p > SAHIFE ? m PEN ŞAMAN BY A Te (Halkın sesi) ae 2 Pari İAYATTA MUVAFFAK? ak Olabilirmi? Eve em İnsan dostları- nı nasıl kay- bedebilir? ği Onlara karşı bunları ka- bul etmiş görünmeye sebep yoktur. Eğer böyle yaparsa- size etmemekte hakkı olacak- tır. Fakat müşterek olmadığı- nız meseleler ve fikirler ü- zerinde konuştuğumuz zaman dahi muhavereyi münakaşa- ya dökmekten ihtiraz etme- lisiniz. Şiddetli münakaşalar, si- nirle sevkedilen mübahese- ler ölçülü konuşmaya mani olabilir. Bazı defa istemiyerek da- a ağızdan kaçırılmış bir tabir bir dostluk bağını kırabilir. Dostlarınızı nekadar se- veraehiz seviniz, kusurlarını yüzlerine çarpmaktan çeki- niniz Meselâ eğzından sarımsak kokusunu aldığınız bir ar- kadaşa ve dosta bunu ne kadar tatlı şekilde ihsas et- seniz onun yine incinmesi mümkündür. Insanları sevebilmek | için affetmenin esas şart oldu- ğunu hajırdan çıkarmamalı- sınız! i Bir arkadaş veya dostun kusurunu OOnun faydasına çalışmak duygusu ile kendi- sine söylemeniz borçtur. Fa- kat hareketinizin asla ten- kit (veya istihfaf şeklinde olmadığını, kendi bayırına masruf bulunduğunu muhak- kak hissetmelisiniz. Bir dos- tun yüzüne söylemekte mah- zur görmediğiniz noktaları iyi maksatla dahi olsa gıya- > söylemekten çekime- lis —Devamı var — HİKÂYE Vahşi hayvanlar arasında ANKARA RADYOSUNUN AKŞAM | PROĞRAMI 18.00 Proğram ve ve memleket sn saat ayarı. 18.03 müzik: konçerto pl. 18,30 konuşma si saatı) Şehre birçok vahşi vanları oOolan kumpanyası maz bir pazar günü baba- sile oberaberaber bunların | seyrine gitmişti. Bir çadır içinde cambazlar, vahşi hay- vanlara oyunlar oynatıyor- lar. Seyirciler hem hoş va- kit geçirtiyor, hemdeo ana kadar görmedikleri vah- şi hayvanları tanıtıyorlardı. Solmaz bu pazar gezinti- sinden çok memnun kalmış- hay- tı. Hele filin masa (başına oturup yemek yemesi, şarap şişesini hortumile tutup ağ- zıma boşaltması, maymunun ona garson gibi yemek ta- şımasına bayılmıştı. Eve dön- ineşten hazze-| dükleri zaman bile, hep o günü düşünüyordu. Hemen ertesi gün mektebe gidecek derslere ( başlıyacaktı. Ne olurdu pazar hafta bir ola- cağına iki oluverseydi! Nihayet karar verdi erte- si gün arkadaşlarına bunu bol bol anlatır ve Gülcan ile birlikte mektepten kaçıp bir defa daha bu şeyleri doya doya seyreder- lerdi. Hem ne olacak, ikisi de küçüktürler, nasıl olsa ça- dırın arka tarafından içeri kolayca kaçabilirlerdi! # .*» Sınıfta, bahçede arkadaş- larına b anlata anlata bitiremedi ve istediği gibi Gülcanı kandırdı. Arkadaş- larile berber öğle yemeğine evlerine gittikten sonra tek- ec rak mektebe dönmediler v. iki arkadaş elele cambaz hanenin o yolunu m — Oraya vardılar. Fakat içeri girebilecektiler. Arka tarafa geçtiler; ça- dırın kenarından dılar. Bunları bir zenci ha- deme görmüştü. Bağıra ba- ğıra peşlerine düş'ü. Ço: cuklar ne yapacaklarını, ne- reye kaçacaklarını bilmiyor- lardı. Nasıl oldu anlıyamadılar, kendilerini kaplanın pençe- lerinde gördüler, bağırmaya içeri dal- vakit kalmadan bir fil üzer- lerine saldırdı, filin hortu- muna takılı vaziyette yere çarpıldıklarını Solmaz bir çığlıkla göz- | lerini açtığı zaman karyo- ladan düşmüş bir vaziyette idi Bir müddet şaşkın şaşkın bakındıktan sonra (aklını başına toplıyabildi. Bütün gördükleri rüya imiş. Buna çok sevindi. O gün Solmaz mektepte pazar gü- nü gördüklerini anlatıyor ve kaçmayı biç aklına ge- tirmiyordu. Penguenler gü- . derler mi? Hayvanları himaye cemi- yeti azasından bir kadın Londrada