi haberdar ede- — ceğiz. — Mendil ile işaret etsek olmaz.. Bir çare buldum. Kadın pençeremizin altından geçerken “Ohhool.,, Deyip öksürürüz. — Bu da oldu, Sant bir buçuğa geliyor. Haydi baka- ım iş başıma Li Ikiye beş kalmıştı, Bu müddet zarfında Mail bey tam dört defa “Öhhöl, diye öksürmüştü.. Fakat ak- si bir tesadüf olarak Mu- kadder beyin de dört maşu- kası geçmişti. Beş dakikaya kadar birinden birinin bir sevgilisi daha geçerse, is. kambilde olduğu gibi pata kalacaklar, galip, mağlüp belli olmıyacaktı. Halbuki bugün ikisi de bshemehal iyi ve feba netice almak ih- tiyacındaydılar.. Mail beyin gözleri müte- madiyen: önündeki Saatten köşe başına gidip geliyordu. ikiye iki kala koşe başında üç hanım belirdi. Avukatın kalbi şiddetle çarpmağa baş- ladı. Bunların birisi karısı, öle ki kızlarıydı. Ellerinde pa- 0 24 Tinci Teşrin Tdi . (MRLRIN VE8i; Öğretmenlerin Bizdede öyle ». kıyafetleri Maarif. vekâleti, ilk ve orta tedrisat müesseselerinde talimatnamesi hazırlamaktadır. Bu talimat- nameye göre erkek ve kadın öğretmenler ayrı. birer tip elbise giyeceklerdir. Mektep dahilinde ve. derslere girer- ken ayni elbiseyi taşıyacak- lardır.. Bu elbiseler yaln z okul dahilinde © kullanıla- caktır ihtikâz Mahkümları İstanbul — Meşhur Ba- ker müdürü (Salamon ile Dimitri Oo kundrayı fazla fi- yatla sattıklarından mağa- zanın on gün kapanması ve her ikisinin otuz lira nakdi ceza vermesi hükmü ile n.- ticelenmiştir. ketlerle çarşıdan dönüyor- lardı. Mail bey müthiş ve tered- düt dakikası geçirdi. Bu ka- dın için öksürmek acaba doğru olur muydu? Avukat derhal zihninde şöyle bir muhakeme yaptı: “Gerçi Mukaddere ancak maşukalarım için: öksürece- gime dair söz verdim. Fa- kat insanın zevcesi de bir dereceye kadar maşuka sa- yılmaz mı? Hem mukadder bu keçen kadının da benim zevcem olduğu . nereden bi- lecek? Kadınlır pencerenin altı- na gelmişlerdi. Avukat mu- ster öhhöl diye öksür- “si öksürüğe ( derhal karşı pencereden cevap'gel- di ; — Öhbö... öhhö.. öhhö.. EN Istanbul , - İLA: ve börek- çilere yapılan up tevziatın- baki yolsuzluk iddiaları etrs- fında görüşülmek üzerine Kahramanı ig) bün öğleden sonra Belediy Iktisat Müdürlüğünde bir toPlantı yapılmıştır. Bu toplantıda yolsnzluk id- diasını ileri süren simitci ve börekçi erle tevzist (o yapan kimseler dirlenmiş, vaziyet tetkik olunmuştur. Yolsuzluk iddiasını ilerisüren un tevzi- atının bakkaniyete uyguna bir şekilde yapılmadığını da bil- dirmişlerdir. Ancak, şimdiye kadar yapı-f lan tevziatın evvelce bütün simitci ve börekçi esnafı ta- rafından imza edilen listeye göre yapıldığı . anlaşıldığın- dan bu iddiaları varid gö- rülmemiştir. Dünkü toplantıda tevzi- atı yapan heyetin bütün he- saplası erim olunmuş, yal- > kâtibi 8 lira ka- dar a oldağa bunun da taliğik cihetine gidildiği an- laşılmıştır. oplantı sonunda tsvzint- İa bir yolsuzluk mevcut ol- madığı kanaatine varılmıştır. NARİN Gazino ve içki Lokantası YÜKSEK ALATURKA VE ALAFRANGA MÜZIK Birinci Kordonda en bü- yük bir zevk ve sanat ile süslenmiş ve idaresini Bay Şuhap gibi muktedir bir elin taahhüt ettiği bu nezih ve yüksek gazino İzmirde büyük bir boşluğa doldurmuştur. Hararetle tavsiye ederiz. 1-3 Bugün Almanca yarın ingilizce, .. Die mutter aide 3 “e, N lale bütün müzekker Müstesnalar (Ausnahme) şunlardır ochter di Töchter isimler “Maskulina,, yalnız umlavt alir. Meselâ: der Vater die Vâtı der Bruder die Brüder FU Bir beceli muhayyer isimlerin ekserisi cemide hem um- lavt, hem de “er, lâbikasını alır. Meselâ: das Buch die Bücher das wort die wörter das Kind die Kinder Bazı muhayyerlerin cemi ismin nihayetine teşkil olunur. Meselâ die Tücber die Bilder das Tuch das Bild “e, ilâvesiyle das Boot (o die Boote das Papiere die Papiere | reket ettiklerini ler. das Haar die Haare das Brot die Brote das Heft die Hefte ? $ ? : : $ ; Fiimint Takdim Eder $ Musiki: Üstad Sadettin Kaynak.. $ Okuyanlar: Münir Nurettin - Müzeyyen Senar... BOZASLAN * Elhamra Sineması Bayramda | (Leylâ ile Mecnun) u yaşatarı iki büyük artist tarafından : ynamış Türkçe sözlü ve musikili Selâhiddini Eyubi ve 04440000050 4008 66 6 V Kahramanlar; bal SOBUTAY $ Yazan:H. 0.T. *ga Sobutay Örgenee geldi. Komutanlar karşı çik- tı. Mançınıklarla şehrin dövülmesini tavsiye et- ti, öyle yaptılar. Cengizin büyük kumandan- ları süratle Örgenç üzerine | hareketi uygun buldular,ve | derhal goz açtırmaya mey- dan bırakmadan şehri moha- sara ettiler. Bu zafer hahe- rini Hakan Cepgize, bildir- diler ve Örgenç Kr j dj ilâve Gengiz Sobutayı huzuruna, çağırdı, onunla konuştu. “ber p halde dedi, oradakı RE ların da çok değerli ve zi sek dercade savaşa vakıf. iseler de seninde onlarla be- raber bul unmaklığın süratlendirir. Durmadan ha- reket et, tabiyelerini bözdem | gecir, ve bana malümat ge” | © tir., dedi. Sobutay bir çok. duayi mu saklar : yola çıktı, (Örgenç) e salat etti. Diğer ve bütün ordu efradı fından sevgi ve heyecanla işleri. karşılandılar. Cebe ile e is 7 kucaklaştılar ve öpüştü. Mi Hakanın İM ni larını tebliğ etti, üç büyük baş pilânları Sobutaya izah va « ler. erinde buldu, fazla duvarlarına asker £g a ileri sürbü, hepside i 3: mütalâayı beğendi. Fakat e yaptıkları tabiyeyi ği gi zak ve besi için ua ş senbalii£ uzsdıkça uzandi, iğ o havalinde mancınığa M ko- yacak taş kalmadı. ağççlar kesildi, küt ve köklerine varıncaya ei kaleye savruldu; bu rl duvarlar biraz delindi, şeh- harap Mubasaranın ve bu müca- Bütün rin içinde pek çok yerler. j oldu. | delenin 7 sci ayında kuvayı umumiye ile gideetli bir bü-' cum yapıldı; epiyce ielefata rağmen cengiz askerleri tır. nakları vurlarının bedenlerine sarıl- dılar, tırmana tırmana girmeğe ve kale kapılarını açmağa muvaffak oldular,Bu - B suretle Örgenç müstahkem © mevkii de zaptedildi. : Bütün halkı kaleden sürüp | içeri sökülmek suretile gi fedakârlık gösterip kale du- i çıkardılar, çocuklarını, ka- o © dınlarını esir ettiler. içlerin- den yüzbin sanat erbabı seç? i tiler, beraberleinde alar P ŞA Şe