hayvanat bahçe- sini gezdiği esnada Pengnen- lerin güneş altında oldukla- rını görmüş. Bunların güne- şe mütehammil olmadıkları- nı bildikleri için, hayvanat bahçesi direktorü aleyhine bir dava açmıştır. Mahkemede müdürün Pen- guenleri güneş altında bu- lundurmasinın bir işkence olduğunu iddia etmiştir: Bahçe müdürü de iddiayı reddederek, Penguenlerin doğup Zee e memleket- lerin iklimine göre güneşten baz likleri olduğu gibi haz duyanları da olduğunu söylemiş ve güneş altında bulundurduklarının güneşten hazzedenleri olduğunu söy-. lemiştir. Ve berabe:inde ge- tirdiği bir Pen maa ortaya ei Penguen, mahke menin güneş ri bir ta- rafına gitmistir. Seyyar tahta . . » istihkâmlar Okla harbedildiği zaman- larda tahtadan seyyar istih- kâmları harbederken yanla- rında götürürler ve arkasın- da siper olarak ok atarlar- dı, ELHAMRA SiNEMASINDA YARIN MATİNELERDEN Şeker mer İN SENENİN ITIBAREN Şeker gibi Şaheser LK TÜRK FİLMİ AKASYA PALAS Sims le uBetg r: Bayri 1130 - 1.30 - KT Kuvvetine lay. bir kahkaha tufanı. OYNIYANLAR: Hazım hide - Perihan rak : ete - Neli - Sait - Necdet - Refik er ün 30 7.30 - 9.30 da başlar 18.45 müzik: çifçinin saati— köy sa | 19.00 Temsil: Devlet konservatuarı yeme. şubesi taleb” leri tarafından. Rejisör: Karl Ebert 19.30 Memleket saat Em ve Ajans haberleri. 19.45 müzik: fasıl heye 20.15 Radyo gazetesi 20.45 Müzik: koro - date küme heyeti: klasik proğr* Mesud Cem şef: 21.30 Kökükl (hukuk ilmini yayma kurumu adına © nisa Mebusu Refik İnce: “Aile mefhumu üzerin” çok dürülimi 21.45 müzik: radyo salon orkestrası Aşkın idaresinde, 22.30 Memleket saat ayarı ve Ajans haberleri ziraat, esham-tahvilât, kambiyo nut “ 21.45 müzik: Radyo salon orkestrası proğramının dei 23.00 Müzik: dans müziğ ipl. 23.30 Yarınki proğram ve kapanış. 0004. 80451. 2000000404 05 4890406000406 Hindliler ve yılan Hindistanda yılan pek faz- ladır. Hindlilerin itikadların- ca yılanlar, şeytanların yar- dımlariyle, yer altında gizli olan servetlere bekçilik ya- parlar. Yılanlar pek çok in- sanı sokarak öldürdükleri halde Hindiiler yılanları im- hadan, onlara yardim eden şeytanlardan gelecek fena- lıklara maruz kalmamak için, çok çekinirler Evvelce, bir yılan bir ada- mı sokuk öldürürse, yılanın yardımcısı şeytanın aç oldu- ğuna inanır, derbal bir kur- ban kesip kurbanı suya atar- lardı. Çok kıymetli san'atkâr - B. Ibramim Aybi Bir elektrik işiniz ve bil- ars ' değerli ve ayni zamanda mütevazi ve insaflı san'atkâ- rın Karşıyakada Kemalpaşa caddesinde (108 ) numaralı “Elektrik ve Minion, atelye- sine koşun e. hastalıklarını teşbiz ve tedavi hususunda gösterdiği sadakat ve meha- rete siz de bizler gibi hayran kalacaksınız. Hararetle tav- siye ederiz. Nedif | “Violonist uk borsası .“ FAYDALI BİLGİLER 4 Her kadın bilmelidir : lıcan mevsiminde; yi seyi doğrarken ll tuzla oğuşturunuz. # Bir şişenin gene şişeö' yapılmış kapağı sıkışır” / ENR kırmadan . aça” mel m boğazını, sıcak ** da ie bir bezle , nız ve yavaş yavaş oğü runuz. * Yeni olmuş yağ lel üstüne tuz ekip bir ke “bırakarak çıkarabilir iç. değilse «azaltabilirsi Çünkü tuz yağı emer; ** maş kendiliğinden - temi?” * 3 Tentürdiyot lekesini ü biri amonyak, üçte ikisi sijenli sudan ibaret mıhl”! le siliniz; vd ki balık koy! Ümidburnu, balık avci rinin çok rağbetini balıkları avcıların, pek 9 la olmalarına rağmen, 8“ yamadıkları mi dedilmektedir. Büyük bal” lıklar da küçükleri *yutt. ları halde, balıkların ad€ | gene seneden seneye ” ktadır. j